Karantina sonrası hangi psikolojik sorunları yaşama ihtimalimiz var? Yaşlılar, sağlık çalışanları, çocuklar, çalıştığı için evde kalamayan yetişkinler; hangi grup daha fazla risk altında? Önceki salgınlar bize hangi ipuçlarını veriyor? Bu soruları ve daha fazlasını Türkiye Psikiyatri Derneği'nden Doç. Dr. Eylem Cankurtaran'a danıştık, ruh sağlığımızı korumak için öneriler aldık.
Karantina ve sonrasına bakarsak, kimler psikolojik risk altında?
Sosyoekonomik zorluk yaşayanların risk ihtimali daha fazla. Turizm sektöründe çalışanlar, mevsimlik işçiler ve işsiz kalma ihtimali olanlarda stres, öfke ve depresyon fazla olacaktır. Salgın öncesinde temizlik konusunda aşırı titiz olanlar karantinada daha da abartılı temizlik yapmaya başladı, onlarda karantina sonrası artan oranda obsesif kompulsif bozukluk yani aşırı temizlik hastalığı görülebilir. Bir de tabii sağlık çalışanları var. Onlar hem salgın sırasında hem de salgın sonrasında psikolojik sorun yaşama açısından en riskli grup.
Depresyon mu bekliyorsunuz bu grupta?
Onlarda tükenmişlik, kaygı bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu görmeye başladık. Biz evde ya da işimizde korunuyoruz ama onlar travmayı doğrudan görüyor. Daha önceki çalışmalara bakarak söylüyorum; sağlık çalışanlarında alkol tüketimi ve sakinleştirici ilaç kullanımında artış görebiliriz. Pandeminin ilk dalgası geçtikten sonra tüm dünyada sağlık çalışanlarının yaşayacağı ruhsal sorunlar ikinci bir pandemi gibi olacak.
Hastalık geçse de tükenmişlik kalıyor
Daha önceki salgınlar bize ipuçları veriyor mu?
SARS ve MERS salgınları nedeniyle Çin, Kore ve Afrika'da karantina psikolojisini araştıran çalışmalar yapılmış. Çin'de çocuklarıyla karantinaya alınan ebeveynlerin yüzde 28'inde karantina geçtikten sonra kaygı, uyku bozukluğu, depresyon, kolay öfkelenme ve duygusal olarak tükenmişlik görülmüş. SARS, Ebola deneyimi yaşayanlarda karantina sonrasında da kalabalıktan kaçınma, aşırı el yıkama, aşırı temizlik gibi davranışları devam ettirenler olduğu, bu kişilerin aylarca normal yaşama dönemediği gözlenmiş.
Benzer tepkiler gözlemlenir mi bizde de korona sonrası?
Virüs korkusuyla kimseye dokunmayan, korunmak için dışarı çıkmayan, üç-dört kat eldiven giyme gibi abartılı önlemler alan insanlar olacak. Salgın öncesinde kaygı bozukluğu yaşayan ve panik atağı olanların belirtileri zaten arttı.
Bu süreçte market, kargo çalışanları gibi işi yoğunlaşanlar oldu, hala sosyal mesafeyi koruyamayanlar var, onlar için öngörünüz ne?
Özellikle çalıştıkları yerde korona olan birini duyduklarında kendilerinde de olabileceği korkusuna rağmen çalışmaya devam etmek epey zorlayıcı olmalı. İşsiz kalmak mı ya da aileye bulaştırma riski mi? Bu iki zor seçenek arasında kaldıklarında da psikolojik olarak zorlandıklarını tahmin ediyorum.
Ya kayıplarına veda edemeyenler, onların ruh hali nedir?
Bu aileler ortalık biraz sakinleşince, cenazeye gidememeyi, son anlarına eşlik edememeyi, defnedememeyi daha çok düşünecek ve kaybettikleri yakınları için yoğun bir yas sürecine girecekler. Yas tam yaşanmazsa uzar ve sağlıksız bir hale dönüşebilir. Taziyeler bunun için çok önemli ve bugünlerde telefonla da olsa mutlaka yapılmalı.
Açık havada yürüyüş yapın, güneş alın
Ruh sağlığımızı korumak için ne yapmamızı tavsiye edersiniz?
Maske takarak ve sosyal mesafeye dikkat ederek olabildiğince rutin hayatınıza dönün. Açık havaya çıkın, bol bol yürüyüş yapın, güneş alın. Sizi koronadan koruyacak kadar ama psikolojinizi bozmayacak kadar bilgi sahibi olun.
Diyelim ki kaygılıyım ve hekime ulaşma şansım yok...
İstanbul'da Sağlık Bakanlığı'nın KORDEP uygulaması var. Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi önderliğinde başlatılan bir uygulamayla 0850 305 00 34 numaralı telefonu aradığınızda size bir sıra veriyorlar, telefonun başındaki psikiyatr sizinle görüşüyor. Ayrıca neredeyse tüm şehirlerde il sağlık müdürlükleri tarafından psikolojik danışma hatları kuruldu. Bulunduğunuz şehrin sağlık müdürlüğünü arayıp öğrenebilirsiniz.
YALNIZ YAŞAYANLARDA KAYGININ ŞİDDETİ DAHA FAZLA
Üsküdar Üniversitesi Psikiyatri bölümünden araştırmacılar, Prof. Dr. Nesrin Dilbaz önderliğinde, yaşları 20-78 arasında değişen 1.298 kişiyle görüştü. 'Türkiye COVID-19 Ruh Sağlığı Barometresi geçen ay yayımlandı.Bu çalışmaya göre, katılanların
Yüzde 60'ı sosyal medya, yüzde 53'ü resmi kurumlar, yüzde 52'si televizyon, yüzde 40'ı dost, aile ve arkadaşları yoluyla bilgi ediniyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 50'si salgınla ilgili araştırma yapmaya yöneldiğini söylüyor.
Katılımcıların yüzde 45'i tıbbi tesislerin hazırlıklı olup olmadığı konusunda kaygılı.
Katılımcıların yüzde 86'sı genel kaygının arttığını söylüyor, yüzde 48'i kendini 'güvensiz', yüzde 42'si 'karmaşık' hissediyor.
Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, "Araştırma sonuçları gösteriyor ki kadınlar erkeklerden daha kaygılı. Bekar olanlar ve yalnız yaşayanlarda COVID-19 konusunda güvence arama, depresif ve mutsuz hissetme, sağlık kaygısı şiddeti daha fazla. Yaşı genç olan, kronik hastalığı olan, daha önce herhangi bir hastalık nedeniyle bir yakınını kaybetmiş olanlarda kaygı düzeyi daha yüksek. Sağlık çalışanlarıyla genel toplum arasında kaygı ve korku açısından da bir fark yok. Sağlık çalışanları bilgi sahibi olmalarına karşın hastalığa ait belirsizliklerin çok fazla olması, çalışma koşulları ve uyku problemleri nedeniyle kaygı içinde."
%60 Koronadan sonra kapalı ortamlarda bulunmama isteğinin arttığını söyleyenlerin oranı.
%62 Salgından sonra "Sağlıklı beslenmeye dikkat etme özenim arttı" diyenlerin oranı.
%64 Virüsten haberdar olduktan sonra "Dışarıdan yeme içmeyle ilgili çekincelerim arttı" diyenlerin oranı.
35 ülkeden 200'ün üzerinde araştırmacının yer aldığı uluslararası COH-FIT projesine katılarak, salgının kişilerin fiziksel ve ruhsal hali üzerindeki etkisinin araştırılmasına katkıda bulunabilirsiniz. www.coh-fit.com adresi üzerinden yapılan ve Türkçe seçeneği de olan bu anketle, COVID-19 ve gelecekte ortaya çıkabilecek salgınlar için önleme ve müdahale yöntemleri hazırlanması amaçlanıyor.
Son Dakika › Magazin › Sosyal mesafeye dikkat ederek rutin hayatınıza dönün, psikolojinizi bozmayacak kadar bilgilenin - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?