De Mistura'nın planı anlattığınız şekilde gerçekleştirilirse Suriye devrimini boşa çıkartabilir mi? Muhalefete bu konuda herhangi bir güvence veriliyor mu?
Suriye devriminin bitirilmesi imkansız. Diktatörlüğü aşmış, terörist haline gelmiş bu rejimin zulmü altında yaşayan Suriye halkının ayaklanması asla bitirilemeyecek. Bu teröre karşı dik durmaya karar veren ve bunun uğruna yüz binlece şehit veren bu halk hiç bir zaman bu rejimin altında yaşama dönmeyecek. Hiç kimse bu halkın celladına karşı bu hareketi bitiremez.
Fakat öte yandan muhalefet için bu plan konusunda henüz hiç bir güvence yok. O yüzden muhalefet şu an bunu kabul edemez. Açık ve net bir güvence sunulmadığı takdirde böyle planlar genelde muhalefete karşı rejimi güçlendirir ve lehine sonuçlanır.
Bana göre, sadece de Mistura'nın değil BM'nin de iyi niyetleri olsaydı, Cenevre 1 ve 2 toplantılarında anlaşmaya varılan planların uygulanması için hiçbir geri adım atmadan ısrar ederlerdi. Büyük devletlerin ve BMGK'nin üzerinde mutabakata vardığı bu anlaşmanın yerine getirilmesi için baskı kurarlardı. Bu anlaşma aslında muhalefetin kabul edebileceği en son şey olmuştu fakat buna rağmen rağmen kabul edildi. Anlaşma gereği, muhalefet ve rejim ortaklaşa bir hükümet kuracak. Muhalefet için bundan daha büyük bir taviz olabilir miydi? Rejimin indirilmesi gerektiği üzerinde kurulan muhalefet artık rejim ile aynı hükümetin içinde olmayı kabul etmek zorunda kaldı. Muhalefet bunu yaparken tüm tarafları tatmin etmeye de çalışıyor, Suriye'de devrim sonrasında demokrasinin ve barışın sağlancağı yönünde söylemde bulunuyordu. Aslında en küçük adalet hissini taşıyan, aklı selim hiçkimse bunun ötesini kabul etmez. İnsanlar, 50 yıl boyunca terör rejimi altında kalıp, evlerinin yıkılmasına yüz binlerce kişinin öldürülmesine tanık oldular. Bunu tekrar aynı rejimin altında ezilmeyi kabullenmek için yapmadılar.
Nihayetinde uluslararası toplumda bu savaşı sonlandırmak için ciddi bir irade olmalı, Rusya'dan ya da ABD'den farketmez, sadece Esed'i oyalayan ya da güçlendiren adımlar olmadan, sorumlu bir girişim olursa ancak çözüme doğru ilerlemiş oluruz.
Bu rejim şimdiye dek hiçbir uluslararası anlaşmaya saygı göstermedi.
Bu şekilde de Msitura planıyla Cenevre 1 ve 2 toplantılarında yapılan anlaşmalar rafa kaldırılmış oluyor mu? Bu plan Cenevre anlaşmalarının yerine geçcek bir plan mıdır?
Elbette öyle, de Mistura planının hiçbir ufku yoktur. sadece kısa sürede belirli yerlerde ateşkes ve dondurulmuş bölgeleri kurma amaçlı bir plan. Açık söylemek gerekirse bu plan, şimdiye kadar göründüğü kadarıyla Esed rejimi lehine büyük bir ateşkes anlaşmasından ibarettir.
Rusya inisiyatifi de, rejimin otoritesinin altında yeni bir hükümetin kurulmasını, ordunun olduğu gibi kalmasını öngörüyor. Bu muhalefetin Esed rejimine satılması anlamına geliyor. Bu nasıl bir mantık? Suriye halkı, birkaç şekli bakanlık kazanmak için yarım milyona yaklaşan şehit vermedi.
Dolayısıyla bu inisiyatifin hayata geçirilmesinin imkansız olduğunu düşünüyorum.
De Mistura planına destek veren veya hazırlanmasında yardım eden ülkeler var mı? Suriye'nin Dostları grubu ülkelerinin bu plana karşı tavırları nedir?
Suriye dostu ülkelerinin çoğunun bu planın bazı hususlarına itirazları oldu. İngiltere, ABD, Fransa, Suudi Arabistan ve Katar'ın bu plana birçok itirazları var. Elbette hiç bir taraf bu planı esas itibarıyla reddetmedi. Çünkü, savaşı sonlandıracak en ufak bir umut ışıltısı bizim için önemlidir. Fakat yine de planın amaçları konusunda açık ve net güvence almazsak herhangi bir şekilde harekete geçilmeyecek.
Esed'in Moskova'ya gideceği, bazı yetkilerinden feragat edeceği, Muaz Hatip liderliğinde bir geçiş hükümetinin kurulacağı ve içişleri bakanlığı gibi bazı pozisyonların geçiş hükümetinde olacağı ancak dışişleri, istihbarat ve savunma bakanlığı gibi kritik pozisyonların rejimin kontrolünde devam edeceği ile ilgili bazı iddialar var. Bunlar doğru mu?
Muaz Hatip'ten aldığımız kesin bilgiler doğrultusunda, böyle bir girişimde bulunmadı, bu şekilde bir plan üzerinde konuşulmadı. Bazı tarafları muhalefetin içinde itilaf ve fitne sokmak için söylenti ve yalan yayıyorlar. Ancak kasıtlı veya kasıtsız olarak Muaz Hatip'in Moskova ziyareti yanlış yorumlanmıştır. Moskova'ya giden muhalefetin bazı şahsiyetleri, muhalefetin bu hassas konularında tavırlarını belirtmek için gitmiştir. Aynı zamanda bu ziyaretler Rusya'nın sunmaya çalıştığı inisiyatif ile eşzamanlı gerçekleşti. Rusya, belki muhalefetin bir taraflarını Esed rejimini güçlendiren bu inisiyatife çekmeye çalışıyor olabilir. Fakat bu bir vahimdir. Muhalefet buna uyanık olduğunu düşünüyorum.
Muhalefetin gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özeleştiri yapmak açısından söylüyorum muhalefetin içinde şu an büyük bir kriz var. Muhalefetin içinde siyasi konular gereği bir ihtilaf yoktur. Siyasi konularda fikir ayrılığı yararlı. Ancak ekip halinde çalışmada ihtilaf ve ayrı ayrı hareket etmek asıl sorun. Muhalefetin bunu aşması ve üzerinde çalışması gereken büyük bir kriz var.
Bundan daha büyük sorun ise, sahada savaşan grupların arasında oluşan kriz. Aynı zamanda hepimiz biliyoruz ki şu an Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) hem IŞİD hem de rejime karşı savaşıyor. Bu da ayrı bir sorun.
Bütün bu sorunlar için çözümün başlangıç noktası ise, siyasi muhalefetin ön planda olması, sorumluluklarını üstlenmesi, muhalefetin içindeki taraflar arasında oluşan husumetten çıkmasıdır. Bana göre bu husumetin oluşması için hiç bir gerekçe yok. Bunun sebepleri, tecrübesizlik, irade zafiyeti, ihmal ve siyasi vizyonun bulunmaması. İhmal dediğimde muhalefetin içindeki bazı tarafların ihmalinin yanı sıra uluslararası toplumun ve özellikle Suriye dostu ülkelerin ihmalini kastediyorum. Bu ihmal, gerçekçi çözüm arayışında bulunmamak ve muhalefeti desteklememek şeklinde oldu. Bana göre bu ihmal muhalefetin içinde husumetlere sebep oldu. Şimdi herkesin ne kadar tehlikede olduğunu farkedip ona göre hareket etmesi lazım. Suriye halkı ve muhalefet olarak inisiyatifi tekrar elimize geri almamız lazım.
Bütün bu diplomatik trafiklerde İran'ın rolü nedir?
İran, bu insiyatifler konusunda Rusya'nın arkasında duruyor. İran ve Rusya arasındaki müzakerelerin bu konuda gerçekleştiğini görmek mümkündür. İran, Rusya'nın yanında Batılı ülkelerin umursamaz tavırlarını ve zaman zaman acizliğini fırsat olarak görüp değerlendirmeye çalışıyor. Aynı zamanda Suriye Dostları grubunun içinde bazı ülkeler sadece IŞİD ve terör ile mücadeleye yoğunlaşırken Suriye meselesini artık umursamamaya başladılar. Bu durum elbette Rusya ve İran'a bu meselede kendilerine ve Esed rejimine yönelik menfaatlerine uygun bir çözüm arayışında bulunma fırsatı verdi. Hedeflerinin de önemli bir parçası var burada, o da muhalefeti bitirmek. Yalnız başaramayacaklar.
Fakat bence Batılı ülkeler bu diplomasi trafiğini görünce harekete geçecek. Çünkü Suriye'nin coğrafi konumu bu ülkeler açısından önem arz ediyor. Dolayısıyla bu işi İran ve Rusya'ya bırakmayacaklar.
Suriye devriminin başlamasının ardından 4 yıl geçti. Çözümün nasıl olacağını düşünüyorsunuz?
Uluslararası ve bölgesel siyasetler açısından çözüm, Cenevre 1 ve 2 anlaşmalarına dönmek. Devletin kurumlarını muhafaza ederek, adaletli, insan haklarına saygılı ve halkın taleplerini yerine getiren yeni rejim oluşturmak ve yeni hükümet kurmak gibi anlaşma gereği hususlar uygulanmalı. Bu çözümün uluslararası çerçevesi. Şimdi bu çerçeveye ulaşabilmek için muhalefet ve Suriye Dostları grubunun ülkeleri, rejimi bu hususları gerçekleştirmeye zorlamak amacıyla bir güç oluşturmaya karar verdi. Bu güç Esed'i ve yanlısı Rusya ve İran'ın oluşturduğu Şer Eksenine karşı durmak için oluşturuluyor. Bu konuda uluslararası destekler geciktiği için Rusya ve İran şu an bu hamleyi yapıyor. Sahada denge oluşturulması konusunda hala sorunlar var. Bu denge hala kurulmamış durumda. Suriye dostu ülkeleri bu konuda destek sözü verdiler. Askeri eğitim ve destek sunmaları bekleniyor. Belki de Rusya bunun için aceleyle bu inisiyatifi ortaya çıkardı.
Diğer başka bir husus var çözüme ulaşmak için. Suriyelilerin kendi kendilerine dönüp bakması lazım artık. Kendi geleceklerinin ve kaderlerini kendileri tayin etmesi lazım. Aynı zamanda ulusal kimliklerine dönmeleri lazım. Suriyeliler arasında diyalog ve müzakere kurulması lazım. Bunu yaparken geçmiş sorunların geçmişte bırakılması lazım. şahsi menfaatlerin yerine ülkenin ulusal menfaatlerine odaklanmları gerek.
Sahada güç dengesini oluşturur ve daha sonra ulusal diyalog kurursak herkesi razı edecek şekilde bir çözüme ulaşmış oluruz.
Aksi takdirda ne olursa olsun bu devrim devam edecek. Halk hiçbir zaman hiç bir koşulun altında Mart 2011 ayaklanması önceki haline dönmeyecek.
Kaynak: Al Jazeera Türk
Son Dakika › Güncel › Rusya ve İran Batı'nın Suskunluğunu Kullanıyor' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?