Siirt Günleri Kapanış Töreni - Son Dakika
Güncel

Siirt Günleri Kapanış Töreni

Siirt Günleri Kapanış Töreni

Başbakan Erdoğan: (2) "Kim bu kardeşlik sürecini sabote ederse, vebal altında kalır. Türkiye’nin büyümesi, Türkiye’nin 76 milyon hep birlikte geleceğe yürüyebilmesi, gelecek hedefleriyle buluşabilmesi, ancak ve ancak bu ölümlerin, bu şiddetin durmasıyla mümkündür" "Biz, 2023 hedeflerimiz doğrultusunda, bu şiddeti sonlandırmak, bu kanı durdurmak, Türkiye’ye kardeşliği tam manasıyla egemen kılmak için çalışmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz" "Biz asla vazgeçmeyeceğiz. Biz, doğru bildiğimiz yoldan asla geri adım atmayacağız. Bu noktaya gelmiş, umutları artırmış bu sürecin, daha ileri seviyelere taşınabilmesi için, herkes sorumluluğunu yerine getirmeli, herkes sürecin devamı için azami derecede hassas olmalıdır"

02.09.2013 00:10

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kardeşlik sürecini sabote edenin vebal altında kalacağını belirterek, " Türkiye'nin büyümesi, Türkiye'nin 76 milyon hep birlikte geleceğe yürüyebilmesi, gelecek hedefleriyle buluşabilmesi, ancak ve ancak bu ölümlerin, bu şiddetin durmasıyla mümkündür" dedi.

Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Siirt Günleri Kapanış Töreni'nde konuşan Erdoğan, 8 ve 9 Mart tarihlerinde Siirt'e gittiğinde, orada çok farklı bir havanın, iklimin, umut atmosferinin oluştuğunu gördüklerini ve hissettiklerini söyledi.

Çözüm sürecinin ilk ayları olmasına rağmen, Siirt'in çok farklı bir heyecanı, umudu yaşadığını belirten Erdoğan, silahların sustuğu, ölümlerin durduğu, kardeşliğe yönelik heyecanın adeta zirve yaptığı bir süreç yaşandığını dile getirdi.

Marttan bugüne kadar Siirt'i ve bütün o bölgeyi üzecek, hayal kırıklığı, gönül kırgınlığı oluşturacak gelişme yaşanmadığını anlatan Erdoğan, "İşte az önce kızlarımızı, beyaz başörtülerini, yaşmaklarını nasıl yere koyduklarını gördünüz. İşte bu sinyali inşallah yaşatmamız lazım" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin çok önemli bir süreçten geçtiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"30 yıl boyunca devam eden, karanlık, kanlı, ocaklara ateş düşüren bir süreç artık son buluyor, son bulmalıdır. Sadece Siirt değil, bölgenin tüm illeri, hatta 81 vilayetimizin tamamı, bu yeni başlayan sürecin, bu güzel gelişmelerin umuduyla, hayata, işine, şehrine daha sıkı sarılıyor, huzurla, güvenle yaşamını devam ettiriyor. Bakın aylardır, tehditle, baskıyla, sindirmeyle kepenkler kapattırılmıyor ve tüccar, esnaf rahat bir nefes alıyor, huzurla alışverişini yapıyor. Aylardır, bölgenin tüm illerine, bugüne kadar hiç olmadığı ölçüde turist gidiyor, şehirleri geziyor, tarihi eserleri, tabi güzellikleri ziyaret ediyor. İnanın, inanç, kültür turizminde Tillo bir patlamayı yapabilir. Aynı şekilde Veysel Karani bir patlamayı yapabilir. Aynı şekilde özellikle az önce gördüğünüz Pervari, balıyla bir patlamayı yapabilir. Bunlar önümüzde çok enteresan örnekler."

-"Tek engelimiz bölücü terör örgütünün müteahhit firmaları tehdit etmesi"

"Aylardır, bu bölge, tarihinde hiç olmadığı kadar yatırımlar noktasında inceleniyor, araştırılıyor ve özel sektörün her zamankinden fazla ilgisini çekiyor" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Onun için ben burada özellikle Kuzu Grubu'na da sinyal veriyorum. Sizler de bir sıçrama yapacaksınız daha çok yatırım yapacaksınız. Özellikle Siirt'in evlatları olarak Siirt'in siz de ayağa kalmasına yardımcı olacaksınız. Çocukların okullarına, derslerine yoğunlaştığı, anne babaların sabah çocuklarını gönül huzuruyla okula gönderip, akşam da sevinçle karşıladığı bir süreç yaşıyoruz. Bu arada çok büyük kamu yatırımları da bölgede yükselmeye devam ediyor. İşte gittik, Bingöl'de Bingöl Havalimanı'nın açılışını yaptık. Şırnak'ta aynı şekilde havalimanının açılışını yaptık. Yüksekova'da havalimanı inşaatımız devam ediyor. Tek engelimiz, o maalesef bölücü terör örgütünün müteahhit firmaları tehdit etmesi. Yani bu tehditler olmasa, süratle bitecek ve kışa girerken Yüksekova Havaalanının açılışını yapacağız."

Başbakan Erdoğan, bölgenin yol, baraj, sulama, enerji, okul, yurt şantiyelerinin hızla ilerlediğinin altını çizerek, 11 yıldır, bir yandan ihmal edilmiş yatırımları bölgeye ulaştırmanın mücadelesini verirken, diğer yandan bölgenin huzura, istikrara, kardeşlik iklimine kavuşması için de çok yoğun mücadele verdiklerini anlattı.

Şu anda o mücadelenin neticelerini tek tek aldıklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu süreç bu şekilde devam ettiği müddetçe, silahlar aradan çekilip, şiddet son bulup, bölge tam anlamıyla huzura ve kardeşliğe kavuştuğu sürece, inanın biz çok daha büyük sevinçleri, çok daha güzel gelişmeleri hep birlikte yaşayacağız. Ben bunu daha önce de söyledim; bugün Siirtli kardeşlerimin arasında bir kez daha tekrar ediyorum: Bakın şurası eskiden mezbahaneydi. Buradan geçilmezdi. Ben bu civarda doğdum büyüdüm. Belediye başkanlığında dedim ki; 'biz bu mezbahaneyi bir kültür, kongre merkezine dönüştürelim' ve bize gülenler bugün buranın nasıl bir kongre merkezi olduğunu artık dünyaya gururla söylüyor ve bu çevre kendiliğinden değişti. Bakın şurada Miniatürk var. Aynı şekilde şu Haliç, içinden geçilmezdi kokudan. Biz Kasımpaşa'dan Fener'e, Balat'a hep sandallarla, motorlarla gelirdik ve o kokuyu teneffüs ederek büyüdük. Ben Çarşamba'da imam-hatipte okudum. Kasımpaşa'dan oraya motorla geçer, yürüyerek okuluma geçerdim. Böyle geçti o çocukluk yıllarımız ve 'burayı nasıl temizleyeceğiz?' dediğimizde bize akıl verenler ne dedi biliyor musunuz? 'Buraya toprak dolduracaksınız. Toprak doldurmadan bu iş olmaz' dediler. Niye? 'Eğer siz burayı boşaltmaya kalkarsanız, iki yamaç, yaka bir aya gelir' dediler, Yahu olur mu böyle bir şey? Daha önce bunun içinde bu bataklık, çamur var mıydı? Yoktu. Niye o zaman bir araya gelmedi? Demek ki su onu tutabiliyor ve biz çalışmalarımızı yaptık."

"Ülkemizdeki hocalarımız maalesef bize doğru bilgi vermediler. Yurt dışıyla görüşmek zorunda kaldık" diyen Erdoğan, "Görüştük ve işi alan firma, 'biz bunu yaparız' dedi. Sağolsun buradan 2 buçuk milyar metreküp çamur çıktı. 'Siz yeter ki bize bir alan gösterin' dediler. Biz de Alibeyköy'de bir alan gösterdik ve buradan çıkan çamuru adeta petrol nakleder gibi bir boru hattıyla oraya pompaladılar, süzdüler. Oradan arıtılmış olan suyu tekrardan Haliç'e bastılar. Çamur orada kaldı, su tekrar Haliç'e geldi ve biz orada 650 bin metrekare yeşil alan kazandık. Şu anda, birkaç ay önce açılışını yaptığım Vialand, o alanda yapıldı şimdi. İş bilenin, kılıç kuşananın. Mesele budur" diye konuştu.

Şu anda bu çevrenin farklı olduğunu ama bitmediğini bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Projemizde bir adım daha vardı çünkü burada ileride koku olabilir. Ne olması lazım? Boğaz'ı buraya bağlamamız gerekiyormuş. Benim belediye başkanlığı dönemimdeki ömrüm vefa etmedi. Sağolsun Kadir Topbaş bey belediye başkanlığına geldikten sonra bu projeyi hayata geçirdi ve şimdi boğazdan, su cenderesi dediğimiz cendere yolunun olduğu o dereye şimdi su geliyor. Dolayısıyla şimdi burada duru su yok. Boğazdan gelen su sirkülasyon yaparak Marmara ile bütünleşiyor. Şimdi birinci köprünün üzerinde şu an her akşam yüzlerce balık tutan var mı? Var. Bak gördün mü? Demekki oluyormuş, Aşk, aşk, sevda dağları deldirir dağları! Mesele bu. İşte dağları deldik, buralara ulaştık. Türkiye genelinde de ulaşımda dağları delerek, hamdolsun yolları, hızlı trenleri yapıyoruz ve bütün çalışmalar da devam ediyor. İşte 29 Ekim geliyor ve Marmarayımızı inşallah açacağız fevkalade bir durum olmazsa. Geçenlerde test sürüşünü yaptık ve boğazın 60 metre derinliğinden yüksek hızlı tren Marmaray'ı inşallah bitiriyoruz."

"Birlikte yaşadık, birlikte medeniyet inşa ettik"

Erdoğan, çözüm süreci ile bu yatırımların birlikte yürüdüğünü anlatarak, "Güney Doğu'da Doğu'da sıkıntılar olmazsa, inanın bugüne kadar oralar da patlardı, yatırımlarla patlardı. Niye oraya gelmiyor girişimci? İşte bu terör endişesinden dolayı. O olmamış olsa, işte girişimciler, yerli yabancı hepsi orada ama bu çözüm süreci, onun da önünü açacaktır. Kim bu kardeşlik sürecini sabote ederse, vebal altında kalır. Türkiye'nin büyümesi, Türkiye'nin 76 milyon hep birlikte geleceğe yürüyebilmesi, gelecek hedefleriyle buluşabilmesi, ancak ve ancak bu ölümlerin, bu şiddetin durmasıyla mümkündür. Biz, 2023 hedeflerimiz doğrultusunda, bu şiddeti sonlandırmak, bu kanı durdurmak, Türkiye'ye kardeşliği tam manasıyla egemen kılmak için çalışmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz. Biz asla vazgeçmeyeceğiz. Biz, doğru bildiğimiz yoldan asla geri adım atmayacağız. Bu noktaya gelmiş, umutları artırmış bu sürecin, daha ileri seviyelere taşınabilmesi için, herkes sorumluluğunu yerine getirmeli, herkes sürecin devamı için azami derecede hassas olmalıdır. Biz, bu toprakları hep birlikte kendimize yurt edindik, bu topraklarda birlikte yaşadık, birlikte medeniyet inşa ettik" ifadelerini kullandı.

Bin yıllık kökü olan kardeşliği, bu topraklarda birlikte geleceğe taşıyacaklarını dile getiren Erdoğan, "Siirt, Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı ile niçin bir ve beraber olarak geleceğe yürümesin. Yıllarca bu böyleydi. Niçin şimdi böyle olmasın. Birileri geliyor diye diğerleri niye kaçsın? Ama maalesef bu böyle olmadı. Şiddetin olmadığı, yumrukların sıkılı olmadığı bir ortamda, her meselemizi cesaretle, samimiyetle, hoşgörüyle ele alacak ve inşallah her meselemizi çözüme kavuşturacağız. Bunu engellemeye, bunu yavaşlatmaya, bunu sabote etmeye dönük her girişime de yine birlikte göğüs gerecek ve inşallah tüm engelleri aşıp, geleceği inşa edeceğiz" şeklinde konuştu.

- İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Siirt Günleri Kapanış Töreni - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement