CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (2) - Son Dakika
Politika

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (2)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "partili cumhurbaşkanı" tartışmalarına ilişkin, "Bir dayatma mantığı içinde 'benim düşüncelerimi ancak kabul edersiniz, etmezseniz ben size gösteririm' diyor.

25.05.2016 12:45

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "partili cumhurbaşkanı" tartışmalarına ilişkin, "Bir dayatma mantığı içinde 'benim düşüncelerimi ancak kabul edersiniz, etmezseniz ben size gösteririm' diyor. Yani elinde sopayla yasama organını açıkça tehdit ediyor. Yasama organının AKP kanadı da el pençe divan, elde sopa olan kişinin emrinde. Bu doğru değil. Neyin müzakeresini yapacağız." dedi.

Kılıçdaroğlu, NTV'de katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

"Başkanlık sistemiyle ilgili 'kan dökmeden getiremezsiniz' sözünüz çok eleştiri aldı. Bu cümlenize açıklık getirir misiniz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, başkanlık sistemini en iyi uygulayan ülke olan ABD'de kendi yasaları ve parlamentoları olan eyaletlerin bulunduğunu, sistemde, başkanın, en zayıf halka olarak yer aldığını anlattı.

Avrupa'ya ve dünyanın en büyük ilk 20 ülkesine bakıldığında, çoğunluğunun parlamenter sistemle yönetildiğini belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin 150 yıllık bir parlamenter sisteminin olduğunu ancak darbe döneminde çıkan yasalar nedeniyle bunun iyi çalışmadığını söyledi.

Sistemin iyi çalışması için anayasanın, yasaların değişmesi gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin belirlenmesinde ön seçimin zorunlu olması gerektiğini, böylece parlamentoda özgür iradenin ortaya konulabileceğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, yüzde 10 seçim barajının dünyanın hiçbir yerinde olmadığını ifade ederek, "Niçin getirildi seçim barajı? Kürtler, Meclis'e gelmesin diye. Hepimiz biliyoruz bunu ama söylemekten korkuyoruz. Bu ülkede kim, hangi gruptan, siyasi düşünceden varsa, insanlar niye sağa sola gitsinler? Gelsinler Meclis'te konuşsunlar. Yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı Meclis'e gelsin, indirelim yüzde 1'e." dedi.

Bütün cumhurbaşkanlarının, "kendisine ait yetkileri fazla bulduğunu" öne süren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

" Kenan Evren'e göre yapılmış bunlar. Değişmesi lazım bunların. 'Ben valileri tayin edeceğim, milletvekillerini, belediye başkanlarını, üniversite rektörlerini belirleyeceğim, üst yargıya atamaları yapacağım.' Yani 'her şeyi ben yapacağım' diyor. Nedir bunun adı? 'Başkanlıktır' diyor. Ben de çıkıp dedim ki 'böyle bir başkanlık sistemini kurmak isterseniz, kan dökmeden bunu yapamazsınız.' Yani biz demokrasiyi savunacağız, sokaklara çıkacağız, biz buna itiraz edeceğiz, siz TOMA'larınızla, silahlarınızla, ordunuzla, polisinizle bizi ezmeye ve öldürmeye çalışacaksınız, bizi ancak öldürürseniz bu sistemi getirirsiniz dedik."

"Kuzey Kore modeli uygulanıyor"

Kılıçdaroğlu, "Başkanlık konusunda, demokrasi çerçevesinin dışına çıkmayacak bir teklif olsa müzakere eder misiniz?" sorusu üzerine, "Nasıl bir sistem getirecekler önce bir ortaya koymaları lazım ama anayasa görüşmeleri sırasında yaptıkları, Erdoğan'ın açıklamaları, 'güçler ayrılığının değil de güçlerin uyumu' diye söylemler bizim bu söylemimizi doğruluyor. Obama, büyükelçi dahi tayin edemiyor." dedi.

Cumhurbaşkanının elinde her türlü yetkinin olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Parlamento da onun emrinde. 'Kalkın' deyince AKP milletvekillerinin tamamı kalkıyor, 'oturun' oturuyor, 'ağlayın' ağlayın, 'gülün' gülün... Bu model var, Kuzey Kore modeli aynen uygulanıyor Türkiye'de. Bu Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyada alay konusu olmasına yol açıyor. Kuzey Kore'deki diktatör nasıl alay konusu oluyorsa, bizde de alay konusu oluyor. Bunları kaldırmamız lazım. Bu bizim demokrasi tarihimize de ihanettir, bunun olmaması lazım."

Kılıçdaroğlu, demokrasiyi savunduklarının altını çizerek, "(Bizi yok etmeden bunu yapamazsın) diyoruz. Kan dökmek... Biz gidip onların kanını dökeceğiz değil. Siz gelip TOMA'larınızla, silahlarınızla bizi öldüreceksiniz kendi sisteminizi getirmek için, siz kan dökeceksiniz. Evet, onların elleri kanlı. Onlar, demokrasiye inanmıyorlar." diye konuştu.

"Bir dayatma mantığı içinde"

"Bir fiili durum var. Partili cumhurbaşkanı konusunu müzakere eder misiniz?" sorusuna, Kılıçdaroğlu, "Fiili durum şu; 'Ben Anayasaya, kanunlara uymuyorum, uymadığım için bir fiili durum yarattım ve suç işliyorum. Bunu yargı, halk, Adalet ve Kalkınma Partisi görmüyor. Beni suçlu konumdan çıkarın' diyor. 'Nasıl seni suçlu konumdan çıkaracağız?' Senin istediğin değişiklikleri yaparak." karşılığını verdi.

Fiili duruma değil de yasalara uygun davranılsaydı, tarafsızlık korunsaydı, siyasi partiyle bağlantılar kesilseydi, tam anlamıyla bir cumhurbaşkanlığı yapılsaydı, bu talebin dillendirilebileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bir dayatma mantığı içinde 'benim düşüncelerimi ancak kabul edersiniz, etmezseniz ben size gösteririm' diyor. Yani elinde sopayla yasama organını açıkça tehdit ediyor. Yasama organının AKP kanadı da el pençe divan, elde sopa olan kişinin emrinde, 'emredersiniz, blok olarak gideceğiz, blok olarak geleceğiz' diyor. Bu doğru değil. Neyin müzakeresini yapacağız. Biz şunu söyledik; Anayasa değişikliğini yapacaksak, darbe hukukunu bir bütün halinde ele almalıyız. Anayasa değişikliği, darbe hukukunu değiştireceklerse hay hay başımızın üstüne. Biz bu ülkeye demokrasi gelsin istiyoruz."

"Biz zaten her koşulda hazırız"

Kılıçdaroğlu, Meclis'te başkanlık ve yarı başkanlık konularında neler olacağına yönelik soruya, "Geçeceğini sanmıyorum." karşılığını verdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başkanlık ve partili cumhurbaşkanlığı sistemlerine karşı olduğuna yönelik açıklamalarını anımsatan Kılıçdaroğlu, benzer söylemin HDP tarafından da yapıldığını belirtti. Kendilerinin de karşı olduğuna yönelik açıklamalarına atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, "Dolayısıyla 330'u bulma şanslarının olacağını sanmıyorum." dedi.

"Erken seçim olasılığı nedir?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Erken seçime iktidar isterse her an götürebiliyor. Biz zaten her koşulda hazırız buna. Seçimden hemen sonra kendimiz, örgütlerimiz çalışmaya başladık, çalışıyoruz zaten." yanıtını verdi.

MHP'de kongre sürecinde yaşananlara ilişkin değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, "Bir partinin iç işlerine karışmak istemeyiz ama ortaya bir yargı kararı çıkmışsa bu yargı kararının gereği yapılmalıdır." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Muharrem İnce yeniden öne çıkmaya başladı, mitingler yapacağını söyledi, eleştirileri devam ediyor. Bu süreç nereye gidiyor?" sorusu üzerine, şunları söyledi:

"Türkiye'nin bu karmaşık ortamında partinin tek ses çıkarması lazım. Çünkü Türkiye'nin demokrasi çıtasını yükseltmesinin tek bir adresi var o da CHP, kim ne derse desin. Kızarız, eleştiririz ama her vatandaş, partili olsun olmasın, başka partiden olsun, sonuçta gelir şu cümleyi söyler: 'Evet, CHP demokrasiyi, özgürlükleri savunur', bu bizim için çok önemli. Bu ortamda yapacağınız demokrasi ve özgürlükler konusunda hepimizin ortak hareket etmesidir. Elbette ki arkadaşlarımızdan bazıları genel başkan olmak isteyebilirler, bunun mücadelesini verirler. Bunun kuralları vardır. Nedir kuralları? Gidersiniz tüzüğü açarsınız, tüzüğe bakarsınız belli sayıda delegeden imza toplarsınız, gelirsiniz kurultayınızı yaparsınız, aday olursunuz mesele biter."

"O kurala herkesin uymasını isterim"

CHP'de kurultayın yeni yapıldığını Türkiye'nin ise bugün karmaşa içinde olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bir dikta yönetimi var Türkiye'de. Bu dikta yönetiminden Türkiye'nin kurtulması lazım. İzlenen dış politika Türkiye'yi uygar dünyadan dışlamış durumda, biz bu durumda güç birliği, mücadele yapmak zorundayız. Sadece CHP için söylemiyorum bunu. Bütün sivil toplum örgütleri, demokrasiden, özgürlükten, cumhuriyetten, kadın erkek eşitliğinden, yoksullukla, işsizlikle mücadeleden yana olan bütün toplum kesimlerini, sendikalardır, sivil toplum örgütleridir, meslek kuruluşlarıdır, bunların bir arada topluca ses çıkarması lazım. Bu mücadeleyi böyle örgütlememiz lazım. Ama birilerinin heves edip de 'Ben toplayacağım', toplayabilir. Hiçbir zaman açıp da bir delegeye 'Sakın şuna oy verme, şuna imza verme' böyle bir şey aklımın ucundan geçmedi, geçmez de. Demokrasinin kuralı neyse ben o kurala herkesin uymasını isterim."

Yeni hükümet tarafından "Dostlarımızı çoğaltacağız, düşmanlarımızı azaltacağız" diye bir hedef konulduğu belirtilerek, düşüncesi sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Arzu ederiz, dostlarımızı çoğaltalım. Ama daha önceki başbakan da diyordu 'Komşularla sıfır sorun' diye. Hangi hale geldiğimizi gördük." diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dış politikanın milli olmasının önemine değinerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Muhalefetin de iktidarın da dış politika konusunda duyarlı olması lazım. Dış politika ülkelerin çıkarları üzerine inşa edilir. Biz 'dış politikada bunların yaptığı hataları nasıl telafi edebiliriz' diye, ben Irak'a gittim. Mısır'a iki büyükelçimizi gönderdik acaba nasıl Mısır ile tekrar dostluk kurulabilir, İsrail'e gönderdik. Filistin'e, ABD'ye gönderdik, AB'de çalışıyoruz. Biz gidip bunların yaptığı bütün hataları toparlamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bizim işimiz bu bağlamda daha zor. Bugün bütün Avrupa, uygar ülkeler Türkiye'yi büyük bir endişeyle izliyor. Sadece biz 'diktatör' demiyoruz, onlar da diyorlar."

(Bitti)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement