AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, "Sadece döviz kurlarıyla alakalı hedeflerimiz yok. Türkiye'nin geleceğiyle ilgili daha büyük hayaller ve hedefler ortaya koymuş durumdayız. Her kriz içinde bir fırsat barındırır. İçinden geçtiğimiz bu dönemin Türkiye açısından yeni bir sıçrama noktası olacağına yürekten inanıyorum." dedi.
Sarıeroğlu, Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) 17. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, çağın gerekleri ve Türkiye'de kadınların bu kadar iddialı olduğu bir dönemde TÜGİAD'ın Türkiye Genç İnsanları Derneği olarak isminin değişmesi, yönetim kademelerinde ve delege sayısında da kadın oranlarının artması temennisinde bulundu.
AK Parti ailesi olarak çok mutlu olduklarını, 7 bin 800'ün üzerinde il ve ilçelerde aday adayı başvurularının olduğunu, 3 binin üzerindeki rakamı kadınların oluşturduğunu ifade eden Sarıeroğlu, kadınların hayatın her alanında aktifleşmek ve etkinleşmek için kendilerini geliştirdiğini, ekonomiden siyasete, kültür sanata, her alanda "ben de varım" dediğini, bu talebe hiçbir kurum, kuruluş, siyaset organının kulaklarını tıkamasının bu aşamadan sonra mümkün olmadığını söyledi.
Yeni bir hükümet sisteminin 24 Haziran'da faaliyete geçtiğini, kabinenin oluşturulmasının ardından İlk 100 Günlük Eylem Planı'nın daha sonra da İkinci 100 Günlük Eylem Planı'nın açıklandığını hatırlatan Sarıeroğlu, şöyle devam etti:
"Ekonomi gündeminin çok yoğun olduğu bir süreçten geçiyoruz. 16 yıllık AK Parti iktidarı içinde bir yandan birçok süreci milletimizle yaşadık, diğer taraftan da reform gündeminden ayrılmadık. 16 yıllık başarımızın altında yatan en temel sebeplerden bir tanesi AK Parti'nin istişare kültürüne, farklı kesimlerden de olsa her türlü görüşe açık olması. Eğer Türkiye'yi ekonomik anlamda 3 kat büyüttüysek, 16 yıl içinde 5 kat fazla ihracat yapar hale geldiysek, turizmde olumlu gelişmeleri yaşıyorsak, bu yine sivil toplum kuruluşlarımızla, iş dünyamızla, işçisiyle, işvereniyle, çiftçisiyle, emeklisiyle birlikte çalışmamızın, onlardan gelen görüş ve önerileri dikkate almamızın, farklı görüşlerin zenginlik olarak kabul edilip, bunlarla ilgili aksiyonların hızlı şekilde hayata geçirilmesinin bir sonucudur."
"Alınan önlemlerle Türkiye'de pozitif bir sürece girdik"
Ekonomik dalgalanmanın olduğu bir sürecin yaşandığına değinen Sarıeroğlu, "Burada önemli olanın soğukkanlı bir biçimde, çok hızlı şekilde hareket edilerek, bu sürecin getireceği zararların bertaraf edilmiş olmasıdır. Çok akılcı yaklaşımlarla iş dünyası temsilcileriyle çok hızlı bir şekilde koordinasyon sağlanarak, alınan önlemler sayesinde şu anda Türkiye'de pozitif bir sürece girmiş durumdayız." değerlendirmesini yaptı.
Jülide Sarıeroğlu, yeni bir ekonomi programının ortaya konulduğunu anımsatarak, şunları söyledi:
"Daha dengeli ve disiplinli, tasarrufa dayalı yeni bir süreci işletmiş olacağız. Sadece döviz kurlarıyla alakalı hedeflerimiz yok. Türkiye'nin geleceğiyle ilgili daha büyük hayaller ve hedefler ortaya koymuş durumdayız. Her kriz içinde bir fırsat barındırır. İçinden geçtiğimiz bu dönemin Türkiye açısından yeni bir sıçrama noktası olacağına yürekten inanıyorum. Çünkü çok güçlü, ayakları yere basan bütüncül bir yaklaşımla sadece günü kurtarmaya yönelik değil uzun vadeli olarak, popülizmden uzak gayet gerçekçi argümanlarla bilimsel verilere dayalı olarak, iş dünyasının bizzat görüşleri alınarak hazırlanmış ekonomi programı."
Finans piyasalarında yaşanan dalgalanmanın etkisiyle fiyatlar konusunda yaşanan bir süreç olduğunu aktaran Sarıeroğlu, bu süreçle alakalı yine aynı yaklaşımlarla Enflasyonla Mücadele Programı'nın devreye girdiğini anımsattı.
Bu bütüncül yaklaşımların pozitif etkilerini görmeye başladıklarını dile getiren Sarıeroğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye, 16 yıldır her sene ortalamasına baktığımıza yüzde 5,7 şeklinde büyüyen bir ülke. Bunda da bir istikrarı sürdürmüş durumda. Bu yaşadığımız ekonomik dalgalanma sonrasında herkes Türkiye'nin küçülmesiyle alakalı olarak büyük bir beklenti içerisinde ama hepsinin bu beklentisini boşa çıkaran yüzde 1,6'lık bir büyümeyle de üçüncü çeyreği kapamış durumdayız. İnşallah yılı da beklentilerin üzerinde olacağını düşündüğümüz bir büyüme performansımızla kapayacağımızı ve yeni seneye de çok pozitif şekilde gireceğimize yürekten inanıyoruz. Bütçemiz bu perspektiflere göre hazırlandı. Tasarruf kalemleri olabilir ama üretimi, istihdamı, yatırımları, 81 milyon vatandaşımızın huzuru ve refahını önceleyen, işçisinden işverenine, emeklisinde çiftçisine, yaşlısından gencine ve engellisine kadar tüm toplum kesimlerini hayatlarına dokunan pozitif gelişmeleri getirecek olan bir bütçe. Bütçemizin de hayırlara vesile olmasını diliyoruz."
Bütçede en fazla pay ayrılan alanın eğitim olduğuna dikkati çeken Sarıeroğlu, sonrasında ise sosyal hizmetler, savunma sanayi ve sağlığın geldiğini söyledi.
"Türkiye son 10 yılda 1 milyon genç istidamı yarattı"
Bütçede sosyal yardımların ikinci sırada yer almasıyla ilgili bazı spekülasyonlar yapıldığına işaret eden Sarıeroğlu, "Bunun haksızlık olduğunu düşünüyorum. Türkiye'de vatandaşların sosyal yardıma ihtiyaç duyar hale getirilmesiyle alakalı olarak spekülasyonlar var. Tam tersine sosyal yardımlara ayrılan paydaki artışın sebebi, kalemlerin daha etkili ve çeşitli şekilde veriliyor olması. 16 sene içerisinde verilen sosyal yardımların farklılaşması sebebiyle böyle bir yükselen pay yine ihtiyaç sahibi, sosyal korumaya muhtaç olan kesimlerle alakalı dünyada yaşanan gelişmelerle paralel olarak yeni argümanların devreye sokulmuş olmasının etkisi çok fazla. Bu sebepten dolayı da ayrılan payda artışlar söz konusu." diye konuştu.
Sarıeroğlu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle daha hızlı karar verilen, etkin ve verimli politikaların ortaya konulduğu yeni bir döneme başlandığını vurguladı.
16 yıl boyunca iş dünyasına büyük katkılar ve destekler verdiklerini ifade eden Sarıeroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda bu gayretlerin sonucu olarak 29 milyonluk iş gücüne sahip bir Türkiye haline gelmiş bulunmaktayız. Büyümeyle birlikte istihdamda da çok güçlü, pozitif sonuçlar elde etmiş durumdayız. 2007'den 2017'ye kadar yüzde 35'lik artmış sağlamışız. Bu OECD ülkeleri içerisindeki en yüksek artış oranı. Yine tüm dünyada ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde genç iş gücüyle ilgili düşüşler söz konusuyken, Türkiye son 10 yılda 1 milyon genç istidamı yarattı. En büyük rekoru da yine kadın istihdamında ve kadınların iş gücüne katılımında sağlamışız. Tüm dünya ülkeleri durağan bir seyir izlerken, 2007-2017 yılları arasında yüzde 63.5 oranında kadın istihdamında artış oldu. Bu yaklaşık 3 milyon 200 bin kişiye tekabül ediyor. Birçok AB ülkesinin nüfusuna denk gelen bir kadın istihdamı sağlanmış."
"Terör örgütünün ülkemizi tehdit etmesine izin vermeyeceğiz"
Jülide Sarıeroğlu, bu dönemde ortaya koyacakları politikalarla üretim, ihraca, yatırım, verimlilik ve Ar-Ge'de yapacakları hamlelerle birlikle istihdamda da daha nitelikli ve güçlü artışlar yaşayacaklarını bir yıl olmasını hedeflediklerini dile getirdi.
Kayıtlı çalışan, tüm kurallara uyan iş verenler açısından haksız bir rekabet unsuru olan kayıt dışı ekonomiyle mücadele konusuyla ilgili de bu dönemde bütçe içerisinde argümanlar olduğunu belirten Sarıeroğlu, özel sektör için önemli olan Kalkınma Fonu'nun kurulmasının da İkinci 100 Günlük Eylem Planı ve bütçe kalemleri içerisinde yer aldığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fırat'ın doğusuyla ilgili yaptığı açıklamalara da değinen Sarıeroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu Türkiye'nin tarihi açısından, hem bugünü hem de geleceği açısından çok önemli, stratejik ve jeopolitik bir durum. Hiçbir terör örgütünün ülkemizi, 81 milyon vatandaşımızın huzurunu tehdit edecek şekilde sınırlarımızda ya da bölgemizde konuşlanmasına, oralarda planlar yapmasına, bazı oyunların, tuzakların maşası haline gelmesine Türkiye olarak bugüne kadar izin vermedik, bundan sonra da izin vermeyeceğiz. Hedefimiz 81 milyon vatandaşımızın tek bayrak altında bir ve bütün olarak inşallah geleceğe emin adımlarla mutlu ve huzurlu bir şekilde ilerlemesini sağlamak. Bunun için de bugüne kadar nasıl büyük bir hassasiyet ve titizlikle, vatan, millet sevdasıyla, millete hizmet etme sevdasıyla çalıştıysak büyük AK Parti ailesi olarak, tecrübe ve birikimlerin etkisiyle aynı hassasiyetle yolumuza birlik, beraberlik içerisinde devam edeceğiz."
Başkanlığa Anıl Alirıza Şohoğlu seçildi
Konuşmalarından ardından gerçekleştirilen genel kurulda, TÜGİAD'ın 17. Dönem Başkanlığı'na Anıl Alirıza Şohoğlu seçildi.
17. Dönem TÜGİAD Genel Başkanı olmaktan gurur ve mutluluk duyduğunu ifade eden Şohoğlu, yeni dönemde diğer dönemlerden devralınan gelenek ve çalışmaların devamını sağlayacaklarını belirtti.
TÜGİAD'ın 32 yıllık "Ülke ekonomisinde söz sahibi olmak, iş dünyasının sıkıntılarını tespit etmek, çözüm önerileri getirmek ve politikalarda etki yaratabilmek" misyonunun çok kıymetli olduğunun altını çizen Şohoğlu, "Bu amaçla, üyelerimiz için sektörel çalışma ve önerilere ağırlık vereceğiz. TÜGİAD'ın son 3 dönemdir ana vizyonu haline gelen girişimcilik konusu var. 'Girişim Türk ve Girişim Türk İki' vizyonu ile üyelerimize yepyeni bir keşif ve yatırım alanı açılmıştır. TÜGİAD üyeleri yüzünü daha fazla teknolojiye, yeniliğe, küresel eğilimlere çevirmiştir. Bizler de bu vizyonu sürdüreceğiz." diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › Tügiad 17. Olağan Genel Kurul Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?