Marmara Depremi'nin 14. Yılı - Son Dakika
Güncel

Marmara Depremi'nin 14. Yılı

Marmara Depremi\'nin 14. Yılı

Başbakan Yardımcısı Atalay: "Marmara Depremi'nden ve yaşadığımız tüm depremlerden çok dersler aldık. Türkiye'nin bütün afet yönetimini tekrar gözden geçirmesi ve daha iyi sisteme kavuşması için bütün bu tecrübeler, bizim için ders oldu" "Var olan kaynak ve kabiliyetlerimizi Bakanlık, kamu kurum ve kuruluşlarını koordine ederek ülkemizin ortak gücüne dönüştürdük ve dönüştürmeye devam ediyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerinden Türk Hava Kurumuna kadar bütün kurumlarımızı bunun içine dahil ve aktive ettik" "(Demokratikleşme paketi) Ramazan ayı bu konuyla ilgili çalışmayla geçti. Üzerinde halen biraz çalışmamız gerekiyor, heyet olarak çalışıyoruz. Sonra da Sayın Başbakanımızla bir araya geleceğiz. Orada ciddi konular var, siyasi kararlar falan verilmesi gerekiyor"

16.08.2013 17:57

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay,  "Marmara Depremi'nden ve yaşadığımız tüm depremlerden çok dersler aldık. Türkiye'nin bütün afet yönetimini tekrar gözden geçirmesi ve daha iyi sisteme kavuşması için bütün bu tecrübeler, bizim için ders oldu" dedi.

Atalay, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında (AFAD) Marmara Depremi'nin 14. yılı dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, depremden sonraki süreçte afet yönetimindeki değişim ve dönüşüm ile AFAD'ın afetlere yönelik plan ve projeleri hakkında bilgi verdi.

Marmara Depremi'nin 14. yılında Bursa'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla depremle ilgili iki önemli çalışmayı gerçekleştireceklerini dile getiren Atalay, bunlardan birinin afetle mücadelenin önemli bir parçası olan kentsel dönüşüm projesi, diğerinin de afet eğitim merkezinin açılışı olduğunu bildirdi.

Atalay, 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde 18 bin 243 kişinin hayatını kaybettiğini, 48 bin 901 kişinin yaralandığını, 329 bin 216 konut ve 48 bin 901 iş yeri olmak üzere toplam 377 bin 879 yapının çeşitli derecelerde hasar gördüğünü hatırlattı.

Marmara Depremi'nin hemen ardından haberleşmede zorluk çekildiğini, arama kurtarma ekibinin ancak sabah 7.30-9.00 saatlerinde bölgede çalışmalara başlayabildiğini belirten Atalay, çalışmaların kısıtlı personel ve araç gereçle yürütüldüğünü bildirdi. Ulaşımda önemli sıkıntılar yaşandığını, bütün enerji hatlarının çöktüğünü dile getiren Atalay, özellikle iletişim, enerji ve ulaşım çöktüğünde bölgede çalışmaların da çok zorlaştığını kaydetti.

Atalay, "Bunları o dönemi eleştirmek için söylemiyorum. O zaman Türkiye'nin afetle mücadele kapasitesi çok sınırlıymış. Bugüne baktığımızda Marmara Depremi'nden ve yaşadığımız tüm depremlerden çok dersler aldık. Türkiye'nin bütün afet yönetimini tekrar gözden geçirmesi ve daha iyi sisteme kavuşması için bütün bu tecrübeler, bizim için ders oldu" diye konuştu.

Daha sonra Elazığ, Erzurum, Kütahya Simav ve Afyonkarahisar'da da depremler yaşandığını, bunların ardından 2011'de Van'da büyük bir deprem meydana geldiğini anımsatan Atalay, Van'da koordinasyonun da çalışmaların da nispeten daha hızlı gerçekleştiğini anlattı.

Van Depremi'nde iletişimin kesilmemesine ve ulaşıma çok dikkat ettiklerini, enerjide de birkaç saat dışında kesinti yaşanmadığını söyledi. Hemen çadırkent, konteynerkentin kurulduğunu ifade eden Atalay, "39. günde 15 bin konutun temellerini attık. Bir yıl sonra da teslim ettik. Yaraların daha hızlı sarıldığı bir dönem oldu" diye konuştu.

-"Türkiye afetlere her alanda daha hazırlıklı"

Türkiye'nin bugün afetlere her alanda daha hazırlıklı olduğunu vurgulayan Atalay, hazırladıkları Türkiye Afet Müdahale Planı ile bütün kurumların görevlerinin somut olarak belirlendiğini, herkesin her an ne yapacağını bildiğini ifade etti.

Afet yönetiminde çok ciddi bir sistem oluşturduklarını dile getiren Atalay, AFAD ile birlikte Van'dan da aldıkları derslerle sistemi baştan sona gözden geçirdiklerini, Türkiye'nin afetle mücadelesini kalıcı, etkili şekilde nasıl organize edeceklerine kafa yorduklarını bildirdi.

Atalay, "Var olan kaynak ve kabiliyetlerimizi Bakanlık, kamu kurum ve kuruluşlarını koordine ederek ülkemizin ortak gücüne dönüştürdük ve dönüştürmeye devam ediyoruz. Bu çok önemli. Türk Silahlı Kuvvetlerinden Türk Hava Kurumuna kadar bütün kurumlarımızı bunun içine dahil ettik ve aktive ettik. Van Depremi'nde de bunu gördük" ifadesini kullandı.

Ortak gücü etkili koordine ederek, zamanında harekete geçirmenin önemli olduğuna işaret eden Atalay, bugün teknolojiyi daha etkin kullanma yönünde çaba sarf ettiklerini, bilişim altyapısını afetle ilgili çok etkili kullandıklarını belirtti.

Afet yönetimini yeniden yapılandırdıklarını ve daha etkili hale getirdiklerini anlatan Atalay, AFAD'ın çalışmalarından bazılarını şöyle anlattı:

"Yeni lojistik merkezler projemiz şu anda yürüyor. Van Depremi de dahil bizim ilk anda en zorlandığımız şeyler ne oldu? Çadır diyelim ki en basit şey, en ucuz malzeme. Ama ilk anda yetersizliğini çektiğimiz en önemli şey çadır oldu, kamuyouna da o yansıdı. Bunun için lojistik merkezleri AFAD olarak kendimiz yapıyoruz. Lojistik Kızılay'a aitti. Yine Kızılay devam edecek. Biz ülkemizi 15 bölgeye ayırdık, 27 yerde lojistik merkez yapıyoruz. Bunların yeri belirlendi, arsası temin edildi, projeleri hazırlandı. Bundan sonra afet olduğunda Türkiye lojistikte sıkıntı çekmeyecek. Oranın nüfus yapısına, afet riskine, türüne göre bu merkezlerde çadır, battaniye, aydınlatıcı, ısıtıcı, arama kurtarmada lazım olacak ilk malzemelerin hepsi o sayıda hazır olacak. Bu lojistik merkezlerini çok titiz yürütüyoruz. Çünkü Van'da en yakın depolarda şu kadar battaniye, çadır var denildi ama onlar çıkmadı sonra. Bu defa kendi elimizde nerede ne kadar olduğunu bileceğiz ve her an onlar orada hazır olacak. Bunları hızlı şekilde yapıyoruz, yatırım programımıza girdi, TOKİ kanalıyla yapılacak.

Kızılay, Türkiye'de daha önce çadır stokunu 50 bin olarak veriyordu. Bunun o dağılımda sorunları olduğunu gördük kullanımda. Şimdi kendimiz stok belirledik. Her an hazır çadır stokumuz 100 binin üzerinde olacak. Şu anda 112 bin çadırımız var, değişik bölgelerde, depolarda. Bunların 85 bini belirlediğimiz yeni nitelikte. Yani bölmeleri olan, aile bireylerini gözeten, iklime göre değişen, büyüklüğü ona göre belirlenmiş nitelikli çadırlar. 26 bini de barınma çadırları. Bunların bir kısmını Kızılay bir kısmını biz ürettik. Kızılay ile yakın işbirliği içinde çalışıyoruz."

-"Suriyeli sığınmacıların yaşadığı çadırkent ve konteynerkentler kalacak"

Atalay, geçici barınma merkezleriyle ilgili iki çalışma yürüttüklerini ifade ederek, "İlk anda nerelerde barınma yerleri oluşturulacak, her yeri çalışıyoruz. Bunda bir kısım yapılar kullanılacak, oklularımız vs. Bunların numara numara tespitini yapıyoruz. İki, nerelerde gecici iskanlar yapılabilir. Tabii bir de şu anda Suriyeli sığınmacıların da kaldığı çok iyi iskan yerleri yaptık. Bunların bir kısmı çadırkent, büyük kısmı konteynerkent. Bunların yönetiminde de çok tecrübe kazandık. Oraları biz yine öyle tutacağız. İnşallah Suriye sorunu biter, o vatandaşları uğurlarız memleketlerine ama bizim o çok iyi altyapısını kurduğumuz yerler duracak" diye konuştu.

Türkiye'yi afet anında sıfırıncı dakikaya hazırladıklarını bildiren Atalay, bir afet meydana geldiğinde harekete geçme dakikasını çabuklaştırmanın önemine işaret etti. Afet Strateji Planı'nda bu kapsamda her kurumun görevinin belirlendiğini anlatan Atalay, bunun için çok ayrıntılı müdahale planlarının hazırlandığını söyledi. Atalay, bununla ilgili yönetmelik çalışmalarına da son şeklini verdiklerini ifade etti.

Ulusal Deprem Strateji Eylem Planı'nın geçen yıl üniversiteler, uzmanlar, depremle ilgili tüm kurumların katılımıyla hazırlandığını belirten Atalay, 2 milyon 700 bin sayfa rapor, 220 bin haritadan oluşan belgeleri elektronik ortamda bir araya getirerek ilk kez Afet Arşivi oluşturduklarını söyledi.

Atalay, Türkiye'de afetle ilgili yapılan tüm çalışmaların bir araya getirildiği Afet Bilgi Bankasının resim açılışını da 23 Ekim'de, Van depreminin ikinci yılında yapacaklarını bildirdi.

Almanya'nın Yer Bilimleri enstitüsüyle Marmara Bölgesi'nde derin kuyu sismometre ağı çalışması yaptıklarını, AFAD-Türkiye Deprem Veri Merkezi'nin hayata geçirildiğini anlatan Atalay, "AFAD'ın Türkiye genelinde 600 deprem gözlem yeri var. 250 kadar da üniversite ve değişik kurumların var. Bu veriler AFAD Deprem Veri Merkezi'nde bir araya gelecek. Hepsi birleştirilecek, anında ve tek veri açıklanacak" dedi.

Deprem Mobil Uygulamasının başlatıldığını belirten Atalay, ayrıca Deprem Araştırma Fonu oluşturarak, depremle araştırma yapanlara kaynak verdiklerini, şu ana kadar 14 projeye 2 milyon 600 bin lira destek verildiğini bildirdi.

Atalay, TÜBİTAK ile teknolojiyi afetle mücadelede daha fazla kullanma, her tür afette daha hızlı, kesintisiz iletişimi sağlama konularında çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

Afet öncesi hazırlığın da önemine değinen Atalay, kentsel dönüşümle depreme dayanıksız binaların yıkılıp yenilerinin yapılmasının, depreme hazırlıklı olmanın da bir parçası olduğunu söyledi. Bilinçlendirmenin de çok önemli olduğuna işaret eden Atalay, bu kapsamda Afete Hazır Türkiye projesiyle aile, okul ve işyerine yönelik eğitim çalışmaları yapılacağını belirtti. Atalay, ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığı ile gönüllü gençler projesinin hayata geçirileceğini kaydetti.

-"İstanbul'u öncelikle gözetiyoruz"

Başbakan Yardımcısı Atalay, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Atalay, bir soru üzerine bu yılın sonunda Türkiye'nin afetle mücadelede çok farklı yerde olacağını söyledi.

"Depremden sonra televizyonlarda vaat edilen yardımların gelmemesi" iddialarına ilişkin soruyu Atalay, "Deprem ve afetlerden sonra veya değişik sosyal sorunlardan sonra bu tür şeyler açılıyor. Devletin açtıklarının hesabı kitabı belli, nereye harcandığının da dökümü vardır. Ama özel kurumların veya kuruluşların açtıklarında katılmayan, gelmeyen çok oldu. Vatandaş söz verip gerçekleştirdi mi onu da pek bilemiyoruz. Ama Van Depremi'nde benim en somut yaşadığım, okul taahhütleri oldu. Onlar büyük oranda yerine geldi. Ama bir iki televizyon programı oldu. Onlarla ilgili çok da sağlıklı şey doğrusu aldık diyemeyiz" şeklinde yanıtladı.

Atalay, "İstanbul depreme hazırlık konusunda istenilen düzeyde mi" sorusu üzerine, depremle ilgili çalışmalarda, nüfusun kalabalık olması nedeniyle başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi'ni öncelikle gözettiklerini söyledi. Atalay, kentsel dönüşümde de hep İstanbul'un başa alındığını belirtti.

Atalay, "2001'de İstanbul için yapılan afet eylem planında deprem için belirlenen toplanma alanında AVM yapıldığı" iddialarına ilişkin soruyu da şöyle yanıtladı:

"Ben size somut şu şöyleydi AVM yapıldı gibi bir şey söylemeyeceğim ama çok dikkatliyiz. Biz valiliğimizde onun açılışını ben yaptım. Özellikle afetlerle ilgili çalışan çok ciddi bir merkez var. Bir de belediyenin var. Bunun ikisi koordinasyon içinde. AFAD ile irtibatlı. Nerede, hangi durumda, neye ihtiyacı olacak, bütün o çalışmalar yürütülüyor. sizin söylediğiniz şekilde 'toplanma yeri olacaktı oraya AVM yapıldı diye bir örnek doğrusu söyleyecek durumda değilim. O manada bir bilgi ben de yok. Sizde varsa tahkik ederim."

-"Binali Bey ile ilgili olan tamamen gerçek dışı bir haber"

Atalay, "8 tutuklunun İmralı'ya getirilmesi konusunda Hükümetin yeşil ışık yaktığı söyleniyor. Ayrıca Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın İmralı'ya gittiği iddiaları var. Bununla ilgili değerlendirmenizi alabilir miyiz" sorusu üzerine, "Bu Adalet Bakanımızın konusu, oraya gidecek gelecek. Ben o konuda bir şey bilmiyorum, duymadım 8 falan. Binali Bey ile ilgili olanı ise tamamen gerçek dışı bir haber" dedi.

-"Ciddi konular var, siyasi kararlar falan verilmesi gerekiyor"

"Demokratikleşme paketiyle ilgili son durum nedir" sorusunu yanıtlayan Atalay, şunları kaydetti:

"Biz içerikle ilgili hiçbir yerde açıklama yapmadık. Çok çalıştık, ramazan ayı bu konuyla ilgili çalışmayla geçti. Üzerinde halen biraz çalışmamız gerekiyor, heyet olarak çalışıyoruz. Sonra da Sayın Başbakanımızla bir araya geleceğiz. Orada ciddi konular var, siyasi kararlar falan verilmesi gerekiyor. Bizim çok önem verdiğimiz bir çalışmadır. Orada bir sorun yok. İnşallah Türkiye bu sorunları çözecek. Biz o konuda şu anda gelişmeleri olumlu olarak değerlendiriyoruz. Çözüm süreci kendi mecrasında gidiyor. Değişik açıklamalar, beyanlar kafa karıştırmasın. Bizlerden bir şey duymadıkça süreçle ilgili kararlar vermeyin. Türkiye'nin tabii büyük sorunu, inşallah bütün bunları çözerek Türkiye daha da büyüyecek." - Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Marmara Depremi'nin 14. Yılı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement