"twitter yasağı ülkemizde demokrasi için kara bir lekedir. Bu yasak dünyanın bugün geldiği noktada asla ve asla kabul edilir bir yasak değildir. Başbakan Erdoğan bu yasakla Türkiye'nin yönünü demokratik dünyadan Afganistan'a ve ne yazık ki Kuzey Kore'ye çevirmiştir"
"İstanbul Cumhuriyet Halk Partisi Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak seçimlere 7 gün kala özgürlüğüm elimden alınmıştır.
"Güçlülerden yana olmayın haklılardan yana olun. Ülkemizin itibarı dün akşamki kararla demokratik dünyada yerle bir edilmiştir. Lütfen ülkemizin itibarını kurtarın. Demokratik dünyayla ülkemizi tekrar buluşturun. Yargıdan bağımsız özgür davranmasını bu demokrasi ayıbına son verilmesini beklemekteyiz"
Haber Cem TURSUN - Kamera: İdris TİFTİKÇİ/ İSTANBUL DHA Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Sarıgül, Twitter'a erişimin engellenmesine yaptığı itiraz dilekçesini görevli Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu. Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP Parti Meclis üyesi Ercan Karakaş ve çok sayıda patiliyle biraraya gelen Mustafa Sarıgül açıklama yaptı.
TWİTTER YASAĞI ÜLKEMİZDE DEMOKRASİ İÇİN KARA BİR LEKEDİR
"Twitter yasağı ülkemizde demokrasi için kara bir lekedir" diyerek sözlerine başlayan Mustafa Sarıgül, "Bu yasak dünyanın bugün geldiği noktada asla ve asla kabul edilir bir yasak değildir. Başbakan Erdoğan bu yasakla Türkiye'nin yönünü demokratik dünyadan Afganistan'a ve ne yazık ki Kuzey Kore'ye çevirmiştir. Ülkemizin itibarı bu yasakla yerle bir edilmiştir. bu durum kabul edilemez. kesinlikle demokratik bir ülkede bu yasak mümkün değildir. Kaldı ki Twitter'ı yasaklamak internet ve sosyal medyaya kilit vurmaktır" diye konuştu.
ÖZGÜRLÜĞÜMÜZE VE ÜLKE DEMOKRASİSİNE VURULMUŞ EN BÜYÜK DARBEDİR
Gençlerin yasağı kolaylıkla aşacağını belirten Sarıgül, "Ben gençlerimize inanıyorum. Ben de bir Twitter kullanıcısıyım. Yurttaşlarımla Twitter ve ancak sosyal medya üzerinden özgürce İstanbul'un projelerini İstanbul'a yapacağımız çalışmaları yurttaşlarımla paylaşabiliyorum. Bu iletişim aracınının elimizden alınması özgürlüğümüze ve ülke demokrasisine vurulmuş en büyük darbedir. İfade ve iletişim özgürlüğü insanların demokratik dünyada en temel hakkıdır. Bu hakkın yok edilmesi bir insanlık suçudur, bir demokrasi ayıbıdır" ifadelerini kullandı.
İhlalin kaldırılması için müracaatta bulunacaklarını belirten Sarıgül, "Genel başkan yardımcım, milletvekillerim parti meclis üyelerim ve İstanbul İl başkanımız Oğuz Kaan Salıcı başkanımızla birliket adliyeye müracaatta bulunuyoruz. bu yasağın mutlaka kaldırılması gerekiyor. Mahkemelerin bu haksız kararı en iyi şekilde değerlendireceğine inanıyorum. Ülkemizin bu ayıptan kurtulmasını mutlaka talep ediyorum. yargıdan da ricam şu. Güçlülerden yana olmayın haklılardan yana olun. Ülkemizin itibarı dün akşamki kararla demokratik dünyada yerle bir edilmiştir. Lütfen ülkemizin itibarını kurtarın. Demokratik dünyayla ülkemizi tekrar buluşturun. Yargıdan bağımsız özgür davranmasını bu demokrasi ayıbına son verilmesini beklemekteyiz" diye konuştu.
SEÇİMLERE 7 GÜN KALA ÖZGÜRLÜĞÜM ELİMDEN ALINMIŞTIR
Sarıgül konuşmasına şöyle devam etti: "İstanbul Cumhuriyet Halk Partisi Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak seçimlere 7 gün kala özgürlüğüm elimden alınmıştır. Çünkü medya organlarının büyük bir bölümü bize sansür uygulamaktadır. Bugün dahi bir medya kuruluşu son dakikada akşamki canlı yayınımı iptal etmiştir. Ben İstanbul halkının projelerimizi sosyal medya üzerinden çok önemli ölçüler içinde paylaştığını görüyorum. Bu özellikle İstanbul'da yapılacak olan belediye başkanlığı seçimlerine vurulmuş bir darbedir. Ama ben gençlerimizin ve demokrasiye inanan barışa özgürlüklere inanan milyonlarca yurttaşımızın bu engelleri aşacağına ve sandıkta bu cevabı en iyi şekilde vereceklerine inanıyorum. Gençlerden de ricam şu: Özellikle sayın başbakan İstanbul'da seçimi kaybedeceğini anlamış vaziyette. Sayın Başbakan heyecanlı, gerçeklerin ortaya çıkmasını arzu etmiyor. O nedenle twitteri ve sosyal medyayı kapatmak istiyor. sosyal medyaya büyük bir darbe vurmuştur. Bu darbe 30 Mart günü sandıkta yurttaşlarımız tarafından en önemli cevabı alacaktır. Gençlerimizden de ricam sakin olmalarını vakur olmalarını tahriklere kapılmamalarını ama demokratik yollardan da haklarını ve hukuklarını aramalarını gençlerimizden özellikle bekliyorum"
YURDUMUZ İNSANI KENDİ SOSYAL ÖZGÜRLÜKLERİ İÇİN ELLERİNDEN GELEN HERŞEYİ YAPIYOR
CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da "Dün akşamdan beri tüm Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları aslında twitterin neden yasaklandığını gayet iyi biliyorlar. Yasaklamanın temel nedeni hükümetin bakanları, bakanların çocukları çocukların kutuları çocukların kasaları çocukların makinaları bakanların tanrı kelamıyla dalga geçer konuşmaları ortalara dökülmesin diye twitteri yasaklama yoluna gittiler. Twitteri yasaklayarak Çin ve Kuzey Kore ile aynı ligide özgürlüklere sahip bir ülke yaratmaya çalışıyorlar. Yalnız Sayın Başbakana buradan sesleniyoruz. Sosyal medyayı yasaklamak sizin o uzun boyunuzu aşar Sayın Başbakan. bu sizin ben yaptım oldu mantığıyla ortadan kaldırabileceğiniz bir şey değil. Dün geceden bu yana farklı yöntemlerle 1.5 milyon yurttaşımız Twitter'a girmenin farklı yollarını bulmuş durumda. Şu anda tüm dünyada twitter'a Türkiye'den ulaşmanın farklı yöntemleriyle ilgili gönderilen hashtagler Top tweet olmuş durdumda. Dolayısıyla yurdumuz insanı kendi sosyal özgürlükleri için ellerinden gelen herşeyi yapıyorlar. Buyursunlar onları da yasaklasınlar. Buradan yasal bütün yolları deneyeceğiz. Ama yasal yolların tıkandığı durumlarda da vatandaşlarımız bir şekilde kendi özgürlüklerini korumayı sosyal medya üzerinden yeni yöntemlerle tekrardan bulacaklardır" ifadelerini kullandı.
YURTTAŞLARIM ARTIK BOYUN EĞMEYECEK
Bir basın mensubunun "Twitter yasağından sonra 12 milyon tweet atıldı. Siz de attınız. Ancak ilginç olan Bülent Arınç, Melih Gökçek ve Burhan Kuzu da attı. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna ise Mustafa Sarıgül, "Evet şu anda cuma saati. hemen girmemiz lazım. Daha sonra konuşmamız lazım, daha sonra değerlendirelim. Şu anda dilekçemizi vermemiz gerekiyor. Biz sonuç itibariyle yasaklara karşıyız ve bu yasakların kaldırılmasını istiyoruz. Ak Partinin bu aldatmalarına yurttaşlarım artık boyun eğmeyecek" diye yanıt verdi. Açıklamaların ardından Mustafa Sarıgül avukatlarıyla birlikte adliyeye girerek itiraz dilekçesini İstanbul Anadolu Sulh Ceza Mahkemelerine gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu.
SARIGÜL'DEN İTİRAZ DİLEKÇESİ
Mustafa Sarıgül'ün, Twitter'a erişimin engellenmesi kararına itiraz ettiği dilekçede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Bursa'da yaptığı konuşmada "Twitter'ın kökünü kazıyacağız" ifadelerini kullandığı hatırlatılarak, bu konuşmayı takip eden saatlerde siteye erişimin engellendiği kaydedildi. Anayasa'nın "temel hal ve ödevler" başlığı altında sıralanan temel hak ve özgürlükler arasında sayılan 22. maddesinde "Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. Kanunun açıkça gösterdiği hallerde, usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz" düzenlemesi getirildiği kaydedilen dilekçede "Bu hak ve özgürlük ülkemizin tarafı olduğu başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olmak üzere pek çok uluslar arası insan hakları belgelerinde de yer verilmiştir" denildi.
TWİTTER'A ERİŞİMİN ENGELLENMESİ HUKUKSUZDUR
Anayasada bu hak ve özgürlüklerin sadece "Savaş, seferberlik, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan
yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla Anayasa'da öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınır" dendiği de anlatılan dilekçede,
şu ifadeler yer aldı: "Anayasa ile güvence altına alınmış olan bir özgürlüğün kullanılmasının 'tedbir' amaçlı dahi olsa engellenmesinin hiçbir yasal, hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Uluslararası bir sosyal paylaşım sitesine erişimin engellenmesinin yegane 'gerekçesi'ni Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının, bütünüyle siyasi mülahazaları ile kişisel korkuları oluşturmaktadır. Engellemeye gerekçe olarak gösterilen mahkeme kararları 'içerik kaldırılması'na ilişkin olup, hiçbir biçimde paylaşımın bütünüyle engellenmesine olanak tanımamaktadır. Bu itibarla, uluslararası bir sosyal paylaşım sitesi olan Twitter'a erişimin engellenmesi yönündeki talimatı yolsuz ve hukuksuzdur."
ANAYASAYA AYKIRI
Kararın anayasanın "Mahkemelerin bağımsızlığı" başlığı altında yer alan 138. maddesine açıkça aykırılık teşkil ettiği ifade edilen dilekçede, "Bu sosyal paylaşım sitesine erişimin engellenmesi sonucunu doğuran süreç, yargısal bir sürecin tabi sonucu olarak ortaya çıkmamış, tersine Başbakan'ın anayasamıza ve uluslararası üstün hukuk belgelerine aykırı olarak verdiği talimat üzerine geliştiğini açıkça ortaya koymaktadır" ifadeleri yer aldı. Sarıgül bu nedenle dilekçesinde "Anayasa tarafından güvence altına alınmış olan 'haberleşme hürriyetini kişisel korkular ve siyasi mülahazalara sayalı olarak engellenmesi sonucunu doğuran Başsavcılığınızın kararının kaldırılabilmesi için itirazımın görevli Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesini arz ve talep ederim" denildi.
Son Dakika › Güncel › Sarıgül'den 'Twitter' Yasağına İtiraz - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?