Erzincan'daki "Ergenekon Davasında Kumpas" Davası

Erzincan'daki "Ergenekon" davasında gizli tanık olarak yer alanlar hakkında başlatılan "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY)" soruşturması kapsamında açılan davada iki sanığa, 6 yıl 3 ay ile 20 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi.

2009 yılında "İrtica ile Mücadele Eylem Planı"nı uygulamaya koydukları iddiasıyla dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olan CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner ve eski 3. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Saldıray Berk, CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu 14 sanık hakkında Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan "Ergenekon" davasında, gizli tanık olarak ifade verenler hakkında açılan davaya devam edildi.

Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen duruşmada, tutuklu sanıklar Serkan Zirek, Ahmet Koç ve avukatları ile müşteki CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek hazır bulundu. Davanın firari sanığı ve Ergenekon davasında "Efe" kod adıyla gizli tanıklık yaptığı iddia edilen eski Erzincan İliç Cumhuriyet Savcısı Bayram Bozkurt ise katılmadı.

Duruşmada söz alan CHP Milletvekili Çiçek, 2009 yılında Erzincan'a gelmediği halde gelmiş gibi gösterildiğini belirterek, "Böylelikle Ergenekon terör örgütü süreci içerisine sokuldum. Tanıkların cezalandırılmasını istiyorum, caydırıcı bir ceza talep ediyorum." dedi.

İki gizli tanığa ceza

Sanıklar ve avukatlarını dinleyen mahkeme heyeti, 'Munzur' kod adlı gizli tanık Serkan Zirek'i, "FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, yalan tanıklık ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından 20 yıl, diğer gizli tanık Ahmet Koç'u da "FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek ve yalancı tanıklık" suçlarından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.

Sanık Ahmet Koç'a verilen cezanın Yargıtay'da kesinleşmesine kadar serbest bırakılmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, firari sanık eski Erzincan İliç Cumhuriyet Savcısı Bayram Bozkurt'un dosyasının, mevcut dosyadan ayrılmasına karar verdi.

Duruşma çıkışı açıklamalar

Milletvekili Çiçek, duruşma çıkışında yaptığı açıklamada, 2009 yılında ve sonrasında Erzincan'da hiç bulunmadığını, sadece karar duruşmasına geldiğini söyledi.

Burada alınan kararın büyük önemi bulunduğunu vurgulayan Çiçek, şunları kaydetti:

"Böylece FETÖ denen, 'Paralel Devlet Yapılanması' denen örgüt, birinci derece mahkemesinde, ilk defa burada mahkum edilmiş oldu. Verilen kararın hukuken arkasındayız. Mahkemeyi de kutluyorum. Fetullah terör örgütü suçlamasında kararı yansıttılar. Dolayısıyla hukuksuzluk sürecinden sonra, 2009'da başlayan Türkiye'de hukuk ve adaletin hakim olduğu bir sürece girme konusunda hakim ve savcılarımıza güveniyoruz. Onlara destek veriyoruz. Yeter ki hukukun ve adaletin temsilcisi olsunlar. Biz ilk defa Erzincan'a geldik bu süreçte. Başkanın da söylediği gibi Fetullah terör örgütünün ilk derece mahkeme kararını almış olarak Ankara'ya, İstanbul'a döneceğiz."

Cihaner'in avukatı Turgut Kazan da şu değerlendirmeyi yaptı:

"İyi bir karar olmuştur, şunun için; kendinize bir avantaj sağlamak, para pul almak ya da kızdığınız bir insana bir kötülük yapmak gibi bir şeye kimse soyunmasın. Bakın bunun ardından 20 yıl gibi ağır hapis cezası var diye bir uyarıcı tarafı olur düşüncesiyle çok memnunum. Söyleyeceklerim bu kadardır. Evet gizli tanıklık sonuçta 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Bütün toplum bunu doğru değerlendirmelidir." şeklinde konuştu.

Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY'nin Erzincan'daki faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik yapılan çalışmalar kapsamında, 2009 yılında dönemin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı olan CHP İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner ile eski 3. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Saldıray Berk'in de bulunduğu 14 sanık hakkında açılan "Ergenekon" davasına ilişkin başlatılan soruşturmada, söz konusu davada "gizli tanık" sıfatıyla yalancı tanıklık yaptıkları iddia edilen eski İliç Cumhuriyet Savcısı Bayram Bozkurt ile Serkan Zirek ve Ahmet Koç hakkında "FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, yalancı gizli tanıklık yapmak, hürriyeti tehdit" suçlamalarıyla dava açılmıştı.