Kuveyt'te başlayan 3. Afrika-Arap Zirvesi'nin, ekonomi ağırlıklı olacağı yönündeki açıklamalara rağmen bölgede yaşanan gelişmeler ve siyasi krizler nedeniyle siyasi görünüm kazanacağı öngörülüyor.
İlk defa 1977'de Mısır'ın başkenti Kahire'de, ikincisi 2010'da Libya'nın başkenti Trablus'ta düzenlenen zirveye, bu yıl Kuveyt ev sahipliği yapıyor.
Arap-Afrika ilişkilerinin seyrinde üçüncü durak olan Kuveyt'teki zirveyi diğerlerinden farklı kılan bazı unsurlar bulunuyor. Bunlar arasında, Mısır'ın, Afrika Birliği'ne üyeliği askıya alınmış olsa da cumhurbaşkanı düzeyinde zirveye katılması yer alıyor. Mısır bu adımla, Arap dünyası ve Afrika'da yeniden güven tazelemek ve tekrar liderlik rolünü oynamak istiyor. Mısır, zirveye katılımı Afrika Birliği'ndeki konumunu yeniden kazanmak için olmazsa olmaz unsur olarak görüyor. Zirveye katılımın Mısır'a sağlayacağı en önemli avantajın, Mısır hükümetinin ülkede yaşanan siyasi krizde elinin güçlenmesi olacağı ifade ediliyor.
Fas da zirveye katılarak Afrika Birliği'ndeki konumunu geri kazanmak isteyen ülkeler arasında yer alıyor. Afrika Birliği'nin tüm Batı Sahra'da egemenliğini iddia eden Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti'ni tanıması, Fas ve Mısır'ın yokluğunda, Cezayir'in birlik içindeki konumunu güçlendirmişti. Bu gelişmeler ışığında Fas'ın Afrika Birliği'nden çekilmesine rağmen zirveye katılacak olması, "kar-zarar" stratejisi olarak değerlendiriliyor.
Zirve, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani için de Bağlantısızlar Hareketi'nin dönem başkanı olarak katılacağı ilk Afrika-Arap zirvesi olma özelliğini taşıyor. İran'ın Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa ile yakınlaşmasını sağlayan Ruhani, zirveye katılarak uluslararası kamuoyuna mesaj vermiş olacak.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de G20'nin dönem başkanı sıfatıyla zirveye katılacak olması, zirveye tam anlamıyla siyasi görünüm kazandırıyor.
-Zirvenin ekonomik boyutu
Söz konusu siyasi boyutunun yanı sıra zirvenin Arap-Afrika ekonomik işbirliğinde yeni sayfa açması bekleniyor. Afrika ülkelerinin, son dönemde Avrupa, Brezilya, Japonya ve Çin'le kurmuş olduğu ortaklıklar nedeniyle gözünü bu kıtaya çeviren Arap dünyasının, uzun süreden beri var olan ancak pek varlık gösteremeyen bu oluşumun tüm sorunlara rağmen bir zirve düzenlemesinin zorunlu olduğuna kanaat getirdiği ifade ediliyor.
Zirveye 30 Afrikalı eski üst düzey yetkili gözlemci sıfatıyla katılıyor. Zirveye katılanlar arasında eski BM Genel Sekreteri Kofi Annan, eski Afrika Birliği genel sekreterleri eski Mali Cumhurbaşkanı Alpha Oumar Konare, eski Botsvana Cumhuriyeti Devlet Başkanı Festus Mogae, eski Güney Afrika Cumhurbaşkanı Thabo Mvuyelwa Mbeki'nin yanı sıra Afrika ve Arap dünyasından 300 basın mensubu yer alıyor. - Kuveyt
Son Dakika › Politika › 3. Afrika Arap Zirvesi Siyasetin Gölgesinde - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?