Kamerayı bağlattı, 1 gün sonra hırsızı yakalattı
Antalya'nın Kemer ilçesinde hesaplarının her ay açık vermesinden şüphelenen market sahibi Hasan Ali Şenol (37), güvenlik kamerası taktırdı. Ertesi gün kayıtları inceleyen Şenol, 13 yıldır marketine gelen toptancının sigaralarını çaldığını gördü.
Jandarmanın sigaralarla yakaladığı toptancı serbest bırakıldı. Şenol, hırsızlığı yapan kişinin en ağır şekilde cezalandırılmasını ve mağduriyetinin giderilmesini istedi. Kemer'e bağlı Göynük Mahallesi'ndeki market işletmecisi Hasan Ali Şenol, yaklaşık 1 yıldır her ay açık vermesi üzerine hırsızlık yapıldığından şüphelenmeye başladı. Markete alışverişe gelenlerden şüphelenen ancak herhangi bir sonuç elde edemeyen Hasan Ali Şenol, 28 Mayıs'ta İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı Merkez Karakol Komutanlığı'na da giderek durumu anlattı.
KAMERA YAKALATTI
Haftanın 3 günü tahsilat ve malzeme bırakmak için markete gelen bir içecek firması görevlisi Ş.T.'den şüphelenen Hasan Ali Şenol, marketin arka tarafında bulunan ve sigaraları koyduğu lavabonun yanındaki noktaya güvenlik kamerası yerleştirdi. Kamerayı taktırdığının ertesi gününde kayıtları inceleyen Hasan Ali Şenol, yaklaşık 30 yıldır aynı firmada çalışan ve 13 yıldır da kendisine malzeme getiren Ş.T.'nin kolilerin içerisinden sigara kartonlarını aldığı ve lavaboda pantolonunun içerine sokarak, gömleğini de üzerine kapatıp dışarı çıktığını fark etti. Hasan Ali Şenol bunun üzerine jandarmaya haber verdi. İhbar üzerine çalışma başlatan jandarma Ş.T.'yi gözaltına aldı. Ş.T.'nin aracında yapılan aramada Hasan Ali Şenol'a ait marketten çalındığı belirlenen 19 karton sigara da ele geçirildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Ş.T. adlı kontrolle bırakıldı.
'HERKES GÜVENİRDİ'
Market sahibi Hasan Ali Şenol, şöyle dedi: "1 yıldır aylık ortalama 10- 12 bin lira açık veriyordum. Şüphelerim oldu. Üzerinde yoğunlaştığım kişiler oldu ama açığını çıkaramadım. Daha sonra bir toptancı arkadaşın benim buraya sık sık geldiği, hatta haftada 3 defa gelip, bana mal verip veya tahsilat yaptığı günlerde sabah erken saatlerde toptancıların yoğun olduğu saate denk getirerek dükkanıma gelmesi dolayısıyla şüphelerim onun üzerinde yoğunlaştı. Karakol komutanıyla iş birliği yaparak bir gün öncesi sigaralarımın daha da çok eksildiğini fark ediyordum. Bu nedenle ortak karar alarak gizli kamera koyduk. O günün ertesinde saat 09.00 civarında markete gelen şahıs gizli kameraya takıldı. Görüntülerde zaten her şey mevcut. Bu yaklaşık 1-1.5 yıldır benim dükkanımın içerisine, depoma giren tek toptancımdı. Buna yemek, kahvaltı, çay, kahve ısmarlardım. Burası kendi dükkanı gibi bildiği bir yerdi. Güvenirdik, herkes güvenirdi. Bütün esnaf Kemer'den, Antalya'dan, Tekirova'ya kadar sorsan herkes buna güvenirdi. Benim bu kadar açık vermemim sebebi de buna sonsuz güvenimizdi. Çünkü 50 yaşında bir insanın yapabileceğini düşünemezsin." Hırsızlığı yapan kişinin en ağır şekilde cezalandırılmasını ve mağduriyetinin giderilmesini isteyen Hasan Ali Şenol, "Çünkü alın teriyle, saat 08.00'den, 03.00'e kadar emek harcıyorum. Bunun bedeli bu olmaması gerekiyordu" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: (HD)
-------------------------------
(GÜVENLİK KAMERASI)
Kamerada sigara kartonlarının çalınması
Hasan Ali Şenol röportaj
Şüphelinin marketten çıkması ve dağıtım yaptığı araca binmesi ve ardından inmesi (kamera)
Hasan Ali Şenol röportaj
Jandarmanın iş yeri sahibi ile kameraları kontrol etmesi (kamera)
Hasan Ali Şenol röportaj
Olayın olduğu yerden detay
613 MB/// 05.28"
Haber-Kamera: Levent YENİGÜN/ KEMER(Antalya),
=============================================
Ehliyetsiz sürücü jandarma ve polisi peşinden koşturdu
Muğla'nın Marmaris ilçesinde, yanında iki kadın arkadaşı bulunan ve dur ihtarına uymayıp, kullandığı otomobille kaçan ehliyetsiz sürücü Gökhan K. (26), jandarma ve polis ekiplerine hareketli anlar yaşattı. Uzun süren kovalamacanın ardından dağlık alanda yakalanan sürücüye para cezası kesilirken, otomobil de emniyet otoparkına çekildi.
Annesine ait 07 SEK 46 plakalı otomobili alan Gökhan K., kız arkadaşları Berna Ç. (26) ve Ayşin H. (21) ile gece Antalya'dan Marmaris'e gelmek üzere yola çıktı. Marmaris yakınlarındaki Çetibeli Jandarma Kontrol Noktası'ndaki ekipler, aracı durdurup kontrol etmek istedi. Ancak sürücü Gökhan K., dur ihtarına uymayarak otomobille kaçmaya başladı.
Jandarma, polisin sorumluluk alanına doğru giden araçla ilgili Marmaris İlçe Emniyet Müdürlüğü'nü bilgilendirdi. Polis ekipleri, Radar Mevkii ve Ulusal Egemenlik Caddesi'nde önlem aldı. Buna rağmen bölgeden geçen Gökhan K., yönetimindeki otomobiliyle kaçışını sürdürdü. Hızını arttıran Gökhan K., kaçışına Yeni Datça Yolu'nda devam etti. Marmaris Devlet Hastanesi'nden Hamdi Akyüz Sokak'a girerek izini kaybettirmeye çalışan Gökhan K., başarılı olamayınca aracını park ederek yanındaki iki kız arkadaşıyla dağlık alana koşarak kaçmaya çalıştı. Dağlık alana kaçanları takip eden polis ekipleri, çalılıklar arasındaki Berna Ç. ve Ayşin H.'yi yakaladı.
POLİS MÜDÜRÜ İKNAYA ÇALIŞTI
Olay yerinde ekiplerini koordine eden Marmaris İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı İsmail Toygun, kadınlarla konuşarak durumu öğrendi. Gökhan K.'nin alkollü araç kullanmaktan ehliyetinin alındığı, sürücü belgesini geri almasına 2 ay kaldığı öğrenildi. Müdür Yardımcısı Toygun ve ekipler, dağ eteklerinde Gökhan K.'yi aramayı sürdürdü. Bu sırada çevredeki mahalle sakinleri, pencerelerinden dikkatle olayları izleyerek, olan biteni öğrenmeye çalıştı. Müdür Yardımcısı Toygun, saklanan Gökhan K.'ye seslenerek, "Kendin gelirsen idari bir işlem yapmayacağım. Sadece ehliyetsiz araç kullanmışsın. Korkacak bir şey yok, çık gel. Bizler sizin güvenliğiniz için varız, korkma canım kardeşim" diye seslendi. Gökhan K.'ye dağda domuz ve dik kayalıklar bulunduğunu, hayatının tehlikede olduğunu söyleyen Toygun, 10 dakika boyunca seslendi. Ancak Gökhan K., ikna olup teslim olmadı. Ekipler Gökhan K.'yi, 30 dakikalık çalışma sonucu patika yolda yürürken yakaladı. Gökhan K., polis merkezine götürüldü. Gökhan K. ve iki kadın arkadaşı, kesilen 4 bin TL para cezası sonrası serbest bırakıldı. Gökhan K.'nin annesine ait otomobil ise otoparka çekildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Haberde polis müdürü ve 2 kadın arasında geçen konuşma
Polislerin dağ eteğinde aramaları ve polis müdürünün seslenmesi görüntü
Otomobilden görüntü
(Toplam: 4 dakika -288 MB görüntü)
Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),
=============================================
Ege Üniversitesi radyasyonu önleyen yeni ürün geliştirdi
Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü'nde sürdürülen bilimsel çalışmalarla, radyasyona maruz kalan sağlık çalışanlarının kullandıkları kıyafetlerinde (önlük, eldiven, tiroid koruyucu vb) kurşunun yerine kullanılabilecek yeni bir malzeme geliştirildi. Türkiye'de ilk kez geliştirilen ve patenti alınan malzemenin ürüne dönüşerek kıyafetlerde kullanılması aşamasına gelindi.
Yeni malzeme konusunda bilgi veren Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Yurt Onaran, radyoloji ve nükleer tıp alanında çalışan sağlık personelinin çeşitli radyasyon zırhlama malzemeleri kullandığını ifade ederek, "Günümüzde bu malzemelerin önemli bölümü kurşun ve kurşun içerikli kompozitlerden yapılıyor. Ancak kurşunun bazı dezavantajları vardır. Öncelikle bu malzemelerin ağır olmasından dolayı kullanılmalarında bazı ihmalkarlıklara neden olmaktadır. İkincisi bu malzemelerde kullanılan kurşunun toksik etkisi ve kurşunun kırılgan bir yapıda olması koruyucu malzemenin kullanım süresini kısaltıyor. Doktora öğrencilerim ile yapmış olduğumuz projede tüm bu dezavantajları en aza indirecek bir başka malzeme üretebilmesine yönelik çalışmalara odaklandık ve metal-polimer kompozit kullanılarak yeni bir malzeme geliştirdik" dedi.
İLK PROTOTİP ÜRÜN: TİROİD KORUYUCU
Geliştirdikleri yeni malzemenin kurşuna kıyasla daha hafif ve esnek olmasının yanında en az kurşun kadar etkili zırhlama sağlayan bir malzeme olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yurt Onaran şöyle konuştu:
"Metal-polimer kompozit malzeme kullanılarak hayata geçirdiğimiz yeni ürünün radyasyon zırhlama testleri Türk Standartları Enstitüsü standartlarına uygun olarak yapıldı. Testler sonucunda bu malzemenin radyasyon zırhlama özelliğinin kurşunun yerine kullanılabilecek potansiyelde olduğunu tespit ettik. Ürettiğimiz malzemenin esnek ve şekil alabilen yapıda olması giyilebilir koruyucu kıyafetlerin üretiminde ve kullanımında avantaj sağlayacaktır. Bu koruyucuların kurşuna göre 3'te 1 oranında daha hafif olması kullanım konforu sağlayacaktır ve radyoloji çalışanları daha rahat kullanabileceklerdir. Yeni geliştirdiğimiz ürünün patentini de aldık ve tiroid koruyucu olarak bir prototip üründe hazırladık." Ege Üniversitesinin büyük bir inanç ve azimle 2019 yılında 'Araştırma Üniversitesi' hedefine ilerlediğini söyleyen EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ise "Ülkemizin 2023 hedeflerine uyumlu yerli ve milli teknoloji geliştirilmesi noktasında sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Akademisyenlerimiz bu hedef doğrultusunda ülkemize ilkleri yaşatmayı sürdürüyorlar. Akademisyenlerimiz bu kez de kurşunun dezavantajlarını ortadan kaldıracak kompozit malzemeden yeni bir ürün geliştirdiler. Ege Üniversitesi adına gurur verici bir tablo. Yerli ve milli olan ürünümüzün özellikle tıpta x ve gama ışınlarından koruyucu bir materyal olması ayrı bir önem arz ediyor. Çünkü biz ülke olarak bu materyallerin alımında dışa bağımlıyız ve döviz ödüyoruz. Bu çalışmanın ülkemizi dışa bağımlılığından kurtaracağını düşünüyorum. Üniversitelerimizde ciddi bilgi birikimi var. Biz rektörlük olarak akademisyenlerimizin bu çalışmalarının sanayici tarafından ticari ürüne dönüştürülmesi ve ülke ekonomisine kazandırılması için bir köprü vazifesi görüyoruz ve bu faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz" dedi. Yeni malzemenin bulunuşuna imza atan ekipte Prof. Dr. Fatma Yurt Onaran'ın yanı sıra Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü Doktora Öğrencileri Hale Melis Soylu ve Onur Alp Ersöz yer alıyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Ürünün tanıtımı
Hocaların açıklamaları
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: İZMİR,
===============================================
Muş'ta çiftçilere, 200 dekarlık çilek bahçesi
Muş'ta Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından, Sebzeciliği Geliştirme Projesi kapsamında 200 çiftçiye 200 dekarlık alanda çilek bahçesi oluşturdu.
Pancar ve tütün ürünlerine alternatif olarak 2013 yılında kadın çiftçilere yönelik başlatılan Tarımsal Yayım Projesi kapsamındaki çilek yetiştiriciliği çalışmaları devam ediyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü çiftçilerin çileğe yönelmesi amacıyla hibeli çilek bahçeleri oluşturuyor. 200 çiftçiye 200 dekarlık alanda çilek bahçesi yapılarak fidelerinin ekimine başlandı. İlk etapta toprağı işleyen teknik personellerin, damla sulama usulüyle oluşturdukları bahçelerde fideler toprakla buluşuyor. Dekarda yaklaşık 3 ile 5 ton civarında bir verim beklendiğini ifade eden Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Koordinasyon ve Tarımsal Veriler Şube Müdürü Sami Aykan çileğin pazar sorunu olmayan bir ürün olduğunu belirterek şunları söyledi: "Çileğin ilimize uyumlu olmasından dolayı böyle bir projeyi İl Özel İdaresi kaynaklı yürütülüyor. Bu çiftçinin hiçbir masrafı olmadan, tamamen devlet destekli yapılan projedir. Kente göçün önüne geçmek için önemli bir projeyi hayata geçirdik. Şeker oranı yüksek, aroması güzel çileklerin yetiştirilmesinden dolayı her geçen yıl ilgi artarak devam ediyor. Dekarda yaklaşık 3 ile 5 ton civarında bir verim bekliyoruz. Çünkü çilek, pazar sorunu olmayan bir ürün. 200 dekarlık alanda 200 ton civarında bir ürün umut ediyoruz. İlimize ekonomik girdisi ise 2 milyon lira olacak." Merkez Sungu Beldesinde devletin verdiği hibe desteği ile 5 dekar alanda çilek bahçesi oluşturduklarını belirten çiftçilerden Seyfettin Muyan ise tamamen organik ürün
yetiştirdiklerini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------------
-Çilek fidelerinin taşınmasından detaylar
-Çilek bahçelerinde üreticilere çilek fidan dikimini öğretmek
-Çiftçilerin fidan dikiminden detaylar
-Oluşan çilek bahçelerinden detaylar
-Röportaj
Haber-Kamera: Eser AYDIN/ MUŞ,
================================================
4 bin 600 yıllık 'Kaya Mağaraları' hayranlık uyandırıyor (Özel)
Sivas'ın Zara ilçesinde kayalıklara oyularak oluşturulan ve yaklaşık 4 bin 600 yıllık geçmişi bulunan Tödürge Kaya Mağaraları hayranlık uyandırıyor. Yaklaşık 100 mağaranın bulunduğu kayalıklar bölgesi turizme kazandırılmayı bekliyor.
İlçeye bağlı Tödürge köyünün kuzey ve güneybatısında yer alan kayalıklarda yer alan yaklaşık 100 mağara, görüntüsüyle ziyaretçilerini bekliyor. 4 bin yıl önce barınma ve sığınma amacıyla yapıldığı tahmin edilen mağaralar, yan yana ve alt alta bulunuyor. Bakıldığında apartman görüntüsünü andıran mağaralarda, küçük odalar yer alıyor. İlk olarak Roma döneminde kullanıldığı tahmin edilen mağaralar daha sonra çeşitli medeniyetlere de ev sahipliği yaptığı biliniyor. Kaya mağaralarının bazı kısımlarında ise horasan harcından örülmüş taş duvarlar ve gözetleme delikleri yer alıyor. Köyü çevreleyen kaya mağaralarının kuzeyinde bulunan büyük kayalıkta ise haç işaretleri göze çarpıyor. Son zamanlarda doğa olayları nedeniyle parçalanmalar görülen kaya mağaralarında ayrıca kaçak define avcılarının da kazılarla yapıya zarar verdikleri göze çarpıyor.
'İNSANLAR BURALARI EV OLARAK KULLANMIŞ'
Mağaralar hakkında bilgi veren İl Kültür ve Turizm Müdürü Kadir Pürlü, "Tödürge Mağaraları güzellikler içerisinde bir yerdir. Her ne kadar kurtarma kazıları ve kaçak kazılarda ortaya çıkan buluntulardan hareketle Roma dönemi diyebilsek de buranın daha geriye gittiğini söyleyebiliriz. Demir çağına kadar uzandığına dair tahminler vardır. İnsanlar öncelikle buraları ev olarak kullanmışlar. Konut alanı diye düşünebiliriz. O dönemleri düşündüğümüzde şartlar çok farklı olduğu için dolayısıyla insanların kendilerine sağlam yerler aramaları çok akıllıca ve doğru. Kaya bu yüzden çok güvenilir bir yer ve yüksekte. Burada irili ufaklı insanlar tarafından oyulmuş ev diyebileceğimiz tarihi kalıntılar mevcut. Tüm kültür ve doğa dostlarını bu alanları gezmeye davet ediyoruz" dedi. Pürlü, çevre düzenlemesi konusunda daha önce çalışma yapıldığını, ancak bölgenin sit alanı olması nedeni ile çalışma yapılamadığını ifade etti.
'TURİZME AÇILMASI ÇOK ÖNEMLİ'
Tödürge köyü muhtarı Mehmet Önder ise, "Burası çok eski bir yer. Tarihi 4 bin yıl önce. Buraya turizm açısından çok şeyin yapılmasını istiyorum. Aslında ben de buraları güzelleştirmek için muhtar oldum. Biz buranın plan ve projesini verdik. Yapılma aşamasına kadar geldi ancak son aşamada sit alanı olduğu için vazgeçtiler. Projemizi iptal ettiler. Çocukluğumuz hep buralarda geçti. Burası sit alanı diye çalışmaya izin verilmiyor. Buraların turizme açılması çok önemli" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Mağaraların görüntüsü
-Köy muhtarının konuşması
-Kültür Müdürü Pürlü'nün konuşmaları
-Detaylar
(357 mb- HD)
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni - 2 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?