Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş Isparta'da Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilgili "Planları gayet iyi yapılmış, nerede ne yapacaklarını çok iyi bilerek yola çıkmış, içeride ve dışarıda çok sayıda destek almış olan bir eşkıya çetesi. Birçok desteklerle yola çıkmış olan bu eşkıya çetesi milletin iman dolu çelik göğsünde söndürüldü." dedi.

Ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Isparta'ya gelen Kurtulmuş, Süleyman Demirel Üniversitesinin (SDÜ) 2016-2017 akademik yıl açılışına katılarak ilk derste konuştu.

Kurtulmuş, SDÜ'de verimli ve bereketli bir yıl geçirilmesini temenni etti.

15 Temmuz darbe girişiminde 241 şehidin ruhunun şad olmasını dileyen Kurtulmuş, meydanlara çıkan, tankların tüfeklerin önünde duran kahraman milletin her birisinin önünde saygıyla eğildiğini söyledi.

Kurtulmuş, Isparta'da göğsünü siper eden, kamyonlarıyla siper olan bütün Ispartalıların da önünde sevgiyle eğildiğini dile getirdi. 15 Temmuz'u unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını vurgulayan Kurtulmuş, 15 Temmuz'un; Türk tarihinde Sakarya, Çanakkale, Kurtuluş Savaşları gibi her bir sayfasının iftiharlarla dolu, tarihin şanlı sayfalarından birisi olduğunu belirtti.

Kurtulmuş, "Planları gayet iyi yapılmış, nerede ne yapacaklarını çok iyi bilerek yola çıkmış, arkasında, içeride ve dışarıda çok sayıda destek almış olan bir eşkıya çetesi. Birçok desteklerle yola çıkmış olan bu eşkıya çetesi milletin iman dolu çelik göğsünde söndürüldü. 15 Temmuz'da en önemli kahır tarihlerinden birisi olacak olan o gece bir demokrasi destanına, şölenine, bu ülkenin istiklalinin ve istikbalinin kurtarıldığı bir büyük kahramanlık destana dönüştü." dedi.

Darbe girişiminin tarih boyunca görülen en büyük ihanet olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Nice ihanetler gördük, Diriliş Ertuğrul'u izliyorsunuz, orada birtakım ihanet sahneleri var. Onlar ne ki? Ona benzer ne ihanetler gördük. Bu ihanetlerin bir kısmı arkadan haince hançerlemelerdir, bir kısmı saray entrikalarıyla birtakım zarif ihanetlerdir. Ama bu millet onların hepsini aştı. İnanın ki 15 Temmuz, bu ihanetlerin hepsinden daha büyük bir ihanettir. Çünkü 100 sene sonra, bir asır sonra Ortadoğu coğrafyası yeniden şekillendirilirken büyük ve güçlü bir Türkiye istemeyenlerin, Türkiye'yi bertaraf etmesi için planlanan bir darbe teşebbüsüydü. Sıradan sadece bir iktidar değişimi değil, Allah muhafaza Sayın Cumhurbaşkanımızı bulup, şehit ederek o süreci başlatmış olsalar bugün bu toplantıyı burada yapıyor olmayacaktık. Türkiye'nin bütün şehirleri, Isparta'da da buna dahil olmak üzere belki kan gölüne dönecekti. Bu hain çetenin beklediği, hedeflediği bir iç savaş arkasından Türkiye'nin Irak ve Suriye gibi paramparça hale gelmesiydi."

"Adaletten ayrılmayacağız ama yufka yüreklilik de yapmayacağız"

Hain çetenin algı operasyonları da yaptığına dikkati çeken Kurtulmuş, bu çeteyle irtibatlı olan, bunların yanında, sağında, solunda, gölgesinde, arkasında duran hem kim varsa, bu hain teşebbüsün bedelini ödeyeceğini ve millete hesap vereceğini anlattı.

"Bu arada yanlış yapılanlar yok mu, var. Benim de bildiğim var, yanlışları düzeltiriz. Adaletsizlik, haksızlık yapmayız. Kurunun arasında yaş yanmaz." diyen Kurtulmuş, FETÖ'nün darbeyle kenara çekilmeyeceğini dile getirdi.

TSK'nın kendi içindeki parazitleri temizledikçe güçlendiğini, güçlendikçe Cerablus'taki, yurtdışındaki operasyonunu tıkır tıkır yaptığına belirten Kurtulmuş, aynı şekilde emniyetin, üniversitenin, yargı mensuplarının bunlardan temizlendiğini, devletin arındırıldığını bildirdi.

Kurtulmuş, FETÖ'nün "Haksızlık yapılıyor, mağduriyetler oluşturuluyor", "Türkiye'nin ekonomisi kötü gidiyor, yıkıldı yıkılacak" gibi algı operasyonları yaptığına işaret etti. Ülkede FETÖ mağdurlarının olmadığını ancak FETÖ çetesinin mağdur etmeye kalkıştığı 79 milyon insan olduğunu belirten Kurtulmuş, "Onun için adaletten ayrılmayacağız ama kusura bakmayın yufka yüreklilik de yapmayacağız." ifadesini kullandı.

"Aynı oyunun ikinci perdesi oynanıyor"

Kurtulmuş, "Bir asır evvelki oyun neyse aynı oyunun ikinci perdesini şimdi görüyoruz. Aynı oyunun ikinci perdesi oynanıyor, onlar sınırlarını böldüklerinde bölge insanların zihinlerini ve gönüllerini de bölmek istiyorlar. Türkiye olarak biz tam tersini yapacağız, bu bölgedeki insanların gönüllerini ve zihinlerini birleştireceğiz, ayrışmış olan bu sınırları anlamsız hale getireceğiz." diye konuştu.

DEAŞ'ın bir sonuç olduğunu, sebep olmadığının altını çizen Kurtulmuş, Irak'ın işgal edilmesinin, Suriye'de iç savaş olmasının DEAŞ terör örgütünün zeminini oluşturduğunu anlattı. Kurtulmuş, bütün bunları ortadan kaldırabilmek için Ortadoğu'da yeni bir düzeni kurmak, yeni bir düzeni oluşturmak mecburiyetinde olduklarını ifade etti.

Türkiye'nin bu coğrafyada güçlü bir şekilde var olmasının istenmediğini ve bunun önüne geçmeye çalışıldığını dile getiren Kurtulmuş, "Bu oyunu bozacağız, bu oyunu akılla, ilimle, bilgiyle ferasetle hikmetle bozacağız, bir arada birlikte olarak bozacağız." dedi.

Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Kurtulmuş, farklılığı zenginlik olarak gören bir toplumsal anlayışı bu coğrafyada inşa etmek zorunda olduklarını, Sünnilik, Şiilik, Türklük, Kürtlük, Araplık üst başlıklarıyla bölgede sorunların çözülemeyeceğini kaydetti.

Güçlü bir Türkiye'de hem ülkenin hem bölgenin hem de dünyanın sorunlarını aşacaklarını belirten Kurtulmuş, bunun için yeni bir düzen kurulabileceğini söyledi.

Kurtulmuş, "Güce değil, adalete dayalı bir sistem anlayışına ihtiyacımız var. Eğer Suriye'deki rejim güce değil de adalete dayalı olmuş olsaydı, Suriye'de belki iç savaş olmayacaktı. Güç, sorunları erteleyen bir şeydir, sorunları çözmez. Güce değil adalete dayalı bir sistemi inşa etmek zorundayız. Hukukun üstünlüğüne dayanan bir eşitlik anlayışına ihtiyacımız var." değerlendirmesinde bulundu.

"Bediüzzaman geleneğinden geldiklerini izafe etmelerini asla kabul etmeyiz"

"Eline, diline, beline sahip ol" prensibine sahip herkese kapının açık olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bunların kapısı herkese açık mı? Hayır. Kendi seçtikleri, kendi kontrol altına aldıkları, kendi afyonladıkları adamlarına kapıları açık, diğer bütün insanlara kapıları kapalı. Bunların ortak özelliği bu topraklara ait olmamalarıdır. Ne işin var Pensilvanya'da, madem bir suçun yoksa Türkiye'ye gel. FETÖ kendisinin Risale-i Nur geleneğinin içerisinden geldiğini söylüyor. Said-i Nursi 28 sene sürgün yaşadı bu topraklarda. Bunun 8 senesini bu ilde yaşadı, Barla'da. Isparta'da yaşadı, sürgün edildi, tahkir edildi. Mahkemeye gitti ama gidip falanca memlekete kaçıp, oradan bu ülkeye karşı bir ihanet içerisinde olmadı. Onun için bunların sahtekarlık yapıp, Bediüzzaman geleneğinden geldiklerini izafe etmelerini asla kabul etmeyiz. Bediüzzaman zorluklara göğüs gerdi, hiçbir şekilde bu ülkenin insanına bu topraklara zarar veren en ufak bir şey yapmadı. Kur'an ilimleriyle uğraştı, insanlara öğretmeye çalıştı."