CHP Grup Başkanvekili Özel Açıklaması

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Darbe anayasasından ve darbe kanunlarından Türkiye'yi kurtaracak her türlü masada büyük bir memnuniyetle, büyük bir gayretle otururuz. Ama kimse parlamentoyu kendine ait olan planın parçası yapmaya çalışmasın. Bu parlamentodaki 550 milletvekili 1 Kasım'da aldıkları yetkiyi 1 Şubat'ta, 1 Mart'ta, 1 Nisan'da başkalarına devretmek için almadılar" dedi.

Özel, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Meclis'in çalışma yöntemini, torba kanun ve temel kanun uygulamalarını eleştirdi.

Yeni hükümetin 30 Kasım 2015'te güvenoyu aldığını, o günden sonra 934 kanun tasarı ve teklifinin Meclis'e yönlendirildiğini aktaran Özel, bunlardan 26'sı uluslararası anlaşma olmak üzere 29'unun komisyonlardan geçtiğini belirtti.

"Bir ayda üç kanun çıkardık, üçünün de ana komisyonu Plan ve Bütçe Komisyonu" diyen Özel, ihtisas komisyonlarında görüşülen hiçbir kanun olmadığına işaret etti.

Birbiriyle ilişkisi olmayan düzenlemelerin torba halinde bir kanunda birleştirildiğini ve ilgili komisyonlar yerine topluca Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınarak, Genel Kurul'a indirilmeye çalışıldığını anlatan Özel, milletvekillerinin uzmanlık alanları doğrultusunda görev yaptıkları ihtisas komisyonlarının işlevsizleştirildiğini savundu.

Genel Kurul'da da içtüzüğün çok maddeli kanunların görüşülmesini kolaylaştırmak amacıyla getirdiği temel kanun uygulamasına başvurulduğunu, 12 maddelik bir kanunun bile temel kanuna dönüştürülerek, bölümler halinde görüşülmesinin önünün açıldığını dile getiren Özel, şöyle konuştu:

"Burada yapılmaya çalışılan şudur; yepyeni bir Meclis var, 550 milletvekili var, 934 kanun teklifi vermişler, arı gibi çalışmaya hazırlar ama Meclis Başkanı eliyle 550 milletvekiline 'sizin uzmanlık alanlarınız, deneyimleriniz ve komisyon görevlerinizin bizim için hiçbir önemi yok. Komisyonların başına birer dayıbaşı oturttuk' deniyor. Dayıbaşılar da diyor ki 'Biz bu komisyonu çalıştırmayacağız arkadaş, bu Plan Bütçe'de görüşülsün'. Muhalefet partilerini şeklen dinleyip, indir kaldırla kanun fabrikasına kanunları yolluyorlar."

İhtisas komisyonlarını etkisizleştirmenin tüm milletvekillerine hakaret niteliğinde olduğunu savunan Özel, "Bu sarayın talebi. Bu, saraya turkuaz halılarla yol döşeme niyetinde olan Meclis Başkanı'nın yaklaşımı, yönlendirmesi ve komisyon başkanlarının asker gibi görevlerini yapması sonucunda, parlamenter sistemi işlevsizleştirme, Meclis komisyonlarını yok sayma, milletvekillerini değersizleştirme ve 'Sistem çalışmıyor, başka sistem arayışına girelim' demekten başka bir şey değildir" diye konuştu.

-"Kapımız açık"

Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın yeni anayasa süreciyle ilgili kendilerine göndereceği mektubu beklediklerini ifade eden Özel, kapılarının açık olduğunu, mektuptaki talepleri değerlendireceklerini söyledi.

Özel, şu değerlendirmelerde bulundu:

"CHP başta darbe hukuku, darbe hukukunun bir kısmı olan darbe anayasası ve çok eksiği olduğunu düşündüğümüz içtüzük konusunda her türlü iyileştirmeye katkı vermeye hazırdır. Parlamentonun itibarının yükseltilmesini içerecek her türlü içtüzük değişikliğine, her geçen gün daralmakta olan özgürlük alanlarını, yerlerde sürünen basın özgürlüğünü, her gün artan insan hakları ihlallerini durduracak, darbe anayasasından ve darbe kanunlarından Türkiye'yi kurtaracak her türlü masada büyük bir memnuniyetle, büyük bir gayretle otururuz. Ama kimse parlamentoyu kendine ait olan planın parçası yapmaya çalışmasın. Bu parlamentodaki 550 milletvekili 1 Kasım'da aldıkları yetkiyi 1 Şubat'ta, 1 Mart'ta, 1 Nisan'da başkalarına devretmek için almadılar. Hepimiz aklımızı başımıza alalım. Biz bu yetkili parlamenter sistem içinde görev yapmak için aldık. Bu sistemi güçlendireceğiz, bu sistem içinde çalışacağız."

-"Saraydan aldığı talimatla parlamenter sisteme darbe yapmaktadır"

CHP'nin parlamenter sistemi savunacağını belirten Özel, "Adalet ve Kalkınma Partisi saraydan aldığı talimatla, Meclis Başkanı eli ve komisyon başkanlarının marifetiyle parlamenter sisteme darbe yapmaktadır. Parlamenter sistemi tıkamakta, uzmanlık komisyonlarını çalıştırmamakta ve parlamenter sisteme yaptığı darbeden sonra ülkede bir sistem tartışması açmaya çalışmaktadır. Bu oyuna gelmeyeceğiz, Türkiye kamuoyunun da gelmemesi gerekir" dedi.

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kullandığı Türk tipi başkanlık sözlerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine CHP'nin anayasanın ilk dört maddesinden taviz vermeyeceğinin altını çizdi.

Daha önce oluşturulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu masasından muhalefet partilerinin kalkmadığını, komisyonun iktidarın tutumu nedeniyle dağıldığını söyleyen Özel, "Eğer bu masadan kaçmayacaklarsa biz oturmaya varız. Geçen sefer o masayı tıkayan temel yaklaşım başkanlık sistemi inadıydı. Eğer o inatla geleceklerse baştan tıkamak istedikleri bir müzakereyi şeklen başlatıyorlar demektir. CHP, parlamenter sistemden ve anayasanın ilk dört maddesinden taviz vermez. O yüzden de yapılmaya çalışılan darbenin Türk tipi veya başka tipte olması bizi ilgilendirmez. Biz ne yapılmaya çalışıldığını farkındayız ve bu konu da müzakereye açık değil" diye konuştu.

-"Yemeğin aşçıları olmayız"

Komisyonda iki model geliştirilmesi ve bunların halk oyuna sunulmasına ilişkin bir yaklaşımın olduğu haberlerinin hatırlatılması üzerine de Özel, CHP'nin komisyon iradesine saygılı olduğunu, ancak bu tür değerlendirmelerle kurulacak komisyonun başkanlık sistemini müzakere edebilir bir yapı olduğu algısının yaratılmak istendiğini savundu.

CHP'nin, anayasanın ilk dört maddesi ile parlamenter sistemden oluşan 5 kırmızı çizgisi bulunduğunu vurgulayan Özel, "Biz Sayın Cumhurbaşkanının arzusuna uygun olarak o komisyonda pişirilecek bir yemeğin aşçıları olmayız" ifadesini kullandı.

Özel, parlamenter sistemi savunmaya devam edeceklerini belirterek, "Parlamenter sistemin bir Hitler doğurmasına izin vermeyeceğiz. Aslında tam doğru yere temas etti Sayın Cumhurbaşkanı; 'Bir parlamenter sistem Hitler'i doğurdu' diyor. Biz Türkiye'deki bugünkü parlamenter sistemin bir Hitler doğurmasına karşıyız. Buna da izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

-"Turşu yapma niyetinde değiliz. Anayasa yapacağız"

Komisyonun çalışma süresiyle ilgili soruları da yanıtlayan Özel, şunları kaydetti:

"Turşu yapma niyetinde değiliz. Anayasa yapacağız. O yüzden 90 gün, 60 gün turşu için uygun bir süre olabilir, anayasa için yeterli bir süre olduğunu değerlendirmiyoruz. Bu komisyon daha oluşmadan iradesine ipotek koymak, belli şartlarla sınırlamak isteyenler var. Elbette yukarılardan gelen baskıların farkındayız ama komisyonu, bir üst işveren edasıyla üretim baskısına zorlamak doğru değil. AKP tipi üretim baskıları iş cinayetlerine sebep oluyor. Böyle bir baskı da bir hukuk cinayetine sebep olabilir. Üst işveren alt işveren ilişkisi içinde olmayı reddettiğimiz Sayın Cumhurbaşkanı ve onun sözcülerini parlamentoyu ve kurulacak komisyonu üretim baskısı altında tutmamaya davet ediyoruz."

İran'ın Ankara Büyükelçisinin Dışişleri Bakanlığına çağrılmasıyla ilgili soruyu yanıtlarken de iktidarın dış politikasını eleştiren Özel, ancak gelişmeler doğrultusunda büyükelçiden bilgi istenmesinin, dışişleri temayülleri içinde mümkün ve gerekli olduğunu belirtti.