Dha Yurt Bülteni - 11

İZMİT KÖRFEZİ'NDE TANKERDE YANGIN

BELEDİYE BAŞKANI: 7 YARALI

KOCAELİ'nin Körfez İlçesinde, İzmit Körfezi Tütünçiftlik açıklarında LPG yüklü bir tankerde bugün yangın çıktı. Yangın haberiyle birlikte Kıyı Emniyeti harekete geçti. Söndürme gemileri, tankerin güvertesinde başlayan yangına müdahale ederken, Donanma Komutanlığı'ndan da yardım istendi. Bölge itfaiye ekipleri de olay yerine yönlendirildi. Yoğun çabaların ardından yangın kontrol altına alındı, soğutma çalışmaları başlatıldı

KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI KARAOSMANOĞLU LPG YÜKLÜ TANKERDE ÇIKAN YANGINDA 7 KİŞİ YARALANDI

Kocaeli Körfez'de LPG yüklü tankerde çıkan yangına ilişkin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, can kaybının olmadığını belirterek, "LPG yüklü bir tankerde nedenini bilmiyoruz bir patlama oldu. Tankerin içindeki patlamadan dolayı panikten dolayı 5-6 personel denize atlıyor. Bir tanesi de patlamadan dolayı kavruluyor. Onun durumunda hafif problem var. Diğerlerinin durumunda bir problem yok. Toplam 7 kişi yaralı"  dedi.

"YANGIN KONTROL ALTINA ALINDI SOĞUTMA ÇALIŞMALARI YAPILIYOR"

Karaosmanoğlu, "Bir problem olmadığına ilişkin bana bilgi verildi. Soğutma çalışmaları yapılıyor. Yangın kontrol altına alındı" dedi.Karaosmanoğlu, tankerden yakıt sızıntısının olup  olmadığına ilişkin şu an için bir bilginin olmadığını da ifade etti.

OLAY YERİNDEN AKILLI TELEFON TEKNOLOJİSİYLE CANLI YAYINDAYIZ

Haber: KOCAELİ-

=====================================

TUNCELİ-ELAZIĞ KARAYOLUNDA BULUNAN 250 KİLOGRAM PATLAYICI İMHA EDİLDİ

Tunceli- Elazığ karayolunun 35'inci kilometresi Elmalı Köyü, Til Köprüsüne yerleştirilen tahrip gücü yüksek el yapımı patlayıcı, jandarma ekipleri tarafından bulunarak imha edildi Bugün saat 15.00 sıralarında Tunceli-Elazığ karayolunda arama tarama faaliyeti sürdüren jandarma ekipleri, Til Köprüsü'nün ana ayağına yerleştirilmiş bir patlayıcı tespit etti. Bunun üzerine karayolunu trafiğe kapatan ekipler, bölgeye bomba imha uzmanlarını çağırdı. Bölgeye gelerek inceleme yapan Tunceli İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı bomba imha uzmanları, köprünün ayağına yerleştirilmiş 250 kilogram ağırlığındaki el yapımı patlayıcının uzaktan kumandalı ve kablolu olduğunu belirledi. Bombanın tespit edilmesi üzerine bölge güvenlik çemberine alınırken, bomba imha uzmanları köprünün ana ayağına yerleştirilen el yapımı patlayıcıyı etkisiz hale getirdi. Köprünün altından çıkarılan patlayıcı karayoluna 250 metre uzaklıktaki boş arazide fünye ile patlatılarak imha edildi. Bombanın bulunrması nedeniyle 2 saat trafiğe kapatılan Tunceli-Elazığ karayolu ise saat 17 00 sıralarında yeniden trafiğa açıldı. Güvenlik güçleri, dedektör köpekler eşliğinde bölgede arama tarama çalışmalarına devam ediyor.

Görüntü Dökümü

------------------------

Trafiğe kapatılan yoldan görüntü

Askeri araçlar

Bombanın patlaması

Oluşan toz bulutu

Yolun tekrar trafiğe açılması

Dedektör köpeklerle yolda bomba araması yapılması

Haber - Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ, -

==========================================

Bakan Zeybekci: "Kabine değişikliği sağlık işaretidir" (EK)

ÇAMELİ'YE TEŞEKKÜR ZİYARETİ

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, memleketi Denizli'de referandumda yüzde 70.3'le evet oylarının önde çıktığı Çameli İlçesine teşekkür ziyareti yaptı. Bakan Zeybekci, Çameli Belediyesi önünde vatandaşlar tarafından karşılandı. Zeybekci'ye, Vali Ahmet Altıparmak ve AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin de eşlik etti. Bakan Zeybekci, "Sizlere memleketim adına, milletim adına, gelecek nesiller adına teşekkür etmeye geldim. 13 yıldır aktif siyasetteyim, Çameli'nin bugüne kadar, bir duruşu var. Çameli'nin kendine has, yani öyle duruma göre vaziyet alma yoktur. Çameli inandığı, sevdiği bir davanın arkasında çınar gibi, çam gibi, kaya gibi, dağlar gibi durmasını bilen bir ilçemiz. Şimdi bırakın bunun bir tadını çıkaralım. Çameli- Fethiye yolunun projesi bitti, inşallah bu sene içerisinde ihalesini yapabilirsek çok güzel olur. Fethiye yolu bittiği zaman Çameli, kurak bir ovaya su gelmiş gibi olacak. Fethiye'den başlayan yol, Çameli, Denizli Pamukkale güzergahını bir birine bağlayacak" dedi.

"AVRUPA'DA İSLAMAFOBİ MODASI BAŞLADI"

Referandum sürecinde Avrupa'yla yaşanan sıkıntılara değinen Zeybekci, Avrupa'da ırkçı bir tutumun yükselişe geçtiğini belirterek, "Referandum sürecinde yedi cihan bir araya geldi. Topyekun Türkiye'ye saldırıyor. Avrupa'sından tutun da dünyanın birçok yerinde hedef Türkiye'ydi. Maalesef dünyada şöyle bir gelişme var; Avrupa'da özellikle bu hastalık çok çıkıyor. Irkçılıkla ilgili bir hastalık depreşti. Bu ırkçılık yanına da İslamafobi dedikleri İslam'a karşı bir hareket ve bir moda başladı. İslamafobi dendiğinde bu coğrafya dendiğinde akla ilk gelen, bu çadırın tek bir direği var o da Türkiye. Türkiye'ye saldırmak, Türkiye'ye saldırarak siyaseten prim yapmak seçimlerde bunu malzeme olarak kullanmakta moda haline geldi. Dileriz ve temenni ederiz ki Avrupa bu hastalıktan bir an önce kurtulur. Çünkü ırkçı partilerin Türkiye karşıtı bu söylemeleri ardından normal partileri de etkiliyor. Onlarda Türkiye'ye karşı tavır almak yada Türkiye'ye karşı sövmek, negatif şeyler söylemek moda haline geldi" diye konuştu.

"İLİŞKİLER NORMALLEŞMEYE BAŞLADI"

Referandumun sona ermesinin ardından Avrupa'yla ilişkilerin normalleşmeye başladığını, Türkiye'nin hedefinin AB'ye tam üyelik olduğunu belirten Zeybekci, "Dün Avrupa Parlamentosu farklı bir şey söylerken, Avrupa Birliği dışişleri bakanları, 28 ülkenin 27 tanesi dedi ki 'Türkiye'yle tam üyelik görüşmelerine devam edeceğiz.' Durmak yok yola devam. Onların da çark etmesine müsaade etmek lazım. Bu iklim güzelleşecek. Türkiye'nin hedefinde Avrupa Birliğine tam üyelik var. Tam üyelik olmasa bile o standartları tutturmak var. Türkiye Avrupa birliğinin kapısında tam benim yaşım kadar bekliyor. 55 senedir bekliyor. 55 yıldan beri biz Avrupa Birliği'yle flört ediyoruz. Tam üyelik için ilk başvuru Turgut Özal zamanında yapıldı. Görüşmelerin başlaması AK Parti dönemine denk geldi. Şimdi de 'Görüşmeleri askıya alalım', 'Türkiye'yi incelemeye alalım' diyorlar. Geç bunları geç. Türkiye olarak dünyada kimseden demokrasi dersi alacak değiliz. Bu millet bir demokrasi destanı yazdı 15 Temmuz'da. Demokrasisine sahip çıktı. Devletine ve ülkesinin her türlü özelliğine kendi haysiyetine ve onuruna sahip çıktı. Onlar kendilerini bizim yerimize bir koysunlar. 15 Temmuz orada olsaydı ne olurdu. İnanın yerle bir olurlardı. Biz onların bizi anlamakta zorlanmalarını anlıyoruz. Onun için biz bunları hep bir kenara bırakacağız. Bu referandum dönemi bittiği için birilerinin yalan furyası dönemi de bitti. Yakında kendileri başka dertlerin peşine düşerler" dedi.

AK Parti'nin 2 1 Mayıs'ta yapacağı kongreyi de erlendiren Zeybekci, "Cumhurbaşkanımız 21 Mayıs günü yapılacak olan kongreyle kurucusu olduğu AK Parti'nin de başına inşallah Genel Başkan olarak oylanarak, kongrenin de kabulüyle genel başkan olacak. AK Parti'nin Genel Başkanı olmak demek, Türkiye'de adaletle yönetim demek. 80 milyonluk halkın tamamına hizmet etmek, kültür coğrafyası dediğimiz bizden medet bekleyenlere el uzatmanın önünde engel olmadığını da hep birlikte göreceğiz. Artık bu dönemde hep birlikte tekrar kenetlendiğimiz yeniden Türkiye'nin coştuğu, yeniden Türkiye'nin yayından fırlamış ok gibi büyüdüğü kalkındığı, ihracatını arttırdığı, işsizlikle mücadele ettiği, altyapı üstyapı Türkiye'nin baştan aşağı şantiye ve imar edildiği bir dönem yaşayacağız" diye konuştu.

Çameli ziyareti esnasında Zeybekci, vatandaşların Çameli- Acıpayam yolu üzerindeki Aliveren Mahallesi'nin yolu ile ilgili taleplerini dile getirmesi üzerine, Karayolları Bölge Müdürü Abdulkadir Uraloğlu ile telefonla görüşerek, müteahhidin gitmeden yolun yapımı için talimat verdi.

Çameli ziyaretinin ardından kent merkezine dönen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli'nin tanınmış işadamlarından Abdülkadir Uslu'nun kızı Nurçin Aksu ve Ali İpek'in oğlu Tuna İpek'in nikah törenlerine katıldı. Nikah şahitliği yapan Bakan Zeybekci, genç çifte mutluluklar diledi.

Görüntü Dökümü

---------------------

Bakan Zeybekci'nin Çameli ilçesinde karşılanması

Vatarndaşlardan detay

Bakan Zeybekci'nin çocuklarla ilgilenmesi

Bakan Zeybekci'nin açıklamaları

-Bakan Zeybekci'nin nikah merasimine katılması ve şahitlik yapması

Haber-Kamera: Deniz TOKAT/ DENİZLİ,

==========================================

SÜPHAN DAĞI'NDA ORTAÇAĞ HAYATI İÇİN ÇADIR KÖY KURULACAK

BİTLİS'in Adilcevaz İlçesi'nde bulunan Süphan Dağı'nın 2 bin 700 rakımında, Ortaçağ hayatının yaşanacağı çadır köy kurulacak. Ağustos ayında köyün kurulumunu tamamlayacaklarını belirten Bitlis Valisi Ahmet Çınar, kurulacak olan çadır köyde müzik festivali etkinliklerini düzenleyeceklerini söyledi.

Bitlis Valisi Ahmet Çınar'ın daveti üzerine Moğolistan Büyükelçilik Protokol ve Kültür Ateşesi Oth Tulga, Moğolistan Ofis Yöneticisi Tushinjurgal Erdenebayar, Pakistan Kültür Müşaviri Abdul Akbar, Ürdün Baş Katibi Emad Masalmehv Adilcevaz'a geldi. Vali Çınar gelen heyet ve Bitlis İl Emniyet Müdür Fatih Kaya, İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Gezer, Adilcevaz Kaymakamı Arif Karaman, Ahlat Kaymakamı Bülent Tekbıyıkoğlu, Adilcevaz Belediye Başkanı Necati Gürsoy ve Ahlat Belediye Başkanı Mümtaz Çoban ile birlike Süphan Dağı eteklerinde bulunan 2 bin 700 metre rakımında kurulacak olan çadır köy alanında incelemelerde bulundu. Vali Çınar, Türkiye'nin en yüksek dağı olan 4 bin 58 metre yüksekliğindeki Süphan Dağı'nın 2 bin 700 metre rakımlı eteklerinde bulunan bu yaylanın dünyanın coğrafya olarak en güzel noktalarından biri olduğunu söyledi. Adilcevaz'da, Ortaçağ hayatının yaşandığı bir çadır köy kuracaklarını belirten Vali Çınar, şöyle konuştu:

"Süphan Dağı, Türkiye'de herkesin yakından bildiği ve hakkında şarkıların, masalların olduğu bir dağdır. Buradan Van Gölü, Aygır Gölü ve Arin Gölü'nü üç ayrı noktadan görebiliyoruz. Burada bir niyetimiz var. Bitlis Eğitim ve Tanıtma Vakfı (BETAV) ve Adilcevaz Belediyesi birlikte bir program düzenliyorlar. Biz de valilik ve kaymakamlık olarak bu kurumlarımıza ve birimlerimize destek vereceğiz. Burada bir Ortaçağ Köyü kurmak istiyoruz. Modern hayattan tamamen uzak, insanların Ortaçağı burada hem mekan itibariyle, hem yaşam alanı itibariyle, hem de yiyecek ve içecekler itibariyle Ortaçağı yaşayabilecekleri bir köy kuracağız. Bu çadır köy, bütün yaz boyunca hem yerli hem de yabancı turistlere hitap edebilecek. Aynı zamanda kış aylarında ise Süphan Dağı'na tırmanacak olan dağcılar için bir köy olacak. Burada her sene periyodik zamanlarda tırmanışlar ve yürüyüşler yapmayı da planlıyoruz. Ayrıca Asya'dan bazı ülkeleri burada düzenleyeceğimiz müzik festivaline davet edeceğiz. Burada onların geleneklerinin de yaşatıldığı bir etkinlik düzenleyeceğiz. Buraya gelen insanlar hem Ortaçağ hayatını yaşayacak, hem de burada güneşin doğuşunu ve batışını seyredebilecek. Burası Adilcevaz ilçemiz başta olmak üzere bölgemiz açısından önemli bir faaliyet alanı olacak. İnşallah bu yıl Ağustos ayının 12'sinde bu mekanda bu köyün kurulumunu tamamlamış olacağız ve Asya müziklerini burada güneşin batışıyla hep birlikte göreceğiz"

Kültür ataşeleri yaptıkları incelemelerin ardından Adilcevaz ilçesine geçerek buradaki tarihi Tuğrul Bey ve Ulu Cami'yi ziyaret ederek, tarihi camiler hakkında bilgi aldı.

Haber: Salih BEŞKARDEŞ/ ADİLCEVAZ (Bitlis), -

==========================================

ANTALYA'DAKİ AÇIK ALANDA ALKOL YASAĞINA TEPKİ

ANTALYA Valiliği'nin, açık alanlarda alkollü içki içilmesini yasaklamasına yönelik kararını eleştiren Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Hakan Duran, "Falezlerin üstünde, çocuk parklarında içilmesini ben de istemiyorum. Turizm ve imaj açısından bana kalırsa yanlış bir uygulama oldu" dedi

Antalya Valiliği'nin kamuya açık piknik alanlarında ve park halindeki araçlarda alkol almayı yasaklamasına yönelik tartışmalar devam ediyor. Yasak hakkında görüşlerini açıklayan POYD Başkanı Hakan Duran, Türkiye'nin yurt dışı imajında bozulma olduğunu, valiliğin açıklamasıyla da imajın daha da bozulacakmış gibi durumun ortaya çıktığını belirti.

FALEZLER VE PARKLARDA İÇİLMESİNİ BEN DE İSTEMİYORUM

Başkan Duran, "Falezlerin üstünde ya da çocuk parklarında ben de içki içilmesine karşıyım. Bunun uyarıları kolluk kuvvetleri vasıtasıyla yapılabilir. Bunun bir madde çıkarılarak ya da yazılı olarak yayınlanmasını doğru bulmuyorum" dedi.

AÇIKLAMA SERT OLDU

Antalya'nın turizm şehri olduğuna dikkati çeken Duran, alkol yasağı denildiği zaman bunu herkesin kendi istediği tarafa çekebileceğini söyledi. Hakan Duran, görüşlerini şöyle açıkladı:

"Kamunun kullandığı alan gibi gösterilebilir ama başkası da bunu 'Antalya'da içki yasağı başladı, artık buraya gitmeyelim' diye yorumlar. Turizm ve imaj açısından bana kalırsa yanlış bir uygulama oldu. Antalya çevresinde halk gidip rahatlasın, eğlensin diye mesire alanları yapıldı. Eğer böyle alanlarda alkol alıp rahatsızlık yaratan varsa zaten kolluk kuvvetleri gereğini yapar. Bu açıklama bana göre sert oldu ve imaj açısından iyi olmadı. Bu uygulama daha önce de varsa böyle vurgulanmamalıydı. Yıllardır böyle bir şeyi bilmiyorduk. Niye böyle bir şey ortaya atıldı ve vurgulandı? Avrupa ile bir sıkıntı içerisindeyiz. Avrupa bize farklı gözle bakmaya, Avrupa'dan kopuyoruz imajında görmeye başladı."

TURİZMİ KAYBETMEMEMİZ LAZIM

Turizmcilerin barıştan, kardeşlikten, dostluktan yana olduğunu belirten Hakan Duran, "Turizmi kaybetmememiz lazım. Türkiye'nin en önemli sektörlerinden birisidir. Cari açığa en büyük desteği veren sektörlerdendir. Bu hareketler ve söylemlerle her geçen gün turizmde büyük bir kayba doğru gidiyoruz. Allah'a dua ediyoruz ki Rusya gibi bir ülke var, çok büyük destekle geliyorlar" dedi.

SADECE AÇIK ALANLARI KAPSIYOR

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık ise içki yasağına ilişkin mevcutta bir yasanın var olduğunu söyledi. Antalya Valiliği'nin yayınlamış olduğu genelgeyle yasanın hatırlatılması mahiyetinde bakılması gerektiğine kaydeden Ayık, "Ama buradaki temel şey şu aslında, ilk çıkan haliyle bu genelge maalesef kamuoyunda bir infial yarattı. İkinci çıkan düzeltme genelgesi bir takım karanlıkta kalmış konulara açıklık getirdi. Genelge, turistik tesisler ve içki servisi yapan hiçbir işletmeyi kapsamıyor. Buradaki temel hedef açık alanlar, kamuya açık alanlar, piknik alanları gibi. Amacı da çevreye zarar verilmesini, etraftaki sakinleri rahatsız edilmesini önlemek. Bu anlamda yayınlanmış bir genelge" diye konuştu.

"ZAMANLAMA DOĞRU DEĞİL"

Genelgenin hem yurtdışında hem de yurtiçinde tüm turizm camiasında tedirginlik yarattığına değinen Osman Ayık, şunları kaydetti:

"Bizim karşılaştığımız en büyük sıkıntı ve zorluk bunu açıklamak konusunda. Hepimiz biliyoruz ki Avrupa ve daha birçok Batı ülkesiyle yaşamış olduğumuz siyasi sıkıntılar var. Türkiye'ye bakışta bir takım ön yargılar var. Dolayısıyla bu genelgenin içeriğini de bu perspektiften değerlendirdiler. Türkiye ile ilgili var olan bir takım soru işaretlerine bir miktar daha ekledi. Bu nedenle genelgenin zamanlaması doğru olmadı."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (1)

-----------------------------------

Röp1: (POYD) Başkanı Hakan Duran

Görüntü Dökümü (2)

------------------------------------------------

Röp2: osman Ayık

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Levent YENİGÜN- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

==========================================

CANAN KARATAY, "BOL BOL YAĞ YİYİN"

İZMİR'de söyleşiye katılan Prof. Dr. Canan Karatay, isim vermeden televizyonlarda sağlıkla ilgili önerilerde bulunanları eleştirdi. Karatay, "Televizyonlara çıkıp 'Bilmem ne sapı içerseniz iyi gelir' diyenlere inanmayın. Bol bol yağ yiyin. Kanser manser kalmaz. Tereyağı, zeytinyağı yiyin" dedi.

'GURME İzmir' adıyla düzenlenen 'Olivtech-7. Zeytin, Zeytinyağı, Süt Ürünleri, Şarap ve Teknolojileri Fuarı' ile 'Ekoloji İzmir-8. İzmir Organik Ürünler Fuarı'nda 'Zeytinli Sohbetler' adlı etkinliğe katılan Prof. Dr. Canan Karatay, zeytin, zeytinyağı ve sağlık konusunda konuşma yaptı. İzmirlilerden büyük ilgi gören Karatay, yine ilginç açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Karatay, "Zeytin, zeytinyağı ve sağlık" konusunda yaptığı konuşmada, çeşitli bilimsel araştırma ve kitaplardan da alıntılar yaparak, bilgiler verdi. Soğuk sıkım zeytinyağının kalp ve damar hastalıklarını önlediğini gösteren araştırma sonuçları olduğunu, trigliseriti düşürdüğünü ve kalıcı kilo verdirdiğini söyledi. Son günlerde prebiyotik kullanımlarının öne çıkarıldığına dikkat çeken Karatay, "İşte zeytinyağı bir prebiyotikdir. Ben içtim kıyametler koptu. Sağlıklı olmak için zeytinyağı için" dedi.

Zeytinyağının kansere karşı önleyici etkisi olduğu yönünde referans kitaplar olduğunu belirten Karatay, "Bu yeni bir şey değil, Hipokrat'tan beri biliniyor. Gerek zeytin gerek zeytinyağı anti kanserojen faydalı enzimler içermektedir. Kilolulara ve obezlere de zeytin meyvesi öneriyoruz. Ortalama boy bir zeytinde 5 kalori vardır. Kan şekerini yükseltme hızı sıfırdır. Bol lifli bir meyvedir. En sağlıklı meyvenin zeytin olduğu söylenir. Her gün tüketilen 30-35 zeytin ömrü uzatır. Zeytinyağı obezite ve şeker hastalığını önlüyor" diye konuştu.

Zeytin dalının ve yaprağının da önemli olduğuna dikkan çeken Karatay şöyle devam etti:

"Yaprağı en güçlü doğal antibiyotiklerden biridir. Zeytin ağaçlarının asırlarca ayakta kalmalarının nedeni budur. Hipokrat zeytin yaprağı özüyle mide ülserini ve kolerayı tedavi etmiş. Sağlıkla ilgili bu kadar önemli olan zeytin ağaçlarını korumalıyız. Zeytin ağaçları kesilmemeli. Zeytincilik desteklenmelidir. Sonuç olarak küçük çoçukların da, 90 yaşında ninelerimiz de ister kalp hastası olsun veya olmasın ister stent takılmış olsun veya böbrek hastası olsun zeytinyağı içilecek kardeşim. Kendinize gelirsiniz. Canan Karatay'ı meslekten men edenler ölmüş. Bakın o yaşıyor."

Canan Karatay, dinleyicilerden gelen sorulara da yanıt verdiği etkinlikte, "Televizyonlara çıkıp 'Bilmem ne sapı içerseniz iyi gelir' diyenlere inanmayın. Vücudumuzu tanıyacağız. İnsan vücdunun yüzde 60'ı su, yüzde 20'si protein, yüzde 19.99'u da yağdır. Bol bol yağ yiyin. Kanser manser kalmaz. Doğal yağ, tereyağı, zeytinyağı yiyin. Kanser manser kalmaz. Buna inanın" dedi.

Soğuk sıkım zeytinyağının yanı sıra doğal sirke, ev yapımı turşu, tereyağının de prebiyotikr olduğunu belirten Karatay, bir dinleyicinin kendisini dinleyerek yumurta yemeye başladığını, yumurtayla beslediği kedilerinin de sağlıklı büyüdüğünü söylemesi üzerine, evcil hayvanlara verilen gıdalarla ilgili de açıklamalar yaptı. Karatay, "Kedi meraklılıları verdikleri kimyasallarla kedileri zehirlediklerinin farkına varsın. Kedi ve köpeklerde tümör çıkmaya başladı. Doğal besinler verin" diye konuştu.

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ümmühan Tibet, söyleşiye katılmasından dolayı Prof. Dr. Canan Karatay'a zeytinağacı resmi bulunan bir plaket hediye etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Canan Karatay'ın konuşması

Genel ve detay görüntü

Haber: Utku BOLULU -Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,