MAHKUMİYET KARARININ KALDIRILMASINI İSTEDİ
İstinaf Mahkemesi'ne başvuran İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Anadolu 52. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kurulan hükmün yasal unsurlarının oluşmadığını savundu. Unsurları oluşmayan suç nedeniyle sanığa beraat kararı verilmesi gerekirken ceza verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı savunulan dilekçede, "Sanığın mahkumiyetine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu değerlendirilip istinaf kanun yoluna gidilmiştir" denildi.
'HER DÜŞÜNCE VE EYLEMİN KARŞILIĞI CEZA HUKUKU KAPSAMINDA SUÇ OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEZ'
Başsavcılığın itiraz dilekçesi şöyle: "Anayasamız ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, düşünce ve ifade hürriyetini teminat altına almıştır. Düşünce ve ifade hürriyeti, yalnızca iyi karşılanan ya da zararsız veya önemsiz olduğu düşünülen değil, aynı zamanda kırıcı, hoş olmayan, ya da kaygı uyandıran bilgiler ya da düşünceler için de geçerlidir."
"Bir düşünce, toplumun büyük bir bölümü tarafından benimsenmeyebilir ve hatta kınanabilir. Toplum tarafından kınanan ya da ayıplanan her düşünce ve eylemin karşılığı, ceza hukuku kapsamında suç ve ceza olarak değerlendirilemez."
"Müsnet suçun maddi ve manevi unsurunun, 'uyuşturucu madde kullanmayı özendirmek' olduğu ve sanığın sırf bu kasıtla hareket etmiş olması gerektiği değerlendirilmişti. Sanığın savunmaları dikkate alındığında özendirme kastıyla hareket etmediğini belirttiği, daha önce yayınlanmış bir diziden alıntı yaptığını beyan ettiği görülmüştür."
DELİL YETİRSİZLİĞİ İDDİASI
"Sanık savunmaları aksine, sanığın sırf paylaşımlarının uyuşturucu madde kullandırmayı özendirici nitelikte olduğunu belirtir bir delil ve emare dosyada bulunmamaktadır."
"Suçun unsurlarının oluşmaması sebebiyle, sanık Pınar Karagöz hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet kararı verilmesi usul ve yasa yönünden Kanun'a aykırı bulunduğundan kararın istinafen kaldırılması arz olunur" denildi.
BAŞSAVCILIK BERAATİNİ İSTEDİ
Başsavcılık, İstanbul Anadolu 52. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Pınar Karagöz'e verilen hapis ve para cezalarının kaldırılarak yeni hükümle beraatine karar verilmesini istedi.
KARAGÖZ'ÜN AVUKATI DA İSTİNAF MAHKEMESİ'NE BAŞVURDU
Bu arada Pınar Karagöz'ün Avukatı Ali Furkan Tatlı da İstinaf Mahkemesi'ne başvurarak müvekkilinin aldığı cezanın kaldırılmasını, yeni hüküm kurularak beraatine karar verilmesini istedi.
NE OLMUŞTU ?
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 'Pucca' adını kullanan Pınar Karagöz ve 'Burry Soprano' adını kullanan Burak Aydoğdu'nun sosyal medya hesaplarında yaptıkları paylaşımlarla uyuşturucu madde kullanımını özendirdikleri iddia ediliyordu.
İddianamede, şüpheli Karagöz'ün sosyal medya üzerinde 1 milyon 72 bin takipçisinin olduğu, yaptığı paylaşımlarla takipçilerini madde kullanımda cesaretlendirdiği ve kullanmaya özendirdiği savunuluyordu. İddianamede şüpheliler Pınar Karagöz ve Burak Aydoğdu'nun, "Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasına özendirme" suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyordu.
İddianamenin gönderildiği İstanbul Anadolu 52. Asliye Ceza Mahkemesi, 12 Temmuz 2019 tarihli karar duruşmasında Pınar Karagöz'ü, "Uyuşturucu madde kullanımını alenen özendirme" suçundan 5 yıl 10 al hapis ve 66 bin 660 TL adli para cezasına çarptırmıştı.
Görüntü Dökümü:
-------------
-ARŞİV
=====================================================
6- İMAMOĞLU GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
İSTANBUL DHA
Sanatçı Kubat, İstanbul Büyükşehir Belediye(İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret etti. Ziyaretin ardından İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, bir gazetecinin 'Makam araçları Yenikapı'da ne zaman sergilenecek?' sorusuna "İstemem tabi uzamasını çünkü ben de çok istiyorum bu bir gerçeklik yani. Bizim buraya geldiğimiz tarihteki tespitlerle şu anki tespitler arasında zaten fiziki olarak ciddi bir fark var. Elbette bizim şu an elimizde bazı belgeler de var. Ama biz şu an kamu kurumuyuz ve ben belediye başkanıyım. Beni temsil eden arkadaşlarımın yaptığı araştırmalar sürüyor. Ben de açıkçası kamuoyunun merakı gibi sizin ilginiz gibi onları da silkeliyorum dönem dönem hızlanın diye. Ama kolay olmuyor. Farklı listeler farklı çalışmalarda elde ettiğimiz bilgilere göre çok araç sağda solda ilgisi olmayan kurumlarda kişilerde kullanıldığı konusunda tespitlerimiz var. Zaten bu israfı görüyorduk. Onun için 'israf, tasarruf' dedik. En yakın zamanda sergileyeceğiz. Ama sergilemek için o araçları bulabilecek miyiz? Emin değilim. Yani şöyle ki geri verilmiş olma ihtimali yüksek bir kısım araçların bu dönem içinde. Ama bunların tespiti mümkün. Şu an arkadaşlarım yoğun olarak ona çalışıyorlar" yanıtını verdi.
Konuyla ilgili bazı tespitlerinin olduğunu da ekleyen İmamoğlu, "Bir kısmı somut elde duran kayıtlarda gözükmüyordu ama başka kayıtlarda tespit ettik. Dediğim gibi bu işi alan şirketle şu an görüşmeler sürüyor. Kamusal olarak toplum adına toplumun namusu her kuruş, araç. Tüm arkadaşlarıma söyledim ne varsa bu anlamda çıkaracaksınız ortaya. Bu anlamda yoğun şekilde çalışıyorlar. GPS sistemi ile takip sistemi var buranın. Onlar belli araçlar üzerinde var, diğerlerinde yok" diye konuştu.
"400-500'E YAKIN KİŞİDEN BAHSEDİYORUZ"
Seçimlerden önce işe alımların yapılıp yapılmadığıyla ilgili soruya İmamoğlu, "Bu sayılar yüksek. 400-500'e yakın kişiden bahsediyoruz. Tümüyle insan kaynaklarına bakacağız. Son 6 aydaki hareketliliğe bakacağız. Gerekliliğine bakacağız. İnsan kaynakları içinde tespitlerimiz var. İşe gelmeyen insanlar var. Bunlar üzerinde çalışıyoruz. Bunların metodları var. 'Başkan talimat verdi. İşten atın'. Böyle bir şey yok. Bazı gazeteler yazıyor. Bankamatik. Yok öyle bir şey yok. Böyle bir şeye müsaade etmeyiz." yanıtını verdi.
"DERHAL GEREĞİNİ YAPMALARI GEREKİYOR"
İmamoğlu, CHP'li belediyelerdeki akrabaların işe alımıyla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine "Hiç fark etmiyor. Derhal gereğini yapmaları gerekiyor. Bugüne dair değil. Ben bunu seçim meydanlarında söyledim. Derhal gereğini yapmalılar. Burası eş, dost, akraba yeri değil kardeşim. Kimse, hiç fark etmez. Ben de aynı şeyi yapıyorsam, benim partim de hesap soracak. Kendi vicdanına da hesap soracak. 'Ama çok marifetli' deniliyor. Gitsin marifetini başka yerde değerlendirsin, iş yapsın. Çok netiz bu konuda. Bu konuda taviz yok. 'Öbür taraf 105 insan yapıyor, bizdeki 5 insan yapıyor. Bizdeki az' denilmesi hiç fark etmez. Benim 5 arkadaşım o yanlışını düzeltecek. Derhal, düzeltecek. 'Kusura bakmayın hemşehrilerim. Ben bunu düzeltiyorum, işime bakıyorum' diyecek. Bitti, bu kadar basit. Burası, eş dost, akraba yeri değil. Benim akrabalarım dün beni ziyaret geldi. Köyden de gelenler vardı. Ağladılar gururdan gittiler. Bitti. İlişki bu kadar. Böyle bir düzeni yönetirsek biz, topluma gerekli mesajları veririz. Derhal gereğini yapmalılar" ifadelerini kullandı.
"BENİM MESAİM DE YOK"
İmamoğlu, seçimlerden sonra tatile gitmesiyle ilgili eleştirilerin hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi: "Millet eleştiriyor diye ben tatile gitmeyecek değilim. Dinlenmek istediğim zaman dinleneceğim, istemediğim zaman işime... Yılda belli bir süre benim hakkım var. Benim mesaim de yok. Dün gece yanılmıyorsam arkadaşlarım saat birde eve bıraktı. Uyudum. Saat 06: 00'da kalktım işime geldim. Dolayısıyla mesai mefhumum yok. Ama ben bir insanım ve bir vücudum var. Dolayısıyla dinlenmeye de ihtiyacım var. Örneğin 10 günde birçok güzel bir uyku çekesim geliyor. O gün saat 12: 00 - 13: 00'e kadar uyuyasım geliyor. Buna kimse engel olamaz. Bu benim hakkım. Tahmin ediyorum ki, takip eden vatandaşlarımız öyle 10 günde, 15 günde uyumamı, 6-7 ayda bir dinlenmemi çok istiyorlar. Tatil, bazen insanlara yakışmıyor, bana tatil de yakışıyor."
Görüntü Dökümü:
------------------------
-İmamoğlu'nun açıklaması
-Detaylar
Son Dakika › Güncel › DHA İSTANBUL BÜLTENİ-4 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?