2015 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda - Son Dakika
Politika

2015 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda

HDP Mardin Milletvekili Dora: "Polis ve yargı gücü kamu düzenini değil, iktidarı korumak üzere hükümetçe her gün yeniden tasarlanmakta ve adeta iktidarın, iktidarda kalmasının bir aracı haline getirilmektedir" HDP Van Milletvekili Üçer: "Türkiye'de bütün kurumların yolsuzluk konusunda güçlü bir denetimden geçmesi lazım. Hele ki adaleti temsil eden kurumların yolsuzluktan arındırılması lazım" HDP Hakkari Milletvekili Zozani: "Bu ülkede adalet, herkese eşit uygulanmıyor.

13.12.2014 13:49

HDP Mardin Milletvekili Erol Dora, "Polis ve yargı gücü kamu düzenini değil, iktidarı korumak üzere hükümetçe her gün yeniden tasarlanmakta ve adeta iktidarın, iktidarda kalmasının bir aracı haline getirilmektedir" dedi.

HDP milletvekilleri, TBMM Genel Kurulu'nda, Adalet Bakanlığı, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü, Devlet Personel Başkanlığı, Avrupa Birliği Bakanlığı ile Türk Akreditasyon Kurumu'nun bütçelerinin görüşülmesi sırasında söz aldılar.

Dora, konuşmasında kısa süre önce kanunlaşan yargı paketini ve pakette yer alan makul şüpheli ifadesini eleştirerek, bu ifadenin kişi haklarının zedelenmesinin önünü açacağını, hak ihlallerini artıracağını savundu. Yeni yasal düzenleme ile avukatların dava dosyasına ulaşmasının da engellenmek istendiğini ifade eden Dora, "Bu uygulama kanuna uygundur ama hukuka, savunma hakkına ve evrensel insan hakkına aykırıdır" dedi.

İç Güvenlik Paketine de değinen Dora,  düzenleme ile polislerin yetkilileri artırılırken, savcı ve hakimlerin yetkilerinin ise gasp edildiğini söyledi. Dora, "Polisin ve yargının görevi elbette kamu düzenini sağlamaktır. Ancak polis ve yargı gücü bugün gerçek anlamda suçluyu yakalamak, cezalandırmak için kullanılmamaktadır. Maalesef polis ve yargı gücü kamu düzenini değil, iktidarı korumak üzere hükümetçe her gün yeniden tasarlanmakta ve adeta iktidarın, iktidarda kalmasının bir aracı haline getirilmektedir" diye konuştu.

-"Boş koltukların neyine söyleyeyim?"

HDP Van Milletvekili Özdal Üçer de bütçenin tahsisinden önemlisinin, denetlenebilirliği olduğunu vurguladı.

Milletin ödediği vergilerden oluşan bütçenin, denetimsiz harcamalarla birilerinin çocuklarına, eşlerine, yakınlarına haksızlık kazanca dönüşmesinin yolsuzluk olarak tanımlandığını belirten Üçer, "Türkiye'de bütün kurumların yolsuzluk konusunda güçlü bir denetimden geçmesi lazım. Hele ki adaleti temsil eden kurumların yolsuzluktan arındırılması lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Halkın taleplerini dile getirmek için gösteri yapmasının suç olarak görülmesinin hukuk devletine uygun olmadığını kaydeden Üçer, "(Gösteri yaparsan, akan kandan sorumlu olursun) demek hukuk bilincinden yoksunluktur, despotluktur" dedi.

Üçer konuşmasını muhalefet sıralarına dönerek yaparken, iktidar milletvekillerinin koltuklarını gösterdi ve boş olmasını eleştirdi. Üçer, "Bu tarafa doğru konuşayım. Boş koltukların neyine söyleyeyim? Sayın Bakanım, siz de bakar mısınız?" ifadelerini kullandı.

Hukukun adaleti tesis etmekle sorumlu olduğunu belirten Üçer, "Adalet, cumhurbaşkanının bin 250 odalı sarayda oturup da halkın evsiz olması değildir" diye konuştu.

Üçer'in konuşması sırasında polisin uygulamalarını eleştirmesi AK Parti milletvekillerinin tepkisine neden oldu. Bir milletvekilinin "40 kişiyi kim öldürdü?" diye sorması üzerine de Üçer, "40 kişiyi bizzat devletin polisi öldürdü. Bizzat devletin askeri öldürdü. Bununla ilgili bir yargı sistemi oluşturdun mu? 40 kişiyi kimin öldürdüğünü herkes biliyor" karşılığını verdi.

-"Gözümüze baka baka iftira atıyorsunuz"

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Üçer'in konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğluna ilişkin kullandığı bazı ifadelere tepki göstererek, Üçer'i kınadı ve Başkanlık Divanı'ndan temiz bir dil kullanılması konusunda duyarlı olmasını istedi.

Üçer de kullandığı ifadelerin kınamayı gerektiren bir husus olmadığını savunarak, cumhurbaşkanın oğlu bile olsa herkesin gelir kaynağını resmi şekilde kamuoyunu bildirmek durumunda olduğunu söyledi.

Ünal, Üçer'in konuşmasında kaçakçılık ifadesini kullandığını, kendisinin bu sözü kınadığını, bunun çirkin bir ifade olduğunu belirtti.

Üçer ise yerinden tekrar söz alarak, "Cumhurbaşkanının oğlunun gemisinin nasıl alındığını, faturalarının nasıl düzenlendiğinin araştırılmasını istiyorum" dedi.

Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu, karşılıklı konuşmanın uzadığını belirterek, "Konu anlaşılmıştır. Gereğini yerine getirirsiniz milletvekilleri olarak" dedi.

Üçer'in yerinden sözlerini sürdürmesi üzerine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da tepki göstererek, "Gözümüze baka baka iftira atıyorsunuz. İftira yakışmaz. O zaman getir belgeleri koy ortaya" ifadelerini kullandı.

-"Vatandaş isyan etmesin de ne yapsın?"

Ardından kürsüye gelen HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, ceza infaz kurumlarında çalışanların da çalışma koşulları ve özlük hakları açısından sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, bu sorunlara çözüm bulunmasını istedi.

Zozani, hasta mahkumların durumlarını da gündeme getirerek, bir çok hasta mahkumun durumlarına rağmen, gerçekle bağdaşmayacak gerekçelerle cezaevlerinde tutulduklarını söyledi. Zozani şöyle devam etti:

"Bu ülkede adalet, herkese eşit uygulanmıyor. İnfaz eşitliği mekanizmasını lütfen ama lütfen artık gündeminize alın. Adam bir gemi dolusu uyuşturucu ile yakalanıyor, bu adama uygulanan infaz koşulları ile siyasi düşüncelerini ifade eden vatandaşa uygulanan infaz mekanizması eşit değildir. Şimdi siz diyorsunuz ki (Bu vatandaş bu devlete niye isyan ediyor?) İsyan etmesin de ne yapsın?"

Konuşmasında taşeron uygulamasını eleştiren Zozani'nin taşeronların siyasi parti il yönetimleriyle teması olduğu sözü, AK Parti milletvekillerinin tepkisini yol açtı. Zozani, "Parti ismi vermedim ki siz niye üzerinize alındınız ben anlamadım?" karşılığını verdi.

-"Bütçenizin düşmesine neden rıza gösterdiniz?"

HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkcü ise Türkiye'de iş kazalarının ve işsizliğin yüksek olduğunu belirterek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bu alanlarda elle tutulur çözümler üretemediğini ileri sürdü.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinin azaldığını ifade eden Kürkcü, "Bütün bakanlar bütçedeki payları için mücadele ederler. Ben Çalışma Bakanımızın bu kadar milyon emekçinin, emeklinin, sosyal sigorta kapsamında yardım ve destek bekleyen insanın bakanı olarak niçin bakanlığının bütçesinin düşmesine rıza gösterdiğini anlamak istiyorum" dedi. - TBMM

Kaynak: AA

Son Dakika Politika 2015 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu'nda - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement