Dha Yurt Bülteni-5

Antalya Serbest Bölge'de yangın: 2 yat, 1 tekne yandı/EK

Dünyanın en önemli süper lüks yat üretim merkezleri arasında yer alan Antalya Serbest Bölge'de, tersanede çıkan yangında yapımı devam eden 2 yat ve 1 tekne yandı. Yangın, yaklaşık 1 saatlik çalışma sonunda kontrol altına alındı.

Yangın, saat 09.30 sıralarında, tekne kiralama, bakım ve onarımı yapan bir tersanede, yapımı süren bir yatta henüz belirlenemeyen nedenle çıktı. İç bölümünde başlayan yangın hızla büyüyerek yatı sardı. Alevler daha sonra yine yapımı devam eden ikinci bir yata sıçradı. Tersane içindeki 3 farklı hangara yayılan yangına, Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekiplerinin yanı sıra Orman Bölge Müdürlüğü'ne ait arazözler müdahale etti. Antalya Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne ait Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı da (TOMA) alevlere müdahale etti. Tersane çalışanları ise yapımı devam eden tekne ve yatları bölgeden uzaklaştırdı. Kimyasal maddelerin bulunduğu bölgede patlama riskine karşı da önlem alındı. Yangında dumandan etkilenen bazı tersane çalışanları ile itfaiye erlerine, sağlık ekipleri olay yerinde müdahale etti. Yangın, yaklaşık 1 saatlik çalışma sonunda kontrol altına alındı. Yangında, yapımı devam eden biri 30 metre, diğeri 25 metre uzunluğunda 2 yat ile 10 metre uzunluğunda bir tekne tamamen yandı. Tekne ve yatların bitme aşamasına geldiği belirtildi. Antalya Serbest Bölge AŞ Genel Müdürü Zeki Gürses, yangının tekne kiralama, bakım ve onarımı yapan bir tersanede çıktığını söyledi. Yangının yapımı devam eden bir teknede başladığını belirten Gürses, "Teknenin iç bölümünde başlayan yangın büyüyerek tersane içine sıçramış. Ardından bakım ve onarım için getirilen diğer bir tekneye sıçradı. Çok sayıda ekip müdahale etti. Ekiplerin hızlı müdahalesiyle yangın söndürüldü" dedi.

GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ

Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Süleyman EKİN- Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,

============================================

Tokat'ta kaybolan 2 çocuktan 2,5 yıldır haber yok

Tokat'ın Reşadiye ilçesinde 2015 yılında kaybolan ve tüm aramalara rağmen bulunamayan Dursun Kaan Taşcı (5) ile beraber kaybolan Bayram Erol'un (8), ailesi çocuklarına kavuşamamanın üzüntüsünü yaşıyor.

Reşadiye'de, 29 Aralık 2015 tarihinde, evlerinin yakınında oynarken kaybolan Dursun Kaan Taşcı ile birlikte kaybolan Bayram Erol, aylarca süren arama çalışmalarına rağmen bulunamadı. İzlerine rastlanmayan ve 2,5 yıldır kayıp olan 2 çocuktan Bayram Erol'un ailesi evlatlarına kavuşamamanın üzüntüsünü yaşıyor. Baba Ömer Erol kayıp oğlunun 6 ay önce İstanbul'da Zeytinburnu'nda görüldüğünü ihbarını aldıklarını ve aramanın İstanbul'da Zeytinburnu bölgesinde arama yapılmasını istedi.

"SOL ELİ İLE YEMEK YEMESİ, BİZİ UMUTLANDIRDI"

Baba Ömer Erol, çocuklarının Zeytinburnu'nda bir dönercide yemek yerken görüldüğüne dair ihbar aldıklarını söyleyerek, "Yemek yemek için gittiği dönerci ile görüştüğümüzde sol elle yemek yediğini, saçlarının siyah kıvırcık olduğunu söyledi. Devamlı Bayram sol eli ile yemek yiyordu. Fotoğrafını gösterdik. Dönerci fotoğraftakinin aynısı olduğunu söyledi.  Bizde emniyete haber verdik. Tokat Emniyet Müdürlüğü'de İstanbul'a bildirdi. Daha sonra 4- 5 tane fotoğraf geldi. Fotoğrafların içerisinde sadece bir tanesi benziyordu Bayram'a biz çocuğumuzun Zeytinburnu'nda aranmasını istiyoruz. Çocuğun sol eli ile yemek yemesi, bizi umutlandırdı. Ben çocuğumun Tokat'ta değil İstanbul'da Zeytinburnu'nda aranmasını istiyorum." dedi.

'RÜYAMDA GÖRMEK BENİ MUTLU EDİYOR'

Anne Adile Erol ise kayıp çocuğunu çok özlediğini söyleyerek, şöyle konuştu: "Çok özledik, kapılara bakıyorum. Çocuğumun kokusunu diğer çocuğumda arıyorum. Bir an önce gelse koklasam diye. Okula gidiyorum arkadaşlarını görüyorum. Okul yollarında ağlıyorum . Doğum günü oluyor ona üzülüyorum. Dua ediyorum, namaz kılıyorum belki bir gün kavuşur koklarım diye. Çok zor bir evlat kaybı. Bunu yaşayan bilir. Çocuğumuzu unutmadık, unutmayacağız. Her zaman kalbimizde. Rüyalarımda görüyorum. Bazen yaşıyor, bazen yaşamıyor. Şuradayım buradayım diyor. Bazen kendisi göremesem de rüyamda görmek beni mutlu ediyor"diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Erol ailesinin evinin görüntüsü

-Ömer-Adile çiftinden görüntüler

-Baba Ömer Erol röportaj-

-Anne Adile Erol röportaj

-Kayıp çocukların fotoğrafı

-Genel Detay

(258 MB)

Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/REŞADİYE (Tokat),

===========================================

Tüp mide ameliyatından 22 gün sonra öldü

Afyonkarahisar'da kilo vermek için tüp mide ameliyatı olan Emine Fidan (60), 22 gün sonra yaşamını yitirdi. Mehmet Abdurrahman Fidan (63), eşinin doktor ihmali ve yanlış tedaviye kurban gittiğini iddia ederek hastane ve ameliyatı yapan doktor hakkında suç duyurusunda bulundu.

Aşırı kilolarından rahatsız olan ve kilo verip hacca gitmek isteyen evli 3 çocuk annesi Emine Fidan, geçen 27 Ocak'ta Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'nde görevli genel cerrahi uzmanı Dr. M.Y.'ye başvurdu. 140 kilo olan Emine Fidan'a, tetkiklerinin ardından 5 Şubat'ta doktor M.Y. tarafından tüp mide ameliyatı yapıldı. Hastanede tedaviye alınan Emine Fidan'ın durumu ağırlaşınca, ailesinin talebi üzerine 19 Şubat'ta Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Ahmet Necdet Sezer Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Vücudunun ödem topladığı belirlenen Emine Fidan, 2 kez de burada ameliyat edildi, ancak 27 Şubat'ta yaşamını yitirdi. Mehmet Abdurrahman Fidan, 43 yıllık hayat arkadaşının ihmal ve yanlış tedavi nedeniyle yaşamını yitirdiğini öne sürerek, tüp mide ameliyatını yapan doktor M.Y. hakkında soruşturma açılması için Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'ne başvurdu, savcılığa da suç duyurusunda bulundu.

'HACCA GİTMEK İÇİN AMELİYAT OLMAYA KARAR VERDİ'

Eşinin ölümüne alışamadığını, fotoğraflarına bakarak ağladığını ve evde duramadığını belirten Mehmet Abdurrahman Fidan, hastaneye canlı giren eşinin cansız çıktığını söyledi. Eşine tüp mide ameliyatını yapan doktor M.Y. hakkında şikayetçi olduğunu kaydeden Fidan, "Eşim aşırı kiloluydu ve zayıflamak istiyordu. Özellikle hacca gitmek için ameliyat olmaya karar verdi. Biz de bir doktor tavsiyesi üzerine 27 Ocak tarihinde Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'ne gittik. Orada genel cerrahi uzmanı olan doktora muayene olduk. Ameliyat için gerekli tetkikleri yaptırıp, raporları hazırladık. Daha sonra doktorun yanına gittik. Kendisi bize 'Daha önce 3 ameliyat yaptım. Siz 4'üncü ameliyatsınız' dedi. Hatta bize ameliyat ettiği iki hastayı gösterebileceğini belirterek eşimi ikna etti. Doktora ameliyatın riskini sorduk. Kendisi de 'Benim için herhangi bir riski yok ve başarılı ameliyatlar yapıyorum' dedi. Daha sonra eşimle bu konuyu konuştuk. Ameliyat olmasını istemediğimi söyledim. Fakat eşimin çok istemesi üzerine o genel cerrahi uzmanı doktor tarafından tüp mide yani mide küçültme ameliyatı oldu. Doktor bize ameliyatın çok iyi geçtiğini söyledi" dedi.

'İYİLEŞMESİNİ BEKLEDİK, HAYATINI KAYBETTİ'

Eşinin ameliyatın ardından yoğun bakımda bir gün kaldığını ve servise çıkarıldığını anlatan Fidan, eşinin bir günde iki defa nefes alıp vermede sorun yaşadığını kaydetti. Fidan, "Hemen hemşireye haber verdik. Daha sonra doktora haber verildi. O da oksijen verilmesini ve ameliyat nedeniyle oluşan balgamı atamadığı için sırtına hafif şekilde vurmasını söyledi. Eşim yine düzelmedi ve bir anda fenalaştı. Daha sonra eşimi hemen yoğun bakıma kaldırdılar. Belirli aralıklarla eşim yoğun bakımda 13 gün yattı. Eşim yoğun bakımda yattığında biz iyileşmesini beklerken daha kötü duruma düştü. Ameliyat eden doktora durumunu sorduğumuzda, ameliyatla ilgili olmadığını söyledi. Ayrıca başka doktorlar da geldi ve her doktor farklı farklı ilaçlar kullandırdı. Daha sonra eşimin raporlarını AKÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne götürdük. Hastanede raporlara bakan doktor, bağırsaklarda, dalak etrafında ve akciğerlerde sıvı birikimi olduğunu anlattı. Daha sonra başka bir genel cerrahi doktoruna raporları gösterdik. O da bir an önce sıvıların alınması gerektiğini söyledi. Eşim AKÜ'de de iki defa ameliyat oldu. Bağırsağın kuruduğu söylendi ve mideye bağlantı yapıldığı bize doktor tarafından iletildi. Daha sonra hastamızın iyileşmesini bekledik. Ama maalesef 27 Şubat günü hayatını kaybetti" diye konuştu.

'HUKUKİ YOLA BAŞVURDUM'

Eşinin doktor ihmali ve yanlış tedavi nedeniyle yaşamını yitirdiğini düşündüğü için otopsi yapılmasını istediğini söyleyen Fidan, Adli Tıp Kurumuna dilekçe verdikten sonra eşinin otopsisinin yapıldığını anlattı. Fidan, "Eşimin doktor hatasına kurban gittiğini düşünüyorum. Hastanenin gerekli önlemleri almadığından dolayı hukuki yola başvurdum. Doktor beni yaktı ve benden sonrakiler yanmasın" dedi.

HASTANE, DOKTOR HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATTI

Afyonkarahisar Devlet Hastanesi yönetimi ise doktor M.Y. hakkında soruşturma başlatıldığını, gerekli açıklamanın da soruşturma sonrası yapılacağını kaydetti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Mehmet Abdurrahman Fidan'ın kaldığı evin dışından detay

Mehmet Abdurrahman Fidan odaya girerken detay

Mehmet Abdurrahman Fidan otururken detay

Mehmet Abdurrahman Fidan eşinin fotoğraflarına bakarken detay

Mehmet Abdurrahman Fidan ağlarken detay

Mehmet Abdurrahman Fidan eşini hastanede cep telefonuna çektiği görüntülere bakarken detay

Eşinden geriye kalan hastane raporlarını incelerken detay

Mehmet Abdurrahman Fidan eşinin fotoğrafını öperken detay

Mehmet Abdurrahman Fidan'ın konuşması

Afyonkarahisar Devlet Hastanesi dış plan görüntü

Hastane içinden detay

Yoğun bakımda Emine Fidan'ın görüntüsü

HABER- KAMERA: Satılmış AKKAŞ/AFYONKARAHİSAR,

===========================================

Güvenlik kamerası tutuklattı

Bursa'nın farklı noktalarında iş yeri ve evlere girip dizüstü bilgisayar çalan hırsızlar çıkartıldıkları nöbetci mahkemece delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. Polisin bu kez  hırsızlık anlarını görüntüleyen güvenlik kameralarına ulaşması sonucu tekrar gözaltına alınan şüpheliler tutuklanıp cezaevine kondu.

Bursa'nın Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde ikamet ve iş yerlerine girip dizüstü bilgisayar çalan 18 yaşındaki G.U. ile 21 yaşındaki G.A. polis tarafından geçtiğimiz ay yakalandı. Sorgulamaları yapılan şüpheliler "hırsızlık" suçundan çıkartıldıkları nöbetçi mahkemece delil yetersizliğinden serbest bırakıldı. Soruşturmayı genişleten Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube'si Hırsızlık Büro Amirliği ekipler serbest bırakılan iki şüphelinin hırsızlık anlarını saniye saniye görüntüleyen güvenlik kamerası görüntülerini bulun savcılığa teslim etti. Savcının yaptığı itiraz sonucu tekrar gözaltına alınan iki şüpheli bu kez tutuklanarak cezaevine kondu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------

-Güvenlik kamerası görüntüleri,

Şüphelilerin emniyetten sevk görüntüleri

Haber: Berktuğ ÖNCÜ/BURSA,

============================================

Zabıtadan başıboş köpeklerin sahiplerine para cezası

Trabzon'un Tonya ilçesinde, sokaklarda başıboş dolaştığı belirtilen köpeklerin sahiplerine 105 lira ceza kesildi. Posta yoluyla kendisine tebliğ edilen cezaya tepki gösteren Özgür Çelik, "Ceza tutanağında, sahipli köpeğin sokakta gezmesi suç olarak gösteriliyor. Belediyemizin işi yok; kedi, köpekle uğraşıyor. Yapması gereken başka işler varö dedi.

Zabıta ekipleri, Tonya sokaklarında başıboş dolaşan, ağız maskesi bulunmayan köpeklerle ilgili kontrol yaptı. Denetimlerde sokakta serbest dolaşan 2 köpek, fotoğraflanırken, sahiplerine 'Kabahatler Kanunu' gereği cezai işlem uygulandı. Zabıta ekipleri, daha sonra kesilen 105 liralık para cezalarını posta yoluyla köpeklerin sahiplerine iletti. Kendilerine tebliğ edilen ceza karşısında şoka uğradıklarını anlatan Osman Turan ve Özgür Çelik, cezalara itiraz edeceklerini söyledi. Belediye tarafından öncelikli olarak yapılması gereken başka hizmetler olduğunu savunan esnaf Özgür Çelik, "Köpeğimle birlikte süt almak için markete gittik. Köpeğim, beni marketin kapısında bekliyordu. Sütü aldıktan sonra iş yerime döndüm. Aradan 3- 5 gün geçti. Postacı, bana bir zarf getirdi. Zarfı açtım, zarftan bir ceza kağıdı ile köpeğimin resmi çıktı. Ceza tutanağında, sahipli köpeğin sokakta gezmesi suç olarak gösteriliyor. Belediyemizin işi yok; kedi, köpekle uğraşıyor. Yapması gereken başka işler var. Sokak köpeklerine barınak yapılmıyor, sokakta dolanıyor, sahipli köpeğe ceza kesiliyorö diye konuştu. Marangoz ustası Osman Turan ise köpeğinin kimseye zarar vermediğini belirterek, "Köpeğimin suçu, 'Kabahatler Kanunu'na göre, Tonya'da gezmekmiş. Belediye de bu yüzden bize ceza kesti. Benim köpeğim, eğitimli ve bugüne kadar kimseye bir zarar vermedi. Ben, bu cezayı ödemeyi düşünmüyorumö dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Köpeklerin görüntüsü

-Köpek sahipleri konuşma

-Verilen ceza

-Detaylar

HABER KAMERA:  İnan KALYONCU/TRABZON,

============================================

Kemer'de yeni trend 'yunus turu'

Antalya'nın Kemer ilçesinde son dönemde yoğun görülen yunuslar için tekne turları düzenlenmeye başladı. Özellikle yabancı turistler, yaklaşık 45 dakika süren turlarda, yunusları görme fırsatı buluyor.

Kemer açıklarında geçen hafta görülmeye başlanan yunuslar, bölge halkıyla yerli ve yabancı tatilcilerin ilgi odağı haline geldi. Sayılarının 20'den fazla olduğu düşünülen ve aralarında yavruların da bulunduğu yunusları görmek isteyenler için son dönemin yeni trendi tekneyle çıkılan 'yunus turu' oldu. Özellikle yabancı turistler yaklaşık 45 dakika süren turlarda, açık denizde tekneye eşlik edip, suda zıplayan yunusları görmenin mutluluğunu yaşıyor.

YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR

Bölgedeki su sporları ve ticari tekne işletmecilerine de yeni kazanç kapısı haline gelen yunus turlarına ilçede tatillerini sürdüren İranlı, Pakistanlı, Norveçli ve Rus turistler ilgi gösteriyor. Turistlerin sosyal medya paylaşımlarının da talebi arttığı turlara yoğunluktan dolayı özel rezervasyon yapılarak çıkılıyor.Antalya'ya ailesiyle ilk defa tatile gelen ve yunus turuna çıkan İranlı Amir Eftekhari (33), "Yunus turu çok güzel. Çok mükemmel bir tur oldu" dedi.

'MİSAFİRLERİMİZ YUNUS TURU İSTİYOR'

Bölgedeki bir su sporları merkezinin müdürü ve kaptanı Sami Çubukçu, "Şu aralar bölgemizde bolca yunus görüldüğü için misafirlerimiz yunus turu istiyor. Turlara çıktığımızda video ve fotoğraf çekiyoruz. Bunları sosyal medyadan paylaştığımız zaman Rusya'dan, Pakistan'dan misafirlerimiz bizden yunus turu istiyor. Bölgemizde şu anda en popüler olan yunus turu. Bütün misafirlerimizi yunus turuna bekliyoruz" diye konuştu.

'SÜRÜLERİ AVLANMAK İÇİN GELMİŞLERDİR'

Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Gökoğlu da bölgede görülen türün 2 ile 4 metre uzunluğunda ve 150 ile 650 kilo arasında değişen büyüklükteki 'şişe burunlu yunus' olabileceğini belirterek, yunus hareketliliğinin nedeninin şu sözlerle anlattı: "Bu sıralar Antalya Körfezi'nde gırgır tekneleri olmadığından dolayı ve bahar aylarında doğanın coşmasıyla birlikte denizlerimizde balık sürüleri oluştu. Muhtemelen yunuslar da avlanmak için bu sürüleri takip ederek Kemer bölgesine kadar gelmiştir. Özellikle şu anda bölgemizde sardalya, Akdeniz hamsisi, tombik, kolyoz gibi balıklar üredikleri için büyük sürüler halinde dolaşıyor. Bu güzel varlıkların onları takip ederek bölgemize gelmiş olmaları hem denizdeki zenginliğimiz için bir gösterge, hem de turizm sezonunun başladığı bu günlerde bölgemizi ziyaret eden turistler için görsel bir güzellik oluşturacaktır. Havanın ısınmasıyla balık sürüleri dağılacak, su sıcaklığının artmasıyla yunuslar da bölgeden ayrılacaktır."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------------

Denizde giden teknenin arkasında bıraktığı dalgalardan detay

Türk bayrağı detay

Sami Çubukçu'nun tekne kullanması detay

Tekne dümeninden detay

Denizde gidiş esnasında turistlerden detay

Tekne ile yarışan yunuslar detay (Telefon çekimi)

İranlı turist Amir Eftekhari ile röportaj

Tekne ile yarışan yunus detayı

Tekne giderken önden detay

Teknenin yanındaki dalgalardan detay

Deniz üstüne çıkan ve suya dalan yunuslar detay

Tekne ile yarışırken deniz üzerine zıplayan yunuslar detay (Telefon çekimi)

Norveçli turistlerin tekneden yunusları izlemesi (telefon çekimi)

Tur teknesi detay

Türk bayrağı detay

Hız teknesi detay

Sami Çubukçu röportaj

Deniz üstüne çıkan ve suya dalan yunuslar detay

Teknenin gidişi detay

Tekne ile yarışan yunuslar detay

328 MB/// 02.55"

HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER (Antalya),

==============================================

Batmanlı 92 yaşındaki Sili: Atatürk bizlerin kirveliğini yaptı

Batman'da, 8 çocuk, 80 torun sahibi 92 yaşındaki Ferman Sili, 10 yaşındayken katıldığı sünnet töreninde, Mustafa Kemal Atatürk'ün kendilerine kirvelik yaptığını ve o anı unutamadığını söyledi.

Batman'da yaşamını sürdüren Ferman Sili, Akçakışla köyünden 1936 yılında ayrılarak, ailesiyle birlikte Balıkesir Balya ilçesine bağlı Evciler köyüne taşındıklarını, 1947 yılında da doğduğu topraklara döndüğünü söyledi. Balya ilçesinde mutlu bir yaşam sürdürğünü anlatan Sili, 1936 yılında Atatürk'ün katılımıyla toplu sünnet töreninde kendisinin de yer aldığını dile getirdi. Sili, "İlk ve ortaokulu Balıkesir'de okudum. 10 yaşımdayken Balya'ya gelen Mustafa Kemal Atatürk, toplu sünnet törenine katıldı. Hepimizin kirvesi Atatürk olmuştu. O günü hiç unutmuyorum, Atatürk bizlere güzel bir konuşma yaptı. O konuşmaya tanık olan annem ve babam da bir süre önce hakkın rahmetine kavuştu. Allah'a şükür sağlığım yerinde. Torunumun torununu görmek bana nasip oldu" diye konuştu.

'80 TORUNUM VAR'

4'ü kız, 8 çocuğundan 80 torunu olduğunu kaydeden Ferman Sili, "Ailem o kadar genişledi ki, İstanbul başta olmak üzere batının birçok şehrinde torunlarım var. Evim Batman'da, ama bir ayağım da İstanbul ve diğer şehirlerde. Çocuklarımı büyüttüm, iş sahibi oldular. Torunlarımın İstanbul'da marketleri de var. Yokluktan bolluk günleri gördüm. Uzun yaşamanın sırrının her zaman çalışmak olduğunu söylüyorum. Bir de organik ürünleri tercih etmek gerekiyor. Tek üzüntü kaynağım, eski arkadaşlarımı artık görememek. Yakın çevremde yaşı 90'ı bulan az kişi kaldı" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Sili'nin konuşması

-Genel ve detay görüntü

Haber: Arif ARSLAN- Reşat YİĞİZ/BATMAN,