'Yeni Türkiye' için İbrahim Bodur'un Çan modelini önerdi

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Mayıs Meclisinde konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, cenazesinde tüm Türkiye'yi birleştiren işadamı İbrahim Bodur'un başarısını ve Çan'da yarattığı ekosistemin yeni Türkiye için bir model olarak alınabileceğini söyledi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi nisan ayı olağan toplantısı, "Yılın İkinci Yarısına Dünyadan ve Türkiye'den Ekonomik Bir Bakış" ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan'ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, İSO Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel konuk olarak katıldı.

Konuşmasında gündeme ilişkin görüşlerini paylaşan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, sözlerine İbrahim Bodur'u anarak başladı. Bahçıvan, "Rahmetli İbrahim Bodur, hayatı boyunca yaptığı gibi vefatında da Türkiye'de devlet ve milleti birleştirerek aramızdan ayrıldı. Her ortamda hem Türkiye'den hem de yurt dışından farklı insanlarla kucaklaşmayı bilmiş bir insandı" diye konuştu.

Japon ve Güney Kore modeli aramaya gerek yok

Bodur'un kucaklaşmayı bilen anlayışının cenazesine de yansıdığını anımsatan Bahçıvan, bunun bir Türkiye modeli olarak görülmesini arzu ettiklerini dile getirerek şöyle devam etti:

"Biz Japon ve Güney Kore modellerini ararken başka bir model aramamıza gerek yok. Bir Çanakkale Çan modeli var. Üzerinde ot bitmeyen Çan'da bir sanayi devi yaratmak hiç kolay değil. Bölge insanının iyi ve kötü gününde yanında olmak çabası son derece kıymetli. Biz Türkiye genelinde böyle 50 model oluştursak, manevi değerleri ve öz gelenekleri çağın gerekleriyle, bilimle ve eğitimle buluşturabilsek, başka bir model aramamıza gerek kalmaz. İbrahim Bodur'un 'Yaşamanın aşkı değil, başkalarını yaşatmanın zevki' sözünü, hepimiz kendimize şiar edinmeliyiz. İnşallah bu toplum nice İbrahim Bodur'ları bizlerin karşısına çıkaracaktır."

"Yeni hükümetin üretim ekonomisi sevindirici"

Geleceğin daha güçlü ve huzurlu Türkiye'si için üretim ve sanayiye odaklanılması gerektiğinin altını çizen Bahçıvan, yeni hükümetin ekonomi yol haritasının bekledikleri yönde odaklanmasını olumlu bulduklarını dile getirdi. Bahçıvan, "Sayın Başbakan Binali Yıldırım'ın ekonomide yol haritasını, bizim de uzun zamandır dile getirdiğimiz "üretim ekonomisi" olarak açıklaması sevindiricidir. Hükümet Programı'nda da bu anlayış doğrultusunda, çok önem verdiğimiz yapısal dönüşüm eylem planlarının uygulanmasına devam edilecek olması da ayrıca memnuniyet vericidir" dedi.

Faiz indirimi olumlu havayı destekledi

Küresel anlamda yaşanan gelişmelere de değinen İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, "Son döneme baktığımızda, dünyadaki bu karmaşık ortama rağmen ülkemizin yıla iyi bir başlangıç yaptığını ve son aylarda gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahındaki iyileşmeden de olumlu etkilendiğini görüyoruz. Yılın ilk çeyreğinde ekonominin hem üretim hem de tüketim tarafı dirençli bir görünüm sergilerken büyüme özel tüketim ağırlıklı gerçekleşti. Bu süreçte düşük petrol fiyatları, kamu harcamaları, artan reform umutları ve Merkez Bankası'nın faiz indirimleri de olumlu havayı destekledi" şeklinde konuştu.

Ekonomide temkinli hava hakim

Diğer yandan büyümenin kalitesine ilişkin soru işaretlerinin varlığını sürdürdüğüne dikkat çeken Bahçıvan, ihracatta arzu edilen canlanma sağlanamadığını, yatırımların hafif canlanma eğilimine rağmen yeterli düzeye ulaşamadığını vurguladı. Verimlilik artışlarının da sınırlı kaldığını ve yapısal reformların yeterince hızlı hayata geçirilemediğini ifade eden Bahçıvan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Benzer bir durum enflasyon için de söz konusu. Nisan'da yüzde 7'nin altına kadar inen TÜFE enflasyonunda gıda fiyatlarındaki düşüş ve baz etkileri belirleyici rol oynarken çekirdek enflasyon yüksek seyretmeye devam ediyor. Ayrıca, işsizlik oranında son aylarda görülen düşüş sevindirici olmakla birlikte istihdamdaki yoğunluğun özellikle kamu kaynaklı olduğunu gözden kaçırmamalıyız. Sonuç olarak 2016'nın ilk yarısında, terör olayları, jeopolitik sorunlar ve küresel ekonomik risklere rağmen Türkiye ekonomisi açısından büyük sorunlar yaşanmadığını görüyoruz. Ama var olan riskler ve belirsizliklerin, ikinci yarıda bizleri daha temkinli davranmaya itmesi gerektiğini düşünüyoruz."

Bahçıvan, AB ülkelerindeki toparlanmaya rağmen, özellikle ihracatçı sektörlerin petrol fiyatlarındaki gelişmelerle enflasyon ve cari açık üzerinde yaratabileceği risklere de dikkat çekti. Bahçıvan, "Yine jeopolitik gelişmelerin ve güvenlik endişelerinin etkisiyle turizm sektörünün ciddi bir yara aldığını görüyoruz. Yılın ikinci yarısında bu etkinin daha da artması ve çarpan etkisiyle turizmle doğrudan bağlantılı sektörleri de etkilemesi endişesini taşıyoruz. Bu noktada, yeni hükümetimizin ekonomiyi ana gündem konusu yapmasını memnuniyetle destekliyor, yapısal reformlar başta olmak üzere ekonomiye yönelik çalışmaların hızlı ve aktif bir şekilde neticeye ulaşmasını ümit ediyoruz" şeklinde konuştu.