11. Uluslararası Boğaziçi Zirvesi - Son Dakika
Ekonomi

11. Uluslararası Boğaziçi Zirvesi

11. Uluslararası Boğaziçi Zirvesi

Erzurum Valisi Okay Memiş, hayvancılığın kentin önemli geçim kaynaklarından olduğunu belirterek, "Toplamda 1 milyon büyükbaş hayvan varlığıyla şu anda Türkiye'deki 81 ilde 2'nci sıradayız. Aynı şekilde, yaklaşık 1 milyon da küçükbaş hayvan varlığımız var." dedi.

08.03.2021 12:23  Güncelleme: 13:07
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Erzurum Valisi Okay Memiş, hayvancılığın kentin önemli geçim kaynaklarından olduğunu belirterek, "Toplamda 1 milyon büyükbaş hayvan varlığıyla şu anda Türkiye'deki 81 ilde 2'nci sıradayız. Aynı şekilde, yaklaşık 1 milyon da küçükbaş hayvan varlığımız var." dedi.

Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından "Belirsizlik Çağında Yaşamak" ana temasıyla hibrit olarak düzenlenen 11. Boğaziçi Zirvesi kapsamında "Tarımın Artan Önemi ve Gıda Arz Güvenliği" başlıklı panel gerçekleştirildi.

Panelde konuşan Memiş, Erzurum'da sürdürülen ekonomik faaliyetlerden bahsederek, kentin temel geçim kaynağının sağlıklı besin üretimi, hayvancılık ve hububata dayalı olduğunu söyledi.

Memiş, "Toplamda 1 milyon büyükbaş hayvan varlığıyla şu anda Türkiye'deki 81 ilde 2'nci sıradayız. Aynı şekilde, yaklaşık 1 milyon da küçükbaş hayvan varlığımız var." diye konuştu.

Türkiye'de en fazla merası olan ilin Erzurum olduğuna dikkati çeken Memiş, neredeyse 2 milyon civarındaki hayvan varlığının tamamıyla doğal ortamda beslendiğini bildirdi.

Erzurum'un, Türkiye'nin doğusunda ancak Azerbaycan, İran, Nahçıvan ve Rusya'nın batısında yer aldığını ifade eden Memiş, şu açıklamalarda bulundu:

"Böyle bir kavşak noktasındayız. Bu anlamda Erzurum bir lojistik ve ulaşım merkezi. Artılarımız olduğu gibi eksilerimiz de var. Kaliteli doğal ürünlerimizi tüm dünyaya pazarlayacak sistemi oluşturamadığımızı söyleyebiliriz. Bu konuyla ilgili çeşitli çabalar ve yatırımlar var. Erzurum'un avantajını bütün insanlığa sunacak bir pazarlama ve entegre tesislere ihtiyacımız var."

Doğu Anadolu'ya tarım yatırımı çağrısı

Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen, kırsal kalkınma ve tarıma daha çok destek veren kurum olduklarını belirterek, bölgeler arası dengesizliği ve eşitsizliği gidermek için yaptıkları çalışmalardan bahsetti.

Küreselleşme sonucu "kendi kendisine yeten ülke" tanımının ortadan kalktığını dile getiren Demirdöğen, şu ifadeleri kullandı:

"DAP kapsamındaki 15 il tarım yatırımına çok müsait bir bölge. Buradaki tek sıkıntımız büyük ölçekli yatırımın olmaması ve tarımın teknoloji ağırlıklı yapılmaması. Bu sıkıntılarımızı özellikle bölgesel ve küresel iş birlikleri ile aşabileceğimizi düşünüyoruz. Ülkeler arası bu tür iş birlikleri sağlanırsa her türlü desteği vermeye hazırız. Yer tespitinden yapılacak tarımın cinsine kadar bütün alanlarda destek verecek bir potansiyelimiz var.

Özellikle endüstriyel bitkiler ayçiçeği, patates, susam, mısır, şeker pancarı gibi alanlarda tarım alanlarımız çok elverişli. Tıbbi aromatik bitkiler, yem bitkileri, hububat, arıcılık, meyvecilik, küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık, et ve süt üretimi gibi alanlarda hem bölgesel hem uluslararası yatırıma müsait alanlarımız var. Bu konularda hem stratejik yatırımlar desteği hem de bölgesel destekler var. Bu anlamda bütün yatırımcıları bölgeye davet ediyoruz."

Demirdöğen, uluslararası iş birlikleri ve teknolojinin paylaşımıyla bölgenin çok iyi yere geleceğini sözlerine ekledi.

"Kadın girişimcilerimizin ve üreticilerimizin ihracat yapabilmesi için ağımızı kurduk"

Demsa Holding Kurucu Ortağı Demet Sabancı Çetindoğan da girişimci ve üretici kadınların ürünlerini satabilmesi için e-ticaret sitesi kurduklarını belirterek, "Bu siteye girebilmek için kadın olmak yeterli." dedi.

Hedeflerinin, Türk kadınların ürünlerini yurt dışına da satabilmeleri olduğunu dile getiren Çetindoğan, "Bununla ilgili gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sonucunda Türk kadınlarının ürünlerini dünyanın çeşitli yerlerine satabilmesi için bir ağ oluşturduk. Kadınlarımız ürünlerini dünyanın hemen hemen her yerine satabilecek." diye konuştu.

Erzurum Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Keskin de diğer üniversitelerden ayıran pek çok farklılığa sahip olduğunu belirttiği Atatürk Üniversitesi'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nin "göz bebeği, bacasız fabrikası" olduğunu dile getirdi.

Kendilerinin de bunun bilincinde olarak son 3 yıldır çok önemli bir değişim ve dönüşüm hareketi yürüttüklerini aktaran Keskin, "Bu hareketin ana felsefesi, verilen derslerin topluma katkı olarak dönmesini sağlayacak büyük bir meta sistem tasarlamaktı ve bu sistemi Atatürk Üniversitesi tasarladı. Türk yüksek öğretimi için de uygulama örneği olarak önümüzdeki günlerde YÖK'e sunacak duruma geldik." ifadelerini kullandı.

Keskin ayrıca yeni nesil bir tarım okulu tasarladıklarını ve gelecek dönemde de bu noktada güçlü bir tarım oyuncusu çıkarılmasını hedeflendiklerini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi 11. Uluslararası Boğaziçi Zirvesi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement