Dha Yurt Bülteni -15 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni -15

Mardin'deki Hristiyanlar, Yeni Zelanda'daki saldırıyı lanetlediMARDİN Protestan Kilisesi Papazı Ender Peker, Yeni Zelanda'daki iki camiye yönelik terör saldırısını lanetleyerek, "Böyle bir katliam yapmak hiçbir kutsal kitapta yer almaz, İncil'de de yer almaz" dedi.

15.03.2019 16:57
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Mardin'deki Hristiyanlar, Yeni Zelanda'daki saldırıyı lanetledi

MARDİN Protestan Kilisesi Papazı Ender Peker, Yeni Zelanda'daki iki camiye yönelik terör saldırısını lanetleyerek, "Böyle bir katliam yapmak hiçbir kutsal kitapta yer almaz, İncil'de de yer almaz" dedi.

Yeni Zelanda'nın Christchurch şehrindeki iki camiye cuma namazı sırasında düzenlenen ve 49 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısıyla ilgili Mardin Protestan Kilisesi Papazı Ender Peker açıklama yaptı. Saldırıyı lanetleyen Ender Peker, "Bu nasıl bir cani ki ibadethanede insanlar ibadet ediyorken saldırıyor ve öldürüyor. Kim olursa olsun, ne olursa olsun, hangi dinden olursa olsun, saldırıyı yapan da ibadeti eden de kim olursa olsun, kabul edilemez bir olaydır. Çünkü kutsal kitaba baktığımızda, kitabı okuduğumuzda Allah diyor ki, 'Öldürmeyeceksiniz'. Allah'ın verdiği canı Allah alır. Böyle bir katliam yapmak hiçbir kutsal kitapta yer almaz, İncil'de de yer almaz. Rab 'Öldürmeyeceksin' diyor, hatta daha da ilerisini söyler; bırakın öldürmeyi, kardeşine öfkelenen herkes katildir. Öfke bile bir katliam sebebidir. Çünkü insan önce öfkelenir. O öfkeye sahip çıkmazsa ileride katliama dönüşür. Dolayısıyla her şekilde bu günahtır ve İncil'e uymaz, Rabbin hiçbir kitabına uymaz" diye konuştu.

Açıklamasında Mardin'deki dinler arasındaki barış ve kardeşlikten de örnekler veren Peker, "Mardin'de kilise olarak bizim komşumuz camidir. Tabelalara bakıyorsun bir tabela camiyi, bitişikteki tabela kiliseyi gösteriyor. Biz burada birlikte bir anlayış ve nezaket içerisinde kardeşçe yaşıyoruz" dedi.

'BU ADAMIN İNCİL'DEN HRİSTİYANLIKTAN HABERİ YOK'

Sadece bir din adamı olarak değil, Mardin'deki, Türkiye'deki ve hatta bütün dünyadaki Hristiyanlar olarak bu saldırıyı kınadıklarını vurgulayan Ender Peker şunları söyledi:

"Tüyleri diken diken eden bu olayı lanetliyoruz, kınıyoruz. Böyle bir olay olamaz ve canlarını yitirmiş olan buradaki kardeşlerimizin ailelerine başsağlığı diliyoruz. Mekanları cennet olsun, rahmet ve merhamet eylesin ve bir daha hiç böyle bir olay yaşanmasın diye de dua ediyoruz. Hepimiz Adem'in çocuklarıyız, Havva'nın çocuklarıyız. Bu İncil'in özüne, dinimizin özüne aykırıdır. Bu zalim olayı yapan adam manifestosunu da sözde yayınlamış hesabında. Sanki Hristiyanlık adına yapıyormuş gibi görünüyor ama bu adamın İncil'den Hristiyanlık'tan haberi yok. Bu adam biraz İncil okumuş olsaydı, Allah'ın 'Kimsenin canını almayacaksın' dediğini görür ve yapmazdı. Bu olayı bir kez daha kınıyoruz, lanetliyoruz."

Görüntü Dökümü:

----------

Ender'in açıklaması

Kiliseden görüntü

Genel ve detay görüntüler

Haber Kamera Nezir GÜNEŞ/MARDİN,

===========

Bahçeli: Türk milletini, Türk devletini hiç kimse ayağa düşürümez

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 31 Mart seçimlerinin beka seçimleri olduğunu söyleyerek, "Türkiye'nin istikbal hakları 31 Mart'ta oylanacaktır. Zalimler hava kokluyor. Hıyanet odakları uygun ortam yokluyor. Yine üzerimize gelecekler, şanslarını bir kez daha deneyecekler. Zillet ittifakını oluşturan partiler bunu görmüyor, bunu anlamıyor. Çünkü aldıkları talimat budur. Unutmayınız ki zalimlere kıyakçılığın sonu eninde sonunda ayakçılıktır. Türk milletini, Türk devletini hiç kimse ayağa düşüremez" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Zonguldak'ta Madenci Anıtı'nın bulunduğu alanda halka seslendi. 31 mart seçimlerinin Türkiye'nin bugüne kadar gerçekleştirdiği en önemli seçimlerden birisi olacağını ifade eden Bahçeli, "31 Mart'ta hazır mısınız? Sandığa gidecek minisiz? 31 Martta sandığa sahip çıkacak mısınız? 31 Mart'ta  Zonguldak'ın makus tarihini değiştirip MHP'ye oy verecek misiniz. huzur istiyorsanız adres MHP'dir. Güven ve güvence istiyorsanız çare MHP'dir. Zonguldak ağırlıklarından kurtulsun prangalarından sıyrılsın diyorsanız çözüm MHP'dir. Huzurlarınızda Zonguldak MHP adayı Hamdi Ayan'ı hepinize emanet ediyor ve 3 hilale desteğinizi bekliyorum. TTK Zonguldak'ın geçim kaynağı, ekmek teknesidir. TTK'nin kapatılacak durumda olması hiç kabul ettiğimiz bir şey değildir. Alın terinizi emekleriniz zayi olmasına sessiz duramayız. TTK millidir ve Zonguldak'ın geleceğidir. Kesinlikle sahip çıkacağımızdan hiç kimsenin endişesi olmamalıdır." dedi.

'EN KORKUNÇ ÖLÜMLERE MARUZ KALMAMAK İÇİN BEKA DİYORUZ'

Bahçeli, MHP olarak her güzel insanı eşit gören bir mizaca sahip olduklarını söyledi. Hiç kimseyi dini, ırkı, mezhebi ve ideolojileri nedeniyle ayırmadıklarını ifade eden Bahçeli, şöyle dedi:

"CHP'ye oy veren kardeşlerim gelin bu mücadeleye sizde katılın. İP'ye gönül veren sizde ortak olun. Zillet ittifakını niyeti iyi değildir amacı temiz değildir . Şimdi soruyorum size Zonguldak'a sahip çıkacak mısınız? Zonguldak için iradenizi gösterecek misiniz? Milli bekamızın yanında duracak mısınız? Türk milleti ahlakıyla anılarıyla var oluş ilkeleriyle tarih boyunca adından söz ettirmiş, hükümdarlığını ve haysiyetini korumayı bilmiştir. En korkunç ölümlere maruz kalmamak için beka diyoruz. Tarihten silinmemek için beka diyoruz. Onurlu hayat, bağımsız gelecek, dik baş için beka diyoruz. Edebiyat ırmağına coşkun nehirler gibi akmak için beka kararındayız. Eğer beka yoksa bağımsızlık yoksa milli varlık zillete düşmüşse ne madenin ne çıkarılacak kömürün hiç bir önemi de yoktur. Beka milli cevherdir. Damarlarımızda asil kandır. Ötüken'den çıktık çıkalı bekamızı bildik. Söğütten yayıldık yayılı bekamızı korumak için ant içtik. Son yurdumuzu kutlu fethimizin ruhuyla buluşturduk buluşturalı bekadan en ufak taviz vermedik. En küçük geri adım atmadık. Bekamızı muhafaza ettiğimiz için bugün buradayız. Bekamızı müdafaa ettiğimiz için Türkiye Cumhuriyetini muazzam bir mücadele şuuruyla kurabildik."

'TÜRK MİLLETİ BU OYUNLARI YUTMAZ'

Terör örgütleri durmak bilmediğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:

"Emperyalizmin karanlık, planlarını icra etmekten vazgeçmiyorlar. Avrupa Parlamentosunun çürük bükümsüz kararını hepiniz duymuşsunuzdur. Avrupa Birliği müzakerelerin askıya alınmasını belirten raporu kabul etmişler. Bize parmak sallıyorlar. Bize aba altından sopa gösteriyorlar. FETÖ'cülerin, PKK'lıların tesiriyle Türkiye hakkında değerlendirme yapıyorlar. Türk milleti bu oyunları yutmaz. Türkiye bu zillet ve husumet emelleri sineye asla çekmez. Aslında istiyorlar ki bölünelim. İstiyorlar ki Sevr şartlarına ricat edelim. Dayatıyorlar ki birbirimize girelim. Birbirimizden kopalım. Hedefliyorlar ki Anadolu'dan dağılmış ve ufalanmış halde çıkıp gidelim. Yok öyle yağma. Şimdiye kadar başaramadılar, bundan sonra da başaramayacaklardır. Türk milletini asla yenemeyecekler. İster ekonomik tetikçileriyle gelsinler, döviz silahını üzerimize doğrultsunlar ister siyasi kumpaslarıyla gelsinler isterse 15 temmuz gecesinden olduğu gibi tepemizden bomba atsınlar yapamazlar. Bu milleti geçemezler, Türkiye'yi yıkamazlar. Biz bekamıza sahip çıktıkça zalime direniriz. Biz bekamıza sahip çıktığımız müddetçe haine aman dedirtiriz. Bu nedenlerle 31 Mart seçimleri bir beka seçimidir. Tekrar soruyorum sizlere. Bayrağa sahip çıkacak mısınız? Vatana sahip çıkacak mısınız? Milli bekaya sahip çıkacak mısınız? Dürüstlük adamlık budur. Kahraman Zonguldak işte bu kadar görkemlidir."

'YENİ HÜKÜMET SİSTEMİ TÜRKİYE'NİN GELECEĞİDİR'

Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin milli tehditlere ve milli bekaya yönelik saldırılara çok güçlü bir cevap olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeni hükümet sistemi muhtemel 15 Temmuz gecelerine Türkiye'yi istila emellerine karşı kalıcı sağlam donanımlı ve kuvvetli bir tedbirdir. Yeni hükümet sistemi Türkiye'nin geleceğidir. Bu itibarla kurum kurallarıyla oturması ve olgunlaşması lazımdır. İlke ve esaslarıyla iyice köklemiş devlet sorunlarını tedavi  edecek acil bir ihtiyaçtır. 31 Mart'ta Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine tam manasıyla uygun bir mahalli idareler yönetimi bizzat milletimiz tarafından tesis ve bina edilmelidir. Merkezi yönetim ile yerel yönetim arasında çelişki yaşanmamalıdır. Eğer yaşanırsa devlet zayıflayacak milli irade zaafa uğrayacaktır. Bu durum karşısında zaafa düşmemiş güvencesiz kalmamız mutlaktır. İşte bu sebeple 31 mart seçimleri bekamızın seçimidir. Türkiye'nin istikbal hakları 31 Mart'ta oylanacaktır. Zalimler hava kokluyor. Hıyanet odakları uygun ortam yokluyor. Yine üzerimize gelecekler, şanslarını bir kez daha deneyecekler. Zillet ittifakını oluşturan partiler bunu görmüyor. Bunu anlamıyor. Türk milletinin var oluş mücadelesine riayet göstermiyorlar, hürmet etmiyorlar. Çünkü aldıkları talimat budur. Unutmayınız ki zalimlere kıyakçılığın sonu eninde sonunda ayakçılıktır. Türk milletini, Türk devletini hiç kimse ayağa düşüremez. Hiç kimse zillete mecbur edemez. Zilletin zehrinden giremez."

'KILIÇDAROĞLU KULAĞINA NE FISILDANMIŞSA ONU SÖYLÜYOR'

CHP'nin HDP ile yol yürüdüğünü ifade eden Bahçeli, "Kılıçdaroğlu, YPG'nin bize saldıracağına inanmıyor. Kürdistan beyanlarına sıcak ve sempatik bakıyor.  Şu gaflete bakar mısınız? Şu zillete dikkat eder misiniz? Kılıçdaroğlu kulağına ne fısıldanmışsa onu söylüyor. Türkiye düşmanlarının düdüğünü öttürüyor. Bölücülerle aynı safa giriyor. CHP'ye oy veren vatandaşlarım. Bunu nasıl kabullenecekler, bu izlete nasıl tahammül gösterecekler. CHP'nin neresi aziz Atatürk'e benziyor. Ayıptır, günahtır yazıktır. CHP'ye gönül verenlere hakarettir. İP'e oy veren kardeşlerim. Bugüne kadar giydikleri parti şapkalarıyla övünen ilke ve fikriyatları olmayan, HDP'yi Kürt siyasi hareketi olarak tanımlayıp ittifak kuran ilkesizleri nereye kadar sırtlarında taşıyacaklardır? Bunlarda siyasi ahlak yok. Bunlarda Türkiye sevgisi yok. Bunlarda Zonguldak'a muhabbet yok. İşleri güçleri yalan dolan. Üstelik 31 Mart seçimlerine beka seçimi dedikçe hopluyorlar. Adeta zıvanadan çıkıyorlar. Akıl ölçüleri hepten kayboluyor, şuur kapakları tümden kapanıyor. Zillet İttifakı Türkiye'nin karşısındaki çetedir, şebekedir, mihraktır. Zillet İttifakı siyasi aldatma ve kandırma markasıdır. Dikkat buyurunuz, 31 Mart seçimlerinden çok korkuyorlar. Başlarına gelecekleri görüyorlar. Belalarını bulacaklarını hissediyorlar. Zonguldak'ın iradesinden ürküyorlar, heybetinden tir tir titriyorlar. Ama korkuları beyhudedir, kaçacakları, saklanacakları yer kalmamıştır.Biliniz ki, vakti geldiğinde mutlaka sandıkta milletimize hesap vereceklerdir." diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-Miting alanında toplananlar

-Devlet Bahçeli'nin gelmesi

-Madenci bareti takan kadınlar

Süre: (3.17) Boyut: (367 MB)

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK,

==========

Bakan Varank: İş ve AŞ için devletin tüm imkanları seferber ediliyor (2)

'İSLAM DÜŞMANLIĞI ARTARAK DEVAM EDİYOR'

Bakan Varank, cuma namazını Acıgöl ilçesinde Merkez Camii'nde kıldıktan sonra alanda toplanan vatandaşlara hitap etti. Yeni Zelanda'da çok elim bir hadisenin yaşandığını belirten Varank, "İslam ve göçmen düşmanı teröristler, cuma namazını kılmak üzere camide toplanan Müslüman kardeşlerimize ateş açtı ve 47 kardeşimizi şehit etti, onlarca yaralı var. İki Türk vatandaşımız da yaralıların arasındadır. Şehit olanlara Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Bunu bireysel bir eylem olarak ele alamayız. Dünyada maalesef İslam düşmanlığı ve ırkçılık çok yaygın bir biçimde artarak devam ediyor. Bunu körükleyen Batılı devlet ve ideologlar var. Dolayısıyla biz aslında bugüne kadar her gün neredeyse bir din kardeşimize yapılan saldırıları okuyoruz. Zaten on yıllardır bizim Filistin'deki kardeşlerimizin yaşadıkları eziyeti İsrail'in yaptığı zulümleri okuyoruz, elimizden geldiğince onlara destek olmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

'ÇOK BÜYÜK DERSLER ALMAMIZ GEREKEN BİR DURUM'

Demokrasi havarisi Batı'dan bu zalim saldırılara karşı herhangi bir tepki ve durdurmak üzere bir aksiyon göremediklerini ifade eden Bakan Varank, şöyle konuştu:

"Bu İslam düşmanı terörist belge de yazmış. O belgede aynen 'Bizim ezeli düşmanımız Türklerin lideri Erdoğan'ı öldürmemiz lazım. Ayasofya'yı tekrar alarak minarelerden kurtulmamız lazım. Boğaz'ın doğu tarafında yaşamaya hakkı var; ama eğer Boğaz'ın batı tarafına geçerlerse yani Avrupa'ya geçerlerse gideceğiz, cami ve minarelerini yerle bir edeceğiz' diye yazmış. Sayın Cumhurbaşkanımız sıkça beka meselesinden bahsediyor. Bazıları da 'beka meselesi de neymiş?' diye Sayın Cumhurbaşkanımızı eleştiriyor. İşte bu örnek bize çok büyük dersler almamız gereken bir durumdur."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Mustafa Varank'ın fabrika ziyareti

-Bakan Varank'ın çocuklara oyuncak dağıtması

-Bakan Varabak'ın konuşması

-Detay

Haber-Kamera: NEVŞEHİR/DHA

SÜRE: 1 Dosya 8 Dakika 05  Saniye 531-MB

=============

Bakan Dönmez: Yeni Zelanda'daki terör saldırısını nefretle kınıyoruz (3)

"TEKNOLOJİNİN ARTIK SINIR NOKTALARINDA ÜRETİR VE KULLANIR HALE GELDİK"

Bakan Dönmez, Yıldırım ilçesi Vakıf Mahallesinde Halkla buluştu. Yağmurlu havada gerçekleşen mitingi yaklaşık 200 takip etti. Türkiye'nin geçmiş dönemleri ile bugünü kıyaslayan Bakan Dönmez, "Doktor bir reçete yazıyor ilaç kuyruğunda bekliyorsunuz, günlerce tahlil bekliyordunuz. O zamana kadar hayatta kaldıysanız ne mutlu size, onun dışında günlerce haftalarca hastane kuyruklarında bekliyordunuz. Demokraside yaptıklarımızı hepiniz hatırlıyorsunuz. Dün başörtüsünü hazmedemeyenler, yasaklayanlar, bunu getirirsek devlet-millet bölünür diyorlardı, bu yasağı kaldırdık, tam tersine devlet-millet kaynaştı. Dün en doğal hak olan eğitim hakkını dahi, kızlarımızın elinden alıyorduk, bugün sadece eğitim kurumlarında değil, ister kamu, ister özel sektör olsun her yerde eşit şartlarda çalışma hakkına sahip oldular. 1934'te Gazi Mustafa Kemal seçme ve seçilme hakkını kadınlara vermişti ama bazı kadınlarımız seçilme hakkını başörtülü olduğu için elde edememişti. Onu da bu dönemde elde etmiş oldular. Dün savaş uçağının lastiğini alamayan ülkeden, bugün kendi helikopterini yapan, topunu, tankını, tüfeğini, gemisini yapan bir savunma sanayiine kavuştuk, hatta insansız hava araçları yapıyoruz. Koordinatları veriyorsunuz o uçuyor. Teknolojinin artık sınır noktalarında kendimiz üretir ve kullanır hale geldik. Dün birçok şehrimizde doğalgaz yoktu, sadece 5 şehrimizde vardı. Şimdi 81 ilin 81'i doğalgaza kavuştu. Bugün itibariyle yaklaşık 50 milyon vatandaş doğalgazı kullanıyor. 510 tane yerleşim birimine doğalgaz götürmüşüz, inşallah daha da yaygınlaştıracağızö ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez açıklaması

Süre: 2.41 Boyut: 300 MB

Haber-Fotoğraf: Muammer İRTEM - Kamera: Enver Fatih TIKIR/BURSA,

==================

Baba ve oğlunun yönettiği suç örgütüne operasyon: 7 gözaltı

KARAMAN'da tekel bayi işleten Resul G. (22) ile babası Mehmet G.'nin (59) yönettiği ileri sürülen şebekeye yönelik düzenlenen operasyonda 7 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler yapılan sorgulamanın ardından, 'Silahlı suç örgütü yönetmek ve üye olmak, uyuşturucu ve sahte içki satmak, ev ve iş yerlerine kurşunlamak' suçundan adliyeye sevk edildi.

Cumhuriyet Savcısı Hacı Ömer Ergün tarafından  Resul G. ve babası Mehmet G.'ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında operasyon düzenlendi. Kaçakçılık ve Organize Suçlar Mücadele Şubesi ekipleri tarafından daha önce belirlene adreslere dün yapılan operasyonda örgütü yönetti ileri sürülen Resul G. ve babası Mehmet G., olmak üzere toplam 7 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin uyuşturucu ile tekel bayiinde kaçak içki sattığı, husumetli oldukları kişilerin ev ve iş yerlerini silahla ateş ederek zarar verdiği iddia edildi.

Gözaltına alınan 7 kişi yapılan sorgulamanın ardından  bugün 'Silahlı suç örgütü yönetmek ve üye olmak, uyuşturucu ve sahte içki satmak, ev ve iş yerlerine kurşunlamak' suçundan adliyeye sevk edildi.

(Görüntü Dökümü

------------------

Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi

Genel ve detay

Haber- kamera: Muammer ŞEN KARAMAN DHA))

============

TIR dorsesinde 10 kaçak yakalandı

TEKİRDAĞ'ın Malkara ilçesinde TIR dorsesine gizlenmiş Filistinli 10 kaçak yakalandı.

İstanbul'dan yüklediği tekstil ürünlerini yurtdışına götürmek üzere TIR'la yola çıkan A.B. yönetimindeki TIR, Malkara'da mola verdi. A.B., araca döndüğünde dorsedeki mührün koparıldığını fark etti. Dorseyi kontrol ettiğinde içeride kaçakların saklandığını gören A.B. durumu polise bildirdi. Polis, dorsede saklanan 10 Filistinli kaçağı yakaladı. Kaçaklar, işlemlerinin ardından Tekirdağ İl Göç İdaresi Müdürlüğü'ne teslim edildi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Yakalanan kaçaklar

-Kaçakların polis aracına bindirilmesi

-Detaylar

Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA(Tekirdağ),-

=============

Yerel İklim Eylemi Uluslararası Konferansı başladı

ÇEVRE ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, Türkiye'nin fosil enerjiden yenilenebilir enerjiye yönelmesinin yıllık maliyetinin 10 milyar dolar olduğunu belirterek, bunu kendi kaynaklarıyla karşılamasının mümkün olmadığını söyledi.

Antalya'nın Serik ilçesinde düzenlenen 1. Yerel İklim Eylemi Uluslararası Konferansı başladı. Belek Turizm Bölgesi'ndeki konferansa, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı ve Mali İşbirliği Başkan Vekili Angel Gutierrez, Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ruhi Beşiktaş, belediye ve yerel yönetim temsilcileri ve davetliler katıldı.

Konferansta konuşan, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, iklim değişikliğiyle ilgili bilim adamlarının son verdikleri 1,5 derece raporuna göre durumun çok vahim olduğuna dikkat çekti. Özellikle Akdeniz Havzası'nda iklim değişikliğinin belirgin yaşandığını belirten Birpınar, sıcaklık artışının bazen hortum bazen de büyük felaket olarak karşılarına çıktığını, çözüm alınmaması halindeyse olumsuz sonuçların artarak devam edeceğine vurgu yaptı.

İklim planının yerelde başlamasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Birpınar, "Eğer yerelde bir şeyler yapmayı başaramazsanız, uluslararası alanda alınan kararların hiçbir öneminin olmadığını net bir şekilde görürsünüz. Dünya nüfusunun büyük bir kısmı, yüzde 70'e yakını kentlerde yaşıyor. Yani iklimi değiştiren gazların ana oluşum yeri şehirler. Dolayısıyla şehirlerde bu tedbirleri almamız gerekiyor" dedi.

Dünyadaki birçok ülkede karbon üretmeyen şehirler inşa edildiğine işaret eden Birpınar, bu potansiyelin Antalya'da olduğuna vurgu yaptı. Turizmin çevre ile ilişkisinin olduğunu belirten Birpınar, "Geleceğin turizm rotaları da iklim dostu şehirler olacak. Buna turizm kenti Antalya'nın da hazır olması gerekiyor" diye konuştu.

'İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MESELESİ YENİ BİR PARAMETREDİR'

İklim değişikliği eylem planında, deniz, göl, akarsu gibi su kaynaklarının yanı sıra ormanlık alanların karbon yuttuğunu hatırlatan Birpınar, bu alanların korunması gerektiğini vurguladı. Mevcut altyapıları çok iyi olan Almanya Fransa, İtalya ve İspanya gibi şehirlerde bile iklim değişikliğinden dolayı büyük felaketler yaşanabildiğine işaret eden Mehmet Emin Birpınar, şöyle dedi:

"İklim değişikliği meselesi yeni bir parametredir. Yani bütün mühendislik hesaplarında yeni parametreyi işin içerisine katmamız lazım. Dizayn kriterini değiştirmemiz lazım. Eğer bu kriteri olmazsa işte sizin kanalizasyon borularınız, içme suyu hatlarınız kapasiteleri yetmeyecektir. Bir saatte yağması gereken yağmur, 10 dakika içerisinde yağıyorsa hiçbir altyapı sistemi bunu kaldıramıyor ve inanılmaz taşkınların meydana geldiğini görüyoruz. Bu yüzden alt yapılardaki boru çaplarının yüzde 20 ya da yüzde 30 civarında değiştirilmesi gerekiyor."

'SEFERBERLİĞİ BUGÜN İTİBARİYLE BAŞLATIYORUZ'

Bakanlık olarak Büyükşehir Belediyeler ve yerel yönetimlerle birlikte iklim değişikliği mücadele seferberliğine bugün itibariyle başladıklarını aktaran Birpınar, "Bundan sonrada ilk yapacağımız iş, bütün belediyelerimize bir deklarasyon göndereceğiz. Belediyelerimizin, sera gazı emisyonlarını azaltma, iklim değişikliğine uyum faaliyetlerine katkı vermelerini buradan istediğimizi ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

"Biz emisyonları çok fazla hızlı artan bir ülkeyizö

İklim değişikliği müzakerelerinde Türkiye olarak 5 yıldır ciddi bir mücadelenin içerisinde olduklarını belirten Birpınar, şunları söyledi:

"Paris antlaşmasına taraf değiliz, olmak istiyoruz. Ama oradaki mücadele diplomatların müzakereleri ve her ülke kendi menfaatlerini düşünüyor. Bizi de zamanında gelişmiş ülke statüsüne koydukları için,  özellikle mutlak emisyon azaltımı yapmamız isteniyor korkumuz var. Türkiye'nin hem adaptasyon hem de emisyon azaltımı konusunda uluslararası finansmana ihtiyacı var. Bize 'kömürden vazgeçin, fosil yakıtlardan vazgeçin, bunun yerine yenilenebilir enerji, güneş, rüzgar, jeotermal veya hidroelektrik santrallere yönelin' diyorlar. Ama bunlara yönelmenin maliyeti yıllık olarak Türkiye'nin enerji ihtiyacını karşılamak için 10 milyar dolara ihtiyacı var. Bu uluslararası finans kanyakları, bankaları ya da fonların Türkiye'ye yardımcı olmaması durumunda bu parayı bizim bulmamız çok zor. Biz müzakerelerde 'Bu kapıları bize açın ve iklimle değişikliğiyle mücadelemizi daha iyi yapalım' diyoruz.. Bizi Hindistan'dan, Çin'den, Arjantin farklı görmeyin. Bizi ABD, AB ülkeler, Avusturalya, Japonya gibi görürseniz ve bize bu noktada finans kapılarını açmaz iseniz, biz iklim değişikliğinde kendi imkan ve kabiliyetlerimizle mücadeleye gireriz, bu da dünyadaki ortak katkıya çok büyük katkısı olmaz. Biz emisyonları çok fazla hızlı artan bir ülkeyiz. Şu anda 400 milyon ton civarında emisyon var ama 2030 yılında 1 milyar 200 milyon tona çıkması öngörülüyor. Çünkü hızlı kalkınan bir ülkeyiz."

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı ve Mali İşbirliği Başkan Vekili Angel Gutierrez de düzenlenen konferansta yerel bağlamda iklim değişikliği ile mücadelenin nasıl yapılacağını konuşacaklarını söyledi.

İki gün sürecek konferans yarın sona erecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar konuşması

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı ve Mali İşbirliği Başkan Vekili Angel Gutierrez İngilizce konuşması

Haber- Kamera: Namık Kemal KILINÇ/SERİK(Antalya),

================

'Hadi Gel Köyümüze Geri Dönelim' projesi

BURDUR İl Milli Eğitim müdürlüğü tarafından hazırlanan Burdur İnovasyon ile Gelişen Eğitim (BİLGE) projesi kapsamında 'Hadi Gel Köyümüze Geri Dönelim, Hem Çalalım, Hem Söyleyelim' projesi başladı.

Burdur'da başlatılan 'Hadi Gel Köyümüze Geri Dönelim, Hem Çalalım, Hem Söyleyelim' projesi kapsamında Alparslan Ali Can Bilim Sanat Merkezi Müzik Bölümü öğrencileri Yazıköy Ortaokulundaki 75 öğrenciye bağlama, gitar, keman, ritim ve koro eğitimi veriyor. Proje koordinatör öğretmeni Emrah Turgut, projesi kapsamında ilk etkinliğin Yazıköy Ortaokulu'nda başladığını söyledi. Bağlama, gitar, keman, ritim ve koro atölyelerinde öğrencilerin bildiklerini, köydeki arkadaşlarına öğrettiğini kaydeden Bilge, "Çok güzel bir sinerji oluştu. Bu işin mutfağında olarak Öğretmenliğin ne kadar zor olduğunu gördüler. Amacımız özgüven duygusunun gelişmesi. Arkadaşlık, işbirliği gibi değerlerin gelişiminde bu projenin büyük bir rol alacağını düşünerek bu projeye başladık" dedi.

Alparslan Ali Can Bilim Sanat Merkezi'ndeki 18 öğrencinin öğretici olarak yer aldığı projenin Merkez Halıcılar Köyü Ortaokulu ve Merkez Yardımsevenler Derneği Ortaokulu'nda da devam edeceğini aktaran Turgut "17 Nisan günü proje kapsamında konser vereceğiz. Gönüldeki bir tele dokunabildiysek ne mutlu bize" diye konuştu.

Alparslan Ali Can Bilim Sanat Merkezi öğrencilerinden gitar öğreticisi Duru Ülper proje kapsamında köydeki arkadaşlarına bildiklerini öğretmekten ve proje içerisinde olmaktan mutlu olduklarını söyledi.

Yazıköy Ortaokulu 6'ncı sınıf öğrencisi Gamze Esra Akalın da "Gitar çalmayı çok istiyordum. Köyde imkanımız yoktu. Bu proje sayesinde gitar çalmayı öğreniyorum. Çok mutluyum" diye konuştu.

Bağlama öğreticisi öğrencilerinden Hasan Kacer de "Bu projede olmaktan mutluyum. Başkalarına bir şeyler öğretmek güzel. Öğrenmek isteyenlere faydamız dokunuyor ama öğretmenliğin zor olduğunu da burada öğrenmiş oldum" diye konuştu.

Yazıköy Ortaokulu 8'inci sınıf öğrencisi Mehmet Özdilek ile aynı okulun 7'nci sınıf öğrencisi Yağmur Umman da bağlama çalmayı öğrenmek istediklerini ancak köyde buna imkan olmadığını belirterek, "Bu proje ile bu imkan ayağımıza geldi. Saz çalmayı öğreniyoruz. Çok mutluyuz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------

Ritim atölyesindeki öğrenciler

Keman atölyesindeki öğrenciler

Gitar Atölyesindeki öğrenciler

Öğrencilerle röp.

Emrah Turgut ile röp.

Detay

Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

====================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni -15 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement