2011 Bütçe Görüşmeleri - Son Dakika
Politika

2011 Bütçe Görüşmeleri

2011 Bütçe Görüşmeleri

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yandaşların Zengin Edilip Halkın Yoksullaştırıldığı" Bütçeyi Meclis'e Getirenleri Şiddetle Protesto Ettiklerini Belirtti.

13.12.2010 21:27
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "yandaşların zengin edilip halkın yoksullaştırıldığı" bütçeyi Meclis'e getirenleri şiddetle protesto ettiklerini belirtirken "Ekonomide mucizeler yarattık" söylemlerine karşın AKP iktidarında işsizliğin azalmayıp arttığına dikkat çekti.

Kılıçdaroğlu, 2011 Bütçe Kanunu tasarısı görüşmelerinde TBMM Genel Kurulu'nda konuştu.

Bütçelerin saydam ve samimi olması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, bütçenin hazırlanışındaki süreci anlattı. Orta vadeli ekonomik programın Mayıs ayında yayımlanması gerektiğini ancak 140 gün sonra yayınlandığını, Haziran ayının ortasında çıkması gereken Orta vadeli mali planın 125 gün gecikmeli yayınlandığını, her yılın Temmuz ayında yapılması gereken bütçe çağrısının ise bütçenin Meclis'e sunulmasından 5 gün önce 10 Ekim 2010'da yayınlandığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "5 günde bütçe hazırlanıyor, bu bütçenin samimiyetine kim inanır" diye sordu.

-"YANDAŞLARIN ZENGİN EDİLDİĞİ BÜTÇEYİ PROTESTO EDİYORUZ"-

Geçen yılki bütçenin de ekonomik kriz gerekçe gösterilerek geciktiğini ancak bu yıl böyle bir durumun olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, Başbakan'dan bunun sebebini açıklamasını istedi. "Kendi çıkardığı yasalara uymayan bir hükümet halka güven veremez" diyen Kılıçdaroğlu, "Bunu yaptığınız zaman bütçe umut vaat etmekten çıkar, nitekim bu bütçe de umut vaat etmiyor" dedi. Bütçenin, halkın zenginliği için hazırlanması gerektiğine inanan bir siyasal parti olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Yandaşların zengin edilip halkın yoksullaştırıldığı bir bütçeyi ve o bütçeyi buraya getirenleri şiddetle protesto ediyoruz" diye konuştu.

-"AKP İKTİDAR OLDUĞUNDA UYGUN EKONOMİK ZEMİN VARDI"-

AKP'li bakanların ve Başbakan'ın katıldığı toplantılarda "Türkiye G-20'ye AKP döneminde girdi" havasının yaratıldığını ancak bunun gerçeği yansıtmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin G-20'ye 1999'da davet edildiğini hatırlattı.

Kılıçdaroğlu, 2003-2007 yılları arasındaki dünyada ekonomik büyümenin güçlendiğini, ticaretin arttığını, enflasyonun düştüğünü kaydederken 1980'den 2002 yılına kadar dünya ekonomisinin yüzde 3.1 oranında büyüdüğünü, 2003-2007 arasındaki büyümenin yüzde 4.7'ye çıktığını, enflasyon oranının da 1980-2002 döneminde yüzde 15.2, 2003-2007 döneminde de yüzde 3.7 olduğunu anlattı. AKP'nin iktidar olduğunda çok uygun bir zemin yakaladığına dikkat çekerken Türkiye'de 1946-2002 arasında ortalama büyümenin yüzde 5 olarak gerçekleşmesine karşın AKP döneminde ortalama büyümenin yüzde 4.6'da kaldığını söyledi.

Türkiye'nin 1980-2002 arasında büyüme hızı bakımından dünyada 49. sırada olmasına karşın 2003-2009 arasında 88. sıraya gerilediğini, insani gelişme açısından da Türkiye'nin 169 ülke arasında 83. sırada olduğunu belirtti.

-"İNSANİ GELİŞMEDE EN AZINDAN ÜRDÜN'ÜN ÖNÜNDE OLMALIYIZ"-

Cinsiyet eşitsizliği bakımından Türkiye'nin 134 ülke arasında 126'ncı, kadınların ekonomik yaşama katılım açısından 131'inci, eğitim yaşamına katılımı açısından 129'uncu, politik yaşama katılımı açısından da 99'uncu sırasında olduğu bilgisini paylaşan Kılıçdaroğlu, "Dünyanın en büyük 16'ncı ekonomisinin insan boyutu bu arkadaşlar. Bu boyut, Türkiye'nin 21'inci yüzyılda ulaştığı boyut olmamalıdır. Daha iyi bir noktada olmalıydı. İnsani gelişme açısından biz en azından İran'ın, Tunus'un, Ürdün'ün önünde olmalıyız" diye konuştu.

Türkiye'deki gençlerin, eğitim kalitesi bakımından 33 OECD ülkesi arasında 32. sırada olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Şimdi niçin bu bütçe halka zenginliği, refahı götürmüyor, bu veriler bunu çok net gösteriyor" dedi.

-"MUCİZELER YARATTIK DİYORSUNUZ, İŞSİZLİK ARTTI"-

İşsizliğin, Türkiye'nin en temel sorunlarından biri olduğunu, AKP'nin 8 yıldır işsizlik sorununa çözüm üretemediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Mucizeler yarattık, kalkınmayı yaptık, dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasındayız ekonomik büyüklük olarak, peki bu işsizlik ne?" diye sordu. 1988-2002 arasında işsizliğin yüzde 8 olmasına karşın 2003-2009 döneminde yüzde 11.1'e sıçradığını kaydeden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin işsizlik sıralamasında da 49. sıradan 26. sıraya çıktığına dikkat çekti. İş bulmaktan ümidini kesenler dahil edilmediği için gerçek işsizlik rakamının yüzde 22'ye çıktığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, genç işsizlik oranının da genel işsizlik oranından yüksek olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın "Her işveren bir işçi alırsa işsizlik sorunu çözülür" açıklamasını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Ekonomiyi bilmezseniz, ekonominin gereklerini yerine getirmezseniz bu sözü kimse dinlemez, ve dinlenmedi de zaten" dedi.

Başbakan'ın "Her üniversiteyi bitiren iş bulacak diye bir şey yok" sözünü de anımsatan Kılıçdaroğlu, "Ne anlama geliyor biliyor musunuz bu, o genç işsizlerle dalga geçmek anlamına geliyor" dedi.

-"YATIN KALKIN RAHMETLİ ECEVİT'E DUA EDİN"-

AKP dönemindeki borçlanmalara ve 33 milyarlık özelleştirme gelirine karşın işsizliğin sürdüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, "Biz borçlanmayın demiyoruz. Yerinde, zamanında borçlanırsınız, gelir yatırım yapar, ileri teknoloji getirir, eyvallah, hiç itirazımız yok. Ama bu işsizlik varken bu borçlanma her zaman risktir" dedi.

AKP'lilerin "Biz iktidara geldiğimizde faizler şu kadardı, bankalar battı" açıklamalarına atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, "Arkadaşlar artık bunlardan kurtulalım. Siz muhalefet değilsiniz. Sanki muhalefet gibi gelip burada dert yanılıyor" dedi.

AKP'lilerin "Bizim zamanımızda bankalar batmadı" açıklamalarına da göndermede bulunan Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan da dahil yatın kalkın rahmetli Ecevit'e dua edin. Onun Hükümeti zaten o önlemleri aldı. Devlet adamı kimliğiyle yürüdü, bütün her şeyin riskini aldı ve düzeltti. ABD'de batıyormuş da bizde batmıyormuş. Biz önlemini daha önceden aldık arkadaşlar. Bankalar kanunu bile yoktu. ABD'de neden reel sektörde kriz olmadı da bizde reel sektörde kriz oldu?" diye konuştu.

Vatandaşlar arasındaki borçlanmanın da harcanabilir gelirin yüzde 6.8'inden yüzde 43.5'e çıktığını kaydeden Kılıçdaroğlu, gittiği illerde validen AKP dönemindeki icra dosyalarının sayısını sormasını istedi ve "Yan yana konulduğunda samimi söylüyorum, bir insan boyunu aşar. Yazık günah bu millete" dedi.

Krizin olduğu 2008-2009 döneminde, Türkiye'ye benzeyen ülkelerin yılda ortalama yüzde 4.2 büyüdüğünü, Türkiye'de ise yüzde 2.1 oranında daraldığını belirten Kılıçdaroğlu, Diyarbakırlı bir yurttaşın iftarda evine ekmek götüremediği için intihar ettiğini, Denizli ve Ankara'da sanayicilerin intihar ettiğini, Afyon'da köylülerin böbreğini sattığını, bir gazinin evinde açlıktan öldüğünü anımsatarak "Bu, olayın sosyal faturaları ve bu faturalar hepimize, parlamentoya kesilmiş faturalar. İktidarı gözü kapalı alkışlarsanız, "Ne olacak, ben ne yapsam buradan geçecek' diyecek" diye konuştu.

-"BU BÜYÜME SAĞLIKLI BÜYÜME DEĞİL"-

AKP döneminde ekonomi sıcak paraya teslim edildiği için "istihdam yaratmayan büyüme" kavramının ortaya çıktığını da ifade eden Kılıçdaroğlu, sıcak para politikasının ekonomiyi bitireceğini söyledi. Türkiye'de 1 milyon dolar karşılığında 2 ayda 69 bin dolar faiz geliri elde edildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bu büyüme sağlıklı bir büyüme değil arkadaşlar.. Üretmeyen, üretemeyen Türkiye birilerinin mutlaka kölesi olur, yönetimine girer. Birileri bizi yönetir derken gelir oturur anlamında demiyorum, parasıyla, malıyla, üniversiteyle yönetir, gelir tepenize vura vura yönetir. Sıcak paraya teslim oluyorsunuz, niye teslim oluyorsunuz?" diye konuştu.

-"KULLANMADIĞIMIZ DOĞALGAZIN BEDELİNİ ÖDÜYORUZ"-

Girdi fiyatlarının çok yüksek olduğunu, dünyanın en pahalı mazotunun Türkiye'de olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, kamyon şoförlerinin mazot yerine yağ yaktığını söyledi. Türkiye'deki elektrik maliyetlerinin de yüksek olduğunu, Başbakan Erdoğan'ın elektrikteki TRT payını kaldırma sözü vermesine karşın bu sözü tutmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, İran'dan alınan 1 milyar 309 milyon dolarlık doğalgazın kullanılmadığını, üstelik doğalgaza zam yapıldığını kaydederek " Tuz Gölü'nün altına depo yapılacaktı, bir türlü ihaleye çıkılamadı, niçin, yandaş mı bulunamadı? Bu 1 milyar 309 milyon doların hesabını birilerinin vermesi lazım. Bedava kömür dağıtıyoruz, kullanmadığımız doğalgazın bedelini ödüyoruz" dedi.

Kılıçdaroğlu, dünyanın en pahalı elektriğini üretecek nükleer santralinin Türkiye'de yapıldığını, Rusya'da yapılan benzer santralde üretilecek elektriğin maliyetinin Türkiye'dekinin yarısı olduğunu vurgulayarak "Allah aşkına biz kazıklanacak ülke miyiz?" diye sordu.

Çiftçiye milli gelirin yüzde 1'inin verilmesinin öngörüldüğünü ancak bunun yarısının bile verilmediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, köylünün rahat etmesi için mazottan ÖTV'yi kaldıracaklarını ifade ederek "Biz halka para bulma konusunda kararlıyız. Ama sizler de, hükümeti kastediyorum, yandaşlara para bulmakta kararlısınız. Aramızda bu kadar fark var" dedi.

-"KONUŞANLARIN SUSTURULDUĞU ÜLKEDE DEMOKRASİDEN SÖZ EDEMEZSİNİZ"-

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin temel bir demokrasi sorunu olduğunu ifade ederken "Yolsuzlukların kovuşturulmadığı bir ülkede demokrasiden söz edemezsiniz. Konuşan kişilerin tehdit edildiği bir ülkede demokrasiden söz edemezsiniz. İstediğimin telefonlarını dinleyebilirim diye yola çıkarsanız o ülkede demokrasiden söz edemezsiniz. Özgürce o ülkede köşe yazarları yazı yazdı diye patronlarına telefon edip işlerine son verdirirseniz bu ülkede demokrasiden söz edemezsiniz. Demokrasi farklı bir olaydır, demokrasi özgürlüktür" diye konuştu.

-"BİR KADININ ÇOCUĞUNU DÜŞÜRTEN ŞİDDETİ HANGİ VİCDAN SAHİBİ UYGUN GÖREBİLİR?"-

Başbakan Erdoğan'ın protestocu üniversite öğrencilerini illegal örgüt üyeliğiyle suçladığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan, siz Başbakan değil misiniz? Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT, Emniyet, Jandarma istihbaratı size bağlı değil mi?" diye sordu.

Öğrencilerin sorunlarının dinlenmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Ama orada orantısız güç varsa, hele bir kadının, çocuğunu düşürmesine vesile olan bir şiddeti, kim hangi milletvekili, hangi vicdan sahibi uygun görebilir? Ben isterdim ki Sayın Başbakan bunu da soruştursun, ne oluyor desin" diye konuştu.

Gençlerle Meclis'te görüşmesi üzerine Başbakan'ın kendisini suçladığını, ancak aynı gençlerle TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun da görüştüğünü anımsatan Kılıçdaroğlu, "Ben onlarla basın toplantısı yapmadım. Ama sizin milletvekiliniz Sayın Burhan Kuzu da onları aldı, oturdu konuştu. Basın toplantısı yaptı. Ne oldu? Bize gelince suç, size gelince çıt çıkmıyor. Demokrasiye ihtiyacımız var. Demokrasi önemlidir, vazgeçilmez bir kurumdur, bir kültürdür, yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır, insan haklarının büyümesi, gelişmesi için temel bir olgudur. Demokrasiyi hep beraber geliştirmek zorundayız iktidarıyla muhalefetiyle. Eğer bunu yapmazsak, bizde de ülkemizde de, her yerde de sorunlar çıkar" dedi.

Kılıçdaroğlu, demokrasinin, özgürlüğün gelmesi için hep beraber çalışmak zorunda olduklarını vurguladı.(ANKA/SON)

(HH/ÖMR)

Kaynak: ANKA

Son Dakika Politika 2011 Bütçe Görüşmeleri - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement