Bozdağ, Amasya'da Süreçle İlgili Konuştu

Amasya'ya gelen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, çözüm sürecinde Türkiye'nin birliğine, dirliğine zarar verecek hiçbir şeyin olmayacağını belirterek, "Bu süreç neticeye erdiğinde Türkiye'de artık bir terör örgütü kalmayaktır" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ çeşitli ziyaretlerde bulunup açılış programlarına katılmak üzere bugün karayolu ile Amasya'ya geldi. Bozdağ, valilik binası önünde Amasya Valisi Abdil Celil Öz ve protokol üyeleri tarafından karşılandı. İki öğrenci tarafından çiçek takdim edien Bozdağ, daha sonra Vali Öz'ü makamında ziyaret etti.

Ziyaret sırasında Amasya programı hakkında bilgi veren Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, basın mensuplarının Türkiye gündemine ilişkin sorularını da yanıtladı.

'27 NİSAN BİR TARİHİ DÖNÜM NOKTASI'

Bir basın mensubunun bu günün '27 Nisan muhtırası'nın yıl dönümü olduğunu söylemesi üzerine konuşan Bozdağ, "27 Nisan muhtırasının yıl dönümü demek fevkalade yanlış. Demokrasiye sahip çıkmanının yıl dönümü desek daha doğru olur. Milletin iradesini emanetine hukuka sonuna kadar sahip çıkmanının yıl dönümü olarak görmek lazım 27 Nisan'ı. Eğer 27 Nisan bildirisi netice almış olsaydı milletin iradesini temsil eden meclisimiz hükümetimiz bu bildiri karşısında esas duruşa geçmiş olsaydı o zaman bir muhtıradan bahsedilebilirdi. Ama neticeye baktığımızda demokrasiye sahip çıkan, milli iradeye sahip çıkan, milletin emanetine sahip çıkan, hukukun üstünlüğüne sahip çıkan, milletin kendilerine verdiği yetkiye sahip çıkan, onurlu bir duruş olmuştur. O yüzden 27 Nisan Türkiye'nin demokrasisi açısından, milli iradenin anayasamızda yazdığı gibi en üstün irade olması bakımından, hukukun en büyük güç olması bakımından bir tarihi dönüm noktasıdır. Türkiye'de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının en güzel işaretlerinden biri olmuştur" dedi.

'MİLLETİN İRADESİNİ ORTADA BIRAKIP KAÇAN BİR ANLAYIŞ YOK'

Hükümetin duruşu sayesinde parlementonun büyük bir kısmının her ne kadar bazıları o bildiriyi alkışlasa da Ak Parti grubunun onurlu duruşu sayesinde bu noktada büyük bir dönüşüm olduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Artık Türkiye'nin eski Türkiye olmadığının işaretidir 27 Nisan. Hatırlarsanız 12 Mart 1971 muhtırası mecliste okunduğu zaman dönemin partileri, milektvekilleri bunu dinlemişlerdir. Bazıları da alkışlamışlardır. Muhtırayı alkışlayan bir siyaset ve demokrasi anlayışından geliyoruz. veya darbe muhtıra geldiği zaman fotrünü alıp giden siyaset anlayışından geliyoruz. Milletin emanetini ortada bırakıp kaçan anlayışlardan geliyoruz. Ama 27 Nisan'a baktığımızda tabi ondan önce 28 Şubat da var. Orada da yine milletin iradesine sahip çıkılmamanın en güzel örneklerinden birini yaşıyoruz. Demorkrasimiz adına kötü millet adına kötü ama muhtıracılar adına sevindirici bir sonuç var. 27 Nisan bütün bunların hepsinden farklı şapkasını alıp giden bir lider yok. Milletin emanetini ortada bırakıp kaçan bir anlayış yok. Milletin iradesine müdahale etmek isteyenlere alkış tutan çoğunluk yapısı yok. O yüzden 27 Nisan o anlamıyla çok farklıdır. Demokrasiye, milletin emanetine, milli iradeye sahip çıkmanın ve Türkiye'de artık milli iradenin her alanda egemen oluşunun bir yıl dönümü olarak görmek lazım. Ben öyle görüyorum. İnşallah bundan sonra da öyle olacak öyle anılacak 27 Nisan" diye konuştu.

'KAMER GENÇ'İN KIZARACAK YÜZÜ YOK'

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile ilgili açıklamalarının sorulması üzerine Bozdağ şöyle konuştu:

"Ne söyleyeceğimi işin doğrusu bilemiyorum. Kamer Genç TBMM'de en uzun görev yapan milletvekillerinden bir tanesi. Aynı zamanda darbecilerin doğrudan seçtiği bir danışma meclisi üyesidir. Öyle de bir geçmişi var. Fakat ahlaki açıdan, üslubu bakımından onu nitelendirebilecek olumlu bir cümle, olumlu bir kelime bulma imkanı yok. Onun üslubuyla ona hitap edecek bir seviyeye de sahip değilim. Allah öyle bir seviyeye de bizi düşürmesin. Eğer bir gün düşürürse bilin ki biz çok büyük yanlışlar yapıyoruz. Türkiye adına, Türk parlementosu adına, milletimiz adına, milletimin iradesini temsil edenler adına Kamer Genç nedeniyle ben üzüntü içindeyim. Çünkü her sözü yüzümüzü kızartacak derecede. Onun belki kızaracak bir yüzü olmayabilir ama onu dinleyenlerin yüzünü kızartacak derece insanları maalesef rahatsız ediyor. Ama Kamer Genç konuşuyor. Söyleyecek lafımız yok. Artık milletimize havale ediyoruz."

'MİLLETİMİZ SEÇİMDE TERÖRÜ BİTİRME GÖREVİ VERDİ'

Çözüm süreciyle ilgili bir soruya cevap veren Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye için son derece tarihi öneme haiz bir süreç olduğunu belirterek, "30 yılı aşkındır devam eden terör belasının sona erdirilmesi, terör örgütünün silah bıraktırılması, akan kanını durdurulması bakımından başlatılmış önemli bir süreçtir. Bu süreç neticeye erdiğinde Türkiye'de artık bir terör örgütü kalmayacakktır. O yüzden sürecin içerisinde olup bitenlere dair herkes farklı bir takım yorumlara sahip olabilir, değerlendirmeler yapabilir. Bu değerlendirme yapanların yorum yapanların kendi takdiridir ama bizim niyetimizin bizim hedefimiz Türkiye'yi 30 yıldır devam eden terör belasından kurtarmaktır. Milletimizin birliğini, dirliğini daha güçlü bir noktaya taşımaktır. Ülkemizin her yerinde, her karış toprağında, huzuru, güvenliği tesis etmek ve bu iklimin kuşatıcılığını her insanımızın hissetmesini sağlamaktır. Bu çerçevede biz kararlar alıyor, adımlar atıyoruz. Bu adımları da milletimizin bize verdiğ yetkiler çerçevesinde yapıyoruz. Çünkü seçimde milletimiz terörü bitirme görevini de bize verdi. Terörü sonlardırma görevini de bize verdi. Biz milletimizin bize verdiği görevin gereğini yapıyoruz. İnşallah bu süreç neticesinde Türkiye terör belasından kurtulacaktır" diye konuştu.

'BU MİLLET KORKAKLARIN PEŞİNDEN HİÇ GİTMEDİ'

Terörden arındırılmış, bölücü terörle mücadelenin bittiği Türkiye'nin daha güçlü bir Türkiye olacağının altını çizen Bozdağ, "Büyük sıçramaları yaşayacaktır. İyi bir noktaya gidecektir. Türkiye'yi kimse tutamaz ondan sonra. 2023'e gitmek için 2023'ü Türkiye beklemeyecek. 2071'i de beklemeyecektir. Bu hedefleri daha erken zamanda hayata geçirme imkanı bulacaktır. Olan bitene dair korku pompalayanlara kulak asmamak lazım. Korku pompalayanlar kendileri korkuya teslim olduğu gibi Türk milletinin de bu korkuya teslim olmasını istiyorlar. Ama bu millet korkakların peşinden hiç gitmedi. Bundan sonra da gitmeyecektir. Yiğitlerin cesurların peşinden gitti. Tıpkı Atatürk gibi, tıpkı Fatih gibi, tıpki Kanuni gibi, tıpkı Recep Tayyip Erdoğan gibi yiğit insanların peşinden gidiyor. Şimdi de aynı şekilde yoluna devam ediyor" dedi.

'MİLLETİN BİRLİĞİNE ZARAR VERECEK HİÇ BİR ŞEY OLMADI'

Çözüm sürecinde Türkiye'nin birliğine dirliğine zarar verecek hiçbir şeyin olmadığını söyleyen Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Olması da mümkün değil. Çünkü bunun amacı birliği dirliği güçlendirmek, huzuru, güvenliği, refahı her alanda, her karış toprakta tesis etmektir. Kaçırılan güvenlik görevlileri serbest bırakıldı. Türkiye bir şey mi kaybetti ' Memleketin birilği dirliği zarar mı gördü ' Kamu görevlileri anasına, babasına, eşine, evlatlarına kavuşunca Türkiye ne kaybetti ' Silahlar sustu. Yaklaşık 4 aydır terörle mücadele kapsamında askerimizin, polisimizin başkaca kamu görevlisi veya insanımızın şehit olmadığı, şehit edilmediği bir Türkiye var. Şehit haberleri gelmiyor. Türkiye şehit haberleri gelmiyor diye bir şey mi kaybetti ' Hepimizin arzu ettiği şehit haberlerinin olmadığı bir Türkiye'yi oluşturmak değil mi? Neresi kötü ' Şimdi akil insanlar heyeti çalışıyor. Ülkemizin her yerinde geziyorlar, birlik diyorlar, dirlik diyorlar, huzur diyorlar, güvenlik diyorlar, kardeşlik diyorlar, gözyaşı kan olmasın diyorlar, silahlar sussun diyorlar, bu lafları söylemek Türkiye'nin birilğine dirliğine zarar mı verir ' Terör örgütü mensupları Türkiye topraklarını terk ediyorlar. Terketmesinler mi? Türkiye'de mi kalsınlar?" Türkiye topraklarını terketmesi, terör örgütü mensuplarının Türkiye topraklarının terörist unsunlardan arındırılmış olması, bütün hükümetlerin amacı değil mi bizim amacımız değil mi? Bütün siyaset kurumunun amacı değil mi? Hepimizin amacı. Öyleyse Türkiye toprakları terörden temizleniyor, bunun kötü olan yönü ne ' Memleketin birliğine, dirliğine, devletin bölünmez bütünlüğüne halel getiren yönü neresi ' Hepimizin mücadelesi bunu temin etmek değil mi? Şimdi herkesin arzu ettiği sonuçlar ortaya çıkıyor ama bundan rahatsız olanlar var. Onun için diyoruz ki bu süreç milletin hayrına yararına bir süreçtir. Biz de milletin hayrına yararına olan bu süreci milletimiz adına işletmekte karalıyız. İnşallah neticeleri de hayırlı ocaktır. Çünkü niyet hayırlı" dedi.

'EV HAPSİ ŞEHİR EFSANESİ'

Abdullah Öcalan'ın ev hapsine alınması, hatta meclise girmesinin yolunun açılağı yönünde halk arasında söylentilerle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Bozdağ, "Bir şeyi daha net söyleyeyim. Bu süreç içerisinde pek çok kampanya var. Bir karalama kampanyası var. Bir iftira kampanyası var. Birde bazıları kendi etrafına dönük konuşmalar yapıyor öyle kampanyalar var. Süreç içerisinde olup bitenlerle ilgili değerlendirme yaparken burada bizi bağlayan bir şey var o da şu; hükümetimizin yaptığı açıklamalardır. Sayın başbakanımızın yaptığı açıklamalardır veya hükümet olarak attığımız adımlar, yaptığımız işlerdir. Yasamanın yaptığı işlerdir. Onun dışında başkaları bir değerlendirme yapıyor. Terör örgütü veya BDP veya MHP veya CHP bir değerlendirme yapıyor. Onlar kendi siyasal beklentileri, çıkarları, hedefleri doğrultusunda açıklamalar yapıyor ama bazıları da çıkıp bunu sanki AK Parti hükümetlerinin görüşüymüş gibi AK Parti hükümetinin planı programıymış gibi başkalarının görüş ve düşüncelerini hükümete, partimize atfeden gayri ahlaki maalesef yaklaşımlarda mevcut. Onun için diyoruz ki, başkalarının söyledikleri değil bizim söylediklerimiz bizi bağlar. Başkalarının yapmak istedikleri değil, bizim yaptıklarımız bizi bağlar. Bu süreç içerisinde de biz yaptıklarımızla söylediklerimiz de milletin önündeyiz. Daha öncede biz söyledik. Böyle bir şey yok diye. Sayın başbakınımızda dahil hepimiz söyledik. Ama sürekli bu konu gündeme getiriliyor. Halkımızın böyle bir tasarruftan rahatsız olacağı çok açık, onun için de bu rahatsızlığı çoğaltmak için bu sürecin arkasına miletimizin koyduğu desteği azaltmak için bunlar uydurulan şehir efsaneleri" dedi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın açıklamasının ardından ziyaret basına kapalı devam etti.

YK,ST(MS/AK) - Amasya