Nedim Şener "Silivri'de Yatarak Kahraman Olmazsınız, Çürürsünüz" - Son Dakika
Güncel

Nedim Şener "Silivri'de Yatarak Kahraman Olmazsınız, Çürürsünüz"

Nedim Şener "Silivri\'de Yatarak Kahraman Olmazsınız, Çürürsünüz"

Oda TV davasında tutuklu yargılanan ve Pazartesi günü görülen duruşmada serbest bırakılan gazeteci Nedim Şener ile eşi Vecide Şener, CNN Türk'te Ayşenur Arslan'ın sunduğu Medya Mahallesi programına konuk oldu.

14.03.2012 14:22
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Oda TV davasında tutuklu yargılanan ve Pazartesi günü görülen duruşmada serbest bırakılan gazeteci Nedim Şener ile eşi Vecide Şener, CNN Türk'te Ayşenur Arslan'ın sunduğu Medya Mahallesi programına konuk oldu. Gözaltına alındığı gün eve gelen polislerin kızının ödevlerine kadar kontrol arama yaptığını söyledi. Silivri Cezaevi'ni anlatırken gözyaşlarını tutamayan Nedim Şener, "Silivri'de yatarak kahraman olunmaz. Orada çürürsünüz. İnsanı ruhen çürütüyor" dedi.

48 saat önce kaçma ve delil karartma şüphesiyle cezaevinde bulunduklarını söyleyen Nedim Şener, serbest kaldıktan sonra kaçma gibi düşüncelerinin olmadığını söyledi. Şener, "Gördüğünüz gibi buradayız. Aksine daha görünür olmaya ve bir şeyler anlatmaya çalışıyor hale geldik. Mahkum olmak çok büyük bir problem değil. Eğer suçunuz varsa ve mahkeme ceza veriyorsa bu da problem değil. Ama insanlara yargılama sürecinin adil ve şeffaf olduğunun inandırılması lazım" diye konuştu.

"NAZLICAN DEĞİL, TOPLUM VİCDANINDAKİ YARA BÜYÜYOR"

Tuncay Özkan'ın kızı Nazlıcan'ın 19 yaşına geldiğini belirten Nedim Şener, "Nazlıcan 19 yaşına geliyor. Aslında Nazlıcan büyümüyor, toplum vicdanındaki yara büyüyor. Nazlıcan yaşadıkça biz şuna inanacağız. 'Acaba burada adli bir hata yapılıyor mu ' Bu kız bu sıkıntıyı çekmek zorunda mıydı " Yavrular babalarını orada tanıyorlar. Çocuk duygusal tepki veriyor. Bunları yaşamak zorundasınız. veya Mustafa Balbay'ı bıraksanız kaçacak adam mıdır' Böyle bir karakterde insan mıdır? KCK'dan alınan gazeteci arkadaşlar var. Gazetecilik yapanları söylüyorum. Yanlış anlaşılmasın. Biz, gazeteci olup illegal faaliyetlerin içinde olanları savunmak gibi bir niyetimiz olamaz zaten" dedi.

"TUTUKLAMA AİLENİZE YAPILAN SALDIRI"

Tutuklama denilen mevzunun alıp kapatmaları olmadığını ailenize ve çocuğunuza yapılan bir saldırı olduğunu ifade eden Şener, şunları söyledi.

"KCK'dan alınan çocukların ekonomik durumları belli. Acaba kantin fişlerini dolduracak paraları var mı ' Kimse onu düşünüyor mu ' Tutuklandığınız zaman eğer işyeriniz sizi işten çıkardığında ertesi ay çocuğunuzun ne yiyeceği ve okula gidip gidemeyeceğini düşünen var mı ? Televizyona çıkıp demokrasi veren gazeteciler bunu düşünüyorlar mı?"

"BÜLENT ARINÇ ARADI"

Nedim Şener, şöyle konuştu:

" Ergenekon'dan tutuklandım. Ergenekon hükümete komplo kurar. Bu hükümet kimlerden oluşyur. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç. Bu şekilde gider. Dün Bülent Arınç aradı. Üzüntülerini ve geçmiş olsun dileklerini aktardı. Ayrıca eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer aradı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eşimi aradı. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural aradı. İTO Başkanı Murat Yalçıntaş aradı. Bülent Arınç, üzüntülerini ve adaletin yerini bulacağını söyledi. Hükümeti yıkacak bir komplonunu içinde yargılanıyorum, o hükümetin üyesi arıyor. Gerçekten sevgi ve saygı duyduğum bir insandır. Girdiğimiz zamandan beri pozitif açıklamalar yapmıştır. Bazen bizi kaygıya sevk edecek açıklamaları olmuştur. Bülent Arınç'ın samimiyetine gerçekten inanmış bir insanım. Dün beni aradı. Aramak zorunda değildi. Çıkıp benim hakkımda Ergenekon yakıştırması yapan ne diyecek acaba ' O hükümetin üyeleri dahi buna inanmıyorsa, kafalarında şüphe varsa nasıl olacak bu ' Bunu bana biri izah etsin. Demokrasi bekçisi gazeteciler izah etsin bunu. Bizim hakkımızda yapılan yayınlarda yada iddialarda eğer insanların kafasında bir takım adli sorunlar varsa acaba başka bir yerde yapılmış olabilir mi ?"

"EĞER ÖRGÜT ÜYESİ OLSAK BUNU YİĞİTÇE SAVUNABİLİRİZ"

"Babaların günahını çocuklara çektirmemek lazım" diyen Şener, "Kendimi asla tutuklu hissetmedim. Çünkü ne yaptığımı çok iyi biliyordum. Bana bu komployu kimin kurduğunu çok iyi biliyordum. Sadece insanların anlamasını bekliyordum. Herkes bunu anladı. Ama çocuklarımız. Deprem oldu Silivri sallandı. Aklımıza gelen tek şey çocuklarımız oldu. Çünkü İstanbul'daki evlerin durumu belli. Köşelerde bunları yazan insanlar, bunları savunan insanlar onu düşünsünler. Ahmet yiğit bir çocuk. Çok affedersiniz, Silivri'nin betonuna kafayı vurur ve deler. O kadar da yiğit bir oğlan. Ama kızı mevzu bahis olduğu zaman, onun da nasıl insani refleksler verdiğini ve oturup beraber ağlaştığımızı biz biliyoruz. Bu çok farklı birşey. Suçumuz varsa eyvallah. Eğer örgüt üyesi olsak bunu yiğitçe savunabiliriz" diye konuştu.

"ÇOCUĞU AKŞAM OKULDAN KİM ALACAK DEDİM"

Nedim Şener, gözaltına alındığı günü şu sözlerle anlattı :

"O gün çocuğumu okula bıraktım. Radyodan polisin evimde yaptığını duydum. Polis herhalde kapıyı kırmıştır, dedim. Koşturarak eve geldim. Kafam 'okula çocuğu bıraktım akşam kim alacak'ta kaldı. Bir yıl sürekli kafamda onu döndürdüm. 28 Şubat'ta Merve Kavakçı'nın evine savcı giremedi. Ama burada çocuklarımızın odasına kadar girdi polisler. Benim kızımın ödevlerine kadar kontrol ettiler. Görüntülerde var. Bazı basın kuruluşları bizden terörist yaratmaya çalıştılar. Gülen'e yargısız infaz yapılmasın, diyorlar ama Nedim'e yapıyorsun. Diğerlerine de yapıyorsun. Gülen cemaatinin ne yaptığını görüyorum. Bin insanın milyonda bir suçsuz olma ihtimali varsa gazetecinin görevi ona oynamaktır. 'Tutuksuz yargılansınlar' gibi nağme yapıp kirli ellerini yıkamaya gazeteciler bunu düşünmeliler. CMK'nın ilgili hükmüne hatırlatarak oradaki insanları yaralıyorsun. Oradaki insanlar hava değişimden bir umut yakalamaya çalışıyorlar."

"LÜKS RESTORANTLARDA YEMEK YEMEYE BENZEMİYOR"

Tutuklu kaldığı süre boyunca kaldığı Silivri Cezaevi'ni de anlatan Nedim Şener, "Küçücük çocukların eteklerinin altında çamaşırında metal parçası diye eteği çıkartıldı. Doğan Yurdakul'un kanserli eşi tekerlekli sandalyede firkete ile tutturulmuş peruğu çıkarılarak aranıp geçildi. Vücudunuzun herhangi bir yerinde metal varsa didik didik aranıyorsunuz. Gelsinler birgün böyle bir aramadan geçsinler. O gazetecinin oğlu gelsin bir gün kalsın. Zulme bir gün katlansın. Haksız olduğunu bile bile. Silivri'deki menüyü ben o gazetecinin (o kadının) önüne koyayım ve yesin bakalım bir yıl boyunca. Lüks restorantlarda yemek yemeye benzemiyor bu işler."

"SİLİVRİ'DE YATARAK KAHRAMAN OLMAZSINIZ, ÇÜRÜRSÜNÜZ"

Müyesser Yıldız'ın 60 metrekarelik çift katlı bir yerde kaldığını ve üşüdüğünü anlatırken ağlayan Nedim Şener, şunları söyledi :

"Doğan Yurdakul'un kızı Fransa'dan geldi. Doğan Yurdakul'dan ve herkesten çok özür diliyorum. Bunu anlatmak istiyorum. Doğan Yurdakul, metal problemini daha önce eşinde yaşamıştı. Kızı Reyhan sütyenini çıkarıyor ve infaz koruma memuru aramaya gelince 'sütyenim yok' demek için elbisesini yukarı kaldırıyor. Biz 'tahliye olduk' diye utancımızdan yere bakarken diğer tutuklular bizim adımıza seviniyor. Tutuklu kalanlar bizim adımıza seviniyor. Böyle tahliye olduğumuz için utanıyoruz. Suçumuz varsa çekmeye hazırız. Silivri'de yatarak kahraman olunmaz. Orada çürürsünüz. İnsanı ruhen çürütüyor." - İstanbul

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Nedim Şener 'Silivri'de Yatarak Kahraman Olmazsınız, Çürürsünüz' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement