Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM tarafından düzenlenen 4. Dünya Türk Forumu için geldiği İstanbul'da AA muhabirine açıklama yapan Salihi, Türkiye'nin insani yardım bakımından çok ciddi adımlar attığını vurgulayarak, " Irak'ın içinde en çok yardım alan Türkmen göçmenler oldu. Türk Kızılayı, AFAD, sivil toplum kuruluşları, partiler, valilikler ve belediyelerden yardımlar geldi. Hepsi bize yardım elini uzattı" dedi.
"TALEP BEKLEMEDEN YARDIM ETMELERİ GEREKİRDİ"
Diğer Türk cumhruriyetlerinden Azerbaycan'da ise Irak Türkmenleri konusunun sadece mecliste gündeme getirildiğini bunun dışında devlet olarak Azerbaycan'la herhangi bir temasları olmadığını dile getiren Salihi, "Diğer Türk cumhuriyetlerinden de ne siyasi ne de ekonomik destek aldık. Bizim bu yönde talebimiz de olmadı. Bunun için talebimizin olması da şart değil" ifadelerini kullandı. Filistin'in başına bir felaket geldiğinde Arap ülkelerinin yardıma koştuğunu dile getiren Salihi, aynı şekilde Türk cumhuriyetlerinin de talep beklemeksizin kendilerine yardım etmeleri gerektiğini söyledi.
"ORADA KARDEŞLERİNİZ ÖLÜYOR"
"Millet olarak gururluyuz, ölsek de kimseye el açmayız" diyen Salihi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama şu bilinsin ki, orada kardeşleriniz kesiliyor, ölüyor, silahsızlar, güçsüzler. Onlara yardım elini uzatmak sizin görevinizdir. Bizden kapınıza gelmemizi beklemeyin." Türk halklarına ve ülkelerine "Orada yaşayan halkınız var, bizim sahipsiz bırakmayın" çağrısında bulunan Salihi, "Irak'taki varlığımızdan tüm Türk dünyası haberdar olmalı. Bizim yok olmamız gelecekte muhakkak kendilerini de etkileyecektir. Şu anda Türkiye'ye yüzlerce Telaferli sığındı. Bunların buraya sığınması bu ülkeyi etkileyecektir. Irak'ta istikrar olması durumunda onların Türkiye'ye göç etmesinin bir anlamı olmaz"
Salihi, Türkiye'nin Irak yönetimiyle ilişkilerinin güçlü olmasının Türkmenlerin lehine olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'nin dış politikasını etkilememek için Ankara'dan fazla talepte bulunmadık. Ancak gönül isterdi ki bizim bölgelerimize kendimiz hakim olalım. Silahlı gücümüz olmadığı için bu bölgeler elimizden gitti. Silahı olmayan bir millet başkasının yanında esir olur. Bu hususta bize maalesef hiç kimse yardım elini uzatmadı" diye konuştu.
"IRAK HÜKÜMETİ HAKİMİYET KURAMADI"
Irak ordusunun güvenliklerini sağlayıp sağlamadığına ilişkin bir soruya Salihi, "Maalesef Kuzey Irak'ta Irak ordusunun gücü bulunmuyor. Peşmerge onların tümünü oradan çıkarttı. Hükümet de bu güçlerini savaşmak üzere diğer bölgelere kaydırdı. Bizim bölgemizde Irak hükümetinin hakimiyeti kalmadı. Onlar Güney Irak ve Bağdat, Ramadi ve Felluce taraflarına hakimler"dedi.
Şu anda Irak'ta sorunlar bitmiş gibi terör örgütü DAEŞ sonrasının konuşulduğunu aktaran Salihi, "Ramadi'nin büyük kısmı ile Musul'un militanların elinde olduğunu" vurgulayarak, herkesin DAEŞ'in proje olduğunu ve belli maksatlarla Irak'a getirildiğini düşündüğüne dikkati çekti. Salihi, DAEŞ'in Irak halkı arasındaki mezhep kavgasını daha belirgin hale getirdiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"Artık ülkede Şii bölgesi belirleniyor, Sünni bölgesi az da olsa belirleniyor, Kürt bölgesi zaten belirlenmiş durumda. Anlaşmazlık bölgeleri denilen yerleri de Kürtler kendi bölgeleri gibi görüyorlar. O bölgelerde Bağdat hükümetinin gücü yok ve oralara kendileri hakim."
"MEZHEPSEL PROJELERDEN VAZGEÇİLMELİ"
DAEŞ sonrası Irak'ta daha farklı kavgaların yaşanacağı öngörüsünde bulunan Salihi, "Bence daha sonra petrol için kavgalar çıkabilir, vilayetler arasında, aşiretler arasında kavgalar çıkabilir. Bu terör örgütünün yaptığı maceralar, halkı birbirine karşı getirecek. Eğer Iraklılar akıl ve mantığa dayanan tutum almazsa bence çok daha fazla kan dökülür. Bölge ülkeleri de istikrardan yana olmalılar. Mezhepsel projelerden vaz geçilmelidir. Laik bir sistem oluşturulmadığı takdirde herkes bundan zarar görecek" ifadelerini kullandı.
Şiilerin İran yanlarında olduğu için, Kürtlerin de ABD yanlarında olduğu için kendilerini güçlü gördüğünü savunan Salihi, taraflara dengelerin her an değişebileceği, bu durumdan herkesin zararlı çıkabileceği, buna göre hareket edilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
Irak'taki tüm tarafları mezhepsel politikalardan vaz geçmeye çağıran Salihi, "Mezhepsel siyaset izleyenler kısa vadade bir şeyler kazansa da gelecekte bu kazanımlarının tümünü kaybederler. Mezhep kavgalarının sürmesi sadece Irak'ın değil bölgenin de geleceği vahim hal alır" diye konuştu.
Kuzey Irak yönetimiyle ilişkileri konusunda ise Salihi şunları kaydetti:
"Onlara sorunlarımızı konuşmak için bir araya gelelim, oturup konuşalım diyoruz ama onlar buna yanaşmıyor. Zira bizimle konuştuklarında hakimiyetlerindeki bazı yerleri bize vermiş olacaklar, dolayısıyla bizimle konuşmak istemiyorlar."
Salihi ayrıca, Kuzey Irak yönetimini provokatif eylemlerde rolü olmakla ve yasa dışı uygulamaları sürdürmekle suçladı.
Son Dakika › Güncel › Türkiye Dışında Hiçbir Ülkeden Yardım Almadık - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?