Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Yunanistan'da Türkiye'de çalışmak için bine yakın hekimin Türkçe kursuna gittiği belirterek, "Artık örnek gösterilen, 'Nasıl başardın?' diye gıpta ile bakılan, anlamakta zorlanılan bir Türkiye var. Bunu inşallah daha iyi noktalara taşıyacağız" dedi.
Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesinde düzenlenen 'Koordinasyon, Bilgilendirme ve Paylaşım Toplantısı'nda bir konuşma yapan Bakan Mehmet Müezzinoğlu, sağlıkta başarı için tüm sağlık çalışanlarından samimiyet, saygınlık, duyarlılık değerleriyle çalışmalarını istedi. Türkiye'de 75 milyonunun sağlığını iyi bir noktaya geldiğini söyleyebileceklerini vurgulayan Müezzinoğlu, aile hekimliğinin önemine değindi. Aile hekimlerinin sorumlu oldukları aileleri tanıması gerektiğini kaydeden Müezzinoğlu, "Geçtiğimiz yılların büyük başarılarından biri tanesi de aile hekimliği. Aile hekimliği sistemimizi olması gereken idealden uzaklaştırarak bütün günlük rutine razı olacağımız bir yapıya asla mahkum etmemişiz. Ailenin hekimi bütün ailenin hekimi olabilmeli, ailenin bütününü kucaklayabilmeli. Ailenin sağlık sorunlarını çözen değil, aileyi sağlıklı bir aile, sağlıklı birey, toplumun altyapısını oluşturabilecek bakışı öncelik alması lazım. Hasta olanları tedavi değil, kendi kitlesini hasta olmadan, rahatsız olmadan, sağlıklı olarak yarınlara gidebilecek bir sağlık bilincini merkeze alması lazım. Bunun için yanındaki hemşiresi ve sağlık çalışanıyla birlikte aileyi yakından bilmesi lazım. Aile hekimleri onların yaşamına, beslenmesine, sağlığa değer verme anlayışına yön veren rehberlik, danışmanlık görevini çok iyi yapmalı. Biz gerekirse onların bu danışmanlık görevi için proje üretmeliyiz. Anne babaları çocukların beslenme, beslenme alışkanlıkları ile ilgili yönlendirmek, eğitmek ve bilgilendirmek gerekiyorsa onları sağlıklı yaşam felsefesine taşımak gerekiyor. Bini aşkın aile hekimimiz var" dedi.
AİLE HEKİMLERİNE UZAKTAN EĞİTİMLE UZMANLIK
Türkiye genelinde modern, nitelikli hastaneleri önümüzdeki 3-4 yıl içinde yüzde 90'lara taşımayı hedeflediklerini, bunun gibi aile sağlığı merkezlerini de modern, çağdaş, fiziki mekanlarda olmasını mutlaka projelendirip uygulamaya sunacaklarını söyleyen Bakan Müezzinoğlu, "Burada da bizim saygın bir sunum mekanımız var, düşüncesi olmalı. Aile hekimlerimizi ve ekibini önümüzdeki 10 yılda çok daha duyarlı ve çok daha sağlık bilincini, sağlık okur yazarlığını 75 milyonun üst noktaya taşıyabileceği bir yolculuğu onlarla yapacağız. Biz buralarda şimdi yasal düzenlemeler yapıyoruz. İnşallah önümüzdeki hafta torba kanuna gelecek. Torba kanunda aile hekimlerimizle ilgili iki tane önemli düzenleme yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi aile hekimlerimizi uzaktan eğitimle uzman olabilmeleri. Zaten yasal düzenleme de var ama mecburi hizmet zorunluluğunu kaldırarak onların eğitimlerini daha bir basamak yukarı taşıyabilmek, bilgi birikimlerini daha iyi noktaya taşıyabilmek adına 6 yıllık süre zarfında bir taraftan aile hekimliğini yaparken, bir taraftan uzaktan eğitimle günü geldiğinde de klinik uygulama eğitimlerini yaparak onların bilgi birikimlerini artırmak, onları toplumun ve insanımızın karşısına kendilerini yenilemiş olarak çıkmalarını sağlamalarını hedefliyoruz. 20 bini aşkın aile hekimi arkadaşlarımız, aslında pratisyen hekimi arkadaşlarımızı, onların bilgilerini yenileme kendilerini geliştirme adına da bu anlamda onları teşvik edecek bir kararı tüm insanımıza aynı hizmeti sunma ve aile hekimliği vizyonunu geliştirme konusunda katkı sağlayacağına inanıyorum" diye konuştu."
AİLE HEKİMLERİNE NÖBET
Müezzinoğlu, nöbet konusuna değinerek, "Bir diğer konu ise yanlış anlaşılma ya da nefsimize geldiği için yanlış yorumladığımız nöbet meselesi. Biz 24 saatinin tamamının planlandığı bir meslekteyiz. Biz 8 saatlik icraat yapan bir mesleğin memurları değiliz. 24 saatin dinamik olduğu, yılbaşının, bayramların bütün özel günlerin planlanmadığı ve hizmet gerektirdiği bir mesleği yapıyoruz. Acilliğin hiç bitmediği, her an her yerde icraat yapacağımız bir mesleğin mensuplarının, Türkiye'nin hekim sayısının 3'te 1'ini mesleğinin tamamı boyutunda nöbetten ari bir meslek gibi kabul etmek bana göre bu mesleğe yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri olacaktır. Neticede bizim aile hekimimiz komfizyonla karşılaşmayacak mı, eklemsiyle karşılayacak mı, enfaktüsle, krizlerle karşılaşmayacak mı? Dolayısıyla hastaneden koparak, acilden koparak nöbetten koparak bir mesleğin saygınlığını devam ettirebilmesi mümkün değil. Zaman zaman arkadaşlar bize, 'Bize ihtiyacınız var. Bize angarya yüklüyorsunuz' diyor. Hayır derdimiz ihtiyacımızı çözmek, angarya yüklemek değil. Bir mesleğin kendi gelişiminde önemli unsur olan nöbetlerin eğitim gelişmemizde katkı sağlamasında kalıcı olarak vazgeçmeyi doğru bulmadığımız için bu düzenlemeyi yapıyoruz. Burada da kararlıyız. Biz bu yapıyı bizim sağlığımız ana unsurlardan biri olarak görüyoruz. Önümüzdeki yıllarda sağlığımızın en güçlü iki unsurundan biri olarak aile hekimliğini gördüğümüz için ayda en az iki nöbet, 8'er saatten en az 16 saatlik bir nöbeti yasal düzenlemeyle getiriyoruz. Bu mesleğin gelişimi ve geleceği adına bunun doğru olduğuna inanıyoruz. Aile sağlığı merkezlerini istediğimiz vizyonla yaptığımız zaman orada nöbet esasında kendi sistemi içinde dönecek" diye konuştu.
"YUNAN HEKİMLER TÜRKÇE ÖĞRENİYOR"
Türkiye'de artık sağlık hizmeti sunumunda dünya standartlarının büyük oranda yakalandığını, dünyaya örnek olacak noktaya geldiğini anlatan Müezzinoğlu, şunları söyledi:
"Türkiye sağlık turizminde bölgesinde yakın coğrafyasında, 3 saatlik bir uçak mesafesinde 1,5 milyar nüfusu olan bir dünya bölgesine hitap edebilme dinamikleri ve gücü var. Bu 1-1,5 milyar nüfusunda sağlık turizminde çok önemli hizmet alanları oluşturabilir, farklı vizyonlar sunabiliriz. Biz bakanlık olarak Türkiye için belirli bölgelerde ve stratejik yerlerde, stratejik alanları planlayarak oraları sağlığın belirli alanlarındaki bölgenin merkezi olabilecek noktalara taşımalıyız. Buralarda artık Türkiye'yi farklı bir vizyona getirmemiz lazım. Son bir ayda gündeme çok geldi. Bir gün medyada 7 bin Yunanlı hekim iş arıyor diye bir haber vardı. Ben de aynı gün, 'Buyursunlar gelsinler' dedim. 10 Kasım vesilesiyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün doğduğu eve bir organizasyonla gittiğimde, Selanik Tabip Odası benimle görüşmek istedi. Yaklaşık yarım saat bir görüşme yaptım. Orada yaptığımız görüşmede bine yakın hekimin Türkçe kursuna gittiğini, Türkiye'de çalışmak istediklerini, 3 bine yakın Yunan vatandaşının Türkçe kursuna gittiğini ve Türkiye'ye iş için gelme arzusunda olduklarını ifade ettiler. O topraklarda doğmuş, o topraklardan ceketini almış gelmiş biri olarak çok mutlu oldum. 15 yıl önce örnek gösterilen Yunanistan, İtalya bir Avrupa, artık örnek gösterilen bir Türkiye var ve 'Nasıl başardın?' diye gıpta ile bakılan, anlamakta zorlanılan bir Türkiye var. Bunu inşallah daha iyi noktalara taşıyacağız." - AFYONKARAHİSAR
Son Dakika › Güncel › Sağlık Bakanı Müezzinoglu Sandıklı'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?