GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları- Akçakoca ilçesindeki konuşmadan detaylar - Genel Başkan Kılıçdaroğlu: - "Ben rahmetli Ecevit'in geleneğinden geliyorum. Rahmetli derdi ki 'Ne ezen, ne ezilen insanca, hakça bir düzen'. Biz insanca ve hakça bir düzeni gerçekleştirmek için yola çıktık"- " Eğer bu ülke büyüdüyse, kalkındıysa bu emeklilerin zamanında çalışmalarından oldu"- "Düzgün, namuslu, hesap veren bir anlayışla ülkeyi yönetmek istiyorum" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, rahmetli Bülent Ecevit'in geleneğinden geldiğini belirterek, "Rahmetli derdi ki 'Ne ezen, ne ezilen insanca, hakça bir düzen'. Biz insanca ve hakça bir düzeni gerçekleştirmek için yola çıktık" dedi.Kılıçdaroğlu, partisinin Düzce Anıtpark Meydanı'nda düzenlediği mitinginde, ülkeyi kimin yönettiğinin belli olmadığını, cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birisinin yaşandığını söyledi. Kılıçdaroğlu, konuşmasına okunan akşam ezanı dolayısıyla ara vererek, ezanın bitmesini bekledi. Türkiye'nin iyi, ahlaklı ve halka hesap veren bir yönetime ihtiyacı olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Eğer bu yönetimi gerçekleştirebilirsek bizler Türkiye'de hep birlikte kardeşçe, huzur içinde, kimseyi ötekileştirmeden, inancını, yaşam tarzını sorgulamadan yaşayabiliriz. Ben size bunun sözünü veriyorum. Benim inancım, hayat felsefem şudur, 'İnsan Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üstünde yeri vardır."Türkiye'nin kendi sorunlarını aşabilecek bilgi ve beceriye sahip olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, ülkede eksik olanın namuslu, dürüst ve hakkı düşünen siyaset olduğunu ifade etti. "Ben rahmetli Ecevit'in geleneğinden geliyorum" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Rahmetli derdi ki 'Ne ezen, ne ezilen insanca, hakça bir düzen.' Biz insanca ve hakça bir düzeni gerçekleştirmek için yola çıktık. Emekliye Ramazan ve Kurban Bayramında niye ikramiye veriyoruz? İnsanca, hakça bir düzen olsun. Bir bayramda torununa harçlık vermek çok mu Allah aşkına. Onlar izin vermiyorlar. Parayı bulamazsın diyorlar. Şimdi anlaşıldı ki bu para var. Zaten biz biliyorduk. Kaldı ki bizim emeklilere vefa borcumuz var. Eğer bu ülke büyüdüyse, kalkındıysa bu emeklilerin zamanında çalışmalarından oldu. Kimi fabrikada, kimi tarlada, kimi dükkanında, kimi devlet dairesinde, kimi askeriyede çalıştı. Herkes çalıştı ve emekli oldu. İnsanca yaşaması, insanca geçinmesi lazım. Huzur içinde olması lazım. Bunların sağlanması gerekiyor. Namus sözü, Kılıçdaroğlu sözü. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Her eve bereket, her eve huzur getireceğim. Her evdeki çocuklar karnı tok uyuyacak. O evlatlarımızı başımızın üstünde taşıyacağız. Hiç meraklanmayın bunların tamamını yapmak benim boynumun borcudur."- Yeni bir siyaset anlayışı-Kılıçdaroğlu, yeni ve ahlaklı bir siyaset anlayışı getireceklerini dile getirerek şunları söyledi: "Ama benim sizden istirhamım var. Ben geliyorum, sizin için konuşuyorum, sizin için mücadele ediyorum benim köşeyi dönme gibi bir hastalığım, sarayda oturma gibi bir alışkanlığım yok. Siz nasıl yaşıyorsanız ben de öyle yaşıyorum. Mütevazi bir evde yaşıyorum. Bir lüksüm de yok benim ama bu ülkeyi yönetmeye talibim ben. Düzgün, namuslu, hesap veren bir anlayışla ülkeyi yönetmek istiyorum. Bunun için sizden milletvekili istiyorum. Siz oy verdiniz, oy verdiğiniz parti size hizmet vermedi. E yeter artık deyin. Kavgadan bıkmadınız mı Allah aşkına. Çocuklarınıza yazık günah değil mi? Onların çocuklarının işi var diye, sanıyorlar ki herkesin çocuğunun işi var. Esnaf borç batağında, kredi kartı, tüketici kredisi faizleri tam bir tefeci faizi gibi bankalar uyguluyor. Bu faizlerin en az yüzde 80'ini sileceğim. Vatandaşı borç batağından kurtaracağım."Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: "Bir şeyi daha sakın unutmayın, Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır. Anlaştık değil mi? Ben saray için değil, Ankara'daki beyler için değil, ben bu ülkenin insanları için, işçisi, çiftçisi, emeklisi, köylüsü, sanayicisi, kim üretiyorsa, kimin ne derdi varsa ben onlar için çalışıyorum. Halk için çalışıyorum. Ecevit'in geleneğinden geliyorum. Aynı doğrultuda yolumuza devam ediyoruz. Ne ezen olacak, ne ezilen olacak. İnsanca hakça bir düzen olacak. Bunun mücadelesini veriyoruz."- Sorunları aşacak tek parti CHP'dirDüzce'deki mitingin ardından Akçakoca ilçesine geçen Kılıçdaroğlu, burada vatandaşlara seslendi. Türkiye'de birçok sorun bulunduğunu, bu sorunları aşacak tek partinin CHP olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: "Bakın açık ve net söylüyorum. Parlamentoda 4 parti var. Bir partiye bakın ülkeyi bu hale getirdi. 13 yıldır yönetti, Türkiye'nin hiçbir sorununu çözmedi. İşsizlik mi, dış politika mı, eğitim mi, hangi alana bakarsanız bakın sorunlar var. Diğer partiye bakın o da her şeye 'hayır' diyor. Hayır diyorsan niye seçimlere giriyorsun. Her şeye olmaz. Bu da doğru değil. Siyasetin bir uzlaşma kültürü vardır. Bir başka parti var o da denklem dışı. Geriye bir parti kalıyor. Adam gibi bir parti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bir partisi. Ülkeyi düşünen bir parti. Uzlaşma kültürü olan bir parti. 'Önce ben önce parti' diyen değil 'Önce Türkiye' diyen bir parti. Budur bizim derdimiz. Ülkemizin sorunlarını çözeceğiz. O açıdan sizden milletvekili istiyoruz. Sandığa gidin tabloyu değiştirin. Düzce'nin kaderini hep beraber değiştirelim."Konuşmasının ardından vatandaşlara karanfil atan Kılıçdaroğlu, daha sonra kentten ayrıldı.
Son Dakika › Politika › CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?