Selma Argon'dan Mehmet Akif Ersoy Açıklamaları - Son Dakika
Son Dakika Logo
Güncel

Selma Argon'dan Mehmet Akif Ersoy Açıklamaları

Selma Argon\'dan Mehmet Akif Ersoy Açıklamaları
23.12.2025 11:19

Ersoy'un 'Safahat'ı bilgi kaynağıdır, Mısır yılları düşünce dünyasını şekillendirmiştir.

İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy'un torunu Selma Argon, "Safahat bir ders kitabıdır, bilgidir. Geçmişten bugüne ve hatta bugünden çok ileri tarihlere bir bilgi kitabıdır." dedi.

Argon, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedesinin hayatına, fikir dünyasına ve bugün hala güncelliğini koruyan mirasını anlattı.

Ersoy'u "Çölün sessiz misafiri" olarak tanımlayan Argon, dedesinin Mısır seyahatinin 100. yılı olduğunu ve bu dönemin dedesinin hayatındaki en derin yalnızlık ve tefekkür safhalarından biri olduğunu söyledi.

Argon, Mısır yıllarının 100. senesi dolayısıyla hazırlanan Sebilürreşad dergisinin özel sayısında, Ersoy'un Mısır'daki hayatının, eserlerine ve düşünce dünyasına etkileri, bu dönemdeki Kur'an meali çalışmaları, İslam düşüncesiyle kurduğu bağlar ve Kudüs ile Hicaz seyahatlerinin ele alındığını aktardı.

Milli şairin bir yıl kalma niyetiyle gittiği Mısır'da yaklaşık 11 yıl kaldığını ve gurbetteki yaşamının, düşünce dünyasını ve eserlerini derinden etkilediğini vurgulayan Argon, Ersoy'un Mısır günlerinin, gurbet ve vatan hasreti üzerinden bugüne önemli bir fikri miras bıraktığının altını çizdi.

Selma Argon, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerinin yalnızca bir yayın faaliyeti değil, uzun soluklu bir fikir ve mücadele geleneğini temsil ettiğinin altını çizdi.

Çocukken gittiği okullarda Mehmet Akif Ersoy'un torunu olduğunun bilindiğini belirten Argon, "Bizim aile hiçbir zaman öne çıkmamıştır. Ailem hiçbir zaman dedemin adıyla 'Şöyleyiz, böyleyiz' dememiştir. Öyle güzel bir adamın ailesi olmak yeter insana. Kimseye söylemeye de gerek yok ama hocalarım tabii bilirdi. Okula İstiklal Marşı'yla başlardık. Hemen öğretmenim beni çağırırdı. Bir yanlış yaparım da acaba utanır mıyım diye hep endişe etmişimdir okurken. Çok şükür Allah bana hiç o yanlışı yaptırmadı." şeklinde konuştu.

"Bu çağda anlamadık diye bir şey olamaz"

Selma Argon, Ersoy'un kaleme aldığı Safahat eserinin okullarda okutulması gerektiğinin altını çizerek, şu bilgileri verdi:

"Bir röportajında Sayın Cumhurbaşkanı'mız da söylemişti. Yürekten katılıyorum ve çok istiyorum. Neden? Çok temiz bir aruz Türkçesi ile yazılmıştır. Anlaşılmaması mümkün değildir. Anlaşılmayan kelimeler de vardır ama çocukların öyle bir imkanı var ki bilgisayarda veya telefonlarında hangi lisanda olursa olsun baktıkları anda karşılarına çıkıyor. Ben her zaman konferanslarımda 'Bakın okuduk ama anlamadık deme hakkı yok size. Sizler için bu çağda anlamadık diye bir şey olamaz.' diyorum. Safahat bir ders kitabıdır, bilgidir. Geçmişten bugüne ve hatta bugünden çok ileri tarihlere bir bilgi kitabıdır."

Mehmet Akif Ersoy'un mektuplarının ailesi tarafından uzun yıllar korunduğunu aktaran Argon, bu yazışmaların daha sonra titizlikle sadeleştirilerek yayımlandığını anlattı.

Argon, Ersoy'un Mısır yıllarında yaşadığı vatan hasretini, aile özlemini ve hiçbir zaman şikayet etmeyen duruşunu ortaya koyan mektupların da özellikle genç kuşaklar için önemli bir kaynak olduğunu söyledi.

"Müthiş iyi bir baba, iyi bir eşmiş"

Ersoy'un yarınlara ümidini, çok güzel günlerin geleceğini "Ferda Kadın" şiiriyle örneklendiren Argon, şunları kaydetti:

"Mektuplarında 'Ferda Kadın, kara gözlü kızım' der. Ablacığım, rahmet olsun ona da, bana derdi ki, senin şiirin yok. Anne gibiydi bana, ikinci bir anne olmuştu. Seni görseydi daha güzelini yazardı diye gönlümü alırdı. Çok güzel bir şiirdir. Ben hep okurken hakikaten bu yaşta bile hala bir ürperti duyuyorum. Bambaşka, tabii. O mektuplar okunuyor şimdi çok şükür. Ailede ne varsa tabii bağışlanmış zamanında, benden çok evvel. Onlar da bulundu bir kütüphanenin arşivinde. Şimdi eski Millet Meclisinin müze olan odasında sergileniyor. Gidip görsünler gençler, bir duyguya kapılsınlar. Akif'i tanımak, geçmişi ve geleceğimizi tanımaktır. O yolda yürümektir. Hep büyüklerimiz, 'Geçmiş olmadan gelecek kurulmaz.' der çünkü geçmişte yapılanları göreceksin ki, 'Ben daha iyisini yaparım.' diye bir gelecek yolu açacaksın kendine."

Selma Argon, Ersoy'un özel bir görevle gittiği Berlin'de yaptığı konuşmalar sonucu çok sayıda Hintli Müslümanın savaşa katılmaktan vazgeçtiğini aktardı.

Ersoy'un Berlin'deki laboratuvarları gezerek Batı'daki bilimsel gelişmeleri de yakından gördüğünü anlatan Argon, bu ziyaretin derin bir sorgulamaya yol açtığını belirterek, "Atomu keşfettiklerini görüyor ve müthiş bir hüzne kapılıyor. Biz gelmişiz dünyaya. Medeniyet nedir öğretmişiz. Neden bizim üstümüze ölü toprağı serpildi. Her şeyi dışarıdan almak zorunda kalıyoruz diye çok üzülüyor. Bir an evvel dönmek istiyor ki öğrendiklerini, gördüklerini anlatsın diye. Asım'ı yaratır işte sonra biliyorsunuz." ifadelerini kullandı.

"Bu güzel konuşmaları onlar sayesinde yapıyoruz"

Dedesinin, dar zamanlarda bile çocuklarını iyi yetiştirdiğini dile getiren Argon, "Hepsi İngilizce, Arapça bilirlerdi. Büyük teyzem çeviriler yapardı. Annem keman çalar, resim yapardı. Onlara dersler aldırmış. Evde olduğu dönemlerde en önemli kitapları onlara okutur, 'Çalışın, neler öğrendiniz anlatın' diye onlarla tartışırmış. Müthiş de iyi bir baba, iyi bir eşmiş. Benim anneanneciğim astım rahatsızlığı olan bir hanım. Onu kucağında taşıdığını söylerler." diye konuştu.

Selma Argon, Ersoy'un 14 yaşında babasını kaybetmesinin ardından eğitimini yarıda bırakıp ailesinin sorumluluğunu üstlendiğini, sonra Halkalı Ziraat Mektebi'ni birincilikle bitirerek genç yaşta çalışma hayatına atıldığını kaydetti.

Çanakkale şiirinin çölde yazıldığını söyleyen Argon, sözlerini şöyle tamamladı:

"Allah onun gönül gözünü açtı. Haberi alınca oradaki bir ahırda şükür namazı kılarak sabaha kadar mırıldanmış. İşte bu satırları yazmış. Nasıl yazılır gönül gözü açılmadan, Allah ona göstermeden o yerleri. Biz de okurken görürüz. Ben o hisse kapılıyorum. Top sesleri duyarsınız. Bize sanatla anlatmış onu. Başka bir şiirdir. Bir daha yazılamaz. Yazılmasın zaten. Aynı İstiklal Marşı için hasta yatağında dediği gibi, 'Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.' Bir yakarıdır Allah'a. Bir vasiyettir. Bir daha Çanakkale de yazılmasın. Çünkü o uğurda çok insan kaybettik. Onlara rahmet olsun. Bugün bu güzel konuşmaları onlar sayesinde yapıyoruz."

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Selma Argon'dan Mehmet Akif Ersoy Açıklamaları - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement