MHP Genel Başkanı Bahçeli: (2) - Son Dakika
Politika

MHP Genel Başkanı Bahçeli: (2)

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bu aşamadan itibaren yani millet iradesi, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine 'evet' derse, millet bu kararı verirse bunun geriye dönüşü olmaz. Böyle bir şeyi düşünmemek lazım." dedi.

14.04.2017 23:18
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Bu aşamadan itibaren yani millet iradesi, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine 'evet' derse, millet bu kararı verirse bunun geriye dönüşü olmaz. Böyle bir şeyi düşünmemek lazım." dedi.

Bahçeli, HaberTürk, Show TV ve Bloomberg HT ortak yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Bahçeli, "Parlamenter sistemin içerisinde kalarak bazı düzenlemeler yapılamaz mıydı?" sorusu üzerine, "O mümkün olmuyordu. 1 Kasım seçimlerinin ardından biz 40, CHP ise 136 milletvekiliyle temsil ediliyordu. İki parti parlamenter sistemin güçlendirilmesinden yana görüşler ortaya koyuyor. Ama bu güçlendirmenin nasıl olacağına dair hem bir yetersizlik hem bir anlaşmazlık var. CHP ile hangi konularda bir araya gelerek bunu yapacaksınız?" diye konuştu.

"Yapamaz mıydınız?" sorusuna Bahçeli, "Mümkün olmaz, yetmiyor 176." yanıtını verdi.

Bahçeli, "367 krizi yaşanmamış olmasaydı Türkiye bugün bunları yaşamaz mıydı?" sorusu üzerine "Bunları yaşamazdı. Yine anayasa değişiklikleri gündemde olurdu." değerlendirmesini yaptı.

"Anayasa değişikliği metninin tamamı üzerinde uzlaşınız oldu mu?" sorusu üzerine Bahçeli, 18 maddede bir mutabakata varıldığını ifade ederek, "Ben maddeleri bana getirdikleri vakit üzerine imza atmak suretiyle 'Bunu Sayın Başbakan'a ulaştırın' dedim. Çünkü imza atmışım artık, 18 madde benim için bir namustur." dedi.

"Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde 'cumhurbaşkanlığı' sözünü siz mi istediniz?" sorusuna Bahçeli, şu yanıtı verdi:

"Biz millet olarak acaba kendimize uygun bir başkanlık sistemi getirebilir miyiz ana fikrinden hareket ederken uzman arkadaşlar, AKP'nin içindeki değerli şahsiyetler, Sayın Cumhurbaşkanı veya bir başkaları 'cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi' adını koydular. Bu 18 madde buna göre şekillenmiştir. Bu başkanlık sistemi değildir, Amerikan sistemi değildir. Şu değildir, bu değildir. Ama şimdi milletin huzuruna çıkmış ve anlaşılması gayet kolay bir duruma gelmiştir."

"Tek adam sözü de geçerli değil"

"Halk oylamasında vatandaşlar hangi gerekçelerle 'evet' desinler?" sorusu üzerine Bahçeli, hareket noktalarının "Önce ülkem sonra milletim sonra partim ve sonra ben" anlayışına dayalı bir siyaset olduğunu vurguladı.

Ülkeyi düşünme mecburiyeti bulunduğunu ifade eden Bahçeli, "Ülkemizin içi ve dışını, çevresini dikkate aldığınız vakit çok ciddi risk ve tehlikelerle karşı karşıya. Böyle bir durumda Türkiye'de dayatmalarla bir yönetim çok büyük mahzurlar getirebilir. Bu filan şahsın cumhurbaşkanı olması için veya bir başka amaç için tek adamlık hevesi için bir başka heves için... Bunlar bizim için geçerli değil. 'Tek adam' sözü de geçerli değil." şeklinde konuştu.

"Bu sistemin ona yol açacağı kaygısı taşıyanlar var" ifadesi üzerine Bahçeli, "Hiçbir endişe taşınmaması lazım." değerlendirmesini yaptı.

"Devlet baba olması lazım"

"Hatta otoriterleşmeye gideceği endişesi yaşayanlar var" ifadesinin kullanılması üzerine de Bahçeli, şunları söyledi:

"Millet iradesidir bu. Birçok şeye müdahale ediyor, birçok şeyde düşüncelerini paylaşıyor. Böyle bir yanlışa doğru gittiği takdirde, bunu ben şuna da bağlayarak söylüyorum, uygulamalardaki aksaklıklar ve eleştireleri dikkate alarak. Türkiye'nin daha güçlü ve çevresiyle sorunlarını çözen, ekonomiyi güçlendiren, iç istikrarı sağlayan, terörü kökünden kazımış bir iktidarı kurmak istiyorsa sayın şu anki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan her şeyi gözden geçirip, tek adamlık heveslerine karşı olumsuz eleştirilere cevap teşkil edebilecek, kucaklayıcı bir cumhurbaşkanı olması. Yani bir anlamıyla tek adam değil, devlet baba olması lazım. Bunu başarırsa bütün itirazlar ortadan kalkar. Yok hala 'Ben halkın şu kadar oyuyla seçildim. Her şeyi ben bilirim ve her şey şöyle olacak' diyorsa o zaman zaten bu kaynama Türkiye'de başlar. Bu kaynama istesen de istemesen de ısısıyla, sağa sola saçılmasıyla AKP'ye de düşebilir."

"Bunun geriye dönüşü olmaz, olmamalıdır da"

Bahçeli, "Sistem değişse bile bu tartışmalar devam ederse o zaman ne olur?" sorusuna "O zaman ya bir seçime doğru gidilir ya Türkiye'de yeni bir kaos veya fırsatçılar doğabilir." karşılığını verdi.

"(Evet) çıkar ve sistem hayata geçtikten sonra problemler yaşanırsa tekrar parlamenter sisteme dönüş mümkün mü?" sorusu üzerine Bahçeli, şunları kaydetti:

"Bu aşamadan itibaren yani millet iradesi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine 'evet' derse, millet bu kararı verirse bunun geriye dönüşü olmaz. Böyle bir şeyi düşünmemek lazım. O zaman tek bir yol kalıyor; cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin daha etkin ve verimli işler hale getirilmesi noktasında partilerin, insanlarımızın ve aydınlarımızın bu konular üzerinde düşünmesi ve tartışması gerekir. Bunun geriye dönüşü olmaz, olmamalıdır da. Bu aşamadan sonra zaten olmaz."

"Yüksek sesle 'evet' cevabını aldık"

"Mitinglerinizde tabanınız size neler söylüyor?" sorusu üzerine Bahçeli, 9 ilde miting ve birçok ilde bilgilendirme toplantıları yaptıklarını anımsatarak, mitinglerdeki konuşmalarında sürekli beka sorununu dikkate alarak kitleyle diyalog kurduğunu söyledi. Devlet Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Mitinglerde, 'Türkiye Cumhuriyeti devleti için 'evet' diyor musunuz, millet için 'evet' diyor musunuz, cumhuriyet için 'evet' diyor musunuz ve Türkiye'nin geleceği için 'evet' diyor musunuz?' sorularına karşı hep yüksek sesle 'evet' cevabını aldık. Bu her gittiğimiz yerde oldu. Bu aynı zamanda bir ölçüdür. Yani kamuoyu araştırmaları şöyleymiş, MHP'nin iç sorunları varmış... Hele hele bazıları var 'yüzde 80 hayırcı' diyorlar. Hangi şeyle ölçtüler. Bunu bilen yok. Ama kendisinin kafasında yüzde 80 MHP'ye ihanet noktasına geldiğini söyleyemiyor bir türlü. Bunlar önemli şeyler. Bunlar ileride hep tartışılacak, görüşülecek. MHP bu manada önemli notlarını da almıştır. Bakalım ne olacak?"

"Aldığınız notlarda ne var?" sorusuna Bahçeli, "MHP'de büyük tahribat yapmaya yönelik faaliyetlerin kaynağı nedir, figürleri nelerdir, aktörleri kimlerdir, amaçları nelerdir? Bütün bunları dikkate alabilen bir çalışma zaten var. Daha genişletilmiş haliyle getireceğiz inşallah." yanıtını verdi.

"O notlara göre mi hareket edeceksiniz?" sorusuna ise Bahçeli, "Evet." karşılığını verdi.

"(Evet) çıkarsa AK Parti ile aranızdaki ittifak nasıl evrilecek?" sorusu üzerine Bahçeli, ittifakın, anayasa değişikliği üzerinde 18 maddeyle sınırlanmış bir uzlaşı olduğunu vurguladı. Bahçeli, "Bu uzlaşma netice verir ve MHP'nin 'evet' oylarının katkısıyla bu gerçekleşirse, o zaman milletvekillerimizle TBMM'de demokrasinin vazgeçilmez unsuru kabul edilen bir siyasi parti olarak faaliyetlerimizi sürdüreceğiz." dedi.

Bahçeli "AK Parti ile işbirliği farklı platformlara taşınabilir mi?" sorusuna karşılık şu değerlendirmede bulundu:

"Bizde çok niyet okuyucular var. Yani MHP'yi bir şeye yamamak. Bazı yanlış politikalar ve planlamalar ortaya atmak suretiyle insanlarımızın kafasını karıştırmak. Buradan da bir toplumsal itibarsızlaşmayla MHP'yi Türk siyasi hayatında ya ele geçirmeyi veya yok etmeyi hedefleyen bir güruh var Türkiye'de. Bu siyasi yelpazenin de her alanında var. Bunların hepsinin farkındayız biz."

FETÖ ile mücadele

Devlet Bahçeli, FETÖ ile mücadeleye ilişkin, "Meselenin üzerine kararlılıkla gidiliyor fakat siyasi ayağı hala boş." ifadesini kullandı.

"Neden boş?" sorusu üzerine Bahçeli, "İşte bunu biz çözemiyoruz. Bunun çözülmesi lazım. Asker kanadının üzerine gidildi, emniyetin üzerine gidildi. Peki netice almış olsalardı devleti kim yönetecekti? Bürokraside kim olacaktı? Bunların da üzerine gidilmesi lazım." diye konuştu.

"Darbe gerçekleşmiş olsaydı başbakan ya da cumhurbaşkanı makamına kimlerin oturacağıyla ilgili bir listenin olduğunu mu düşünüyorsunuz?" sorusuna Bahçeli, "Olması lazım. Böyle darbe teşebbüsüne, kalkışmaya başvuran bir zihniyet herhalde ülkeyi yönetmek istiyorsa, başarılı olduğu takdirde bir yönetim şekli düşünecekti. Düşünmesi lazımdı. Burası birtakım gelişi güzel davranışlar olarak algılanırsa çok büyük hataya düşeriz." dedi.

Bahçeli, FETÖ'nün kökünün kazınması ve sonuna kadar gidilmesi gerektiğinin altını çizdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ByLock'çu vekiller olduğunu söylediği ve bazı rakamlar verdiği belirtilerek, "Sizin partiniz içerisinde bazı uzantıları olabileceğini düşünüyor musunuz?" sorusunun yöneltilmesi üzerine Bahçeli, "Partimizin içerisinde Fetullah Gülen hareketiyle ilişkili olanları ben biliyorum." dedi.

"Şu anda parti içerisinde görevli var mı?" sorusuna, "Var tabii olmaz olur mu?" yanıtını verdi.

"Kaç kişi?" sorusuna da Bahçeli, "Onları söyleyemem. Bakalım ileriki aşamada nasıl olacak. Onu bilemiyorum." karşılığını verdi.

"Bu kişiler vekil mi?" sorusu üzerine Bahçeli, şunları söyledi:

"Evet, olmaz olur mu? Bir kısmını zaten şu an için değişik ilişkiler içerisine girdiklerinden dolayı partimizden ayrıldılar. Ne kadar FETÖ ile alakaları var, onları ileride göreceğiz. Ama o kadar fazla yok bizde. Bizde çok yok yani. Siyasallaşma süreciyle alakalı MHP'yi hedef seçtikleri günden itibaren bunların MHP'ye alakası artmıştır. Anadolu'da teşkilatlarda vardır. İl başkanları arasında sızmalar yapmışlardır. Ama MHP'yi siyasallaşma süreciyle ele geçiremeyecekleri için anlaşıldığı andan itibaren farklı uygulamalara girilmiştir. Mesela bir olağanüstü kurultay meselesi durup dururken ortaya konuyorsa... Partinin genel başkanı önemli bir rahatsızlıkla ameliyat geçirdiği gün '700 tane imza topladık' diye olağanüstü kongre için müracaat etmenin insani boyutunu birisinin bana anlatması lazım."

"Rejim değişeceği yönünde tartışmalar olduğunun" hatırlatılması üzerine Bahçeli, "Bir rejim değişikliği söz konusu değil. Öyle bir niyet de yok. Anayasa çalışmaları sırasında, görüşmeler esnasında hiç kimsede bir rejim değişikliğine yönelik niyet olamamıştır. Böyle bir öneride de bulunmamıştır." dedi.

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika MHP Genel Başkanı Bahçeli: (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement