Milli Savunma Bakanı Yılmaz Açıklaması

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, istikrar sürerse Türkiye'ye daha büyük eserler kazandıracaklarını belirterek, "Bu halka büyük hizmetler vereceğiz. Yaptıklarımızı bu aziz millete iyi anlatabilirsek bu halk yine istikrardan ve güvenden yana tercihini kullanacaktır" dedi.

Bakan Yılmaz, Kale Grubu'nun Çanakkale'nin Çan ilçesindeki yeni yatırımı granit fabrikasının temel atma törenine katıldı.

Burada konuşan Yılmaz, granit fabrikası yatırımının Çan'a hayırlı olmasını dileyerek, "İnşallah bu tesisin faaliyete geçmesinden sonra Kale Grubu'nun ürettiği seramikler daha rekabetçi olacak. Hem enerji tasarrufu yapılacak hem daha kaliteli ürünler çıkacak. İnşallah hem Çan'ın hem de Çanakkale'nin yarını bugünden daha iyi olacak" değerlendirmesinde bulundu.

Yılmaz, önceki gün de Ankara'da Aselsan'ın 157 milyon dolarlık Radar ve Elektronik Harp Merkezi'nin açılışını yaptıklarını hatırlatarak, burada üretilecek elektronik savunma cihazlarının bir yıllık ihracatının bedelinin 300 milyon dolar olacağını söyledi. Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Geçmişte böyle şeyleri hayal edebilmek mümkün değildi. Hamdolsun Türkiye'nin bugünü dünden çok daha iyi. Gençlerin çoğu hatırlamaz, eskiden Türkiye Amerika'dan yardım alırdı. 7'ye 10 diye bir oran vardı. Amerikan Kongresi her yıl bütçeyle beraber o yardıma karar verirdi. 7 birim Yunanistan'a yardım edecekse 10 birim de Türkiye'ye yardım ederdi. 7'ye 10 oranı çok yaygındı. Şimdi hiç kimse hatırlıyor mu? Ülkemiz, yardım alan Türkiye'den yardım eden Türkiye konumuna geldi. Bu yardım sıradan bir yardım değil. Türkiye, milli gelirine oranla dünyada birinci. Ancak toplam yardımıyla dünyada dördüncü. Bu yardımlara Suriye'den gelen kardeşlerimize harcanan paralar da dahil değil.

Suriyelilere niçin bakmamız gerektiğini Çanakkale ruhunu görenler, yaşayanlar, Çanakkale'deki şehitleri ziyaret edenler bilir. Çanakkale'de şehit olanlar arasında Halep, Şam, Dera ve Deyru'z Zor'dan gelenler var. Dolayısıyla dedelerini burada şehit vermiş olanların torunlarına karşı bizim bir vefa borcumuz var."

Yılmaz, Türkiye'nin IMF'ye olan 23,5 milyar dolarlık borcunun kapatıldığını ve bunun ardından Türkiye'nin IMF'ye 5 milyar dolara kadar borç verebileceğine yönelik taahhüt imzalandığını anımsatarak, "Türkiye'de bu değişimi görmek ve bizden sonrakilere aktarmak gerekiyor. Zira hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Nimetin şükrü yapılması lazım. Şükrü yapılmayan nimeti kaybetme tehlikemiz vardır" dedi.

Sağlık alanındaki gelişmeler

Sağlık alanındaki gelişmelere yönelik de bilgiler veren Yılmaz, bugün itibariyle hastaneye gidemeyen 400 binin üzerinde kişinin doktorunu hastanın evine gönderdiklerini kaydetti. Kalp ameliyatı gibi büyük ameliyatlar geçirenlerin dahi günümüzde hastanelere ücret ödemediğini vurgulayan Yılmaz, 10-15 yıl önce kalp ameliyatı ya da karaciğer nakli yapılması durumunda insanların ya evini ya da arabasını satmak zorunda kaldıklarını dile getirdi. Yılmaz, şunları ifade etti:

"Hatta bunların masrafı ödemeye yetip yetmeyeceği bilinmezdi. Kendim de hastamı hastaneye yatırmadan önce önüme bir senet geldiğini, üstünün dolu olmadığını, altını imzaladığımı ve hastaneden çıkarken hastama ne masraf yaparlarsa ona göre yazıp da ondan sonra ödeyeceğimi bilirim. Samatya SSK Hastanesi'ne gittim. Doktor 9-10 gibi gelirse ben saat 4'te gittim. Çünkü doktorun her gün bakacağı belli bir hasta sayısı var. Bu sayı ya 20'dir ya 30'dur. O numarayı alacaksınız, doktor geldikten sonra da kuyruğa girip sıranızı bekleyeceksiniz. Eğer 4'te gidip de numara alamazsanız ertesi gün 3'te giderdiniz. Bugün Türkiye'de artık doktorun 10-11'de geleceği yere hastanın saat 3-4'te gittiğini gördünüz mü? Eğer siz destek olmasaydınız bunu başarmak mümkün değildi."

Geçmiş yıllarda vatandaştan toplanan 100 liralık verginin 85 lirasının faize gittiğini, geriye kalan 15 lirayla da yatırım yapmaya çalışıldığını anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siz bu 15 lirayla yatırım yapamazdınız. Yatırımlar başlardı da bitmezdi. Karadeniz Otoyolu, Bolu Tüneli, Çanakkele'deki bölünmüş yol, 3. köprü, Marmaray ve Iğdır Havaalanı'na baksınlar. Temel atılır hiçbiri bitmezdi. 15 lirayla yatırıma kaynak kalmaz, işçinize memurunuza ancak verebilirdiniz.  Orada da 'işçiyi memuru enflasyona ezdirmeyin' diye bir laf gelirdi. Şimdi hiçbir işçi kardeşimden 'bizi enflasyona ezdirmeyin' diyen yok. Sendikalarımız dahi 'Türkiye'nin refah payından bize de pay verin' diyorlar. Hamdolsun bunu sizlerle beraber başardık.

İhracat 2002 yılında 36 milyar dolarken şimdi serbest bölgeler ve bavulla ticaret dahil olmak üzere 171 milyar dolara çıktı. Ülke hızlı trenle tanıştı. Şimdi Ankara- Eskişehir, Ankara- Konya, Konya-Eskişehir, Eskişehir- İstanbul çalışıyor, Ankara- Sivas yapılıyor, Sivas- Erzincan bu yıl inşallah başlayacak ve Erzurum'a kadar da gidecek. Havayolu halkın yolu yapıldı. Geçen yıl iç hatlarda 78 milyon insan havayolunu kullandı."

"Halkın gözü terazidir"

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, günümüzde öğrencilerin kitap, bilgisayar, süt ve diş macunu ihtiyaçlarının bedava karşılandığına işaret ederek, "Bizim zamanımızda evlatlarımızı okula gönderdiğimizde ilk haftalarda öğretmen tahtaya hangi kitaplar üzerinden dersi takip edeceğini yazardı. Biz de kitapçıya gider almaya çalışırdık ama hepsini de bulamazdık. 2002 yılında her 100 öğrenciden 14'ü üniversiteye gidebilirken, şimdi üniversite çağına gelmiş her 100 öğrenciden 38'i üniversiteye gidiyor" açıklamasında bulundu.

Kale Grubu'nun granit fabrikası yatırımının Çannakkale'ye ve Çan'a artı değer katacağını dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:

"İstikrar sürerse Türkiye'ye daha büyük eserler kazandıracağız, bu halka büyük hizmetler vereceğiz. Halkın gözü terazidir. Yaptıklarımızı bu aziz millete iyi anlatabilirsek bu halk yine istikrardan ve güvenden yana tercihini kullanacaktır. Bizim en büyük eksiğimiz yaptıklarımızı fazla söylememek, anlatmamaktır. Biz ne çok söyledik ne de büyük söyledik. Sadece hizmet yaptık. Çünkü bu millet o hizmeti takdir eder.

Bu millet bu ana kadar yapılan her seçimde, kendisine geçmiş dönemlerde olmadığı kadar, hatta bazı alanlarda 80 yılda verilen hizmetten kat kat daha fazlasını veren bu iktidarın her zaman yanında oldu. 100 milyon liralık granit fabrikası yatırımına karar verilmesinden uygulayıp tamamlama aşamasına geçinceye kadar emeği geçen herkese teşekkür ediyorum."

Kale Grubu Kurucu Murahhas Aza ve Onursal Başkanı İbrahim Bodur'a da rahatsızlığı dolayısıyla acil şifalar dileyen Yılmaz, Çanakkale deyince Kale Grubu, Kale Grubu deyince de İbrahim Bodur'un akla geldiğini ifade etti. Yılmaz, Bodur'un Çanakkale, Çan ve Türkiye'de hayırla anılacağını söyledi.