CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bütün garibanların, esnafın, sokak satıcılarının, alın teri ile gelir elde edip, çoluğuna çocuğuna nafaka götürenlerin sözcüsüyüm, temsilcisiyim ve olmaya da devam edeceğim." dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında, esnafın sorunlarına yönelik 17 maddeden oluşan önerilerini sıraladı.
Kahvecilerle ilgili söylediklerinin eleştirildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Kahvecilerle ilgili birşey söyledim, kıyamet koptu. 'Vay bunu nasıl söylersin, sen kağıt oynamasını biliyor musun?' diye. Bir daha söylüyorum; Bütün garibanların, esnafın, sokak satıcılarının, alın teri ile gelir elde edip, çoluğuna çocuğuna nafaka götürenlerin sözcüsüyüm, temsilcisiyim ve olmaya da devam edeceğim." diye konuştu.
Bir şeyi anlatırken, sorunu bilmek, sorunu yaşayanı dinlemek gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bütün milletvekili arkadaşlarımı görevlendirdim. Dedik ki; 'İllere dağılacaksınız. Dükkan sahibi, esnaf, oda hepsiyle görüşün. Sorunları nedir, bir rapor yazın ve raporu genel merkeze gönderin'. 81 ile biz milletvekili gönderdik ama saray lütfedip, 3 tane esnafı çağırıp dinlemedi bile. Bakın 'çağırıp' diyorum, zaten gitmez esnafın ayağına ama biz, bütün milletvekillerimizi esnafın ayağına gönderdik. Dinleyin, bakın dertleri ne? Bunu cumhuriyet tarihinde yapan başka bir parti yok." ifadelerini kullandı.
"18 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor?"
CHP'li milletvekillerinin oluşturduğu raporlardaki detayları paylaşan Kılıçdaroğlu, 30 bin kırtasiyeci esnafının, "Bütün bir yıl içinde satışımızın yüzde 40'ını okulların açıldığı ayda yapıyoruz. Şimdi okullar açılmadı, mallar elimizde kaldı perişanız." dediğini anlattı.
Trabzon'da bir esnafın, "60 yıldır esnaflık yapıyorum. İşler o kadar kötü ki geçmişle kıyas kabul edilemez. Böylesi kötü bir dönemi 60 yıldır görmedim" ifadelerini aktaran Kılıçdaroğlu, "Bu esnaf kardeşime sormak isterim; 18 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? 18 yılda Türkiye'yi bu noktaya kim getirdi? Eğer bunu da sorgularsan o zaman doğruyu kesin bulursun." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de devlet okullarında, üniversiteler ve yurtlarda 50 bin kantin işletmecisinin olduğunu, 300 bin kişinin kantinden geçindiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, bir kantin işletmecisinin, "6 ay daha okullar açılmazsa biz mahvoluruz." dediğine işaret ederek, kantin işletmecilerinin, "En azından okullar kapalıyken kira almayın" şeklindeki taleplerini dile getirdi.
Manisa'da bir demirci esnafını ziyaret eden milletvekilinin, raporunda, "Dükkanından içeri girdiğimiz 100'e yakın esnaftan Bağkur primini ödeyen sadece bir esnafla karşılaştık" yazdığını anlatan Kılıçdaroğlu, servisçilerin sorunlarını da paylaştı.
Okul servis aracı alan bir servisçinin, taksitlerini ödeyemez hale geldiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, esnafın araç muayene fiyatlarının artırılmasından da şikayetçi olduğunu söyledi. Servisçilerin ihale sonucu verilen teminat mektupları olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Pandemi mücbir sebep sayılsın. Teminat mektuplarını iade edin. Biz, bankalara boşu boşuna para ödemeyelim." dediklerini ifade etti.
"Kahveciler, 'O zaman kağıt parayı da yasaklayın' diyorlar"
Kahvehane, kuaför, berber, restoran ve kafe işletenlerin sorunlarına da değinen Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 130 bin kahve, kıraathane ve çay ocağı olduğunu, bu iş yerlerinde 400 bin kişinin çalıştığını bildirdi.
Kahveci esnafının yüzde 70'inin borçlu olduğu için uygun fiyatlarla sağlanan krediyi de alamadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Diyorlar ki; 'Hijyen kurallarına uygun olarak, sağlık koşullarına da dikkat edelim taş ve kağıt oyunlarını serbest bırakın'. 'Efendim bu olmaz. Hijyen kurallarına uymazsınız' diyorlar. Onlar da, 'O zaman kağıt parayı da yasaklayın, o da kullanılmasın.' diyorlar. Haklılar m; haklılar." şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, devlete mal satan medikal firmaların 15 aydır paralarını alamadığını öne sürerek, "Bu firmalar, fatura kestiler, KDV, vergi, sosyal güvenlik primlerini ödediler. Aralarında sözleşme var. Sözleşmeye göre, 150 gün içinde paralarının ödenmesi gerekiyor. 'Bırakın 150 günü, tam 450 gündür paramız ödenmiyor.' diyorlar." ifadelerini kullandı.
Devletin, medikal firmalarına, "Yüzde 25 fiyatı düşürün, paranızı ödeyelim. Yoksa paranızı ödemeyeceğiz." yazısı gönderdiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Devlete bakın ya. Vergisini, primini, KDV'sini alıyorsun. Diyorsun ki 'Faturadan yüzde 25 ayrıca düşeceksin'. Senin yardım yapman lazım." dedi.
Esnaf için 17 talep
Sorunların çok olduğunu ama esnafın bu taleplerinin tamamının arkasında duracaklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, esnaf için hazırladıkları 17 talebi sıraladı.
Derdini anlatacak bir yetkili bulamadığından şikayetçi olan esnafın, "Esnaf bakanlığı kurulsun" talebi olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Bizim seçim bildirgemizde, CHP'nin iktidarında esnaf bakanlığı olacak. Kesinlikle esnaf için bir bakanlık inşa edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Sicil affı çıkması gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Grup Başkanvekili arkadaşlarıma söylüyorum, yeniden kanun teklifini hazırlayın. Sicil affını çıkaralım." dedi.
Kılıçdaroğlu, esnafın kullandığı kredilerin, faizsiz ve ödeme gücüne göre taksitlendirilmesini, kiralarda stopajın kaldırılmasını, alışveriş merkezlerinin en azından bir gün kapatılmasını, esnafın sosyal güvenlik primlerinin, iş yerlerinin kapalı olduğu dönemde devletin ödemesini önerdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, bazı zincir mağazaların, turşu sezonunda kavanoz, okul sezonunda kırtasiye malzemesi sattığına dikkati çekerek, esnafın bunlarla mücadele etmesinin mümkün olmadığına dikkati çekti.
Esnafa salgın sürecinde haksız-insafsız ceza yazılmaması, hijyen koşullarının sağlanması şartıyla kahvehanelerde oyunlara izin verilmesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, küçük esnafın yanında çalışanların, kısa çalışma ödeneğinden yararlanmasını istedi.
Kamu kurumlarının, iş yerleri kapalı olduğu sürece kiracısı olan esnaftan kira almaması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, ertelenen vergi ve sigorta primleri için salgın sonrasında yeniden yapılandırma olanağı getirilmesini talep etti.
Kılıçdaroğlu, esnafa yönelik icra işlemlerinin durdurulmasını, okul kantinlerinden bir yıl süreyle kira alınmamasını, servis işletmecilerinden alınan teminat mektuplarının iptal edilmesini isteyerek, "6 milyon sokak esnafının güvencesiz ve kayıt dışı olarak çalışmasının önüne geçilmeli. Pandemi boyunca zarara uğrayan esnafa kira desteği verilmeli." dedi.
Hazırladıkları bu 17 maddeye bazı esnafın, "Bilmiyor musun Türkiye'nin durumunu; para yok. Para olsa bu hükümet zaten verecek esnafa" diyebileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de para var ve Türkiye büyük ve güçlü bir ülke. Diyeceksiniz ki; 'Nerede para var?' Birşeyi söylerken onun mutlaka belgesini, rakamını vermek zorundasınız." diye konuştu.
"Esnafa para verip vermemek bir siyasi tercihtir"
Kılıçdaroğlu, yılın ilk 8 ayında hükümetin kullandığı paraya ilişkin, "510 milyar 418 milyon lira vatandaştan vergi topladı. 26 milyon 400 milyon liralık yurt dışından borç aldı. 389 milyar 791 milyon lira yurt içinden borçlandı. Merkez Bankasının 44 milyar 460 milyon liralık karını hazineye transfer etti. Yetmedi, Merkez Bankasına ayrıca 66 milyar liralık kağıt para bastırıldı. O da yetmedi, Merkez Bankasının kasasında olan 73 milyar 878 milyon doları, Türk Lirası'na çevirirsek, 539 milyar 679 milyon lirayı döviz satarak fonuna aldı." ifadesine yer verdi.
Kılıçdaroğlu, yılın ilk 8 ayında vatandaşa karşılıksız verilen paranın da 6 milyar 263 milyon 594 bin lira olduğunu kaydetti.
Bunun yanında hükümetin IBAN açarak vatandaştan para istediğini, açılan IBAN hesabına 1 milyar 960 milyon 239 bin lira geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Diyeceksiniz ki, 'Erdoğan başka rakam açıklıyor.' Doğru. Dilin kemiği yok ki. 'İşsizlere verdik.' Kimin parasını verdin; işsizin parasını. 'Bütçeden' Bütçeden bir şey yok. 'Bankalardan kredi verdik size.' Bedava mı verdin; faiziyle verdin. Faizle alınan kredi, yardım mı olur? 'Vergilerinizi erteledik.' Faizi ile erteledin, zaten faizi ile ben sana ödeyeceğim. 8 ayda 1 trilyon 576 milyar 780 milyon lira para kullanan bir hükümetin esnafa verdiği tek kuruş yok. Nereye gidiyor bu para? Bu 8 ayda tefecilere ödedikleri para, 91 milyar 614 milyon lira. Esnafa bir kuruş vermedi, tefeciye 91 milyar lira verdi. Dolara çevirdiğimizde yaklaşık 14 milyar dolar. Çiftçiye, esnafa, emekliye, dar gelirlilere vermedi ama tefecilere gelince kesenin ağzını sonuna kadar açtı. Bütçedeki paranın harcanması bir siyasi tercihtir. Esnafı düşünürse esnafa verir, tefeciyi düşünürse tefeciye verir, yandaşı düşünürse yandaşa verir."
(Bitti)
Son Dakika › Politika › Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (3) - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?