Dha İstanbul Bülteni - 3

ÜSKÜDAR Kandilli'deki kültür varlığı olarak korunması gereken taşınmazında kanuna aykırı tadilat yaptığı iddiası ile Rıza Sarraf ve mimar Firuz Akın Han hakkında, "İmar kirliliğine neden olmak" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na" muhalefet suçundan açılan dava kapsamında köşkte keşif yapıldı.

Davaya bakan İstanbul Anadolu 9. Asliye Ceza Mahkemesi, 19 Mart tarihli duruşmada, köşkte keşif yapılmasına karar vermişti. Mahkeme, köşkün anahtarının Ebru Gündeş'ten sorulmasına, anahtarın bulunamaması durumunda da çilingir tarafından kapının açılmasına karar vermişti. Mahkemenin kararı doğrultusunda mahkeme heyeti ve bir fen bilirkişisi, bir mimar ve üç inşaat mühendisinden oluşan keşif heyeti bugün sabah saatlerinde Kandilli'de bulunan köşke geldi. Heyet, 45 dakika içeride kaldıktan sonra köşkten ayrıldı.

İDDİANAMEDEN

CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Hüseyin Sağ'ın ihbarı üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Rıza Sarraf ve mimar Firuz Akın Han hakkında düzenlenen iddianamede, Sarraf'a ait Üsküdar Kandilli'deki kültür varlığı olarak korunması gereken taşınmazında yaptırdığı tadilatın Kültür ve Tabiat Varlıkları'nı Koruma Kanunu'na aykırı olduğu belirtiliyor. İddianamede taşınmazın kat yüksekliklerinin değiştirildiği, 2. bodrum katın büyütüldüğü, zemin kat seviyesine arka cepheden ilave yapıldığı belirtilerek, bu tadilat için Koruma Bölge Kurulu'ndan izin alınmadığı anlatılıyor. İddianamede her iki şüphelinin, "İmar kirliliğine neden olmak" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlarından 10'ar yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Köşkten görüntüler

-Keşif heyetinin minibüsle gelişi

-Heyetin keşif için köşke girişi

-Genel ve detaylar

EK GÖRÜNTÜ//

-Köşkten genel ve detay görüntüsü

-Heyetin keşif için köşke girişi

-Heyetin köşkten çıkışı

26.04.2019 - 11.34 Haber Kodu : 190426056

26.04.2019 -12.13  Haber Kodu : 190426066

===============================

(ÖZEL)

3-POLİS OTOSUNDA TECAVÜZ DAVASINDA KARAR

POLİS MEMURUNA 3 AYRI SUÇTAN 24 YIL 2 AY HAPİS CEZASI

Haber: Özden ATİK/ İstanbul, DHA

Fatih'te uygulama yaptıkları taksideki Özbekistan uyruklu I.K. (27)'nin yanında kimliği olmadığı gerekçesiyle ekip aracında 4 saat alıkonulup tecavüz edilmesi ve bin 400 TL parasının alınmasına ilişkin biri tutuklu 5 polisin yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme, sanık polis Şeref Ş.'yi "Cinsel saldırı", "İrtikap" ve "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından toplam 24 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı. Bir sanığın beraatine karar veren heyet, diğer üç polisin ise "Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" suçundan 7 ay 15 gün hapis cezası verdi. Heyet, sanıklar hakkında duruşmadaki iyi halleri nedeniyle indirim uyguladı. Bir üye hakim, indirim uygulanmadan ceza  verilmesi gerektiğini belirterek karara muhalefet şerhi düştü.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Şeref Ş. ile tutuksuz sanıklar İsmail K., Enes S., Yaşar S., Ahmet B. ve avukatları katıldı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın avukatı da mağdur I.K.'yı temsilen duruşmada hazır bulundu. Duruşmada mağduru savunmak isteyen bazı avukatların talebi, mağdurdan vekaletname almamış olmamaları nedeniyle reddedildi. Daha sonra savcının bir önceki celse verdiği mütalaasını tekrar etmesinin ardından sanıklara son savunmaları soruldu.

"PİŞMANIM"

Sanıklardan Şeref Ş. son sözünde, "Böyle bir olay olduğundan dolayı pişmanım. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum" dedi. Sanık İsmail K. ise "Suçsuzum, mağdurum. Beraatimi talep ediyorum" dedi. Diğer sanıklar da beraatlerini talep ettiler.

BİR SANIĞA BERAAT

Mahkeme heyeti, sanık İsmail K. hakkında "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna yardım etme" suçundan beraat kararı verdi.

ÜÇ POLİSE "SUÇU BİLDİRMEME" SUÇUNDAN 7 AY 15 GÜN HAPİS

Sanıklar Ahmet B, Enes S, Yaşar S., Hakkında "Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi" suçundan 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Sanıkların sabıka durumu, duruşmadaki tutum ve davranışları, bir daha suç işlemeyecekleri yönünde kanaat oluştuğundan bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. Bu sanıklar hakkındaki adli kontrol kararlarının kaldırılmasına da hükmedildi. Sanıklar Ahmet B., Enes S., Yaşar S. haklarında "Suçluyu kayırma" suçlarından ise beraat kararı verildi.

BİR POLİSE "CİNSEL SALDIRI" CEZASI

Sanık Şeref Ş., "İrtikap" suçundan 4 yıl 2 ay hapis, "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan da 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Heyet, sanık polis Şeref Ş hakkında  "Cinsel saldırı" suçundan ise önce 12 yıl hapis, ancak suçun silahla ve kamu görevinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği gerekçesiyle artırarak 18 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ancak sanığın duruşmadaki tutum ve davranışları dikkate alınarak indirim uygulanmasıyla netice olarak 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.

BİR ÜYE HAKİM KARARA MUHALEFET ŞERHİ KOYDU

Oy çokluğuyla alınan karar üye hakim Kudret Karslı muhalefet şerhi düştü. Karslı muhalefet gerekcesinde, ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşılmaması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması nedeniyle fille orantılı bir ceza alma koşulunun sağlanmadığını vurguladı. Karslı muhalefet gerekçesinde, "Fiil işleyenlere ceza verilmemesi bu tür eylemlerin önlenmesini sağlayacak caydırıcılığı azaltmakta, hele ki toplumda vatandaşların güvenliğiyle sorumlu olan ve herhangi bir durumda vatandaşın kendisini en güvende hissedeceği kurum ve kişilerden olan asayişi ve huzur ortamını sağlamakla görevli polis memurları tarafından söz konusu suçların işlendiği değerlendirildiğinde, kişilerin fiziksel ve ruhsal  bütünlüklerinin korunması hususundaki pozitif yükümlülüğün yerine getirilmemesi sonucu doğurmakta olup Anayasa'nın 17. maddesinde güvence altına alınan insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının ihlal edildiği gerekçesiyle sanıklar hakkında ceza verilirken duruşmadaki tutumları da gözönünde bulundurulduğundan pişman olduklarına yönelik bir kanaat de oluşmadığından sanıklar hakkında indirim yapılmadan, alt sınırdan uzaklaşılarak ve CMK 231 maddesinin uygulanmaması gerektiği."

OLAYIN GEÇMİŞİ

İddianamede, olay günü olan 15 Ekim 2018 günü, saat 21.00 sıralarında mağdure I.K.'nin polis aracına bindirildiği, araçta polis Şeref Ş'nin bırakılması için mağdureden para istediği, mağdurenin bin 400 TL'si olduğunu söylediği, polis Şeref'in 3 bin dolar istediği, mağdurenin ise bu kadar parasının olmadığını söylediği, sanık Şeref'in mağdureyi 3-4 saat ekip aracında gezdirdiği anlatıldı. Diğer polis İsmail K. yemek için araçtan inince sanık Şeref Ş.'nin aracı alıp surlara götürdüğü, mağdureye ilişkiye girmek istediğini söylediği, mağdurenin bu teklifi kabul etmemesi üzerine silah göstererek aracın arka koltuğunda zorla cinsel ilişkiye girdiği ileri sürüldü. Şeref Ş.'nin, mağduru bırakma karşılığında bin 400 lira parasını da zorla aldığı belirtildi.

==============================================

4-ÇÖP KONTEYNERİNDEKİ VAHŞETE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTENDİ

Haber: Serpil KIRKESER/ Kamera: İSTANBUL DHA

Kadıköy'de çöp konteynerinde bulunan iki bacakla ortaya çıkan vahşi cinayete ilişkin 3'ü tutuklu, biri firari 4 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamladı. Öz amcasını silahla ateş ederek öldüren ve bıçakla parçalara ayıran Fahrettin Öztürk ile ona yardım eden Ferhat Yılmaz hakkında "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme", "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanuna muhalefet" suçlarından birer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 8'er yıla kadar hapisleri istendi. Diğer 2 sanığın da "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 5'er yıla kadar hapisleri talep edildi. Şüpheli Fahrettin Öztürk'ün yanında işçi olarak çalıştığı amcası Rıfat Rıza Öztürk (55) ile olay günü kendisine karşı davranışları nedeniyle tartıştığı, Ferhat Yılmaz ile ortak karar alarak "öldürme" kararı aldıkları iddianamede anlatıldı. Öte yandan vahşi cinayetin detayları da iddianamede yer aldı.

İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye 26 Şubat 2019 tarihinde Başakşehir'de meydana gelen olay olay şöyle oldu: Fahrettin Öztürk  işçi olarak yanında çalıştığı amcası  Rıfat Rıza Öztürk ile kendisine karşı davranışları nedeniyle tartıştı. Tartışmanın ardından Fahrettin Öztürk, Ferhat Yılmaz'ı telefonla aradı, yanına çağırdı. Ferhat Yılmaz da iş yerinde bulunan kendisine ait silahını alarak, Fahrettin Öztürk'ün  adresine taksiyle gitti. Fahrettin Öztürk, Ferhat Yılmaz ile ortak karar alarak  amcası Rıfat Rıza Öztürk'ü öldürmeye karar verdi. Fahrettin Öztürk, Ferhat Yılmaz'dan temin ettiği silah ile  iş yerinin banyo kısmında abdest alan amcası Rıfat Rıza Öztürk'e silahla ateş etti. Amca Rıfat Rıza Öztürk yere düştü. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz, ölümünden emin olamadıkları Rıfat Rıza Öztürk'ün bıçakla boğazını kesti. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz,  gerçekleştirdikleri öldürme eyleminin delillerini gizlemek amacıyla  Rıfat Rıza Öztürk'ün kafasını bedeninden, kollarını dirseklerinden, bacaklarını da diz kapağından olmak üzere vücudundan ayırdı. Rıfat Rıza Öztürk'e ait ait cesedi parçalara ayıran Fahrettin  Öztürk ve Ferhat Yılmaz,  ceset parçalarını valize ve poşete koydu, araca yükledi. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz ile Yavuz Selim Köprüsü'nü geçerek, viyadük üzerinde durdu, maktulün vücut parçalarını valizden çıkartarak viyadükten aşağıya attı. Ferhat Yılmaz, Fahrettin Öztürk ile lokale gitti. Lokalde bulunan Fatih Demir ve  Turgut Kundakçı  yaşanan olayı Ferhat Yılmaz ve Fahrettin Öztürk'ten öğrendi. Suç delillerini gizleme eylemine Fatih

Demir ve Turgut Kundakçı'nın iştirak etti.

CESET PARÇALARA AYRILDI; FARKLI ÇÖP KONTERNIRINA ATILDI

4 şüpheli maktulün cesedine ait kollar, bacak ve kafa kısmı ile kıyafetlerini ayrı ayrı poşetledi ve araca yükledi. Araca binen 4 şüpheli buradan ayrılarak ayak parçalarının bulunduğu poşeti Kadıköy'de diğer parçaları da farklı bir çöp konteynerine attı.

2 SANIĞIN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPSİ TALEP EDİLDİ

Savcılık hazırladığı iddianamede, tutuklu olan şüpheliler Fahrettin Öztürk (32) ile Ferhat Yılmaz'ın (37)  "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme", "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanuna muhalefet" suçlarından birer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1.5 yıldan 8'er yıla kadar hapislerini talep etti. Tutuklu şüpheli

Fatih Demir (29) ve hakkında yakalama kararı bulunan Turgut Kundakçı'nın (26) "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5'er yıla kadar hapisleri talep edildi. Şüpheliler önümüzdeki günlerde Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.

Görüntü Dökümü:

-------------

-Arşiv

26.04.2019 -11.44  Haber Kodu : 190426057

==================================

5- İSTANBUL'DA MAHKUMLARI DOLANDIRAN ŞEBEKEYE OPERASYON KAMERADA

Haber-Kamera: Harun UYANIK/İSTANBUL DHA

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Metris Cezaevi'nde yatan mahkumlar adına çıkarılan banka ve kredi kartlarıyla işlem yapıldığı ihbarı üzerine çalışma başlattı. Yapılan araştırmalarda, infaz koruma memuru ve bir nüfus müdürünün de bulunduğu çeteye operasyon yapıldı. Operasyon polis kameraları tarafından saniye saniye kaydedilirken, gözaltına alınan 15 şüpheliden 11'i tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Cezaevinde kalan mahkumların kredi kartı ve banka kartlarıyla işlem yapıldığı ihbarı üzerine harekete geçen İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları teknik ve fiziki takiplerde, şebeke elebaşının mahkum ve hükümlülere ait banka kartı, kredi kartı ve nüfus bilgilerini Metris cezaevinde çalışan bir infaz koruma memurundan aldığını tespit etti. Ayrıca çetenin başındaki şüphelinin ise Hakkari Çukurca'da bir nüfus müdürüyle görüştüğünü, ve anne kızlık soyadı gibi önemli bilgileri de bu yolla nüfus memurundan aldığı öğrenildi.

MAHKUMLAR ADINA SİM KART BİLE ÇIKARILDI

Siber polisinin yaptığı çalışmada şebekenin ele geçirdiği bilgilerin ardından, mahkum ve hükümlüler adına sahte kimlik ve ikiz sim kart çıkardığı da belirlendi. Çıkarılan kimliklerle banka ve kredi kartı müracaatı yapıldı. İkiz Sim kartlar kullanılarak da müşterilere ait şifre bilgileri değiştirildi. Bankaya üçüncü bir kişiye ait farklı bir telefon numarası veren çete üyeleri, şifre ve alışveriş bilgilerini bu numaraya yönlendirdi. Daha sonra ise hesaplardaki paralar çekildi. Mahkumlar adına açılan kredili hesaplar boşaltıldı.

1 MİLYON 97 BİN LİRA VURGUN YAPTILAR

Polis şebekenin bu yöntemle 1 milyon 97 bin lira vurgun yaptığı öğrenildi. Ayrıca takip sırasında tespit edilen 181 bin lira para transferinin ise bloke edildiği öğrenildi.

5 İLDE EŞ ZAMANLI OPERASYON YAPILDI

Şebekenin bütün yöntemlerini çözen İstanbul Siber Polisi, 20 şüpheliyi tespit etti. Yapılan çalışmaların ardından şüphelilerin yakalanması için operasyon düzenlendi. İstanbul, Adana, Hakkari, Zonguldak ve Bursa'da düzenlenen baskınlarda, aralarında şebeke elebaşı, infaz koruma memuru ve nüfus müdürünün de bulunduğu 15 şüpheli gözaltına alındı. Diğer 5 şüphelinin ise daha önceki operasyonlarda yakalandığı ve cezaevinde oldukları belirtildi. Yapılan aramalarda çok sayıda sahte kimlik, banka kartı ve bir miktar para ele geçirildiği öğrenildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden aralarında infaz koruma memuru ve nüfus müdürünün de bulunduğu 11 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü:

(POLİS KAMERASI)

-Operasyon anı

(AKTÜEL)

-Ele geçirilen malzemeler

26.04.2019 -11.20 Haber Kodu : 190426051

=================================================

6-ESENYURT'TA ÇATI YANGINI

Haber-Kamera: Ersan SAN/İSTANBUL DHA

Esenyurt'ta 5 katlı binanın çatısı alev alev yandı. Bina sakinleri sokağa çıkarken, yangın itfaiyenin müdahalesiyle söndürüldü.

Sultaniye Mahallesi, 778. sokakta bulunan 5 katlı binanın çatısında saat 10.30 sıralarında bilinmeyen bir nedenle yangı çıktı. Alevlerin çatıyı sardığını gören çevredekiler durumu itfaiye, sağlık ve polis ekiplerine haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ederek, alevleri kontrol altına aldı. Apartman sakinleri de itfaiyenin müdahalesini sokaktan izledi. Yangında ölen ya da yaralanan olmazken, çatıda hasar oluştu.

Görüntü Dökümü:

----------------

- Alev alev yanan çatı

-İtfaiyenin müdahalesi

-Sokakta bekleyenler

-Genel ve detaylar

26.04.2019 - 11.18 Haber Kodu : 190426050

===================================================

7-DİYANET İŞLERİ BAŞKANI PROF. DR. ALİ ERBAŞ 4. AİLE FORUMU'NA KATILDI

Haber- Kamera: Gökhan ÇELİK-Onur MERİÇ/İSTANBUL DHA

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul'da düzenlenen '4. Aile Forumu' ile kısa film ve fotoğraf yarışması ödül törenine katıldı. Programda konuşan Erbaş, "Diyanet İşleri Başkanlığımız bütün mensuplarının fedakar ve özverili çalışmaları ile ve özellikle Aile ve Rehberlik Bürolarıyla milletimizin aile huzuruna rehberlik etmektedir. Bu çalışmalar, hepimizin katkılarıyla her geçen gün nitelik ve nicelik olarak daha da gelişecek ve güçlenecektir" dedi.

Bu yıl 4'üncüsü düzenlenen "Aile Formu" ve "Ailemde İyilik Var" temalı kısa film ve fotoğraf yarışmasının ödül töreni Fatih'te bulunan Osmanlı Arşivleri Kongre Salonu'nda düzenlendi. Programa Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın yanı sıra Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ve çok sayıda davetli katıldı. Program öncesi yarışmada dereceye girenlere ödülleri dağıtıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, törende yaptığı konuşmada, "Görselliğin oldukça ön plana çıktığı, hayatın büyük oranda dijital platformlarda yaşandığı günümüzde iyiliğin önemine ve gücüne dikkat çekmek amacıyla düzenlediğimiz fotoğraf ve kısa film yarışmasına katılan arkadaşlarımızı özellikle kutluyorum. Çok güzel ve nitelikli eserler ortaya koymuşlar. İnanıyorum ki bu eserleri ve bu yoldaki gayretleri, hepimizin iyiliğine önemli katkılar sunacaktır. Fakat dikkatimi çeken bir hususu da paylaşmak isterim. İyilik büyük oranda sadece yaşlılarımıza iyilik olarak resmedilmiş. Bu devasa anlam dünyası olan iyilik kavramını biraz daraltmak demektir. Belki de modern dünyanın, yaşlılarımızı iyiliğe muhtaç ve yalnızlığa mahkum etmesi sebebiyle gençlerimizin ve çocuklarımızın zihinlerinde, iyilik ve yaşlı kavramı yakın çağrışım yapmaktadır. Fakat iyilik sadece yaşlıları yolda karşıdan karşıya geçirmek, düşkünlük çağına ulaştıklarında onlara gönül alıcı güzel söz söylemek değildir. Bunlar oldukça önemli olmakla beraber, iyiliğin sadece bir boyutudur." dedi.

"İYİLİK, YARADANIN HATRINA BÜTÜN MAHLUKATA MERHAMETLE YAKLAŞMAKTIR"

Erbaş, "İyilik, yaradanın hatırına bütün mahlukata merhametle yaklaşmaktır. Kendisi için istediğini herkes için istemektir. Havaya, suya, toprağa, çevreye karşı sorumlu davranmayı insan olmanın gereği kabul etmektir. Başkasını sevindirdiğinde sevinmektir. Kardeşinin bir ihtiyacına ve sıkıntısına derman olduğunda huzur bulmaktır. Dolayısıyla iyilik, İslam'ın en köklü ve kapsamlı kavramlarında karşılığını bulur. Bu manada iyilik ihsandır, lütuftur, maruftur. Esefle ifade etmeliyim ki bugün iyilik, ibadet, ahlak, kulluk gibi inancımızın ve medeniyetimizin en önemli kavramlarının karşı karşıya kaldığı ciddi sorunlardan biri de indirgemeci bir yaklaşım ile söz konusu ifadelerin anlamlarını daraltarak onların hayatı kuşatan boyutlarını sınırlamaktır. Diyanet İşleri Başkanlığımız bütün mensuplarının fedakar ve özverili çalışmaları ile ve özellikle Aile ve Rehberlik Bürolarıyla milletimizin aile huzuruna rehberlik etmektedir. Bu çalışmalar, hepimizin katkıları ile her geçen gün nitelik ve nicelik olarak daha da gelişecek ve güçlenecektir." diye konuştu.

Görüntü dökümü

--------------------------

-Protokolden ayrıntılar

-Prof. Dr. Ali Erbaş'ın konuşması

-Yarışmada derece alanlara ödüllerinin verilmesi

-Genel ve detay görüntüler - İstanbul