DHA YURT BÜLTENİ 3
Yeşilırmak Nehri'nde toplu balık ölümleri
AMASYA'da, Yeşilırmak Nehri'nde toplu balık ölümleri yaşandı. Telef olan balıklar kıyıya vurdu. Son olayla birlikte Yeşilırmak Nehri'nde bu yıl 3'üncü kez toplu balık ölümleri yaşandı
Yeşilırmak Nehri kıyısında suyun renginin koyulaştığını ve çok sayıda balığın kıyıya vurduğunu fark eden vatandaşlar durumu yetkililere bildirdi. Amasya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri, bölgeye gelerek, su numunesi aldı, balık ölümleri ile ilgili inceleme başlattı. Köprü üzerine toplanan vatandaşlar kıyıya vuran balıklarla ilgili yapılan incelemeyi izledi.
Kıyıda ekipleri izleyen Murat Öztürk adlı vatandaş "Bu su simsiyah, zehir akıyor. Suya büyük ihtimalle fabrika atıklarından meydana gelen kimyasal madde bıraktıklarını düşünüyorum. Yetkililerin balık ölümleri sonrasında bu konuyu araştırarak tedbirlerini almaları gerekiyorö dedi.
Yeşilırmak Nehri'nde bu yıl 2 kez daha toplu balık ölümleri meydana gelmişti. Amasya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri Mart ayında yapılan incelemede solungaçlarına çamur dolması ile sudaki oksijen oranının düşmesi nedeniyle balıkların öldüğü belirlenmişti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Yeşilırmak nehrinden detay
Ölen balıklardan detay
-Kıyıya vuran balıklardan detay
-Röportaj
Diğer detaylar
Haber-Kamera: Sinan HARMANCI/AMASYA,
(SÜRE: 2.26 Dk) (BOYUT: 273 MB)
=======================
İznik Ayasofya Müzesi'nin sıvaları dökülüyor
BURSA'nın İznik ilçesindeki tarihi Ayasofya Müzesi'nin girişine yapılan cam kapı ve pencerelere takılan buzlu camlar tepki çekerken, bu kez müzenin iç ve dış cephe sıvalarının dökülmesi tepki gördü. İznik Müzesi eski Müdürü Taylan Sevil, "Durum içler acısı, tam bir rezalet" dedi.
Bursa Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nce 2007 yılında restore edilmesine karar verilen Ayasofya Müzesi, iddiaya göre, tarihi dokusu korunarak restore edilmek yerine bir bakıma günümüz modern binalarına dönüştürüldü. Bu arada, müze olarak kullanılan yapının tekrar camiye dönüştürülmesi için yapılan restorasyon çalışmaları tartışmalara yol açtı. Bir dönem müze olarak kullanılan ve yabancı turistlerin oldukça ilgisini çeken tarihi yapı, 6 Kasım 2011 tarihinde, bayram namazı kılınmasıyla ibadete açıldı. Ayasofya'nın bir bölümü cami, bir bölümü de müze olarak açılmış durumda. Bir süre önce müze girişine camlı kapı yapılması, pencerelerine de buzlu cam konulması tepkilere yol açmıştı. Aynı tepkiler, bu kez müzenin iç ve dış cephe sıvalarının dökülmesi üzerine yeniden yoğunlaştı. İznik Müzesi eski Müdürü Taylan Sevil, "Gerek dünya gerekse İznik için son derece önemli olan bu taşınmaz kültür varlığının gelecek nesillere aktarılması için bir an önce önlemler alınmalı. Duvarların üzerine bindirilen ilave yüklerle bu kültür mirasının yazık ki gelecek nesillere aktarılmasından ben şüpheliyim. Bir an önce önlem alınması gerekir" dedi.
YENİ BİNA YAPILMIŞ GİBİ
İznik'te yaşan Esin Ören ise, "Ayasofya, İznik ve Hıristiyan dünyası için çok önemli bir merkez. Tarihi bir yerin kapısı cam, pencereleri buzlu cam yakışmadı. Yapılan bu restorasyonla yeni yapılmış bina gibi oldu. Dökülen sıvalar bariz bir şekilde belli. Tarihi yapının bu hali içler acısı" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------
-Dış görüntüler
Dökülen sıvalardan ve duvarlardan görüntüler
-Cam kapı ve pencereden görüntüler
-Röportajlar
SÜRE: 2 dakika 57 sn BOYUT: 331 MB
HABER/ KAMERA: Mehmet BULDU/ İZNİK (BURSA)
==============
Yeşil Yol ile Karadeniz yaylalarına ziyaret arttı
KARADENİZ'de, 9 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki 'Yeşil Yol' projesinin tamamlanan güzergahları ile Orta ve Doğu Karadeniz'de yaylalara ulaşım kolaylaştı. Yeşil Yol projesinin Ordu'daki 235 kilometrelik etabında sona gelindi. Yeşil Yol'la birlikte ulaşım kolaylığı ile Ordu'nun Çambaşı, Perşembe Yaylaları, Giresun Paşakonağı ve Karagöl Yaylası gibi önemli turizm destinasyon alanları bu yaz yoğun ziyaretçi aldı.
Doğu Karadeniz Master Planı çerçevesinde Karadeniz'de 9 ilin yaylalarını birbirine bağlamak amacıyla hazırlanan 'Yeşil Yol' projesi; Samsun, Ordu, Giresun, Tokat, Gümüşhane, Bayburt, Trabzon, Rize ve Artvin yaylalarını bir birine bağlıyor. 2013 yılında başlayan, yaylalara ulaşımı kısaltan 2 bin 600 kilometrelik 'Yeşil Yol' projesinin 235 kilometrelik kısmı Ordu sınırları içerisinden geçiyor. 7 metre genişliğinde gidiş- geliş tek şerit olarak planlanan yolun zemini beton ve asfalt olacak. Bu yolla birlikte 40 noktada oteller, restoranlar ve kayak tesislerinden oluşan turizm merkezleri oluşturulacak. Yeşil Yol çalışmasının 2020 yılında tamamlanması planlanıyor.
YAYLA TURİZMİNİ GELİŞTİRECEK ÖNEMLİ PROJE
Ordu Valisi Seddar Yavuz, projenin Ordu etabındaki çalışmalarının devam ettiğini, yolların yapılmasıyla yaylaların yerli ve yabancı turistler tarafından daha fazla ziyaret edilmeye başladığını vurgulayarak, "Gerçekten Karadeniz'e değer katacak, misafirlerimizin en iyi şekilde ulaşımlarını sağlayacak ve özellikle yayla turizmini geliştirecek önemli proje. Ordu içindeki 235 kilometrelik yolun 157 kilometresi sıcak asfalt ve beton yol olarak yapıldı, 36 kilometresinde çalışmalar devam ediyor. 41 kilometrelik kısmı stabilize duruyor. Amacımız bu yolu bitirmek, Karadeniz'i özlemle bekleyen tüm misafirlerimizin hizmetine sunmak istiyoruz. İlimiz sınırları içinde yapılacak çalışmaların maliyeti 40 milyon TL civarında. Bu maliyeti DOKAP, Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı finanse ediyor. İlimizde projeye şuana kadar 16 milyon TL'lik harcama yapıldı. Türkiye'nin ulaşımda çok büyük devrim yaptığını hepimiz biliyoruz. Yeşil Yol tamamlandığında bölge turizmine çok büyük katkı sunacağını da düşünüyoruz" dedi.
YIL SONUNA HEDEF 1 MİLYON TURİST
2017 yılı sonu itibariyle Ordu'ya 705 bin yerli ve yabancı turistin geldiğini, bu yıl sonuna kadar ise 1 milyon turist ağırlamayı hedeflediklerini de belirten Vali Yavuz, "Geçen yıl 70 bin yabancı turisti misafir ettik. Bu yıl özellikle yabancı turist sayısında patlama oldu. Geçen yıla göre yüzde 56'lık artış var. 2018 yılının ilk 10 ayı itibariyle 102 bin 500 yabancı turist rakamına ulaştık. Yerli turist sayısında da önemli gelişme kaydettik. Geçen yıla oranla yüzde 16'lık bir artık meydana geldi. Bu yıl ilk 10 ay itibariyle 800 bin rakamını bulduk. Yıl sonu itibariyle biz 1 milyon rakamını yakalayabileceğimizi düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
NEVRUZ'DA İRANLI TURİSTLERDE GELECEK
Ordu'nun çok büyük bir turizm merkezi olarak Karadeniz'de parlayacağını da ifade eden Yavuz, "Önümüzdeki 5 yıl içerisinde 3 milyon turist hedefini koyduk. Bunun 500 bin civarı yabancı, 2.5 milyonu yerli turist olacak. Turizm konusunda önemli tanıtımlar yapıyoruz. Ortadoğu piyasasına girmiş bulunuyoruz. İran pazarına girmek için İran'da ki turizm acentelerini ilimize davet ettik, burada misafir ettik. Turizmcilerimiz önemli bağlantılar yaptı. Nevruz'la birlikte İranlı turistlerinde bölgemizde olacağını müjdelemek isterim. Tüm vatandaşlarımızın şehrimizin geleceği konusunda emin olmalarını, güvenmelerini bekliyoruz" dedi.
Görüntü dökümü
-Yaylalardaki yeşil yol asfalt görüntüsü (drone)
-Yaylalardan görüntü (drone)
-Yaylada yerli ve yabancı turistlerden görüntü
-Vali Seddar Yavuz ile röp.
Süre: 4.16 dk. Boyut: 635 MB
Haber-Kamera: Nedim KOVAN - ORDU/DHA
=================================================
Teras kata gerilen ağa takılan güvercin kurtarıldı
SAMSUN'da kuş girmemesi için balkona gerilen ağa takılan güvercin itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı.
İlkadım İlçesi 19 Mayıs Mahallesi İnce Sokak'ta, bir aparmanın teras katının balkonuna, ev sahibi tarafından kuş girmemesi için balık ağı gerildi. Mahalle sakinlerinin pencerelerin önüne yem ve su koyarak beslediği güvercinlerden biri ağa takıldı. Ağa takılı güvercini fark eden vatandaşlar durumu itfaiyeye bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri vinç yardımıyla çıktığı balkonda ağa takılan güvercini kurtardı. Çevrede toplanan vatandaşlar itfaiye ekiplerini alkışladı. Kurtarılan güvercin, bulgur ve su bulunan bir pencerenin önüne bırakıldı.
Çevrede toplanan vatandaşlar balkona ağ serilmesine tepkilerini dile getirdi. Mahalleliler, "Vatandaşın biri balık ağıyla terasının etrafına sarmış. Orada balık ağının ne işi var? Balık tutacaksa gitsin aşağıda deniz var. Yazık günah hayvana" ifadelerini kullandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Ağa takılan kuşun çırpınışı
İtfaiyenin müdahalesinden detay
İtfaiyenin kuşu yemin yanına bırakışı
Kuştan detay
Vatandaşlardan röportaj
Haber-Kamera: Tayfur KARA/SAMSUN,
(SÜRE: 02.51 DK) (BOYUT: 319 MB)
================================================
16 yaşındaki anne: Bebeğimi satmam, şaka yaptık
ADANA'da, parkta arkadaşlarıyla birlikte otururken 9 aylık bebeğini satmak istediği öne sürülen 16 yaşındaki S.K., "Bebeğimi asla satmam, arkadaşlarımla birlikte şaka yaptık" dedi.
Olay, Seyhan İlçesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi önünde bulunan parkta meydana geldi. İddiaya göre, erkek arkadaşına kaçan S.K.'nin bu birliktelikten bir kızı oldu. Pişman olarak olan S.K., tekrar ailesinin yanına döndü. Önceki gün akşam saatlerinde S.K. yanına aldığı 9 aylık bebeğiyle dışarı çıktı. Parka buluştuğu arkadaşlarıyla oturan S.K.'nin burada çevredekilere "Satılık çocuk var" dediği ileri sürüldü. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda ekip sevk edildi.
Parka gelen sivil polisler kısa sürede, S.K. ve yanında bulunan arkadaşlarını yakaladı. S.K. ise polise, bir süre birlikte yaşadığı sevgilisinden hamile kaldığını ayrıldıktan sonra kızını dünyaya getirdiğini ancak onu satmak gibi bir niyetinin olmadığını ileri sürdü. S.K. ve kızı daha sonra Çocuk Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.
S.K ise polise verdiği ifadede erkek arkadaşından ayrıldığını, ailesinin kendisine sahip çıktığı ve onların yanında kaldığını belirterek, "Parkta birlikte oturduğum arkadaşlarım 'Satılık bebek' var dediler. Bizi gören vatandaşlar da olayı ciddiye almış, asla bebeğimi satmam" dediği öğrenildi.
S.K. daha sonra bebeğiyle birlikte ailesine teslim edildi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
*ARŞİV*
S.K.'nın kucağındaki kızıyla görüntüsü
Polislerin ifade alması
S.K'nın yanındaki arkadaşları
S.K. ve kızının polis aracına götürülmesi
Haber-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,
======================================
Karadeniz hurmasında hasat başladı
KARADENİZ'de kış mevsiminin vazgeçilmez meyvesi olan hurma hasadı başladı. Ağaçları süsleyen sarı renkli meyveleri toplayan üreticiler, meyvelerin bir kısmını kış için stoklarken, bir kısmını da pazarda satıyor. 'Trabzon hurması' da olarak bilinen meyveden üretilen pekmez de önemli gelir kaynağı oldu. Üreticiler, bu yılki hasattan oldukça memnun olduklarını belirtirken, uzmanlar ise hurmanın insan sağlığına yararlarına dikkat çekiyor.
Karadeniz'de kış mevsiminin vazgeçilmez meyveleri arasında yer alan hurma hasadı başladı. Ordu'nun Ünye ilçesinde, ağaçları süsleyen sarı renkli meyveleri toplayan üreticiler, meyvelerin bir kısmını kış için stok yaparken, bir kısmını da pazarda satarak gelir sağlıyor. Üreticiler pekmez de yaptıkları hurmaları ağaçlara çıkarak hasat ediyor. Merdiven yardımı ile çıkılan ağaçtan toplanan meyveler sepetlere konularak evlere götürülüyor. Hurmalar ambarlarda depolanıyor.
ÜRETİCİLER HASATTAN MEMNUN
Hurma üreticisi Osman Dağdeviren, hasadın oldukça verimli geçtiğini belirterek "Hurma meyvelerini topladıktan sonra kış meyvesi olarak ambarlarda saklıyoruz. Burada bir süre olgunlaşan hurmaların bir kısmını pekmez olarak değerlendiriyoruz. Her sene bu kadar verimli olmuyor. Bu sene çok güzel. Her yıl böyle verimli olmuyor. Biz bu hurmaların bir kısmını evde kendimiz için ayırıyoruz. Bir kısmını pazarda satıyoruz. Sağlık açısında çok yararlı bir meyve olduğu için Karadenizliler her kış mevsiminde sıkça tüketir" dedi.
KANSERE KARŞI KORUYUCU ÖZELLİĞİ VAR
Uzmanlar hurmanın insan sağlığına yararlarına dikkat çekiyor. Trabzon Hurması'nın kansere karşı koruyucu özeliğinin olduğunu belirten Diyetisyen Akın Tokatlı, "Trabzon Hurması lif içeriği çok yüksek bir besin gıdasıdır. Bu yüzden mide bağırsak sistemini koruyarak kabızlığı da önler. 100 gramında yaklaşık 3,6 gram lif içerir. Bunun sayesinde de kansere karşı koruyucu özelliği vardır. Enerji değeri yüksek olduğu için porsiyona dikkat edilmesi gerekir. Günlük alınması gereken miktar ise bir orta boy kadardır. Lif hipertansiyonu önlerken kalp sağlığını da korur. Kansızlık, iştahsızlık ve zayıflık gibi durumlarda Trabzon hurmasını önerebiliriz" diye konuştu.
TRABZON HURMASI
Latincesi Diospyros kaki olan bu şifalı meyve turuncu renkte ve yaklaşık elma büyüklüğündedir. Temmuz-ağustos aylarında çiçek açar ve tohumları kasım ayında olgunlaşır. Anavatanı bir çok meyve gibi Çin'dir. Fakat daha sonra Japonya'ya getirildiği için Japon hurması adı verilmiştir. Ağaçta yetişir. Ağaç kazık köklüdür, ortalama 5-6 metreye kadar boylanır. Yaprakları ilkbaharda yeşil sonbaharda ise kırmızı, sarı, turuncu gibi renklere dönüşür. Bu yüzden ağaç, süs bitkisi olarak da peyzaj alanında kullanılır. Turuncu olan meyve çok tatlıdır. İçi yumuşak olan meyve oldukça güzel bir tada sahiptir. Meyvesi çiğ veya pişmiş olarak tüketilebilir. Ülkemizin de bazı bölgelerinde yetiştirilmektedir. B1, B2, B3 ve C gibi çeşitli vitaminler ve askorbik asit içermektedir.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Üreticilerin hurma hasadından görüntü
-Hurmalar taşınırken görüntü
-Üretici Osman Dağdeviren ile röportaj
-Üretici Fazlı Dağdeviren ile röportaj
-Diyetisyen Akın Tokatlı ile röportaj
-Diğer detaylar
(SÜRE: 4.46 Dk ) (BOYUT: 880 MB)
Haber-Kamera: Turgut DAĞDEVİREN/ORDU,
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni 3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?