İçişleri Bakanı Selami Altınok, Türkiye'nin el açmış, çaresiz kalmış, yurdunu, yuvasını, evini, barkını terk etmiş insanlara sırtını dönemeyeceğini belirterek, "Türkiye sesini, adını duyunca, Türk bayrağını bir yerde görünce insanların gözleri ışık ışık oluyor. Bu umudu söndürmeye hakkımız yok. Biz zorlanacağız, ekonomik ve sosyal olarak belki zorlanacağız ama bu misafirperverlik örneğini, Türk milletine yakışan, Türkiye Cumhuriyeti Devletine yakışan bu vefayı göstermeye devam edeceğiz" dedi.
İçişleri Bakanı Selami Altınok, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. "Korucu alımları ve korucuların sosyal haklarına yönelik düzenlemelere" ilişkin soru üzerine Altınok, geçici köy korucusu uygulamasının 1990'lardan beri özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde uygulandığını belirtti.
Geçici köy korucularına 50 bin kadro tahsis edildiğini vurgulayan Altınok, şu anda fiilen 45 bin kişinin çalıştığını, emeklilik veya başka sebeplerle boşalan 5 bin kadroya alım yapılması için ilana çıktıklarını, illerin kontenjanlarını belirlemeye çalıştıklarını bildirdi.
Söz konusu 5 bin kadro için şu ana kadar yaklaşık 20 bin kişinin başvurduğunu, vatandaşların bu işe yoğun bir teveccüh gösterdiğini belirten Altınok, terörle mücadeleyi güvenlik kuvvetleriyle kader birliği, silah arkadaşlığı yapan korucularla birlikte götürmeye kararlı olduklarını ifade etti.
"Korucuların sosyal hakları ve maaşları iyileştirilecek"
Altınok, korucuların sosyal hakları ve maaşlarında bazı düzenlemeler yapılacağına değinerek, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun bu konuda özel talimatı bulunduğunu dile getirdi.
Altınok, şöyle devam etti:
"Hukuki düzenleme gerektiren iyileştirmeleri şu anda yapabilme şansımız yok. Seçim sath-ı mailine girdik. Ama idari tedbirlerle yapacağımız noktada, mesela başbakanımızın talimatları doğrultusunda, yolluk ve yevmiyelerini artırdık. Valiliklere vermiş olduğumuz yine buna benzer talimatlar var. Korucularımız bundan gayet memnunlar.
Korucuların hem sosyal haklarını hem ücretlerini iyileştireceğiz. 50 bin kadromuzu tamamen dolduracağız. Yaşlanan arkadaşlarımız var. 55 yaşında emekli oluyorlar. Emeklilik haklarını sağlayacağız. Emeklilik ödeneklerini iyi bir noktaya getirdikten sonra gençleştirerek, genç kardeşlerimizi bundan sonra bizimle, jandarmamızla, polisimizle omuz omuza mücadele içinde daha sağlıklı, daha iyi noktalara getireceğiz. Terörle mücadeleyi bitirdiğimiz takdirde ki biz bitireceğiz, buna inanıyoruz, kardeşlerimizin hiçbir şekilde gözü arkada kalmasın. Terör bitti biz ne olacağız derdinde olmayacaklar. Bu kardeşlerimizi gerektiğinde oradaki stratejik kamu kurumlarının, barajlarımızın, üretim tesislerinin korumasında görevlendireceğiz. Yani Batı'da gördüğümüz özel güvenlik algısını orada devam ettireceğiz ve bu kardeşlerimiz kıyamete kadar bizimle kardeşlik hukuku açısından devam edip gidecekler. Çocuklarını da değerlendireceğiz. Emekli olanların yerine gerektiğinde evlatlarını, genç kardeşlerimizi alma yoluna gideceğiz."
Geçici köy korucularının yanı sıra ücret almayan yaklaşık 20 bin gönüllü köy korucusu bulunduğunu aktaran Altınok, seçimlerin ardından gönüllü köy korucularına yönelik düzenlemeler yapılacağını vurguladı.
Altınok, "Hükümetimizin bu noktadaki kararlılığı çok önemlidir, çok üst düzeydedir. Korucularımızla biz 30 yıldır aynı mücadeleyi veriyoruz. Kardeşlerimiz şehitler verdi. Korucu kardeşlerimizin şehit listelerini ortaya koyduğumuzda çok büyük yekun tuttuğunu, bu vatan için canlarını seve seve verdiklerini görürüz. Hükümetimiz, güvenlik birimlerimizin bir parçası olan korucu kardeşlerimizin her türlü ihtiyaçlarını karşılayacaktır. Arkadaşlarımız müsterih olsunlar" diye konuştu.
Polisin özlük hakları
"Polislerin özlük haklarında düzenleme yapılmasına yönelik talepleri vardı. Başbakan Davutoğlu polislerin ek göstergelerinin 3 bine çıkarılacağını açıkladı. Polislerin özlük haklarına ilişkin başka ne gibi iyileştirme yapılacak" sorusu üzerine Altınok, iki yıldır omuz omuza mücadele verdiği polislerin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik düzenlemenin kendisini çok mutlu ettiğini bildirdi.
Bakan Altınok, ek göstergedeki düzenlemenin yanı sıra polislerin ekonomik durumlarının daha iyi seviyeye getirilmesi için çalışma yaptıklarına değinerek, "Ek göstergelerini düzeltmekle kalmayacağız, 1 Kasım'dan sonra arkadaşlarımızın ekonomik durumlarını daha güzel noktalara getirme konusunda özel gayretlerimiz, çalışmalarımız var. İnşallah onları da gerçekleştirme noktasına getireceğiz. Bütün kardeşlerimize, beraber görev yapmaktan onur, gurur duyduğum teşkilatımdaki tüm arkadaşlarımıza özellikle selamlarımı, saygılarımı iletiyorum" dedi.
"Suriyeli sığınmacıların sayısı ve sığınmacılara yönelik çalışmalara" ilişkin soruya da Altınok, sığınmacı sorununun bir insanlık dramı olduğuna dikkati çekti.
Altınok, şu ifadeleri kullandı:
"Bunlar bizim 100 sene önce aynı coğrafyayı, arada sınır olmadan aynı havayı teneffüs ettiğimiz insanlar. Bir çoğu din kardeşimiz, ırkdaşımız. Türkiye'de yaşayan Arapların, Türklerin, Kürtlerin ırk kardeşi bunlar, din kardeşi. Birlikte aynı kültürü, aynı havayı soluduğumuz insanlar. Türkiye'de şu an itibarıyla 2 milyon 66 bin Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Bunun yanında 258 bini Suriyeli, 15 bini de Kuzey Irak'tan gelen misafirlerimiz olmak üzere 275 bine yakın insanı sadece kamplarda misafir ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız zaman zaman ifade ediyor, bu kardeşlerimize 7,5 milyar dolara yakın harcama yaptık. Dünyadan katkı ise 400 küsur milyon dolar civarında. Fazla bir şey değil. Ama bu dram aynı zamanda Avrupa'ya göç noktasında da devam ediyor."
"Türkiye sırtını dönemez"
Selami Altınok, gelişmiş birçok Avrupa ülkesi sığınmacıların denizlerde boğulmasını seyrederken, Türkiye'nin, gerek polisi, gerek jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleriyle, bu kişilerin kurtarılması için büyük gayret gösterdiğini bildirdi. Altınok, "Özellikle Sahil Güvenlik Komutanlığımıza teşekkür ediyorum. Her noktaya ulaşmaya çalışıyor. Avrupa'nın kapılarını kapattığı, sınırlarına tel örgüler çektiği bir dönemde Türkiye'nin bu kişilere ev sahipliği yapmasının lüzumlu olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
"Elini açmış, çaresiz kalmış, yurdunu, yuvasını, evini, barkını terk etmiş insanlara Türkiye sırtını dönemez, dönmedik, bundan sonra da dönmeyeceğiz" diyen Altınok, sadece Suriyelilerin değil, umudunu Türkiye'ye bağlamış tüm mazlum milletlerin umudunun boşa çıkarılmayacağını belirtti.
Altınok, şunları kaydetti:
"Kafkaslardan gelenler, Balkanlardan gelenler, Orta Asya'dan gelenler, Myanmar'ı görüyorsunuz, Türkiye sesini, adını duyunca, Türk bayrağını bir yerde görünce insanların gözleri ışık ışık oluyor. Bu umudu söndürmeye hakkımız yok. Biz zorlanacağız, ekonomik ve sosyal olarak belki zorlanacağız ama bu misafirperverlik örneğini, Türk milletine yakışan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yakışan bu vefayı göstermeye devam edeceğiz. Umut ediyoruz ki kısa sürede Suriye'de sıkıntılar sona erer, savaş sona erer. Hiç kimse iyi veya kötü evini, barkını, yurdunu bırakıp başka bir yere gitmeyi arzu etmez. Orada savaş bittikten sonra bu kardeşlerimiz kendi yurtlarına, yuvalarına dönerler. En büyük temennim budur."
Son Dakika › Güncel › İçişleri Bakanı Altınok Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?