Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz, büyük bir özveriyle, sabırla inşa ettiğimiz bu huzur iklimini dinamitleyen, bombayla çukurla hendekle şehirleri yok eden insanımıza hayatı zehir eden bu terör örgütünü hala dünyaya tanıtmakta zorlanıyoruz. Hatta hatta kendi insanımıza dahi tanıtmakta zorlanıyoruz" dedi.
Erdoğan, Lütfü Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen Dünya Turizm Forumu'nun kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, bundan sonra da Türkiye'yi büyütmeye, güçlendirmeye, ortaya çıkan değeri de hep birlikte paylaşmaya devam edeceklerini söyledi.
Her alanda olduğu gibi turizmde de gelinen aşamayı yeterli bulmadığını dile getiren Erdoğan, bunun için de adımlar atmayı sürdüreceklerini ifade etti.
Türkiye'nin turizm potansiyelinin, mevcut rakamların çok daha üstüne çıkmaya müsait olduğunu belirten Erdoğan, " İstanbul, Antalya, Ankara, İzmir, dünyanın ve bütün illerimizin beğenisini özellikle kazandığına inandığımız, o kenar köşelerde kalmış bütün o tarihi eserlerine kadar Türkiye bir sıçramayı yaşıyor. Biz bununla daha büyük sıçramaları yapacağımıza inanıyoruz. İstanbul'da Yatırım Destek Ajansı'ndan bize gelen talepler var. Diyorlar ki 'Bize otel yapmak için yer.' Kim? Uluslararası sermaye. Biz şu anda uluslararası sermayeye biz şu anda 'Buyurun şurada otel yapabilirsiniz' diyemiyoruz. Bu denli talepler artmaya başladı" diye konuştu.
İstanbul'un, bir kongre merkezi olarak çok önemli bir yere sahip olduğunu,10-15 yıl önce 3 bin kişiyi aynı anda toplayacak bir salon dahi bulunmadığını ifade eden Erdoğan, artık bunların hepsinin İstanbul'da yer aldığına dikkati çekti.
"Bu terör örgütünü hala dünyaya tanıtmakta zorlanıyoruz"
Van, Bitlis, Amasya, Çorum, Diyarbakır, Ağrı'nın bütün güzelliklerinin dünyanın ilgisine sunulması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Neden Cizre, Sur, Silopi çukurlarla, barikatlarla, terör örgütünün harabeye çevirdiği sokaklarla gündeme gelsin? Neden ilim, irfan ve sahabeler şehri Diyarbakır yakılan camilerle, yıkılan okullarla, manevi mirasına yapılan kalleşçe saldırılarla gündeme gelsin? Bölgedeki şehirlerimiz neden Antalya, Muğla, İzmir gibi tüm dünyadan ziyaretçilerin geldiği, güzelliklerini doya doya seyrettiği iller olmasın. Hakkari, bırakınız diğer imkanlarını sadece turizmle dağları, bitki örtüsü, akarsuları, kilimleri üzerinden bile çok farklı bir kent haline dönüşebilir. Bunun önündeki en büyük engel; terördür. Eli kanlı terör örgütüdür. 'Niçin yatırımcı acaba bu illere gitmiyor' diye bu soruyu sormamız lazım. Neden? Can güvenliği ve bunun yanında 'acaba ben bu yatırımı yaparsam, benim bu yatırımım yakılır, yıkılır mı?'. Bundan dolayı."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bundan 7 ay önce insanların İstanbul'dan Van'a kahvaltı yapmaya gittiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Sur'daki esnaf kardeşim bir yıl önce ülkemizin her şehrinden ziyaretçiyi, müşteriyi ağırlıyordu. Daha düne kadar Cizre cıvıl cıvıl bir ilçeydi. Ben partimizi kurarken o Cizre'ye gittiğim günleri şöyle hatırlıyorum. O ne heyecandı. Oradaki kanaat önderlerine 'Ne bekliyorsunuz?' diye sorduğum zaman, 'Sadece şu olağanüstü hali kaldırın yeter' demişlerdi. Bir ayda olağanüstü hali kaldırdık. Ama maalesef bunu söyleyenler sözlerinin arkasında duramadılar. Fakat biz, büyük bir özveriyle, sabırla inşa ettiğimiz bu huzur iklimini dinamitleyen, bombayla, çukurla, hendekle, şehirleri yok eden, insanımıza hayatı zehir eden bu terör örgütünü hala dünyaya tanıtmakta zorlanıyoruz. Bunu da söyleyeyim. Hatta hatta kendi insanımıza dahi tanıtmakta zorlanıyoruz, bunu da söyleyeyim. Fakat bütün bunlara rağmen bölgedeki vatandaşlarımız artık sağduyulu, basiretli tavırlarıyla terör örgütüne prim vermedi, oyuna gelmedi ve terör örgütünü yalnız başına bıraktı."
"Faşist anlayış bizzat Kürt kardeşlerim tarafından çukura gömülmüştür"
Şu anda yeni bir döneme girildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi:
"Bütün orada 'kaçtı' denilenler kaçmadı. Şu anda onlar yer değiştirdiler. Niye? Benim oradaki Kürt kardeşim yer değiştirerek, bu operasyonların başarıyla devamını sağlıyor. Bu operasyonlar bittikten sonra, bu arada kiraları, her şeyleri veriliyor. Ondan sonra buralarda yapılan planlamayla, projeyle süratle yeni ilçeler inşa edilecek ve inşa edilen yeni yerlere de 'kaçtı' denilen vatandaşlarımız yerleşecekler. Daha modern bir şekilde orada hayatlarını sürdürmeye başlayacaklar. Bölgede terör örgütü üzerinden kurulmaya çalışılan, tek tipçi, baskıcı, faşist anlayış bizzat Kürt kardeşlerim tarafından çukura gömülmüştür. İnşallah terör örgütü tehdit olmaktan tamamen çıkarıldığı zaman bölge şehirleri de tekrar şaha kalkacaktır. İstikrarını, emniyetini, huzurunu, kardeşliğini pekiştirmiş bir Türkiye'nin maddi ve manevi her noktada tarihte hiç olmadığı kadar kazanacağını biliyoruz. Tabii bunu başkaları da biliyor. Onun için önümüze bunca engel çıkartılıyor. Onlara rağmen başaracağız. Onlara rağmen 2023 hedeflerimize ulaşacağız, hiç endişeniz olmasın."
"Terör örgütüne kapı kulluğu yapmayı 'muhalefet' diye yutturmaya kalkıyorlar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, PKK, PYD, YPG ve DAEŞ gibi örgütlerinin kanlı eylemleriyle bir yere varamayacaklarını, başarı elde edemeyecekleri çok iyi bildiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Türk ordusu, Türk emniyeti, köy korucularımız, el ele omuz omuza bu mücadeleyi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Bu örgütlerin amacı halk arasında tehdit ve şiddet ortamı oluşturarak, korku ikliminin, düşmanlığın yaygınlaşmasını sağlamaktır. Yatırımcıyı ürküterek, bölge insanını açlığa, işsizliğe, yokluğa yani örgütün kendi karanlığına mahkum etmektir. Bu hakikat ortadayken Paris saldırısında gösterdiği empatiyi, hassasiyeti kendi ülkesindeki terör eylemlerine göstermeyen bir medyamız var. Esnaf, turizmci, turizm emekçisi kaybetmiş bunların asla umurunda değil.
Kalemleriyle, manşetleriyle, söylemleriyle terör örgütüne kapı kulluğu, taşeronluk yapmayı 'muhalefet' diye yutturmaya kalkıyorlar. Biz bugüne kadar ne yaptıysak, bu beşinci kol faaliyeti yürütenlere, bu mankurtlara rağmen yaptık. Terör örgütlerinin ve onların kapıkullarının bizi hedeflerimizden alıkoymasına, ülkemizin potansiyelini harekete geçirmemize mani olmasına da asla müsaade etmeyeceğiz. Biz şuna inanıyoruz, bir kapı kapanırsa bizillah diğer kapılar açılır."
(Sürecek)
Son Dakika › Güncel › Dünya Turizm Forumu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?