Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin aslında çok iyi bir reform programı ve yol haritasının bulunduğunu belirterek, "Diğer problemlerle mücadele etmekten bugüne kadar arzuladığımız hızda belki bunları devreye koyamadık. Ama inanıyorum ki referandum sonrasında ülkenin önü tekrar açılır ve hızlı bir şekilde Türkiye belirsizlikleri geride bırakır, çok hızlı bir şekilde bu reformları uygulamaya koyar." dedi.
Şimşek, Türkiye İş Bankası tarafından Dünya Gazetesi iş birliğiyle düzenlenen "İş'le Buluşmalar" toplantısında yaptığı konuşmada, nitelikli insanın her şeyin başı olduğunu belirterek, bir ülke için beşeri sermayenin en güçlü sermaye ve kritik değişken olduğunu kaydetti.
Şirket ölçeğinde de bunun değişmediğini ifade eden Şimşek, şunları söyledi:
"Bir alanda odaklanma aslında ülkeler için de önemlidir. 'Her alanda ben çok iyi olacağım' derseniz kimse sizi ciddiye almaz. Ama çıkıp 3 nicelik belirleseniz gerçekten kaynakları, enerjinizi o alanlara yoğunlaştırsanız başarılı ve rekabetçi olma şansınız daha yüksek. Tabii en iyi bildiğiniz işleri yapacaksınız. Diğer konuları ise gerekirse başkalarına vereceksiniz, onlardan faydalanacaksınız. Genelde bizim siyaset söyleminde üreticileri korumak, yanında olmak vardır. Aslında tüketicileri iyi korursak üreticileri iyi korumuş oluruz. Çünkü küresel ölçekte bir şeyi satabiliyorsanız o zaman zaten o rekabet gücünü edinmişsiniz."
Şimşek, Türkiye'nin yakın dönemini anlayabilmek için birçok noktanın birleştirilmesi gerektiğini anlatarak, Türkiye ekonomisinin inanılmaz dirençli bir ekonomi olduğunu dile getirdi.
Türkiye ekonomisinin birçok kez stres testinden geçtiğini aktaran Şimşek, kamu maliyesinin sağlam olduğunu vurguladı.
Şoklara kamu maliyesinin güçlü olduğu ortamda yakalandıklarını ifade eden Şimşek, bugün Hazine Müsteşarlığı ve Kredi Granti Fonu arasında Hazine Destekli Kefaletlere İlişkin Protokol imzalandığını anımsattı.
Şimşek, Türkiye'nin bilançosuna olan inancın bozulmaması gerektiğini anlatarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Dolayısıyla bunu açığı artırarak değil, daha önce ortaya koyduğumuz orta vadeli programa sadık kalıp daha çok bütçe içinde kaynakların yerini değiştirerek bir anlamda önceliklendirerek yapmaya çalışacağız. Küresel kriz, Avrupa borç krizi, Orta Doğu'daki gerilim, kaos, terör, FETÖ'nün iktidarı ele geçirme mücadelesi, Rusya ile olan sıkıntılar, bütün bu şokları Türkiye büyük bir direnç göstererek atlattı. Yani 2008'den bu yana bunların hepsini yaşadık, parti kapatma davası dahil olmak üzere. Bütün bu bahsettiğim krizlerin etkisi var, Türkiye yaklaşık yüzde 3,5 büyümüş."
Bu zorlukların geride bırakıldığı ve güçlü bir reform uygulamasına geçildiği bir dönem düşünüldüğünde gelecek ile ilgili kötümser olunması için bir sebep olmadığını vurgulayan Şimşek, "Evet, sıkıntılar var ama biz bu sıkıntıların farkındayız, bunları çözmek için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Gönül isterdi ki Türkiye bu felaketlerden nasibini almasaydı ama yaşandı, gelinen noktada Türkiye ekonomisi büyük bir direnç gösteriyor. Kamu maliyesi hala güçlü bir nitelikte, diğer sıkıntıları da aşabiliriz. Aslında Türkiye önceliklerini iyi belirledi ama daha çok mesafe kaydetmemiz lazım." şeklinde konuştu.
Şimşek, eğitim kalitesinin artırılmasının önemine dikkati çekerek, yavaş yavaş gereken adımların atıldığını dile getirdi.
Türkiye'nin en büyük sıkıntılarının başında tasarruf meselesinin geldiğini aktaran Şimşek, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin bu sene tasarruf oranı yüzde 13,5-14 civarı olacak gibi görünüyor. Dünyada ortalama tasarruf oranı yüzde 25, gelişmekte olan bizim gibi ülkeler yani orta üst gelir grubuna dahil ülkeler yüzde 32,5. Bizim yatırıma ihtiyacımız var. Bu yatırımları da iç tasarruflarla finanse etmemiz lazım. Fakat gelin görün ki bizim vatandaşımız arzulanan düzeyde kenara para koymuyor. Diyebilirsiniz ki 'zaten ülkenin gelir düzeyi düşük, neyi tasarruf edecekler?' Öyle değil, Türkiye'nin kişi başına milli geliri Çin'in 1,5 katı neredeyse. Biraz abarttım ama. Asgari ücreti çok çok üstünde. Fakat Çin'de tasarruf oranı yüzde 48.
Bu tasarruflar yatırıma, üretime, ihracata dönüşüyor. Türkiye'nin bu anlamda mutlaka tasarrufları artırması lazım. Biz aslında çok güçlü destekler veriyoruz, bireysel emeklilik kapsamında. Bu otomatik katılım meselesi de bunun bir ürünü ama yetmez. İşgücü piyasası reformu ile tasarruflar arasında yakında ilişki var. İşgücü piyasası esnek olsa daha çok kişi istihdam edilse ne olur biliyor musunuz? Bağımlı nüfus azalır. Yani bir ailede birden çok kişi gelir elde edeceği için tasarruf imkanı artıyor."
Şimşek, birinci sınıf patent kanununun çıkarılması gerektiğini söyledi.
"Bankacılık sektörünün kendisini kendi ayağından vurmadığı bir dönem"
Başbakan Yardımcısı Şimşek, Türkiye ekonomisinin büyük bir direnç gösterdiğini, muhtemelen en kötü dönemin geride kaldığını söyledi.
Sıkıntıları bildiklerini belirten Şimşek, "Aslında çok iyi bir reform programımız, çok iyi bir yol haritamız var. Diğer problemlerle mücadele etmekten bugüne kadar arzuladığımız hızda belki bunları devreye koyamadık. Ama inanıyorum ki referandum sonrasında ülkenin önü tekrar açılır ve hızlı bir şekilde Türkiye belirsizlikleri geride bırakır, çok hızlı bir şekilde bu reformları uygulamaya koyar. Bütüncül yaklaşım gerekiyor, bizim söylediğimiz bu." şeklinde konuştu.
Şimşek, Hazine üzerinden sadece reel sektöre destek verileceği söylenirse piyasaların Türkiye'nin CDS'lerini patlatacağını aktararak, "Ama şu başlıklarda reform çalışmalarımız var, bunların hepsini devreye koyuyoruz. Bu beklentileri de, geleceği de şekillendirecek, temellerimizi sağlamlaştıracak. Biz Batı ile ilişkilerimizi güçlendiriyoruz. Avrupa ile daha bütünleşeceğiz. Bakmayın siz Amerika'daki söyleme. Biz tam aksine rekabet gücümüzü artırmak için daha çok entegrasyon istiyoruz. Çünkü biz korkmuyoruz. Daha rekabetçi olacağız." ifadelerini kullandı.
Para politikasında maliye politikasında olduğu gibi rasyonel, gerçekçi bir düzlemde gideceklerini anlatan Şimşek, bunların hepsi bir arada olduğu zaman bunun bütüncül bir yaklaşım olacağını dile getirdi.
Şimşek, geriye iş aleminin seferberlik anlayışı ile bu yeni rekabetçi ortamı kullanmasının kaldığına işaret ederek, "Bankacılık sektörünün kendisini kendi ayağından vurmadığı bir dönem. Niye? Az önce söylediler; hep birlikteyiz. Biz destek olacağız, biz önünüzü açacağız, siz reel sektöre destek olacaksınız." şeklinde konuştu.
Şu anda zor bir dönem olduğunu belirten Şimşek, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu zorlukları görüyoruz, farkındayız. Kolay da değil. Ama muhtemelen diyorum çünkü yakın coğrafya hala sıkıntılı. Muhtemelen en kötüsü geride kalmıştır. Şimdi ufak bir belirsizlik var. Yönetimde istikrar, temsilde adaleti sağlayacak bu anayasa değişikliğini de aradan çıkartırsak, Türkiye, inanıyorum ki tekrar o rutin diye tabir edilecek reform gündemine, rasyonel zemine hızla gelecek."
"Bugün bizim gerçekliğimiz, algımızdan daha iyi." diyen Şimşek, ama Türkiye'nin gerçekliğini daha da iyileştirmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Son Dakika › Güncel › Şimşek: 'Bütün Şokları Türkiye Büyük Bir Direnç Göstererek Atlattı' - Istanbul - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?