Başbakan Ahmet Davutoğlu, terör örgütüne yönelik operasyonlara ilişkin, "Hiç kimse hayale kapılmasın. Silopi bütün sokaklarıyla temizlendi, şimdi operasyon sonrası sürece geçiyoruz. Yakın birkaç gün içerisinde Cizre'de de operasyonun tamamlanacağını hesap ediyoruz, planlıyoruz. Sur için de diğer ilçelerde de kırsal kesimde de ciddi bir operasyon sonrası dönemde atılacak adımlarla ilgili yapısal ve takvimlendirilmiş bazı adımlar düşünüyoruz" dedi.
Davutoğlu, Ülke Tv ve Kanal 7 televizyonlarının ortak canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
" Cenevre'de yapılacak Suriye toplantısından umut taşıyor musunuz" sorusuna Başbakan Davutoğlu, "Ben bu şekilde onlarca müzakerede bulundum. Açık söylemek gerekirse, kısa sürede netice alınmasını kolay görmüyorum. Birçok zorlu mücadelenin içinde bulundum ancak ortada bu kadar büyük bir insani suç varken, yüz binlerce insanın cansız bedeninden, uluslararası toplumun bütün bunlara sessiz kalmasından bahsediyoruz. Dolayısıyla kolay değil" yanıtını verdi.
Suriye içinde zaten hassas olan etnik ve mezhebi gerilimlerin derinleştiğine dikkati çeken Davutoğlu, "Ama başka da bir alternatifi yok, oturulup, konuşulacak. Mutlak suretle bir geçiş süreci kabul edilerek, bu geçiş süreciyle birlikte Suriye'de tekrar yaraların sarılmasına geçilecek bir dönemin açılması için gayret sarf edilecek, bunun başka yolu yok" ifadelerini kullandı.
"Amerika ve Rusya'nın, Suriye'nin geleceği konusunda anlaştıkları, bu ülkelerin pozisyonlarının, Türkiye'nin pozisyonuna ters düştüğü iddiaları var. Türkiye bu süreçte istediklerini elde etme konusunda ne kadar sonuç alabilir" sorusuna Davutoğlu, şu yanıtı verdi:
"Sanki herkes anlaştı, Türkiye dışarıda kaldı, böyle birşeyi yaymak isteyenler vardır. Şu anda uluslararası konjonktür o kadar dinamik ki Suriye'deki dengeler de o kadar dinamik ki... Öyle iki tarafın, Amerika ile Rusya'nın bir çerçevede anlaştığını ve bunun sabit kalacağını öngörmek mümkün değil. Bir hafta, hatta 3-4 gün önce aynı çevreler 'PYD masaya gelecek, Türkiye'nin dediği yine olmadı' diyorlardı, ne oldu? Bunların hiçbirisinde, 3 gün önce bunu söyleyen, şimdi dönüp de 'hata yaptık' demiyor. Yine Türkiye sanki yalnız kalacakmış gibi bir psikolojik ortam oluşturmaya çalışıyorlar, bunların hiçbirisi doğru değil. Biz herkesle görüşüyoruz. Tabii Rusya ile şu anda sıkıntılarımız var, o anlamda farklı kanaatlerimiz var. Ama bu farklı kanaatler geçmişte de vardı, uçak düşmeden önce. Herkes biliyor ki Türkiye'nin kabul etmediği, öngörmediği, arzu etmediği bir çözüm Suriye'nin hiçbir yerinde başarılı olamaz, mümkün de değildir."
Davutoğlu, Türkiye'nin şu anda Suriye'nin nüfusunun yüzde 10'undan fazlasını barındırdığına dikkati çekerek, "Türkiye'yi rahatsız edecek bir çözümün yaşayabilir olması mümkün mü? Onun için zaten son kertede PYD'ye yakın duran kesimler dahi Türkiye'nin net tutumu karşısında yeniden durumu değerlendirme ihtiyacı hissetiler. Dolayısıyla böyle birşey söz konusu değil" dedi.
- "YPG Fırat'ın batısına geçmeyecek"
Uluslararası konjonktürün son derece dinamik olduğunu, Suriye'deki şartların hızlı seyrettiğini belirten Davutoğlu, bütün bunları her gün değerlendirip, insani ve stratejik en doğru tutumu almaya gayret ettiklerini söyledi.
"Cenevre'de Türkiye adına kim olacak" sorusu üzerine Davutoğlu, "Öncelikle şu sürecin sonucunda hangi formatta, nasıl düzeyde birşey olacağı, bunlar belirlenecek ondan sonra. Biz, olması gereken düzeyde orada bulunacağız" şeklinde konuştu.
"YPG, Türkiye'nin özel hassasiyeti olan Cerablus'a saldırırsa, orayı ele geçirmeye kalkarsa, ne yapılacak" sorusunu Davutoğlu, şöyle cevapladı:
"Fırat'ın batısına YPG geçmeyecek. Fırat'ın batısına YPG geçmedi. Bizim sınırın çok güneyinde, Teşrin operasyonu esnasında, bazı Arap unsurlar ve YPG'nin geçtiği bilgisi geldiği anda biz gerekli uyarıları da yaptık. Cerablus en kuzeyde, bizim yakınımızda, Teşrin güneyde. Buradaki DEAŞ mevcudiyeti de 'burada kalacak' anlamına gelmiyor. Mare-Hercele-Cerablus hattında kuzeyde, Mare-Hercele güney hattında, buranın DEAŞ'tan temizlenmesi için de ılımlı muhalefete gerekli desteği veriyoruz. Bu anlamda da ılımlı muhalefetin, Özgür Suriye Ordusu'nun buraları kontrol altına alması bizim öncelikli tercihimiz. Afrin ve Cerablus arasında zaten çok ciddi bir mesafe var. Arada muhaliflerin kontrolünde olduğu Azez, diğer bölgeler var. Bunlar kolaylıkla oluşacak hususlar değil. Biz sınırımızda ne rejimi istiyoruz ne YPG'yi istiyoruz ne DEAŞ'ı istiyoruz."
-"Türkiye her türlü adımı atar"
"Gelirlerse ne yapacağız" sorusuna Davutoğlu, "Sadece orada değil, Kamışlı'da da Türkiye kendisine dönük her hareketi gerektiğinde tedip etme, o hareketi durdurma konusunda her türlü adımı atar" dedi.
Davutoğlu, Türkiye'nin DAEŞ'a yönelik, son 3 hafta içinde, özellikle Mare-Hercele hattına çok yoğun top atışları yaptığını söyledi. Kilis'e büyük bir mermi düşmesi üzerine, top atışıyla cevap verildiğini, Özgür Suriye Ordusu'nun buradaki 7-8 yerleşim yerini ele geçirdiğini belirten Davutoğlu, bunun önemli bir kazanım olduğunu kaydetti.
"Kamışlı dediniz, o bölgede PKK'nın, PYD'nin, YPG'nin silah taşıdığı, tüneller kazdığı haberleri çıktı. Siz, 'Eğer doğrudan Türkiye'yi hedef alan bir saldırı olursa, buna da cevap veririz' demiştiniz. Silah taşıyorlarsa bu bir tehdit değil mi" sorusu üzerine de Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bunu muhataplarımıza da söyledik, geçen Avrupa Birliği temsilcilerine de burada ifade ettim. ABD Başkan Yardımcısı Biden'a da söyledim. Nasıl Kuzey Irak'ta, Kandil'de, Türkiye'ye dönük eylemler geldiğinde sınır ötesi operasyonlar yapmaktan çekinmemişsek, Suriye'de de Türkiye'ye dönük eylemler gerçekleşmesi durumunda, bunu yakından takip ediyoruz. Her türlü hakkımızı mahfuz tutuyoruz, her türlü müdahalede de bulunuruz. Bizim en öncelikli ve asli görevimiz Türkiye'nin sınırlarını korumak ve Türkiye'nin güvenliğine halel getirecek her türlü eyleme karşı gerekli tedbiri almak."
-"Gerekli müdahalelerde bulunduk"
"Terör operasyonlarının sürdüğü Güneydoğu'daki bazı şehirleri ziyaret edip etmeyeceği" sorulan Davutoğlu, operasyonlara karar verdiklerinde, "operasyon öncesi, operasyon süresi, operasyon sonrası" diye planlamalar yaptıklarını söyledi.
"Kırsal kesimde, sınır ötesinde, mücavir alanlarda ne yapılacak, şehirlerde illegal eylem gerçekleşirse ne yapılacak" konuları üzerinde çalıştıklarını anlatan Davutoğlu, Cizre'de, Sur'da ve Silopi'de illegal faaliyetlerin, çukur kazmaların, barikat oluşturmaların yoğunlaştığını fark ettiklerinde gerekli müdahalede bulunduklarını kaydetti.
Davutoğlu, 7 Haziran'dan sonra silahlanma çağrısı yapanların, Hükümetten böyle bir kararlı tutum göreceklerini hesap etmediklerini dile getirdi.
Bu konuda, geçici hükümet dönemindeki sürekliliğin devam ettiğini belirten Davutoğlu, "Hiç kimse hayale kapılmasın. Silopi bütün sokaklarıyla temizlendi, şimdi operasyon sonrası sürece geçiyoruz. Yakın birkaç gün içerisinde Cizre'de de operasyonun tamamlanacağını hesap ediyoruz, planlıyoruz. Sur için de diğer ilçelerde de kırsal kesimde de ciddi bir operasyon sonrası dönemde atılacak adımlarla ilgili yapısal ve takvimlendirilmiş bazı adımlar düşünüyoruz" dedi.
-"Sosyal destek ve eğitim faaliyetleri konusunda çalışma"
Özellikle sosyal destek ve hizmetlerin planlandığını, eğitim faaliyetleri konusunda çalışmaların yapıldığını ifade eden Davutoğlu, şu anda 15 bin öğrencinin, eğitim kaybı yaşanmasın diye, Batman başta olmak üzere değişik illerde eğitime alındığını hatırlattı.
Öğretmenlere, öğrencilere ve ailelerine teşekkür eden Davutoğlu, 15 günlük süre içinde binlerce öğrenciye eğitim verecek olmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.
Davutoğlu, sağlık hizmetlerinin, aile destek programlarının yoğun bir şekilde planlandığını kaydetti.
(Sürecek)
Son Dakika › Politika › Başbakan Davutoğlu Canlı Yayında - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?