Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Metin Hülagü, başta Osmanlı padişahlarının hayatı olmak üzere Türk tarihinin batılı tarihçiler tarafından yazıldığını ve bu nedenle yanlış, önyargılı, kasıtlı bilgiler içerdiğini söyledi.
Stocholm'de "2. Abdülhamid Han" ile ilgili bir konferans düzenlendi. Konferansın başlamasından önce izleyicilere 10 Kasım nedeniyle TTK tarafından hazırlanan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün Dolmabahçe Sarayı'ndaki son günlerini anlatan kısa bir film izletildi.
Filmin ardından kürsüye çıkan Prof. Dr. Hülagü, "Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun" dedi.
Sultan 2. Abdülhamid'in yaşamı hakkında bilgi veren Hülagü, dünü hatırlamanın bugünü anlamaya yardımcı olduğunu belirtti ve "Sultan Abdülhamid'in şahsı üzerinden kendimizi göreceğiz. Burada sadece Abdulhamid anlatılmıyor, Türk kültürü ve İslam da anlatılıyor" ifadesini kullandı.
Türk tarihinde yargısız infazlar yapıldığına işaret eden Hülagü sözlerine şöyle devam etti:
" Sultan Vahdettin, haindi denildi. Kim diyor, yargılandı mı? Mahkeme kararı mı var elinizde? Yok. 2. Abdülhamid'e de Kızıl Sultan denildi. 2. Abdülhamid, ne Kızıl Sultandır ne de Ulu Hakan'dır. Abdülhamid insandı. İnsan hatasız olmaz. Önemli olan yanlışını görmektir ve yanlışından dönmektir. Bu tabirleri biz bulmadık, bu tabirler bize batıdan, İngiltere ve Fransa'dan empoze edildi. Bizler de kabul ettik. Ne Türkiye'deki insanlarımız, ne de yurt dışındaki insanlarımız, Osmanlı padişahları hakkında gerçekleri biliyor. İnsanlarımız, yanlış bilgilere sahip. İnsanlarımız, tarihlerini batıdan bize aktarılan bilgiler ışığında biliyor."
Türk tarihi ile ilgili batılı kaynakların hala dikkate alınıp kullanıldığını söyleyen Hülagü, "Maalesef hala elimizde daha iyi kaynaklar olmadığı için bu kaynakları kullanıyoruz" dedi.
Osmalı padişahlarının sanatkar, müzisyen, şair, yenilikçi, komutan, siyasetçi, halife ve baba olduklarını hatırlatan Hülagü, "Abdülhamid Han da hiçbir tekniğe, yeniliğe karşı durmamıştır. Batıda bulunan ve ülkesine faydalı olan yenilikleri almıştır" diye konuştu.
Abdülhamid hakkında İngiltere, Fransa ve Almanya'dan siyasetçi, kardinal, diplomatların kaleme aldığı yazılardan örnekler veren Hülagü, Kızıl Sultan, diktatör, pinti, cimri, hürriyet düşmanı, Ermeniler ile hıristiyanları öldürten, yenilğe karşı gibi terimlerin ilk kez batıda kullanıldığını ve Türklere bu terimlerin bu kaynaklar tarafından aktarıldığını açıkladı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri, onun döneminde atıldı -
Hülagi, şöyle konuştu:
"Oysa Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin onun zamanında atılmıştı. Boğazda tüp geçit projesi, ilk kez onun zamanında hazırlandı. Yeni okulların açılması, Hicaz, Bağdat demir yolunu da aynı padişah yaptırmıştır. Kızıl sultan tabiri, Fransa'da ortaya çıkmıştır. Aslında Fransa'da Ermenilerin kullandığı bir tabirdir. Onlardan bize geçmiştir. Bu uydurulan tabirlerde ne bir etik ne de nezaket vardır. Abdülhamid şahsi altında, o dönemde Türklere ve Müslümanlara bakış açısı anlatılıyor. 19. yüyıl İngiltere Başbakanı William Eward Gladstone, dönemin Kardinal ve yazarı John Henry Newman, politikacı, diplomat ve Ermeni sempatizani Lord James Bryce'nın Abdülhamid Han hakkındaki kasıtlı yazıları nedeniyle padişah olduğundan kötü tanıtıldı."
Dönemin batıda çıkan gazetelerinde Abdülhamid'le ilgili yayımlanan karikatürleri de gösteren Hülagü, Türk padişahinin bilinçli olarak çok kötü çizildiğini, her karikatürde fesi ve sakalı ile tasvir edildiğini anlattı ve "Fes ve sakal ile İslam dini ve Türk kültürü temsil edildi ve bunlar bilinçli olarak rencide edildi" dedi.
Batının o dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nu yıkmak için Ermenileri kullanarak iç işlerine karışmaya çalıştığını belirten Hülagü, başta Doğu Anadolu olmak üzere İngiliz bağlantılı çok sayıda Ermeni örgütleri kurulduğunu ve bunların silahlandırıldığını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
"1900'lu yıllarda çok sayıda Ermeni isyanı var. 1905 yılında Abdulhamid Han'a suikast girişimleri var. Batı, Ermenileri kullanarak Osmanlı'yı yıkmak istedi. Bunun önemli nedenlerden biri, Osmanlı'nın bulunduğu bölgede zengin petrol yataklarının keşfedilmesiydi. İngilizler, petrol bölgesine ulaşmak istiyordu. Aynı zamanda Mısır'a ve Hindistan'a hakim olmak istiyorlardı ama Hilafetin olması nedeniyle rahatsızlık duyuyorlardı."
Batı'nın Abdülhamid Han'ı kötüleyerek İslama ve Türklere saldırdığına işaret eden Hülagü, "O dönemde Balkanlar'da Türkleri istemiyorlardı. Batı, dün bizi nasıl görüyorsa aynı görüş açısı bugün de sürüyor. Bugün de Türkiyeyi parçalama istekleri devam ediyor" diye konuştu.
Aynı dönemde batıda Abdülhamid'in iyi bir komutan, yönetici ve entellektüel olduğunu söyleyenlerin de olduğunu aktaran Hülagü, ancak sultanın genellikle kötü tanıtıldığını söyledi.
Abdülhamid'in en zor zamanında Osmanlı İmpatorluğunu 33 yıl ayakta tutmayı başardığını anlatan Hülagü, Abdülhamid'in kıvrak zekası ile tarih için önemli bir siyasi figür olduğunu, İslam dünyasını birleştirmeye çalıştığını kaydetti.
Hülagü, Türk bilim adamları ve üniversitelerin girişimleriyle Türk tarihinin yazılması girişimlerinin bulunduğunu söyledi.
Konferansı Stockholm'de yaşayan Türk vatandaşları izledi.
Bu arada bir grup, Atatürk'ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım'da Osmanlı padişahinin anlatılmasını protesto eden sloganlar atarak konferansın yapıldığı salonu terk etti. - Ankara
Son Dakika › Güncel › Ttk Başkanı Hülagü, Stockholm'da - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?