AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika
Politika

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

AK Parti TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan ve Başbakan Davutoğlu: (2) "Biz bir taraftan çözüm sürecini bir barış projesi, bir daimi kalıcı kardeşlik projesi olarak hakim kılmaya çalışırken diğer taraftan Sünni, Alevi ayrımı üzerine hesap yapanların da hesaplarını bozmaya kararlıyız. Hiç kimsenin bu topraklarda etnik ve mezhep temelli bir ayrımı körüklemesine izin vermeyeceğiz" "Bizim için Hacı Bektaş ı Veli ile Hz. Mevlana arasında bir fark yoktur.

11.11.2014 15:23
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz bir taraftan çözüm sürecini bir barış projesi, bir daimi kalıcı kardeşlik projesi olarak hakim kılmaya çalışırken diğer taraftan Sünni, Alevi ayrımı üzerine hesap yapanların da hesaplarını bozmaya kararlıyız. Hiç kimsenin bu topraklarda etnik ve mezhep temelli bir ayrımı körüklemesine izin vermeyeceğiz" dedi.

Davutoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Hacıbektaş ziyaretini anlattı.

Hacıbektaş'ta Aşure gününe katıldığını anımsatan Davutoğlu, "İkrar vermeye, destur almaya gittim" diye konuştu.

Davutoğlu, Başbakan olduktan sonra Hz. Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli ve Ahi Evran'ın mekanını ziyaret ettiğini söyledi. Davutoğlu, "Emir Sultan, Ebu Eyyub El Ensari, Ertuğrul Gazi, Şeyh Edebali, Seyyid Burhaneddin Veli...Hepsi ortak bir mirası bize taşıyan erenlerdir. Horasan erenleridir. Biz ortak miras içinde herhangi bir mezhep ve meşrep ayrımını esas alan bir politikayı temelden reddederiz" şeklinde konuştu.

İki ay içerisinde  ziyaret ettiği her mekanda tarihten beslenen bu güçlü mesajı, o mekanlarda duymanın, hissetmenin kendisine büyük bir azim ve kararlılık verdiğini vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Tarih de millet de şahit olsun ki bu topraklarda bu iman tohumunu eken, bu medeniyet tohumunu eken bütün bu erenlerin  mirasına sahip çıkmak en ulvi görevimizdir. Hacıbektaş'taki, Nevşehir'deki bütün vatandaşlarımıza, kardeşlerimize, dostlara, canlara, erenlere beni bağırlarına baktıkları için bir kez daha selam ediyorum.

Bizim için Hacı Bektaş-ı Veli ile Hz. Mevlana arasında bir fark yoktur. İkisi aynı güzel kaynaktan beslenen muhabbet pınarlarıdır. Hz. Mevlana'ya Konya'da gösterdiğimiz muhabbetle Hacı Bektaş-ı Veli'ye Hacıbektaş'ta gösterdiğimiz muhabbet aynı hissiyatın ürünüdür. İlk defa bir Aşure günü vesilesiyle Hacı Bektaş-ı Veli'yi ziyaret eden ilk Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olmak bana büyük bir gurur vermiştir.

Bizim AK Parti olarak takip ettiğimiz 12 yıllık siyasetin temeli, bütün vatandaşlarımız arasındaki muhabbet bağlarını güçlendirmek, devletimiz ile vatandaşlarımız arasındaki aidiyet bağını tahkim etmektir. Bir devlet iki şeyle kaim olur. Vatandaşları arasındaki ortak kültür bağı, manevi bağ, tarihdaşlık ve vatandaşlarının bütünüyle devlet arasındaki ortak vatandaşlık, eşit vatandaşlık bilincidir. Bu aidiyetler zayıfladı mı ülkeler çözülmeye, dağılmaya başlarlar. İşte Irak işte Suriye. Biz bir taraftan çözüm sürecini bir barış projesi, bir daimi kalıcı kardeşlik projesi olarak hakim kılmaya çalışırken diğer taraftan Sünni, Alevi ayrımı üzerine hesap yapanların da hesaplarını bozmaya kararlıyız. Hiç kimsenin bu topraklarda etnik ve mezhep temelli bir ayrımı körüklemesine izin vermeyeceğiz."

- "Sadece huşu ile o mekanlara girecekler"

Davutoğlu, Alevi-Bektaşi geleneğinin iki ana damarı bulunduğunu belirterek, her yerde bu damara atıfla kültürel geleneğin sürdürüldüğünü söyledi. Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bir, 12 İmam geleneği ve Hz. Peygamber'e kadar giden o köklü mübarek silsile. Bu en önemli referans noktasıdır. Hacı Bektaş-ı Veli'de de diğer birçok Alevi Bektaşi, Horasan ereninde de bu atıfı görürsünüz. İkinci kaynak Horasan erenleri ile ta Hoca Ahmet Yesevi'ye kadar giden kaynaktır ki bu iki kaynak Anadolu'da birleşmiş ve İslam kültürünün Anadolu'daki bir rengi, bir güzel çeşnisi olarak kökleşmiş, yerleşmiştir. Şimdi bizim bütün Alevi vatandaşlarımıza hem eşit vatandaşlık haklarından istifade etmek konusunda yardımcı olacağız hem de Alevilik'in bu özgün karakterinin korunması için ne gerekiyorsa onlara destekte bulunmaya devam edeceğiz."

Davutoğlu, bu çerçevede Hacıbektaş'a ziyareti öncesinde Bakanlar Kurulu'nda aldıkları kararla hem Hacı Bektaş-ı Veli hem de Hz. Mevlana'nın türbelerini ziyaret edenlerden artık ücret alınmayacağını bildirdi. Oranın feyzinden istifade etmek isteyenlerden ücret alınmasının yanlış bir uygulama olduğuna işaret eden Davutoğlu, bunları tümüyle düzenleyeceklerini kaydetti.

Hz. Mevlana ve Hacı Bektaş-ı Veli'yi ziyaret ederek, onların  feyzinden istifade etmek isteyenlerin dünyevi bir hesap ile o mekanlara gitmeyeceklerinin altını çizen Davutoğlu, "Sadece huşu ile edep ile erkan ile o mekanlara girecekler ve o mekanlardan feyz alacaklar" dedi.

"Neden modern din dışı ideolojiler çerçevesinde Aleviliği kökünden koparmaya çalışıyoruz"

Bu ziyaretlerinin, orada Alevi vatandaşlarla kucaklaşma ve verdikleri mesajların  bazı siyasi partilerde rahatsızlığa sebebiyet verdiğini ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi:

"Öncelikle CHP, benim ziyaretimden bir gün önce bir Alevi paketi açıklama ihtiyacı hissetti. Eğer ziyaretim olmasaydı açıklar mıydı bilemiyorum. Ama dikkat ediniz o pakette hep AK Parti hükümetleri döneminde yapılan çalıştaylara atıf var. Bizim iktidarımıza gelene kadar Alevi meselesi ve Alevi vatandaşlarımızın sorunları hiçbir zaman açık yüreklilikle tartışılmadı. Bunun ilk defa açık yüreklilikle tartışılması AK Parti iktidarı döneminde o zaman sayın Başbakanımızın verdiği talimatla AK Parti'li bakanların yürüttüğü çalışmalarla gerçekleşti. Bu çalıştaylarla hem değişik Alevi kesimin temsilcileriyle bir iletişim imkanı oldu hem de neler yapılacağı açık bir şekilde ele alındı. Ama CHP'nin açıkladığı bu pakete baktığınızda hep 'istemezük' şeyini görürsünüz. Din dersi kalksın, din ibaresi kalksın. Benim Hacı Bektaş-ı Veli'de gördüğüm, bütün o ulu erenlerde gördüğüm temel hususiyet İslam kültür ve medeniyeti sembolleriyle olan irtibattır. Beni karşılarken 'Ali ihman' diyerek karşıladılar, 'ihman Ali' diyerek karşıladılar. Misafiri, her gelen misafiri Hz. Ali gibi gören bir gelenekten bahsediyoruz. Atıf yaptıkları şahıslar Hz. Peygamber'in torunlarıdır, evlatlarıdır. Hz. Ali'dir, Hz. Hasan'dır, Hz. Hüseyin'dir, Hz. Zeynel Abidin'dir, Hz. Cafer-i Sadık'tır, İmam El Askeri'dir, Musa Kazım'dır, İmam El Taki'dir, İmam El Naki'dir, İmam Muhammed Mehdi'dir. Bütün bu seyyid silsilesine bakınız. Hepsi bugün Aleviliğin İslam dışı bir gelenek olduğunu ispat etmeye çalışanların kullandıkları ibarelerin tam tersidir. Hepsi seyiddir, hepsi imamdır, hepsi Peygamber torunudur.

Bu nasıl bir anlayıştır ki hem '12 İmam' diyeceksiniz hem de Alevi, Bektaşi geleneğini, bütün bu çizgi içinde gelişmiş olan geleneği İslam ile irtibatı olmayan bir gelenek gibi takdim edeceksiniz. Eminim bütün Alevi vatandaşlarımız, samimiyetle Aleviliği benimseyen kardeşlerimiz bu tartışmaları kendi içlerinde özgün bir şekilde yaparlar. Ben Alevi vatandaşlarıma, bütün Alevi aydınlarına bu yılı, önümüzdeki ayları Hacı Bektaş-ı Veli'nin Makalat'ını okuma ayları olarak ilan etmeye davet ediyorum. Gerçek Alevi-Bektaşi geleneği hangi değerlere dayanıyor onu görmek için. Gülbang bütün tasavvuf geleneğinde aynı güzel sözlerle başlar. 'Vakitler hayrola, hayırlar feth ola, şerler defola, 12 imam himmeti üzerimize hazıru nazır ola.' Osmanlı'da Bektaşi geleneğine girmiş olan bu güzel ifadeler, 'vakit hayır, şerrin defolması, hayırların feth olması', tabirlerinden hangisi Sünni gelenekte yok ya da hangi Sünni gelenekte olan tabir Alevi gelenekte yok? Neden bir karşıtlık üzerine dini bir Alevilik inşa etmeye çalışıyoruz? Neden modern din dışı ideolojiler çerçevesinde Aleviliği kökünden koparmaya çalışıyoruz? AK Parti, Alevi Bektaşi geleneğine saygılıdır ve onun kökünün klasiklerini muhafaza etmesi konusunda da her türlü desteği vermeye hazırdır."

- TBMM

Kaynak: AA

Son Dakika Politika AK Parti TBMM Grup Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement