Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizler, hepimiz ezelden gelen ve inşallah ebede giden bir mübarek davanın hizmetkarlarıyız. Biz, o davanın içinde hizmet etme aşkı ve şevkine sahip oldukça Rabbim bize olmamız gereken mevki ve makamı takdir etmiştir, takdir edecektir" dedi.
Erdoğan, Birlik Vakfı'nın iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, isimsiz kahramanlara çok şey borçlu olduklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, "Bizler, hepimiz ezelden gelen ve inşallah ebede giden bir mübarek davanın hizmetkarlarıyız. Biz, o davanın içinde hizmet etme aşkı ve şevkine sahip oldukça Rabbim bize olmamız gereken mevki ve makamı takdir etmiştir, takdir edecektir" ifadelerini kullandı.
Hedefe ulaşmakla mükellef olmadıklarını, hedefe ilerleyen yolda bulunmakla, o yolda ilerlemekle mükellef olduklarını vurgulayan Erdoğan, yolu unutup menzile ulaşmayı tek gaye olarak benimseyenlerin bugün düştükleri zavallı durumun görüldüğünü kaydetti.
Erdoğan, "Mesele şu okul değil, talebe değil, yoksulun elinden tutmak değil, o görüntünün altında meselesi güç olan, iktidar olan, hırsını tatmin etmek olanların düştükleri acziyeti bugünlerde sizler de çok iyi görüyorsunuz. İsimsiz nice kahramanın omuzlarında yükselen dava, sarsılmadan Allah'ın izniyle yolunda ilerliyor. Ama kendisine dünyalık kazanmayı, güç devşirmeyi, iktidar devşirmeyi gaye edinen sahte davalar her taraflarından dökülüyorlar. Ölmeden önce menzile ulaşmak için kendilerine her yolu meşru görenler, tökezleyip düşerler. ve işte görüyorsunuz. Düştüler, düşecekler" diye konuştu.
"Dava sancağını inşallah en yüksek burçlara doğru taşımaya devam edeceğiz"
Zaferi Allah'ın takdiri olarak görenlerin, büyük ve kadim davanın kutlu yürüyüşü içerisinde yollarında ilerlediklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugün neye sahipsek, hangi özgürlüğe sahipsek, bizden öncekilerin samimi fedakarlıkları sayesinde sahibiz. Unutmayın ki yarınki nesiller de sizlerin fedakarlıkları sayesinde bugünkünden çok daha fazlasına, çok daha fazla özgürlüğe sahip olacaklar. Hiçbir karşılık beklemeden, ikbal, makam ve mevki hırsına asla kapılmadan, doğru yoldan şaşmadan bu kutlu dava sancağını inşallah en yüksek burçlara doğru taşımaya devam edeceğiz. Bu kadim davanın hizmetkarları rehavete kapılıp, hırsa boyun eğer, farklı algıların peşine düşerlerse hem davaya hem de davayı bugünlere taşıyan isimsiz nice kahramana haksızlık etmiş olur, nankörlük etmiş olur. Bu insanlık davası içerisinde karşılık beklemeden ilerleyenler, gönülleri fethetmenin mücadelesini verenler, nefsinden önce taşıdığı sancağı kendisine dert edinenler de inanıyorum ki hak ettikleri yere gelirler."
Daha öncekilerin bir avuç insan olarak yola çıktıklarına işaret eden Erdoğan, o insanların "az kişiyiz" demeyip bahanelere sığınmadıklarını, zorun karşısında kolayı seçmediklerini kaydetti.
"Sürekli gönüller kazanarak ilerleyeceğiz"
O insanların, milletin de duasını alarak bir avuç sudan koskoca bir nehre dönüştüklerini belirten Erdoğan, "Aynı dava şuuruyla, aynı hareket ahlakıyla o nehri aldık, hamd olsun deniz yaptık, yapıyoruz. İnşallah bugünün gençleri de o denizleri alacak, okyanus yapacaklar. Buna inanıyorum. Sürekli gönüller kazanarak ilerledik, ilerleyeceğiz. İsimleri, makam ve mevkileri, nefsi hırsları değil insanı, milleti, ülkeyi, insanlığı öne çıkararak yürüdük, inşallah hep öyle devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Salondaki katılımcılardan bu geniş coğrafyadaki mazlumların Türkiye'ye baktıklarını akıllarında tutmasını istirham eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
" Mısır, Suriye, Irak, Libya, Afganistan, Somali, Myanmar bizlere bakıyor. Bizi istikbali olarak, bizi umudu olarak görüyor. Böyle bir mesuliyet altında olduğunuzu bilerek çok büyük bir dava taşının hamalları olduğumuzu bilerek kararlılıkla ve cesaretle geleceğe ilerleyeceğinize gönülden inanıyorum. Fakat, böyle bir mübarek ayda, böyle bir iftar sofrasında malum 'Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl'. Buraya bakarak bir gerçeği burada ifade etmek istiyorum. Ümmetin parçalanması için gayret edenlere karşı dik durmaya mecbur olduğumuzu özellikle hatırlatmak istiyorum. Bunun bizim için bir vecibe olduğunu hatırlatmak istiyorum. Ne yazık ki bunun gayreti içerisinde olanlar var. Bunun gayreti içerisinde olanlara karşı, ben karşımdaki şu topluluğu, hepsini, temel taşları, önemli dua taşları olarak görüyorum."
Başbakan Erdoğan, "Mübarek Ramazan-ı Şerif'in hem millet olarak hem de tek tek fertler olarak işte bu mesuliyeti bizlere tekrar hatırlatmasını, bu mesuliyetimizin ağırlığını tekrar idrak etmemizi sağlamasını temenni ediyorum. Allah her şeye kadirdir" dedi.
Samimi bir duanın, samimi bir çabanın er ya da geç insanlığı kuşatacağını anlatan Erdoğan, sözlerini, "Ramazan-ı Şerif'in işte bu hissiyat içerisinde hayırlara vesile olmasını, kutlu ve mübarek olmasını niyaz ediyorum. Ramazan hürmetine, semaya açılan o samimi eller hürmetine, bölgemizde kanın, gözyaşının, yoksulluğun, zulmün dinmesini Rabbim'den niyaz ediyorum. Rabbim, oruçlarımızı ve tüm ibadetlerimizi kabul etsin. Rabbim bizi, milletimi, Müslümanları korusun. Birlik Vakfı'na, değerli yöneticilerine, mensuplarına bu anlamlı iftar davetleri için teşekkür ediyor, başarılarınızın artarak devamını diliyor, hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum" şeklinde tamamladı.
Konuşmasının ardından Başbakan Erdoğan'a, Birlik Vakfı Kurucular Kurulu Başkanı ve eski Kültür Bakanı İsmail Kahraman tarafından günün anısına kristalden yapılmış portresi takdim edildi.
İftar duasını, Diyanet İşleri Başkanı Prof . Dr. Mehmet Görmez'in yaptığı yemeğe, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.
- İstanbul
Son Dakika › Politika › Birlik Vakfı'nın İftar Yemeği - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?