Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Burdur'da Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Musul bizim Misak-ı Milli sınırlarımızın içinde olan bir yerdir. Bunu söylerken birileri yanlış anlamasın kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok ama oldu bittiyle de Musul'un bir kan gölü haline gelmesine rıza göstermeyiz." dedi.

Kurtulmuş, Burdur'un Gölhisar ilçesindeki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, 5 önemli açılışı yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, başından beri hem Burdur'a hem de Gölhisar'a ellerinden gelen katkıyı vermeye çalıştıklarını söyledi.

Burada güzel şeylerin yapıldığını belirten Kurtulmuş, "İnşallah hep beraber 14 yıldır büyük hizmet etmiş olduğumuz Burdur hizmet almaya devam edecek." şeklinde konuştu.

Kurtulmuş, Türkiye'nin 15 Temmuz akşamında Anadolu ve Trakya topraklarının yaşadığı en hain ihaneti gördüğünü anlatarak, "Adına FETÖ denen bu örgüt, bu arada FETÖ ile Feto'yu birbirinden ayırın. Feto bunların Amerika'da saklanan ele başları, örgüt lideri. 'Fetullah' demeyin diye 'Feto' deyin diyorum. Bu adamın isminin yanında Allah'ın ismi olmaz. Dolayısıyla o Feto. Bir de bunların kurduğu örgüt var, TSK'dan emniyete kadar Türkiye'nin yargı sisteminden ekonomik kurumlarına kadar 40 yıl boyunca devletin içine sızarak her kurumun içinde faaliyet gösteren bir örgüt var. Bu örgütün adı da FETÖ." dedi.

"15 Temmuz'da, 40 yıldır hazırlandık, her yere girdik, vakit tamamdır. Şimdi darbe yaparız, milletin helal oylarıyla seçilmiş olan cumhurbaşkanlarını şehit eder, arkasında helal oylarla seçilmiş milli iradeyi temsil eden hükümeti alaşağı eder, Türkiye'de sıkı yönetimle yeni bir düzen kurarız zannettiler" diyen Kurtulmuş, FETÖ'nün darbeden sonra 1-2 saat içinde uluslararası kamuoyuna neler söyleyecekleri, hangi haber ajanslarıyla hangi haberleri geçeceklerini de tespit edip her şeyi planlı yaptığını kaydetti.

Kurtulmuş, FETÖ'nün 15 Temmuz'da tanklarını, tüfeklerini çıkardığını ve her şeyi tamamladığını belirterek, "Yalnız bir şeyi hesap edemediler. Cumhurbaşkanımızın yüzünde hiçbir korku ifadesi olmadan, ses tonunda hiçbir tereddüt olmadan, 'Çıkın meydanlara direnin ve bu eşkıyaya Türkiye'nin meydanlarını dar edin' dediği zaman o cesareti göstereceğini hesap edemediler." diye konuştu.

15 Temmuz'da o uçakları kullananlarla onların arkasındaki hukukçular, emniyet mensupları, iş adamları, öğretim üyeleri, savcılar ve hakimlerle Cizre, Silopi sokaklarında çukur kazarak oradaki insanların hayatlarını dar eden eşkıya arasında zihniyet olarak zerre fark olmadığını anlatan Kurtulmuş, Gaziantep'te 14 yaşındaki çocuğu canlı bomba olarak kullanıp 56 masum insanı gözlerini kırpmadan öldüren DEAŞ'ın eşkıyalarıyla FETÖ'nün eşkıyaları arasında hiçbir fark bulunmadığını vurguladı.

Kurtulmuş, oynanan oyunun adının "büyük ve güçlü bir Türkiye'ye müsamaha göstermemek, birilerinin önünde diz çöktürmek" olduğunu dile getirerek, "Bazen düşman, 60 darbecileri olarak karşımıza çıkar, bazen 28 Şubatçılar gibi, bazen karşımıza PKK olarak çıkar, bazen FETÖ, bazen DEAŞ bazen de farklı kılıkta çıkar ama amaçları aynıdır. Türkiye'nin önünü kapatmak ve güçlü bir şekilde var olmasını önlemektir. Allah'a çok şükür bu millet büyük bir millet olduğunu ortaya koydu." dedi.

"Musul'un bir kan gölü haline gelmesine rıza göstermeyiz"

Musul ile ilgili son günlerde çok şey konuşulduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Soruyu doğru sormak gerekiyor, asıl büyük resmi görmek gerekiyor. Oyun açıktır. Bir asır evvel Osmanlı cihan devletini bölerek Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra savaşın galipleri bu bölgede bir düzen kurdular. Bu düzenin adı, Sykes-Picot'tur. Yapay sınırlar çizdiler, sınırlar yapay sınırlardır, hiçbir sınırın diğerinden bir farkı yoktur. 100 sene evvel sınırlarla bu coğrafyayı böldüler şimdi istiyorlar ki zihinlerini ve gönüllerini bölsünler bu bölge halkının."

Musul'un çok kolay, bir kalemde silip atabilecekleri ve gözden çıkaracakları bir alan olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, "Musul bizim Misak-ı Milli sınırlarımızın içinde olan bir yerdir. Bunu söylerken birileri yanlış anlamasın kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok ama oldu bittiyle de Musul'un bir kan gölü haline gelmesine rıza göstermeyiz. Musul'da asırlardır yaşayan Türkmenler, Araplar, Ezidiler, Kürtler diğer unsurlar var. Bunlar hep beraber kıyamete kadar birlikte yaşamaya devam edecek. Şimdi Musul'da DEAŞ'ı temizliyoruz derken yanına Haşdi Şabi'yi ya da PKK/PYD'yi getirmeyin. Bölge halkı da kim nasıl istiyorsa öyle yaşasın." diye konuştu.

"Türkiye'nin çizdiği sınırlar çerçevesinde operasyonlar devam ediyor" diyen Kurtulmuş, Türkiye'ye karşı hiçbir şekilde zarar gelmeyeceğini söyledi.

"Biz laf olsun diye Başika'ya gitmedik"

Kurtulmuş, Irak'taki Türk askerinin varlığına değinerek, şöyle devam etti:

"Biz oraya laf olsun diye gitmedik. Irak Merkezi Hükümeti ve Kuzey Irak yönetiminin ve Musul halkının çağrıları üzerinde gittik. Orada yerli halkı eğiterek şimdi 3 bin tanesi Peşmergeyle beraber DEAŞ'a karşı mücadele ediyor. Birileri 'Başika'da Türkiye'nin ne işi vardır?' diye sorarsa biz de adama şunu sorarız, '10 bin kilometreden gelenlerin Irak ve Suriye'de ne işi var. Hangi tarihi ortaklıklarınız var?' Bu Kürtler, Araplar, Türkmenler, oradaki Şiiler, Sünniler hepsi bizim akrabamız, dostumuz. Biz Musul'un her sokağını biliriz, biz Suriye'de Halep'in, Şam'ın her sokağını biliriz. Her sokaktaki insanlar da Türkiye'yi bilir. Hepsinin dedeleri, ataları üzerinden nice hikayeleri vardır ve Osmanlı o hikayelerin ortasındadır."

Türkiye'nin bu sınavdan da başarıyla çıkacağını belirten Kurtulmuş, "Nasıl Suriye'de Cerablus'ta ve şimdi aşağıya doğru inip Münbiç'i de PYD'den temizleyerek nasıl Suriye'de Türkiye önemli bir adım atacaksa Türkiye inşallah Musul'da da Musul'un, Musul halkının olmasını sağlayacak kararlılığını sürdürecektir." dedi.

Kurtulmuş, Türkiye'nin daha da güçlü bir hale gelmesi için önümüzdeki günlerde başkanlık sistemini de Türkiye'nin gündemine getireceklerini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Etkin karar alan, hızlı karar alan, işlerini düzgün ve çok daha kısa bir sürede yapan yeni bir yürütme mekanizmasını kuracağız. Böylece Türkiye hem bu tür güçlerle mücadelede hem de Türkiye'nin ekonomik, sosyal gelişmesinde çok daha hızlı mesafe alacaktır. 2023'ü daha beriye getirmek, daha ileriye doğru daha hızlı koşmak için bunu bir teklif olarak Türkiye'nin gündemine getireceğiz. Bunu getirirken hiçbir önyargıyla hareket etmiyoruz. Kararı millet verecektir."

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, eşi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş ve beraberindekilerle konuşmaların ardından açılışı yapılan hastane, fen lisesi, kapalı pazar yerini gezdi. Kurtulmuş, AK Parti İlçe Başkanlığı binasının da açılışını yaparak, partililerle sohbet etti.