Dünya Sulak Alanlar Günü

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İbrahim Çiftçi, Türkiye topraklarının yüzde 2,3'ünün doğal sulak alanlardan oluştuğunun tespit edildiğini belirterek, "Bakanlığımız, 2015 içinde herhangi bir korunma statüsü olmayan 20 sulak alanımızın 'ulusal öneme haiz sulak alan' olarak tescil edilmesini sağladı. Yöre halkımızın refah düzeyini artırmak, ekoturizmi desteklemek maksadıyla 40 sulak alanımızda kuş gözlem kulesi, seyir terası ve ziyaretçi merkezi gibi tesisler yaptık" dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısıyla bir kutlama programı düzenlendi.

İbrahim Çiftçi, programın açılışında yaptığı konuşmada, sulak alanların ekolojik dengenin sağlanmasında ve biyolojik çeşitliliğin korunmasında önem taşıdığına işaret ederek, sulak alanların yeryüzünde bulunan suyun yüzde 3'ünü oluşturduğunu söyledi.

Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığına değinen Çiftçi, "Sulak alanların korunması ve geliştirilmesi ve bu önemli mirasa sahip çıkılması, gelecek kuşaklara sağlıklı şekilde götürülebilmesi, en büyük sorumluluklarımızdan biridir. Bu maksatla bakanlığımız, başta sulak alanların korunması ve bunların planlanması, su kaynaklarının geliştirilmesi için yoğun bir şekilde çalışmaktadır" diye konuştu.

Çiftçi, geçen yıl başlatılan Ulusal Sulak Alan Envanteri Projesi ile Türkiye'deki sulak alanların il il, bölge bölge belirlendiğini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Elde edilen ilk verilere göre, ülkemiz topraklarının yüzde 2,3'ünün doğal sulak alanlardan oluştuğunu tespit ettik. Ramsar Sözleşmesi kapsamında sulak alan çalışmalarını yürüten bakanlığımız, Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği çerçevesinde 2015 içinde herhangi bir korunma statüsü olmayan 20 sulak alanımızın 'ulusal öneme haiz sulak alan' olarak tescil edilmesini sağladı. 18 sulak alanda tescil çalışmaları devam ediyor. Bugüne kadar 42 sulak alanda bölgeleme gerçekleştirildi. 23 sulak alanda ise yönetim planları yapılarak uygulamaya geçildi. Aynı zamanda yöre halkımızın refah düzeyini artırmak, ekoturizmi desteklemek maksadıyla 40 sulak alanımızda kuş gözlem kulesi, seyir terası ve ziyaretçi merkezi gibi tesisler yaptık."

Bakanlık olarak sulak alanların öneminin bilincinde olduklarını ifade eden Çiftçi, son yıllarda kuruma sürecine giren Kırşehir'de Seyfe Gölü, Kayseri'de Sultan Sazlığı, Konya'da Ereğli Sazlığı, Antalya'da Avlan Gölü ve Konya'da Yunak Gölü gibi tabii sulak alanlardaki iyileştirme çalışmalarının devam ettiğini belirtti.

İstanbul Vali Yardımcısı Faruk Eraslan da yağmur ormanlarından sonra yeryüzünün en zengin, en verimli ve en üretken ekosistemlerinin başında sulak alanların geldiğini kaydetti.

Eraslan, 465 kuş türünün yaşadığı Türkiye'nin, kuş göçü güzergahı üzerinde bulunduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının geçiş noktası üzerinde bulunması, 3 tarafının denizlerle çevrili ve çeşitli iklim özelliklerine sahip olmasının, sulak alanların önemini artıran unsurların başında geldiğini anlattı.