'Patates ithalatı nedeniyle çiftçiler endişeli'
Konya Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Soylu, 200 bin tona kadar yurt dışından ithal edilecek patatesten gümrük vergisi alınmayacak uygulamanın, çiftçiyi küstürebileceğini söyledi. Soylu, "Geçen yıl 250 bin ton civarında üretim miktarında azalma oldu. Bu, o kadar çok büyük rakam değil. Türkiye daha önce 200 bin ton patates ithal etmedi. İthal patatesin, çiftçilerin üretimden vazgeçme veya patatesten başka ürünlere kaymasıyla ilgili algıya sebep olabilir. Çiftçilerimiz endişeli" dedi.
Türkiye'de 2018 yılında 4,5 milyon ton patates üretimi yapıldığını belirten Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Dr. Soylu, "Patates toplam ürün desenimizde 135 bin ile 150 bin arasında değişen bir hektar alanına sahip. Bunun yüzde 10'unu ise Konya Ovası oluşturuyor. Her yıl üretim miktarı değişmekle birlikte 4,5 ile 5 milyon ton arasında bu oran değişiyor. 2018 yılında 4,5 milyon tonluk bir üretim söz konusu. Bu da diğer yıllara bakıldığı zaman üretimde çok fazla bir azalma söz konusu değil. Bir önceki yıla göre 250 bin ton civarında bir azalma var. Bu da toplam üretimde yüzde 3- 4'lük bir orana denk geliyor. Aslında buradaki sıkıntı üretim planlamasının doğru yapılmamasından kaynaklı bir sıkıntı" diye konuştu.
'FARKLI ALGIYA SEBEP OLABİLİR'
Yurt dışından ithal edilecek patates nedeniyle çiftçiler üzerinde farklı algının oluşabileceğini ve çftçinin bu ürüne küsebileceğini kaydeden Soylu, şunları söyledi:
"Çiftçilerimiz açısından patates üretim sezonunun başındayız. Türkiye daha önce 200 bin ton patates ithal etmedi. Üretim sezonunun başı olması sebebiyle Türkiye'de 140 bin hektar civarında bir patates ekim alanı ortalaması var. Çiftçilerin üretimden vazgeçme veya patatesten başka ürünlere kaymasıyla ilgili bir algıya sebep olabilir. O yüzden bu sürecin çok iyi yönetilmesi gerekiyor. Patates yumrusuyla üretilen bir bitki. Dolayısıyla ithal yolla gelen yumrularla hastalıkların gelmesi mümkün. Bunların sadece yemeklik olarak kullanılacağını garanti edemeyiz. Yemeklik için alınır, üretim için kullanılır. Tarlalarımıza hastalıkların bulaşma riski de olabilir. Biz üretimin yüzde 3- 4'ünü ithal ederek tüm üretimin yüzde 95'ini riske atmamamız gerekiyor. Çünkü asıl patatesin tüketildiği dönem eylül ve ekim ayında başlayıp ilkbahar dönemine kadar olan kısım. Bu dönemdeki üretim şu an da çiftçilerimin ekimini yapacağı için çiftçilerimizin patates üretimiyle ilgili bir endişeye düşmemelerini gerektirecek sağlıklı açıklamaların yapılmasına ihtiyaç var."
'YURT DIŞINDAN ALINAN UCUZ OLMUYOR'
İthal edilecek ürünün daha pahalı olduğunu dolayısıyla oradaki çiftçilerin desteklendiğini belirten Soylu, "Yurt dışından aldığımız ürünleri kesinlikle ucuza alamıyoruz. Türkiye ithalat kararırı aldığı andan itibaren yurt dışındaki fiyatlarda 2'ye katlanıyor. Dolayısıyla bir kendi çiftçimiz yerine yurt dışındaki çiftçileri desteklemiş oluyoruz. Çiftçilerimiz bir üründen küstüğü zaman o ürüne 4- 5 yılda zor geri dönüyor. Patates gibi fiyatı dalgalanan bir üründe de bu çok daha sıkıntılı bir duruma yol açabilir. O yüzden üreticilerimize bu yılkı üretimle ilgili veya bundan sonra böyle bir ithalatın yapılmayacağı veya dile getirdiğimiz endişeleri göz önünde bulundurulacağına yönelik bir açıklama yapılmasının patates üreticilerini rahatlatacağı kanaatindeyim" dedi.
'PATATES İTHALATININ FİYATLARA ETKİSİ OLMAZ'
İthal edilecek patatesin, fiyatlarda azalma etkisi oluşturmayacağını savunan Soylu, "Yapılacak 200 bin ton patates ithalatının bu fiyatlara çok büyük bir etkisinin olmayacaktır. Uzun vadede de fiyatların çok yükselmesine dolaylı etki yapabilecek bir yapı göstermekte. Üreticiler bu konuda tedirginler. Üreticiler ileride zarar etme riski olur diye büyük endişe içindeler. Bakanlığın çiftçileri rahatlatacak bir açıklama yapması gerekiyor. Aksi taktirde yaz sezonunda sonbaharda da ithalat yapılabilir gibi bir algı oluşursa kimse patates üretmeye yanaşmaz. Tarım tam bir algı yönetimidir. Bunu doğru yönetmek gerekiyor. Bir panik havası estiği anda fiyatları önleyemiyorsunuz. Patates, soğan gibi depolanan ürünlerde muhakkak bu üretim planlamasının doğru yönetilmesi gerekiyor. Fahiş fiyatlara bizde karşıyız. Ama çiftçinin hak ettiği üretim maliyetlerinin üzerinde bir satış fiyatları oluşması lazım. Yurt dışından alacağımız ürünlerde bizim yurt içi maliyetlerimizin çok üzerinde olduğu için biz kendi çiftçimizi, kendi yerli üretimi destekleyerek tarımsal palanlamayı yapmanın yollarını aramalıyız" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
---------------------
Tarladakı patatesten detay
Patatesin tarladan toplanması
Süleyman Soylu röp.
Haber- Kamera: Tolga YANIK- Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))
============================
2 bin 300 yıllık kaya mezarları ilgi görüyor
Samsun'un Bafra ilçesinde Helenistik Çağ'da inşa edilen ve Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de tadilattan geçirilerek kullanılan Asarkale ve kaya mezarları, kente gelen yerli- yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Bafra ilçe merkezine 26 kilometre uzaklıktaki Asarkale ve kaya mezarları, kente gelen yerli- yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Helenistik Çağ'da inşa edilen ve Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde de tadilattan geçirilerek kullanılan Asarkale ve kaya mezarları arasında en çok ilgiyi ise kayaların oyulması ile yapılan 2 bin 300 yıllık 3 paflagonya tipindeki mezar çekiyor.
Çok değerli tarihi kalıntıların yer aldığı Asarkale bölgesinin önemli bir turizm alanı olduğunu söyleyen Karadeniz Turistik İşletmecileri Derneği Başkanı Murat Toktaş, "Turizm denince akıllara kum, güneş ve deniz geliyor. Bir türlü kum güneş deniz üçlemesinden çıkamadık. Aslında alternatif turizm dediğimiz tarih turizmi olsun, doğa olsun avcılık olsun bunlara benzer turizm dalları varken biz o kısır döngü içinde dönüp duruyoruz. Aslında bunun dışına çıkabilsek tarihi anlamda çok güzel değerleriz var. Özellikle bölgemizde hem kalemiz olsun hem kral mezarlıkları olsun, Bafra bölgesinde ciddi anlamda tarihi değer içeren ve yurtdışında pazarlamasına çıkıldığı zamanda çok ciddi talep görecek bir değerimiz var" dedi.
Kültürel anlamda turizmi çok düşünemediklerini ifade eden Toktaş, "Kültürel varlıklarımızı koruma altına alıp orada bırakıyoruz. Zaten Asarkale tarafına çıktığınız zaman oradaki mistik havayı içinizde hissediyorsunuz. Ayrıca oraya giderken sanki farklı bir çağa gidiyor gibi oluyorsunuz. Bu bölgeye giden insanların çok fazla etkilendiği söz konusu oluyor. Bizim buraları bir şekilde daha ön plana çıkarmamız gerekiyor. İnsanları buralara daha çok getirebilsek Bafra bölgesinin kaderini değiştirecek önemli taşlardan biri olur.ö diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
--------------
-Kral mezarlarından ve Asarkale detayları
-Drone görüntüleri
-Röportaj
Haber-Kamera: Hüseyin KALAY/BAFRA(SAMSUN),
================
Simitçi heykeline zarar verildi
Muğla merkezinde bulunan ve polyster malzemeden yapılan 'Simitçi' heykelinin elindeki simidin kırılması tepki çekti.
Menteşe Belediyesi'nin 'Yeşil Alanlarının Temalandırılması' projesi kapsamında ilçe merkezindeki Orgeneral Mustafa Muğlalı İşhanı önüne 'Simitçi' heykeli dikildi. Günlük hayattan karenin yansıtıldığı heykelin elindeki simit, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce kırıldı. Heykelin yanına hatıra fotoğrafı çektirmek için gelen vatandaşlar zarar verildiğini fark edip, tepki gösterdi.
Vatandaşlardan 28 yaşındaki Leman Korkmaz, "Fotoğraf çektirmeye geldiğimiz zaman simidin kopartıldığını gördük. Büyük bir üzüntü yaşadık. Zarar verenler emek hırsızıdır. Bunun başka bir tarifi olamaz. Kısa zamanda yenilenmesi gerekiyor. Çünkü heykel kötü görünüyor" diye konuştu.
Menteşe Belediye Başkanı CHP'li Bahattin Gümüş de heykele zarar verilmesine tepki gösterip, kenti zenginleştiren heykellerin beğeniyle karşılanması ve sahiplenilmesi gerektiğini belirtti. Başkan Gümüş, "Kültür turizminin ön plana çıktığı ilçe merkezini gezmeye gelen yerli ve yabancı turistler, heykelleri görünce belediyemizi ziyaret ederek teşekkür ediyor. Bu heykeller aynı zamanda, Muğla'nın kültür-sanat kenti markasını da pekiştiriyor. Büyük bir emek gösterilerek yapılan bu esere zarar verenleri kınıyorum. Bunu yapanları bilinçli bulmuyorum. Sanata böyle mi sahip çıkacağız? Kenti zenginleştiren heykellerimizin beğeniyle karşılanması ve sahiplenilmesi gerekiyor" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------
Heykelden görüntü
Vatandaş Mine Yalçın ile röp
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,
====================
Köy çocukları için oyuncak üretiyorlar
Tokat Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı Gençlik Merkezlerinde, gönüllü üniversite öğrencileri 'Oyuncak Atölyesi Projesi' kapsamında köy çocukları için oyuncak üretiyor.
Tokat Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından başlatılan '10 Parmağımda 10 Marifet' projesi kapsamında Tokat Gençlik Hizmetleri Merkezinde köy okullarındaki çocuklar için oyuncak atölyesi kurdu. 2 hafta önce kurulan oyuncak atölyesinde üniversiteli öğrenciler köylerdeki öğrencilere ulaştırılmak üzere dolgu bebek yapımına başladı.
300 DOLGU BEBEK YAPACAKLAR
Proje hakkında bilgi veren Tokat Gençlik Hizmetleri Merkezi Müdürü Kazım Elmas, "Gençlik ve Spor Bakanlığımızın '10 Parmağımda 10 Marifet' projesi kapsamında oyuncak atölyesi kurduk. Burada 30 üniversiteli gönüllü gencimiz ile birlikte el emeği göz nuru yapmış olduğumuz bebeklerimizi köy okullarına götürmek istiyoruz. Oradaki öğrenci yavrularımıza takdim etmek istiyoruz. Tamamen gönüllük esasına dayalı bir çalışma. İlk etapta dolgu bebek düşünüyoruz. İleriki aşamalarda bu oyuncak çeşitlerini artırarak daha geniş çaplı bir etkinlik yapmak istiyoruz. İlk hedefimiz 2 ay içerisinde 300 tane dolgu bebeği yapıp köy okullarına götürmek" dedi.
'BU ZAMANA KADAR HİÇ DİKİŞ YAPMADIM'
Kursa başlarken çok heyecanlığını ifade eden üniversite öğrencisi Ali Berk Çevik, "Erkek olarak, 'nasıl bebek yapacağım' diye korktum. Ama hocalarımızın sayesinde bu korkuyu yendim. İğneler ile dikiş yapmayı öğrendim. Bu kursta yaptıklarımız ile köy okullarına gittiğimizde çocukları bir nebze mutlu edebilirsek ne mutlu bize. Annem elime iğne iplik veriyordu ama bu zamana kadar hiç dikmemiştim. İlk başta çok zorlandım ama sonrasında alıştım" diye konuştu.
Öğrencilerden Fatma Köseler ise, "Oyuncak atölyesi projesini duydum ve katılmak istedim. Şimdi burada olmaktan çok mutluyum. Bu imkanı sağlayanlara çok teşekkür ederim" dedi.
Görüntü Dökümü:
----------
-Atölyeden görüntüler
-Bez bebek yapan öğrenciler
-Merkez müdürünün açıklamaları
-Öğrencilerin konuşmaları
(432 mb)
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,
==================
HDP'ye açlık grevi operasyonu: 3 gözaltı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Başkanlığı'nda açlık grevi başlatanlara yönelik düzenlenen operasyonda 3 kişi gözaltına alındı.
Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan için bir süre önce açlık grevi başlatan HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'e destek amacıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı'nda bir grup partili açlık grevi başlattı. Bunun üzerine çalışma başlatan polis ekipleri, bu sabah saat 07.30 sıralarında parti binasına operasyon düzenledi. Operasyonda açlık grevini sürdüren 3 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların emniyetteki işlemleri sürüyor.
DİYARBAKIR,
==================
Son Dakika › Güncel › Dha Yurt Bülteni -3 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?