Kemal Batmaz'ın karısının yargılandığı dava

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde bulunduğu belirlenen örgütün "sivil imamı" Kemal Batmaz'ın eşinin de aralarında olduğu ikisi tutuklu 4 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıklar Gonca Batmaz ve Rüştü Karakaya'nın bu hallerinin devamına karar verildi.

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Gonca Batmaz katıldı. Diğer tutuklu sanık Rüştü Karakaya'nın tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılımının sağlandığı duruşmada, tutuksuz sanıklar Mustafa Caymaz ve Cemal İbrahim Demirhisar da hazır bulundu.

Duruşmada daha önce verilen ara karar gereği, tutuklu sanıklardan Rüştü Karakaya ile ilgili, bir süre Merzifon'da bulunan 3 tanığın bilgisine başvuruldu.

"Mahrem yapılanmada Merzifon'daki en üst yöneticiydi"

Tanıklar, 2008 ile 2012 yılları arasında Amasya'nın Merzifon ilçesinde FETÖ'ye bağlı okullarda öğretmenlik yaptıklarını belirterek, sanık Karakaya'nın o dönemlerde Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı Merzifon 5. Anajet Üssü Komutanlığı'nda çalışan askeri personelden sorumlu "müdür" olarak görev yaptığını, mahrem yapıda "Şükrü" kod adını kullanan sanığın ilçedeki en üst düzey örgüt yöneticisi olduğunu ve bu görevi yaparken daha sonra tayininin İstanbul'a çıktığını öne sürdü.

Tanıklardan Nusret Yaşar Gül, sanığın Merzifon'da Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı astsubaylarla ilgili yapılanmanın en üst seviyesinde bulunan "müdür" konumunda olduğunu ve kendisinin de bir süre "müdür yardımcısı" olarak görev yaptığını belirterek, "Birlikte 4 ay çalıştık. 'Şükrü' kod adını kullanıyordu. Örgütte Hava Kuvvetleri yapılanması, Hava Kuvvetleri ile ilgili birimler neredeyse orada oluyordu." dedi.

Duruşmada dinlenilen tanıklardan Mustafa Demir de Merzifon'da öğretmen olarak görev yaptığı sırada örgütün mahrem yapısında müdür olarak görev aldığını bildiği sanık Karakaya'ya, askerlerden aylık alınan himmetlerin teslim edildiğini dile getirdi.

Beyanı sorulan tutuklu sanıklardan Gonca Batmaz ise aleyhinde savunma yapan diğer sanık Mustafa Caymaz'ın ifadelerini kabul etmediğini belirterek, şunları söyledi:

"Ortak eylemim olmayan insanlarla neden aynı dosyada yargılanıyorum? Bu dava, dosyası ayrılan eşime isnat edilen eylemlerle ilgilidir. Nasıl hakikate ulaşacağız? Tutuklanmamı gerektirecek nasıl bir suç işledim? 25 aydır tutuklu kalmamın ve psikolojik buhran yaşamamın tek nedeni Kemal Batmaz'ın eşi olmamdır."

Kızının ölümcül bir hastalığa yakalandığını ve tedavi edilmesi gerektiğini anlatan Batmaz, tahliyesini talep etti.

Gonca Batmaz'ın avukatı da müvekkiliyle ilgili somut delil olmadığını ve kocasından dolayı yargılandığını öne sürerek, beraat ve tahliye talebinde bulundu.

Avukat, Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre çocuğun üstün yararı ön planda tutularak anneler tutuklanamayacağını savundu.

Tutukluluğun devamı kararı

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, dosyanın geldiği aşamaya göre, sanıklardan Cemal İbrahim Demirhisar hakkında daha önce çıkarılmış, "evden çıkmama zorunluluğu"ndan oluşan adli kontrol tedbirini kaldırarak, yerine "İstanbul sınırından çıkmama zorunluluğu"ndan oluşan adli kontrol tedbiri uygulanmasını hükme bağladı.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Gonca Batmaz'ın, diğer sanığın istikrarlı beyanları, örgütsel irtibatlar ve bu sanığa baskı yapma durumu, yakalandığı yer, örgüt içindeki konumu, özellikle darbe girişimi yöneticilerinden olan Kemal Batmaz'ın eşi olması nedeniyle darbe girişiminden haberdar olma ihtimali bakımından, diğer sanık Rüştü Karakaya'nın ise tanık beyanlarına göre örgütün mahrem yapılanmasında Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı astsubaylarla ilgili sorumlu müdür pozisyonunda olması bakımından, kuvvetli suç şüphesi varlığını gösteren deliller bulunduğu gerekçesiyle bu hallerinin devamına yönelik karar aldı.

Duruşma, 24 Eylül'e ertelendi.

Davanın geçmişi ve ceza istemleri

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, dosyası daha sonra ayrılan firari sanık Kemal Batmaz'ın da ismi yer alırken, bu sanığın "terörizmi finanse etmek" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapsi isteniyor.

İddianamede, diğer sanıklardan Rüştü Karakaya hakkında "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla, sanıklar Gonca Batmaz, Cemal İbrahim Demirhisar ve Mustafa Caymaz hakkında da "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sanık Gonca Batmaz'ın 15 Haziran 2017'de, FETÖ üyeliği suçlamasıyla tutuklu bulunan eski HSK Genel Sekreteri Muzaffer Bayram'ın evinde yakalandığı kaydedilen iddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in talimatından sonra Bank Asya'ya para yatıran Batmaz'ın, FETÖ'nün tepe yöneticilerinden firari Abdullah Aymaz ile telefon görüşmelerinin tespit edildiği belirtiliyor.

İddianamede, sanık Rüştü Karakaya hakkında da FETÖ yöneticisi Adil Öksüz'ün kullandığı 34 SIR 49 plakalı aracı 17 Haziran 2012'de kullandığı, 31 Aralık 2013 ile 24 Aralık 2014 arasında Bank Asya hesabında 64 bin 356 lira artış yaşandığı, gizli tanık "Toprak"ın beyanına göre FETÖ'nün Hava Kuvvetleri İstanbul bölgesi astsubay yapılanmasından sorumlu "mahrem imam" olduğu öne sürülüyor.

Gönderilen iddianameyi inceleyen Ankara Ağır Ceza Mahkemesi, görevsizlik kararı vererek, dosyayı İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermiş, İstanbul'daki mahkemenin bu karara itirazı üzerine, dava dosyası Yargıtay'a gönderilmişti. Yargıtay, dava dosyasına İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bakmasına hükmetmişti.

Davaya bakan İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, 30 Nisan 2019'daki duruşmada, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde bulunduğu belirlenen örgütün "sivil imamı" Kemal Batmaz dosyasının tefrik edilerek Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine yönelik karar almış ve dava 4 sanık üzerinden görülmeye devam etmişti.