Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan, boşanma davalarında bağlanan yoksulluk nafakasında düzenleme yapılmasına ihtiyaç olduğunu belirterek, "Bir gün evli kalan var. Bir gün evli kalıp da ömür boyu artan miktarlarda nafaka ödemenin vehameti ortadadır. Bu insanın fıtratına ters. Yoksulluk nafakası verilmelidir ama bu bir ömür boyu olmaz. Takdiri yasa yapıcılara bırakıyoruz ama mutlaka sınır olsun" dedi.
Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar ile Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, başkanlığında toplandı.
Komisyonda, Yeşilay Eğitim Danışmanlık Merkezi Yöneticisi Gaye Kağan ve Yeşilay gönüllüsü oyuncu Haluk Piyes bağımlılıkla mücadele ile ilgili yurt içi ve yurt dışında yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Kağan, araştırmaların maddeye başlama yaşının 11 yaşına kadar düştüğünü gösterdiğine dikkati çekerek, ebeveynlerin bağımlılıkla mücadele ve tedavi sürecine katkısının başarıyı artırdığını belirtti.
"Ailede bağımlı birey varsa, anne, baba bağımlı ise çocuğun bağımlı olması 3, 4 kat daha fazla" diyen Kağan, çocukluk çağında yaşanan travmaların, okuldaki başarısızlıkların bağımlılığı etkileyen faktörler arasında bulunduğunu kaydetti.
Gaye Kağan, Yeşilay'ın madde kullanımı ile mücadele ve bağımlılık tedavisine yönelik çalışma ve kampanyaları hakkında da bilgi sundu.
"25 yaşına kadar anneme seni seviyorum dememişim"
Oyuncu Haluk Piyes de Almanya'da 16 yaşında sosyal danışman olarak çalışmaya başladığını belirterek, gurbetçi bir ailenin çocuğu ve orada yaşanan entegrasyon sorunlarını yakından bilen bir kişi olduğunu ifade etti.
3 yaşındayken babasının cezaevine girdiğini, annesinin çalışarak çocuklarını büyüttüğünü anlatan Piyes, yabancı bir ülkede yaşamanın zorluklarını ve ortaya çıkan problemleri aktardı.
Piyes, bağımlılık konusunda esas noktanın önlem olduğunu, önlemin de ilgi, bilgi ve sevgiyle gerçekleştirilebileceğini vurguladı.
Medyayı araç gibi kullanarak bağımlılıkla mücadele konusuna katkıda bulunmaya çalıştığını ifade eden Piyes, ilk filminin esrar kullanan bir Türk gencinin hayatını anlattığını belirtti.
"4 milyon seyirci geldi. Ben direkt yasaklandım" diyen Piyes, filmden sonra yurt dışında bulunduğu her platformda bağımlılığın statüsü, ülkesi ve dini olmadığını anlatmaya çalıştığını, bunun bazı kesimleri rahatsız ettiğini kaydetti.
Sağlıklı ilişkiler kurulması için bireyler arasında samimiyetin önemine işaret eden Piyes, "Bizim önce büyüklerimize 'seni seviyorum' dememiz lazım. Ben 25 yaşına kadar anneme 'seni seviyorum' dememişim" dedi.
"Bir gün evli kalanlar var"
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan da ilgili mevzuat çerçevesinde boşanma ve ayrılık süreci, boşanmada uygulamaya ilişkin deneyimler ile karşılaşılan sorunlar, çözüm önerileri konusunda sunum yaptı.
Eşit kusurlu boşanmalarda ömür boyu yoksulluk nafakası bağlanmasına ilişkin düzenlemeleri eleştiren Gençcan, "Bir gün evli kalan var. Bir gün evli kalıp da ömür boyu artan miktarlarda nafaka ödemenin vehameti ortadadır. Bu insanın fıtratına ters. Yoksulluk nafakası verilmelidir ama bu bir ömür boyu olmaz. Bu süreli olsun. Takdiri yasa yapıcılara bırakıyoruz ama mutlaka sınır olsun" diye konuştu.
Gençcan, Türkiye'de genel boşanma sebeplerinin yanı sıra özel boşanma sebeplerinin de belirlendiğini, bunların bazılarına ilişkin yasama erki tarafından yaptırımlar eklendiğini anımsattı.
"Bu türden bir ayrıma gerçekten gerek var mı bunun sorgulanması gerekli" diyen Gençcan, "Benim komisyona önereceğim hususlardan biri Türkiye'de de İsviçre'de olduğu gibi özel boşanma sebeplerinin kaldırılmasıdır. Söylediklerimin bir kısmını yasama faaliyeti olarak hayata geçirebilirseniz 28 yıldır bu işi yapan bir Yargıtay mensubu olarak huzur duyacağım" değerlendirmesinde bulundu.
Yargıtay 14. Ceza Dairesi Başkanı Mustafa Demirdağ da dairelerinin sorumluluk alanının direkt boşanma olaylarıyla ilgili olmadığını ancak cinsel suçlar gibi dairelerini ilgilendiren suçların mağdurları arasında parçalanmış aile çocuklarının bulunduğunu ifade etti.
"2015'te 602 bin 982 evlenme, 131 bin 830 da boşanma gerçekleşti"
Komisyonda, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Demografi İstatistikleri Daire Başkanı Şebnem Beşe Canpolat ile İstatistikçi Dilek Güder aile kurumuna ilişkin istatistiki verilerin derlenmesi ve kamuoyuna sunulması hakkında sunum yaptı.
Canpolat, "Güzel bir güne denk geldi toplantı. Geçen yılki evlenme ve boşanma istatistiklerimizi dün açıkladık. 2015 yılında 602 bin 982 evlenme, 131 bin 830 da boşanma gerçekleşti. Geçen yıl boşanma oranı artış oranı yüzde 4.5 civarındayken bu yıl bu oran yüzde 0.7 oldu. Artışta bir azalma gördük" diye konuştu.
Güder de sunumunda, şu bilgilere yer verdi:
"2015 yılı verilerine göre ülkemizde saatte yaklaşık 69 çift evlenirken, 15 çift boşanmaktadır. Kaba evlenme hızının 2015 yılında en yüksek olduğu il, binde 9,84 ile Kilis'tir. Kaba evlenme hızının en düşük olduğu il ise binde 5,87 ile Kastamonu'dur. Kaba boşanma hızının en yüksek olduğu il 2,77 ile İzmir, en düşük olduğu il ise 0,17 ile Hakkari'dir. 2015 yılı verilerine göre ortalama ilk evlenme yaşı erkekler için 27, kadınlar için ise 23,9'dur. Evlenen kadınların ilk evlenme yaşlarının en yüksek olduğu il 26,6 yaş ile Tunceli, en düşük il ise 21,2 ile Ağrı."
Yabancı uyruklu kişilerle yapılan evlilikler hakkında da bilgi veren Güder, "Yabancı gelinlerin sayısı 2015 yılında 18 bin 814 olup, toplam gelinlerin yüzde 3,1'ini oluşturdu. Yabancı gelinler uyruklara göre incelendiğinde Suriyeli gelinler 3 bin 569 kişi ve yüzde 19'luk oranla ilk sırada, Alman gelinler yüzde 14,3 ile ikinci, Azerbaycanlı gelinler de yüzde 8,8 ile üçüncü sırada yer almaktadır" diye konuştu.
"Boşanmaların yüzde 97,2'sinin nedeni geçimsizlik"
İstatistiklerin 2015 yılında gerçekleşen boşanmalarda çocuksuz çiftlerin boşanmalarının daha çok olduğunu gösterdiğini belirten Güder, çocuğun velayetinin yüzde 75 oranda anneye verildiğini, son bir yıldaki boşanmalardan toplam 109 bin 978 çocuğun etkilendiğini kaydetti.
Ayrıca 2015 yılında boşanan kadın ve erkeğin en fazla oranda olduğu yaş grubunun 30-34 yaş grubu olduğuna da işaret eden Güder, "Mahkeme kararlarına göre 2015 yılında gerçekleşen boşanmaların yüzde 97,2'sinin nedeni geçimsizliktir" dedi.
İstatistiklerin 2015 yılındaki boşanmaların yüzde 3,6'sının evliliğin ilk yılında gerçekleştiğini anlatan Güder, "Boşanmaların yüzde 39,3'ü 5 yıl, yüzde 21,5'i 6 ila 10 yıl, yüzde 13,9'u 11 ila 15 yıl yüzde 10,8'i ise 16 ila 20 yıl içinde yaşanmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
Kalkınma Bakanlığı Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğünden Rıdvan Kurtipek, bakanlığın aile bütünlüğünün korunmasına dair yürüttüğü kamu politikaları hakkında komisyona bilgi aktardı.
Yürütülen çalışmaların odağının, uyumlu aile ilişkileri, sağlıklı kişilik gelişimi, mutlu ve huzurlu aile bireyleri, sosyal hizmetlere erişim olduğunu belirten Kurtipek, Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamındaki hizmetlere de sunumunda yer verdi.
Son Dakika › Politika › Aile Bütünlüğünün Korunmasını Araştırma Komisyonu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (1)