Mersin'de 'Çözüm süreci' konulu konferansa katılan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, "Bu süreçte başarılı olmanın önemli etkenlerinden birini söylüyorum. Artık İmralı'da içerdeki yönetim Adalet Bakanlığına, dış koruma jandarmaya aittir. Süreç bu sayede başarıya ulaşmaya doğru gidiyor" dedi.
"400 MİLYAR DOLAR MADDİ KAYBIMIZ VAR"
Ak Parti Genel Başbakan Yardımcısı Salih Kapusuz, Akdeniz İhracatçılar Birlikleri (AKİB) Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen 'Çözüm Süreci' konulu konferansta yaptığı konuşmada, Mersin halkının çözüm sürecini en iyi anlayacak, en iyi çözümleyecek, en büyük yüksek sesle konuşabilecek bir kent olduğunu söyledi. İstiklal Savaşında yaklaşık 10 bin şehit verildiğini, son 30 yıllık terörle mücadelede ise yaklaşık 11 bin şehidin olduğunu kaydeden Kapusuz, "Ekonomik olarak da asgari 400 milyar dolar maddi kaybımız var. Hepimiz aile reisiyiz, iş hayatı içerisindeyiz. Bu ülkeyi biliyor ve tanıyoruz. Bu ülke bugün eğer bir 400 milyar dolar daha piyasasına, yatırımına, üretimine ve hizmetine dönebilseydi bu ülke ne olurdu? Şimdi dünyanın 17'inci büyük ekonomisiyiz diye övünüyoruz. Belki ilk 5'te olacaktık. Maddi ve manevi o kadar büyük acı ve sıkıntılarımız var ki, bunları telafi etmek mümkün değil" dedi.
"İMRALI ARTIK DIŞ ETKENLERDEN ARINDIRILMIŞTIR"
Hükümet olarak yola çıkarken 'devletle milleti barıştıracağız' dediklerini hatırlatan Kapusuz, şöyle konuştu: "Biz silahsızlanmayı çok önemsiyoruz ve bunun için çok ciddi adımlar attık. Bazıları şu tarz sorular soruyor; 'Bu güne kadar silah bırakmayan PKK ne oldu da bu çözüm sürecine evet diyorlar. Ne verdiniz? Ne aldınız?.' Bugün toplumun yüzde 70'i bu sürece destek verirken bu tür sorular soranlar tabi ki olacak. Biz siviller olarak muktedir olmaya 2010 yılından sonra başladık. 2013, 2005'ten 2009'dan farklı. Bizim iktidarımız dönemi olan bu yıllardan farklı 2013. Bunun sebebi İmralı artık dış etkenlerden arındırılmıştır. İki sebepten arındırılmıştır: Malum Apo'nun avukatları geliyor davaları devam ediyor. Avukatlar görüşüyor ve dışarıya talimatlar gönderiyor. Adanın yönetimi tamamen silahlı güçlere, orduya, TSK'ya ait ve görüşmeler tamamen onların kontrolü altında yapılıyor. 2010 yılından sonra artık İmralı ile görüşmek bazı kesimlere kapatılmıştır ve sadece hükümetin izniyle, sadece MİT görüşmüştür. Haricinde kimseyle görüştürülmemiştir. Bizim dışımızdaki görüşmelerde ne hikmetse terör tırmanıyor ve hükümet ne zamanki el koyup müdahil olunca disiplin gelmeye başlıyor. Bu süreçte başarılı olmanın önemli etkenlerinden birini söylüyorum, artık İmralı'da içerdeki yönetim Adalet Bakanlığı'na, dış koruma jandarmaya aittir. Süreç bu sayede başarıya ulaşmaya doğru gidiyor." Sürecin aralıksız yürüdüğünü belirten Kapusuz, şöyle devam etti: "Yani tamamen yerlidir. Bir başka deyişle, süreç bizim kontrolümüzdedir ve bizim tarafımızdan sürdürülmektedir. Ne ABD, ne Rusya, ne Avrupa, ne İsrail ne Kuzey Irak'ın hiç biri yok. Yani hiç bir aracı kullanmıyoruz. Yüzde 100 milli olan bu süreç, pazarlıklarla alakası olmadığı gibi yakın çevrelerinde bilgisi yok. Mesela PKK çevreleriyle Murat Karayılan ve BDP tabanının tek söylediği bir şey var 'bize ne verildi de çekiliyoruz bilmiyoruz' diyor. MHP tabanı ise 'ne verdiniz de geri çekiliyorlar?' diye soruyor. Biri diyor ki, ne verdiler, diğeri ne aldınız diyor. Şu soruyu sormak hakkımız; ey MHP 1999 yılında yönetimdeyken Öcalan'a PKK'ya ne verdiniz de o çekilme kararını aldı? Önemli bir miktarı çıktı, bir miktarının da yurtta kalması temin edildi. O zaman siz yönetimdeydiniz. Bir şey verdiyseniz ilan edin. Demek ki bir şey vermeden de çekilme mümkün olabiliyor." Salih Kapusuz, Türkiye'nin tarihi günlerden geçtiğine dikkati çekerek şunları kaydetti: "Son 30 yılın kanlı acılı geçtiği bir tarihin önümüzde durduğunu biliyoruz. Bu sorun öyle büyük ve derin yaralar açtı ki böyle devam etmemiz mümkün değildir. Bu sorunu gündelik siyaset diliyle anlatamayız. Çözüm hiç olmadığımız kadar yanı başımızda olmamış, hiç bir dönem de bu kadar toplumsal talep olarak desteklenmemişti. Sürece destek demek huzura, refaha, birliğe ve beraberliğe destektir. Köstek olanları, ayak sürüyenleri tarih ve millet affetmeyecektir. Bilançomuz çok ağır olmuştur. Şehitlerimiz var, yaralı ailelerimiz var ve büyük kayıplar yaşadık. Akan kan dursun artık. Tarihten gelen kardeşliğimizi, hukukumuzu gözeterek ciddi adımlar atmalıyız. Allah'a, sizlere ve bu milletin sahibi olan şehitlerimize güveniyoruz. Türkiye'nin tarihi önemli bir sürece girmiştir. İnşallah bu süreçten millet olarak alnımızın akıyla çıkacağız. ŞEHİT KARDEŞİNDEN SÜRECE DESTEK
Kapusuz'dan sonra kürsüye çıkan 1995 yılında Van Gürpınar'da Şehit olan Recep Çelik'in kardeşi 34 yaşındaki Tuna Çelik de sürece destek verdiğini belirterek sürecin olumlu sonuçlanmasını istedi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Öte yandan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz'un yanına gelen şehit yakını Ömer Çelik, 1995 yılında kardeşinin Şırnak'ta şehit olduğunu ve artık anaların ağlamamasını belirterek, bu kan dursun" dedi.
Son Dakika › Güncel › Mersin 1 Salih Kapusuz: Çözüm Süreci Devam Edecek - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?