CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hakkında düzenlenen fezlekeyi eleştirerek, "Ben sizden çekinmem ben sizin ağa babalarınızdan da çekinmem. Ben sadece milletimin önünde eğilirim. Beni hapse atmak değil darağacına da çıkartsanız söyleyeceğim budur. Benim dokunulmazlığa ihtiyacım yok dilekçem burada grup toplantısından sonra göndereceğim" dedi.
Kılıçdaroğlu hakkında düzenlenen fezleke CHP'nin bugünkü grup toplantısında protesto edildi. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Kılıçdaroğlu hakkında fezleke hazırlanmasına neden olan sözlerini okudu, milletvekilleri ve salonda bulunanlar ayağa kalkarak hep bir ağızdan Hamzaçebi'nin sözlerini tekrarladı. Hamzaçebi, dokunulmazlıklarını kaldırılması için TBMM Başkanlığı'na dilekçe vereceklerini açıkladı. Yapılan protestonun ardından Kılıçdaroğlu sözlerine, "Hiç merak etmeyin. Hukukun üstünlüğü nedir
onlara öğreteceğiz. Bu ülkede herkesin demokrasi ve özgürlük isteme hakkı var. Onlara öğreteceğiz" diyerek başladı.
Geçen haftaki grup toplantısında eleştirdiği Türk-İş'ten mektup aldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Mektupta diyor ki, CHP genel başkanı bu eleştiriyi yaparak Türk-İş bizim arka bahçemiz olsun diyor. Bu kadar sığ bir anlayışı şiddetle reddediyorum. Aksine hiçbir siyasi partinin arka bahçesine dönüşmesini istemiyoruz" dedi.
Çalışan Gazeteciler Günü'ne değinen Kılıçdaroğlu, "Gönül isterdi ki bu günü demokratik bir ülkenin basın emekçilerinin bayramı olarak kutlayalım. Özgür basını temel olarak içinde barındıramayan rejime demokrasi denilebilir mi? Basının özgürlüğünü yitirdiği bir ülkede demokrasi varlığını sürdürebilir mi? Başbakan'a sormak istiyorum şiir okuduğu için hapse atılmakla, kitap yazdığı için hapse atılmak arasında ne fark var. Dünün mazlumu bugünü zalimi oldu" dedi.
Konuşmasında Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasına değinen Kılıçdaroğlu, "Her şeyimiz eksikti bir de terörist Genelkurmay başkanımız oldu. Özel yetkili savcıların daha yaratıcı olmalarını bekliyorum daha iyi espriler bulabilirler. Ama bir şeyi merak ediyorum Genelkurmay başkanı terörist olursa o ülkenin Başbakan'ı ne olur? Allah size akıl fikir izan versin. Onları mizah dergilerine havale ediyorum" diye konuştu.
Başbuğ'un bu hükümetin onayıyla orgeneralliğe terfi ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Nasıl oluyor da bütün bunlardan sonra böyle bir tabloyla karşılaşıyoruz. İki ihtimal var. ya başbakan İlker Başbuğ'un terör örgütü yönettiğini biliyordu ama ses çıkarmadı. İkinci ihtimal Başbakan İlker Başbuğ'un terör örgütü yönettiğini bilmiyordu. Bu daha büyük bir suç o kadar istihbaratın var ama bunu bilmiyorsun. Bir ihtimal daha var. Ben biliyordum ama gücüm yetmiyordu şimdi gücüm yettiği için içeri aldırdım. O zaman demek ki mahkemeler sizin emrinizde. Sayın Başbakan siz bu davanın hala savcısı
mısınız?"
Konuşmasında Uludere'de 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaya da değinen Kılıçdaroğlu, "Uludere'de öldürülen vatandaşlarımızın nasıl öldürüldüğünü sormaya devam edeceğiz. Önce bu bombalama oluyor, sonra emekli Genelkurmay Başkanı tutuklanıyor ve en sonunda ana muhalefet lideri için fezleke hazırlanıyor. Hepsi 12 günde oluyor. Ne zaman AKP sıkışsa çekmeceden bir dosya çıkarıyor. Uludere'de istihbaratı kimden aldınız diye tekrar soruyoruz. Bu istihbaratı heronlardan mı aldınız yoksa İncirlik'e konuşlanmış
insansız hava araçlarından mı aldınız? Açıkça soruyorum, İsrail'den mi aldınız, Amerika'dan mı aldınız? Neden gerçeği açıklamıyorsunuz neden halktan gizliyorsunuz? Yoksa bunu açıkladığınızda ülke güvenliğini ihale ettiğiniz odakların halk tarafından öğrenilmesinden mi korkuyorsunuz? İşte kendi ülke güvenliğini başkasına ihale edenlerin düştüğü durum. Bu olay Avrupa'da olsaydı ne olurdu? Hemen sorumlular görevden alınır savunma Bakanı da istifa ederdi. İstifa etmesi için demokrasiyi benimsemiş olması,
halkına saygı duyması ve ar damarının çatlamaması lazım. Yerine gelince belgem var diyorsun şu istihbaratı kimden aldın onu da bir açıkla. Dokunulmazlığımın kaldırılması için fezleke hazırlandı. Bunların adil yargısı basılmamış kitabı toplatan yargıdır. Bunların adil yargısı parasız eğitim isteyen öğrencileri aylarca içeride tutan yargıdır. Eski bir Genelkurmay Başkanının terörist diye tutuklama bu arkadaşlara nasip olmuştur. Önümüzde Deniz Feneri davası varken siz mi adil yargılamadan söz edeceksiniz"
diye konuştu.
Konuşmasının sonunda da hakkında düzenlenen fezlekeye değinen Kılıçdaroğlu, "Benim dokunulmazlığa ihtiyacım yok dilekçem burada grup toplantısından sonra göndereceğim. Ben korkuyla siyaset yapanlardan değilim. CHP Genel Başkanı ile hesaplaşmak mı istiyorsun kaldırın dokunulmazlığımı. Ben sizin özel yetkili mahkemelerinizden korkmam. Siz kim oluyorsunuz? Siz kime diz çöktürmek istiyorsunuz? Ben sizden çekinmem ben sizin ağa babalarınızdan da çekinmem. Ben sadece milletimin önünde eğilirim. Beni hapse
atmak değil darağacına da çıkartsanız söyleyeceğim budur" dedi. - ANKARA
Son Dakika › Politika › CHP Grup Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?