Nasıl gidiyor?
Dışarı hayatına alışmaya çalışıyorum.
Adapte olamadın mı hala?
Oldum aslında ama bazen gelgit yaşıyor insan. Tam alıştım diyorum sonra yine kalabalığın içinden soyutlanma isteği geliyor. Doğal ortamına çekilmek istiyorsun. Ben de elimden geldiğince o duyguyu bastırıp insanlara ve ortama adapte olmaya çalışıyorum. Çünkü sürecimiz çok kısa. Buradan çıktıktan sonra hedeflerine ulaşabilmen için daha çabuk adapte olman gerekiyor. O yüzden elimden geldiğince alışmaya çalışıyorum.
Kendi evine döndükten sonra rüya görmek gibi garip durumlar oluyor mu?
O kadar yorgunum ki hiçbir şey görmüyorum. Dün masaja gittim ama masajdan sonra yine her yerim ağrıyor. Psikoloji ve vücut yorgunluğu geçmiyor bir türlü. Hala ağrılarım var. Yatağa yattığım an bırak rüya görmeyi uyuyabildiğim için şükrediyorum. Dora ve Poyraz ile konuşuyoruz ve sabaha kadar uyuyamadıklarını söylüyorlar. Hala bir düzen oluşturamadık.
Her şey bitti ve artık buradasın. Seçilme süreci, karar anı, hazırlanma, gitme, final… Tüm bunların sonunda ne hissediyorsun?
O heyecan başlangıçta çok fazlaydı. Gerçekten bir rüya gibiydi. Süreç o kadar hızlı ilerliyor ki heyecanı ve daha önce hissetmediğin duyguları keşfetmeye başlayınca adrenalin kaplamaya başlıyor. Gözünde canlandırmaya çalışıyorsun ama canlandırdığından daha fazlası geliyor karşına. Seçiliyorsun; duygusal anlar yaşıyorsun. Gidiyorsun; bu seferde buradaki hayatından ayrıldığın için duygusallaşıyorsun. Oraya gittiğimiz zaman baraka ile karşılaştık. Burada mı uyuyacağız şaka gibi, dedim. Gece sesler geliyor, bildiğin ıssız bir ada. Vahşi bir hayat. Hatta ilk zamanlar korkarak uyuyordum. Sonrasında alışmaya başlıyorsun. Her gün farklı bir şeyler öğreniyorsun. Farklı bir duygunu, farklı bir yanını keşfediyorsun. Survivor önce kendini keşfetmen ve kendindeki duyguları ortaya çıkarman için çok güzel bir yer. Gerçekten herkesin gitmesini tavsiye ettiğim ama gerçekten kafayı kesinlikle kırıp gitmesini tavsiye ettiğim bir yer. Çünkü orası normal bir kafa ile çekilecek bir yer değil.
Sen orada mı kırdın yoksa kırarak mı gittin?
Ben, kırarak gittim. Zaten bu delilik vardı bende. Oraya gidince daha çok patladı. Deli cesaretini buldum kendimde ve çıktım bir yola. Çok da güzel bir süreç geçti benim için. Zorlandığım zamanlar oldu ama elimden geldiği kadar göstermemeye çalıştım. Çünkü güçlü yanın Survivor'da daha ağır basmazsa çok ezik ve sönük kalıyorsun. O yüzden elimden geldiğince ağır ve baskın bir karakter olmaya çalıştım.
2021 Survivor'ı takip etmeyenlerin dahi aklında kalan isimlerden oldun. Dolayısı ile bu yarışmanın karşılığında adının geçtiği bir hikaye yaratmayı başardın ve bu çok değerli. Bu durumun farkında mısın?
Evet, farkındayım. Aslında hala bu durumun şokundayım. İlk başlarda geldiğim zaman gözümün önünde şampiyon olamadığım için üzülen bir aile profili gördüm. Cenaze mi çıktı neden böyle somurtuyorsunuz diye sordum. O günde bana rekor kırdığımı söylediler. Şampiyon olmasam bile en iyisi olarak tamamladığım bir Survivor var. İnsanlar tarafından bu şekilde tepkiler gelince ben de onore oluyorum. Bunun emeğini verdiğim için vicdanım rahat bir şekilde o övgüleri alıyorum. Survivor'dan çıkıp bir şey kaybetmek mümkün değil. Hiç değilse seni seven insanlar kazanıyorsun. Evet, ben şampiyon olamadım ama beni seven bir sürü insan kazandım. Bunlar benim için daha önemli şeyler.
Survivor'da en sinirli kişi kimdi?
En sinirli diyebileceğim kimse yoktu. Herkesin dönem dönem agresif olduğu zamanlar oluyordu. Çünkü açlık başa vuruyor, boş zamandasın, yapabileceğin hiçbir şey yok. Bazen durup dururken dahi tartışma çıkıyordu. O yüzden çok sinirli diyebileceğim biri yoktu. Başlarda Reşat biraz homurdanırdı. Bu lazlarda çok olur, ben de bilirim. Biraz homurdandığı, agresif konuştuğu zamanlar oluyordu ama sonradan onu törpüledi.
En sorumsuz kişi kim?
Buradan biraz linç yiyebilirim. Oyun anlamında herkes sorumluluk oluyordu. Ama oyun dışında çok sorumsuz gördüğüm şey kızların almaması. Başta Poyraz da çok sorumluluk alıyordu. Sonra o da bıraktı. İnsanların farklı dönemleri olduğu için bir ara yapıyorsa bir ara yapmıyor. Orada sürekli bir hayat mücadelesi verdiğin için gelgitler çok yaşanıyor.
En cömert kişi kimdi?
Dora ve Poyraz son zamanlarda bana çok cömert davrandılar. İkisini de çok seviyorum. Bütün iyi özelliklere söyleyebileceğim iki kişi var.
Seni en şaşırtan kim oldu?
Beni çok şaşırtan olmadı. Herkesten her şeyi beklediğim için.
Yarışmadan sonra mı herkesten her şeyi beklemeye başladın?
Hayır, yarışmadayken de öyleydi. Karşımdaki nasıl davranırsa davransın onun bir gün davranışının dışına çıkabileceğini biliyordum.
En çok heyecanlandıran kişi?
Kendim. Çok heyecanlandırıyordum kendi kendimi. Bir insan zaten kendi kendini heyecanlandıramıyorsa bunu başkası yapamaz. O heyecanı, senin vermen gerekiyor hem kendine hem de karşındakine.
En son en çok istediğin şey neydi?
Şampiyon olmak. Doğalında o idi ama olamadık.
En son en çok hüzünlendiğin anı paylaşabilir misiniz?
Her gidene o kadar üzüldüm ki. Ama son zamanlarda Dora ve Berkay'ın elenmesine çok üzülmüştüm. Bir de Steven'in elenmesi. Hepsini ağlayarak gönderdim. Benim için çok değerli insanlar. O yüzden onlar gittiği zaman çok üzüldüm. Bir gün kabuğuma çekildim ve ağladım. Çünkü insanlara değer vermeyi, sevmeyi seviyorum.
En son en çok neye hayır dedin?
Genelde evet diyorum.
Çok fazla hayır deme özelliğin yok mu?
Var ama çok yok. İnsanları kırmayı sevmiyorum. O yüzden hayır diyebileceğim çok olay olmuyor.
Kendini affettireceğin bir andasın ve seni dinliyor. Anlatır mısın?
Bir gün bunu söylediğim için özür dilerim demiştim. Çünkü o an adrenalin ile ağzımızdan çıkanları tartamıyoruz. Üzüldüğü için ben de gidip özür dilemiştim.
O sürprizi gerçekten anlamamıştı. Sence neden?
Genelde açık yapıyorum.
Onu nasıl sevdiğini tarif edebilir misin?
Çok güzel severim. Sevmek en çok değer verdiğim duygulardan biridir. Çünkü yatağında yatan hastaya bile verebileceğin en güzel ilaç sevgidir. Toplumumuzda sevgi görmeden büyümüş çok fazla birey var. Bunun değerini bilmeden, fütursuzca yaşayan çok insan var. Severken her zaman karşımdaki insana iyi hissettirecek şekilde yaklaşırım. Sevdiği şeyleri yaparım. Tamamen mutlu olmak adına o sevgiyi sağlamlaştırıp güven çerçevesi içinde, her zaman yanımdaki insana "iyi ki onunlayım" dedirtecek şekilde yaklaşırım. Sevgi bence her zaman hissettirilmesi gereken en önemli duygulardan biri. Aşka da inanırım ama biraz geçici gelir bana. Aşk, hoşlanma gibi bir duygu. Hoşlanırsın ama sevmeyebilirsin.
Sen, empati ile yaşayan ve sevgisini onun mutluluğu ile taçlandıran birisin. Peki, sen ne hissedersin?
Ben de ilgiyi çok severim.
İlgiden kastın ne oluyor?
Bana sevdiğini söylesin, pozitif bir yaklaşım göstersin. Sürprizleri severim, sürpriz yapsın.
Ne saçma bir anıydı.
Ben genelde çok espri yaptığım için sadece güldürmek için saçmaladığım bile oluyor.
Bir insan seninle neden anlaşamaz Ayşe?
Genelde herkesle anlaşıyorum. Ben anlaştığımı düşünüyorum ama karşı taraftan bu tarz etkiler alamıyorum. Genelde erkeklerle iyi anlaşıyorum. Erkeklere nazaran kadınların arasında ufak kıskançlıklar oluyor.
Kıskançlık neden oluşur?
Bugüne kadar bu tarz şeylerle nadir de olsa karşılaştığım oldu. Benim kendi düşünceme göre başarı neden oluyor. İnsan, kendinde olmayan şeyi kıskanır. Kendime güveniyorum ve inanıyorum. Bu konuda da karşımdakinin neyden hoşlanmadığını az çok anlıyorum.
Bir kadının başarısını kutlamak için böyle anlatabilir misin?
Tabii ki anlatırım. Çünkü başarı övülmesi gereken bir şey. Mütevazılık tabii olacak belli bir raddeden sonra. Ama onun haricinde insan bir şey başarıyorsa onun arkasında durmalı.
Üzerine düşündükçe kendimi tanıyamıyorum dediğin bir olay var mı?
En sondaki oyunda çok benim dışımda gibi davrandım. Ağladım ve psikolojim bozulmuş gibi davrandım. Kendime hiç yakıştırmamıştım. Benlik bir hareket değildi çünkü Survivor psikolojisinde kendime "Bugün böyle isen yarının telafisi var." diyerek iyi geldim. İlk oyunuma da son oyunummuş gibi çıkmıştım. O yüzden orada fazla bir tepki gösterdiğimi düşündüm.
Para ile elde edemeyeceğim bir duyguydu.
Burada para değil; emek var. O emeğin değerini bilebileceğimiz tek yer Survivor.
Haberlerde Acun Ilıcalı ile çok iyi frekans tutturduğun yazıyor. Doğru mu? Enerjiniz mi tuttu?
Acun Bey, eğlenceli ve enerjisi yüksek biri. Ben de öyleyim. Bu enerji, belki de birbirimize sempati duymamızı sağlamıştır.
Acun Ilıcalı ile aranızda geçen ilginç bir diyalog var mı?
Çok var. Ben espri yapmayı sevdiğim için kendisine de yapıyordum. Artık ona da bağımlı gibi olmuştu. Ben espri yaptığım zaman direkt gülmeye başlıyor. Başlarda dalga geçerek sürekli espri yapıyorsun demişti. Yapa yapa alıştırdım onu da. Artık espri yapmayacak mısın diye soruyordu.
Bundan sonra ne yapacaksın?
Yeteneklerimi değerlendirmek istiyorum. Survivor hayatımdan önce de isteklerim vardı. Bu arada oyunculuk yapmak istiyordum. Kendimde bu yeteneği görüyorum. Çünkü daha önce yaşadığım yerde de tiyatro oyunu ve solistlik yaptım. Onun dışında sporla da ilgileniyordum. Bütün sanat çevresinde varım. En son şarkı yazdım ve besteledim. Belki onu çıkarmak istiyorum. Onun haricinde oyunculuk veya reklam oyunculuğu da olur. Ne olsa yapmak istiyorum. Her şeyi deneyimlemek istiyorum. Merak duygum çok fazla. Merak ettiğim şeyin arkasını öğrenmeyi, sonuna kadar en iyisini yapmayı istiyorum. Bir işi baştan savma yapmayı sevmiyorum. O yüzden her türlü teklife açığım
Son Dakika › Magazin › Ayşe Yüksel, Survivor 2021'de neler yaşadığını anlattı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?