Başbakan Yardımcısı Bozdağ Açıklaması - Son Dakika
Politika

Başbakan Yardımcısı Bozdağ Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bozdağ Açıklaması

"Bu olaylar, spontan olaylar değil. Ben duran adam eyleminin de öyle kendiliğinden başlamış bir eylem olduğu kanısında değilim. Duran adam da bu planın bir başka boyutta devamını öngören aklın bir başka ürünüdür. Tabi durmak isteyenler durabilir ama biz yürümeye devam edeceğiz" "Durarak bu yürüyüşü kimse durduramaz. Biz yürümeye devam edeceğiz. CHP zihniyeti yerinde sayabilir, durabilir. Bizim ondan yana da bir rahatsızlığımız yok zaten yürüyen biziz, onlar dursun" "(Angela Merkel'in sözleri)Katillerin Neonaziler olduğunun ortaya çıkması da işin doğrusu beni korkutuyor. Yani bu kadar gerçekleri görmeyen veya bu kadar gerçeklerin üzerini örten bir demokratik yapı, bir hukuk devleti yapısı da bizi rahatsız ediyor"

20.06.2013 13:46

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Gezi Parkı eylemleri çerçevesinde gerçekleştirilen duran adam eylemlerini değerlendirirken, "Bu olaylar, spontan olaylar değil. Ben duran adam eyleminin de öyle kendiliğinden başlamış bir eylem olduğu kanısında değilim. Duran adam da bu planın bir başka boyutta devamını öngören aklın bir başka ürünüdür. Tabi durmak isteyenler durabilir ama biz yürümeye devam edeceğiz" dedi.

Bozdağ, Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar ile Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığındaki görüşmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Gezi Parkı odaklı olaylar kapsamında başlatılan duran adam eylemlerinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, bu sürecin baştan beri planlı olduğunu düşündüklerini, aynı anda farklı noktalarda eylemlerin başlamasının, sosyal medya, bazı sanatçılar ve sermaye çevrelerinin devreye girmesine bakıldığında organize bir yapının göründüğünü söyledi. Bozdağ, şunları söyledi:

"Bakıyorsunuz Londra'da aynı afiş aynı flama, Ankara'da aynı afiş aynı flama, İzmir'de aynı İstanbul'da aynı. Bir sürü bu işlerle alakalı başka destekler hepsini değerlendirdiğinizde bunun kendiliğinden bir iş olmadığını bunun bir yönetici aklının olduğu, planlı, organize bir iş olduğu çok açıktır. Günlerce süren böylesi bir organizasyonun medya boyutunu, finans boyutunu ve birlikte hareket etme iradesini gücünü kendiliğinden olan bir şey olarak değerlendirmek fevkalade yanlış olur."

Bozdağ, olayların arkasında Türkiye'nin güçlenmesinden, istikrarından Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada küresel bir aktör olmasından rahatsız olan uluslararası çevrelerle bir takım ulusal çevrelerin işbirliğinin olduğunu dile getirerek, "Faiz lobisinin bu konudaki desteği bazı sermaye çevrelerinin, bazı medya gruplarının, bazı başkaca kesimlerin desteği çok açıktır. Çünkü bu yapılar sürekli kendilerini imtiyazlı görmüşlerdir. AK Parti iktidarları döneminde imtiyazların ortadan kalkmasından, faiz lobisinin cebine giden paraların Türkiye'nin bütçesine gitmesinden fevkalade rahatsızlık duyan çevreler var. Güçlü Türkiye'den rahatsızlık duyan çevreler var" diye konuştu.

Mayıs ayında üçüncü havaalanı ve nükleer enerji santrali ihalesinin yapılması ve üçüncü köprünün temelinin atılmasına karşılık bazı yerlerde de krizlerin tırmanmasının birilerini rahatsız ettiğini anlatan Bozdağ, olayların Türkiye'nin iç barışını, huzurunu bozmak, ekonominin sağlıklı gidişine zarar vererek hükümetin iş başından gitmesini sağlamak amaçlı planlı, programlı hadiseler olduğunu bildirdi.

Bozdağ, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla bu olaylar spontan olaylar değil. Ben duran adam eyleminin de öyle kendiliğinden başlamış bir eylem olduğu kanısında değilim. Duran adam da bu planın bir başka boyutta devamını öngören aklın bir başka ürünüdür. Tabi durmak isteyenler durabilir ama biz yürümeye devam edeceğiz. Bizim sloganımız 'Durmak yok yola devam'dır. Biz Türkiye kervanını daha sağlıklı bir şekilde yürütmek Türkiye'nin hedeflerini daha güçlü bir şekilde gerçekleştirmek için yürüyeceğiz, hatta koşacağız. Koşmamız yetmiyorsa tempomuzu daha da fazla artıracağız. Onun için durmak isteyenler kendileri bilir. Ama biz yürümeye devam edeceğiz, her şeye rağmen yürüyeceğiz. Bunun herkes bilsin Türkiye'nin önünü kesmek isteyen, istikrarını bozmak isteyen, sermayenin, medyanın ve bazı çevrelerin imtiyazlı konumlarına yeniden dönmesini isteyen eşitlikten rahatsız olan herkese rağmen Türkiye istikrarlı bir şekilde durmadan yoluna yürümeye devam edecektir."

Hükümetin ve AK Parti'nin sessiz yığınların ve susan insanların sesi olduğunu dile getiren Bozdağ, şunları söyledi:

"CHP zihniyeti zaten hep duruyor. Baktığınızda başlangıçta nerede duruyorsa şimdi orada duruyor. 30'da, 40'da, 68'de, 78'de neredeyse orada. Bunlar hep duruyor. Donmuş bir yapı var ama biz hep yenilikten, değişimden, ilerlemeden yanayız. Her açıdan yürüyen, koşan bir kadroyuz. O yüzden de  bize yetişmiyorlar, yetişemiyorlar. Şimdi durarak nasıl yetişecekler onu merak ediyorum. Onun için AK Parti'yi iktidardan indirmek istiyorlarsa durmayacaklar bizim kadar çalışacaklar, bizim kadar halka yakın olacaklar, bizim kadar proje üretecekler, bizim gibi milli olacaklar, uluslararası faiz lobileriyle, bir takım Türkiye'yi zayıflatmak isteyen çevreyerle işbirliği yerine milletin gönül kapısını çalmanın yollarını bulacaklar gönüle girmenin yollarını arayacaklar. Yoksa durarak bu yürüyüşü kimse durduramaz. Biz yürümeye devam edeceğiz. CHP zihniyeti yerinde sayabilir durabilir. Bizim ondan yana da bir rahatsızlığımız yok zaten yürüyen biziz, onlar dursun."

Bozdağ, Başbakan Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın arasında bir tartışma geçtiğine yönelik basında yer alan iddiaların hatırlatılması üzerine, "Gazeteler pek çok hadisede yalan yanlış pek çok şeyi yazıyorlar. Zannedersem bu da onlardan bir başkası. Yalanlar üzerine konuşmanın bir anlamı yok" dedi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in "Türkiyesiz bir Avrupa Birliği vaadi" üzerine değerlendirmelerinin sorulması üzerine Bozdağ, şöyle konuştu:

"Avrupa birliği üyesi ülkeler, Türkiye'ye karşı dürüst davranmalıdır. Bugüne kadar maalesef, verdikleri sözler konusunda dürüst davranmadılar. Biz kendi üzerimize düşen mükellefiyetlerin her birini, eksiksiz yerine getirmiş olmamıza rağmen orada her defasında başka bir takım bahanelerle Türkiye'nin önüne engeller çıkarıldı. İşte Kopenhag siyasi kriterleri dendi. Türkiye Kopenhag siyasi kriterlerini eksiksiz yerine getirdiği halde yine de engeller kondu. İşte Maastricht kriterleri denildi, Türkiye Avrupa Birliği'ne şu anda üye olan ülkelerin yarısından daha fazla Maastricht kriterlerini yerine getirdi ve hatta şu anda Avrupa Birliği üyesi ülkeleri içerisinde önemli bir kısmının Maastricht kriterlerini yerine getirmediği halde Türkiye'ye karşı tavrı değişmemiştir. Müzakere süreci başlamıştır. Fasıllar bazı ülkelerin siyasi liderlerinin iç politik hesaplarla attıkları adımlar nedeniyle bloke edilmiştir."

Almanya'da milletvekili seçimlerinin yaklaştığını ve partilerin de seçimlere dönük yatırımlarının söz konusu olduğuna dikkati çeken Bozdağ, "Sayın Merkel'in yaptığı açıklama iktidar olması hasebiyle sadece iç politikaya dönük yatırım olarak da değerlendirilemez. Çünkü şu anda Başbakandır aynı zamanda genel başkandır. Hem  Başbakan hem genel başkan sıfatıyla konuşmaktadır. Sayın Merkel'in görüşleri bize göre yeni görüşler değildir. Daha öncede bildiğimiz görüşleridir. Bu açıdan bizim için şaşırtıcı olmamıştır. Türkiye'yi görmediğini söylüyor. Ama Almanya'da da epey, Türk var. Herhalde sayın Merkel'in açıklamaları konusunda onlarda bir değerlendirme yapacaklardır diye düşünüyorum" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin, AB sürecinde Avrupa ülkelerine yük olacağına yönelik eleştirileri hatırlatan Bozdağ, Türkiye'nin Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi olarak yük alacak bir ülke olduğunu söyledi.

Türk ekonomisinin Avrupa ekonomileri içerisinde en istikrarlısı olduğunu vurgulayan Bozdağ, Türkiye'den Avrupa'ya göçlerde de eskisi gibi akışın olmadığını ifade etti. Bozdağ, "Şu anda Almanya'dan Türkiye'ye göçenlerin sayısı, Türkiye'den  Almanya'ya göçenlerin sayısından çok fazladır. Onun için 'Biz kapıları açarsak bütün Türkler Avrupa'ya gelebilir' diye düşünenler, hiç endişe etmesinler. Artık Avrupa Türkiye'ye geliyor" diye konuştu. Bozdağ, hukuk ve demokrasi konularında da Türkiye'nin daha ileri de olduğunu belirtti.

Merkel'in iç politikaya oynayan bir siyasetçi olduğunu ve Gezi Parkı olaylarıyla ilgili de konuştuğunu hatırlatan Bozdağ, şunları söyledi:

"Türkiye'deki görüntülerin kendisini korkuttuğunu ifade etti. Ben buradan bir kez daha söylüyorum. Almanya'da işlenen Neonazi cinayetlerinde hayatını kaybeden 8 Türk vatandaşı 2 tanede diğer insan olduğu zaman, aileleri anaları babaları, kardeşleri eşleri, katil olarak suçlayıp aradan 10 sene geçtikten sonra katillerin Neonaziler olduğunun ortaya çıkması da işin doğrusu beni korkutuyor. Yani bu kadar gerçekleri görmeyen veya bu kadar gerçeklerin üzerini örten bir demokratik yapı, bir hukuk devleti yapısı da bizi rahatsız ediyor. Bir yandan bakıyorsunuz 10 kişiyi öldüren kişinin yargılanmasında kelepçe yok, adeta manken gibi gösteri yapması temin edilirken öte yandan yargılananlar Türk olduğu zaman Berlin mahkemesinde cam kafes içerisinde mahkemeye çıkarılıyorlar. Bu gördüğüm manzarada işin doğrusu insan hakları adına, hukuk devleti adına, demokrasi adına o da beni korkutuyor. Almanya'daki insan haklarının, demokrasinin, hukuk devletinin standardı nedir, onu bir düşünmeleri lazım."

Türkiye'deki insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi konularda gelinen mesafenin AB ülkelerinin çoğundan iyi noktada olduğuna işaret eden Bozdağ, "Yaşananlara bakın orada, Türkiye'de yaşananlara bakın. Türkiye oralardan çok çok daha iyi. Bugün Avrupa Birliği ülkeleri sadece ekonomik kriz yaşamıyorlar. Aynı şeklide Avrupa Birliğinin değerleri konusunda da ciddi bir kriz yaşanıyor. Sayın Merkel'in bu açıklamaları aynı zamanda Avrupa Birliği değerleri konusunda yaşanan krizin de somut bir göstergesidir. Ekonomik krizleri düzeltirsiniz 2 gün 5 gün, 5 yıl sonra daha iyi noktaya gelir. Ama değerler krizini öyle kısa sürede düzeltemezsiniz.

- Hac kontenjanı-

Suudi Arabistan'ın Kabe'de devam eden genişletme çalışmaları nedeniyle hac kontenjanlarını yüzde 20 azaltmasına yönelik gelişmelerin sorulması üzerine Bozdağ, genişletme çalışmalarının henüz tamamlanmadığını ve Hac döneminde bazı sıkııtıların olabileceğine dair ülke yönetiminin değerlendirmeleri bulunduğunu söyledi.

Bozdağ, "Bu çerçevede, bütün hacı gönderen ülkelere hacı sayısının yüzde 20 oranında azaltılması konusunda bir karar aldılar. Bu kararları ilgili ülkelere bildirdiler. Biz gerek sayın Başbakanımız gerek sayın Cumhurbaşkanımız gerek Diyanet İşleri Başkanımız gerek biz gerek Dışişleri Bakanımız hep beraber bu kararın değiştirilmesi konusunda, en azından bu sene uygulanmaması konusunda bir çalışmayı da yürütüyoruz. Umarız ki bu çalışma olumlu neticeler verir" diye konuştu.

Bozdağ, Başbakan Erdoğan'ın, Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştiren Suudi Arabistan Milli Muhafız Ordusu Bakanı Prens Mutib Bin Abdullah el-Suud ile görüşmesinde bu konunun da konuşulduğunu belirterek, "Onlar da bu konuyu bir kez daha değerlendireceklerini söylediler. Oradan gelen son cevaba göre bakacağız. Eğer cevap olumlu olursa şu anda kurada ismi çıkan kardeşlerimiz Hac ibadetlerini yapma imkanı bulacaklardır. Şu an girişimlerimiz devam ediyor. Netice almazsak o zaman bu yüzde 20 oranında azaltma zorunluluktan dolayı kaynaklanarak yapılacaktır" ifadesini kullandı.

Yeni kura çekilip çekilmeyeceği yönündeki bir soruya ise Bozdağ, "Büyük bir ihtimalle kurayla olabilir. Ama onunla ilgili kararı Diyanet İşleri Başkanlığı verecektir" karşılığını verdi.

-Çözüm süreci-

Bozdağ, BDP Genel Başkanı Selahaddin Demirtaş'ın  çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerinin anımsatılarak, çekilme sürecinde bir durma olup olmadığı yönündeki soru üzerine ise şunları kaydetti:

"Terör örgütü mensuplarının Türkiye topraklarının dışına çıkmalarına ilişkin süreç devam ediyor. Tabi bu sürecin bitmesi son derece önemli ama devam ettiğini biliyorum şu anda. Tabi çözüm süreci içerisinde yapılacaklarla alakalı Türkiye'de pek çok değerlendirmeler yapılıyor, bundan sonrada yapılacaktır. Biz hep şunu söyledik. Biz demokrasinin standartlarını yükseltme, insan hak ve hürriyetleri konusunda daha ileri adım atma, hukun üstünlüğünü tesis etme konusunda bugüne kadar çok ciddi adımlar attık. Bundan sonra da bu alanları genişletici adımlar atmaya devam edeceğiz. Bu sürecin içerisinde olsun olmasın, Türkiye'nin demokrasisini daha ileriye taşıma noktasında kararlılığı çok açıktır. Onun için bu bir süreçtir. Bir günde bütün işlerin olup bittiği veya biteceği şeklinde değerlendirilmesi de yanlış olur. Bu süreç, devam eden bir süreçtir. Bu süreç içerisinde pek çok hadise olacaktır. Ama umarız, dileriz ki sonucunda terörün tamamen bittiği noktayla neticelenir."

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Başbakan Yardımcısı Bozdağ Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement