Kılıçdaroğlu, Partisinin Eski Kurmaylarıyla Bir Araya Geldi - Son Dakika
Politika

Kılıçdaroğlu, Partisinin Eski Kurmaylarıyla Bir Araya Geldi

Kılıçdaroğlu: (2) "Her kuruşun hesabının sorulmasını istiyorsan, bu ülkede özgürce yaşayıp tatil yapmak istiyorsan, senin hayatına birisi gelip müdahale etmesin diye düşünüyorsan sandığa gideceksin, şakası makası yok Ekmeleddin İhsanoğlu'na oyunu vereceksin" "Bu ülkede yaşıyorsanız, çocuklarınıza karşı.

14.07.2014 17:11
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Her kuruşun hesabının sorulmasını istiyorsan, bu ülkede özgürce yaşayıp tatil yapmak istiyorsan, senin hayatına birisi gelip müdahale etmesin diye düşünüyorsan sandığa gideceksin, şakası makası yok Ekmeleddin İhsanoğlu'na oyunu vereceksin" dedi.

Kılıçdaroğlu, "cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili görüş alışverişinde" bulunmak üzere partisinin eski yöneticileri, bakanlar ve milletvekilleriyle bir araya geldi.

Genel merkez binasında, basına kapalı gerçekleşen toplantı öncesinde konuşan Kılıçdaroğlu, vatandaşların, sokak ortasında sopalarla, tekmelerle öldürülen gencecik bir üniverite öğrencisini düşünerek sandığa gitmelerini istedi.

" Türkiye'de huzur içinde mi yaşamak istiyoruz, yoksa kavga eden bir Türkiye mi istiyoruz" diye soran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Erdoğan'ı dinlediğimiz zaman rahatsız oluyor vatandaş. Her şeyi söylüyor, tam bir kavga. Ekmeleddin Bey'i dinlediğiniz zaman içinize huzur doluyor. Huzurlu bin insan. Kendi iç dünyasında barışık bir insan. Kendi iç dünyasında kavga etmeyen bir isim. Kendisini topluma adayan bir insan. Bizim de aradığımız böyle bir isim, cumhurbaşkanı olacak. Türkiye'yi temsil edecek. Düşünün, yabancı devlet adamları Erdoğan ile aynı karede görünmek istemiyorlar, aynı karede, aynı yerde fotoğraf göstermek istemiyorlar, aynı fotoğrafın içinde bulunmak istemiyorlar. Başka bir ülkeye gidecek, oranın politikacıları 'sakın bizim ülkemize gelmeyin' diyorlar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilktir bu. İlk kez bir ülkenin başbakanı, başka bir ülkeye giderken, 'sakın bizim ülkemize gelmeyin' diyorlar. Türkiye'yi bu hale kim düşürdü? Şimdi 'ben cumhurbaşkanı adayıyım' diyor. Önce temizleneceksin, aklanacaksın, bu ülkenin vatandaşıyla helalleşeceksin. Götürdüğün malların hesabını bu ülkeye vereceksin. O zaman gel diyeceğim, sen aday olmalısın."

Partinin eski kurmaylarına seslenen Kılıçdaroğlu, "Sizler bize güzel bir CHP'yi miras olarak bıraktınız. Biz sizin bıraktığınız noktayı daha ileriye taşımak istiyoruz. Zaman zaman elbette ki sizlerin bilgisine başvuracağız. Sizler bizim duayenimiz, önderimizsiniz. Bir dönem önderlik yaptınız, bir dönem bayrak sizin elinizdeydi. Emin olun, bayrak yine sizde. Yine sizler taşıyacaksınız, yine beraber taşıyacağız" dedi.

-"Genlerimizde Kuvayımilliye var"

Demokrasi mücadelesinde ağır bedeller ödediklerini, il, ilçe başkanlarının öldürüldüğünü, genel başkanlarının hapse atıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bir bedel varsa, o bedeli önce ben ödemeye hazırım" diye konuştu.

Demokrasi mücadelesinin zor olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu,

"Bir devlet aygıtıyla karşı karşıya olduğumuzu çok iyi biliyorum. Benim ve arkadaşlarımın telefonlarının dinlendiğini, bir diktatöre bu bilgilerin servis edildiğini ben çok iyi biliyorum. Bir Gestapo'nun nasıl oluşturulduğunu da çok iyi biliyorum. Biz bunları biliyoruz ama yılmıyoruz. Çünkü bizim bir sorumluluğumuz var. Ülkemize, çocuklarımıza, Mustafa Kemal Atatürk'e karşı sorumluluğumuz var.

Bir  kişi kendi tarihinden utanabilir mi? Kendi tarihinden utanan birisi olabilir mi? Kendi tarihinden utanan, tarihi reddeden kişi demektir. Tarihle elbette yüzleşiriz. Hiçbir şeyden korkmayız biz. Neden, çünkü bizim özümüzde, ruhumuzda, genlerimizde Kuvayımilliye var."

-"Tatilcileri anlamakta zorlanıyorum"

Konuşmasında, "Tatilcilere de seslenmek istiyorum" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Tatile git, eyvallah. Tatil hakkınız mı? Elbette hakkınız. Ama masalarda oturup, 'ben oy kullanmayacağım' diye ahkam kesmek, demokrasiye inanmamaktır. Bir gün gelir sıra size de gelir, bir gün gelir sizin tatil yapmanız da engellenir. Bunu çok iyi bilin. İş dünyası neden korkuyor, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu silah olarak kullanılıyor. İş adamı mı çıktı, bütün mal varlığına ertesi gün el koyuyorsunuz, televizyonlara el koyuyorsunuz, yargı kararını uygulamıyorsunuz. O nedenle sesleneceğim. Onları anlıyorum, kapalı kapılar ardında bize söylediklerini çok iyi biliyorum. Ama tatilcileri anlamakta zorlanıyorum. Her kuruşun hesabının sorulmasını istiyorsan, bu ülkede özgürce yaşayıp tatil yapmak istiyorsan, senin hayatına birisi gelip müdahale etmesin diye düşünüyorsan, sandığa gideceksin, şakası makası yok Ekmeleddin İhsanoğlu'na oyunu vereceksin. Bu konuda mütevazi değilim. Bu konuda kararlıyım, herkes oturup düşünecek. 'Efendim ben Batı'da eğitim aldım, ben entelektüelim.' Bırakınız bunları, Türkiye bu tartışmaların çok ama çok dışındadır. Burası bir Almanya, Fransa değil. Bir gestapo yönetiminin egemen olduğu bir ülkeyiz şu anda. Hangi demokrasiden söz ediyorsunuz?"

Basını özgür olmayan bir ülkenin, özgür olamayacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, gazetecilerin haber yapamadığını savundu.

-"Bu kadar yalan söyleyene rastlamadım"

"Kalkmış, 'Efendim biz sandığa gitmeyeceğiz.' Niye gitmeyeceğiz? 'O da Erdoğan'a benziyor, bu da Erdoğan'a benziyor.' Siz Erdoğan'ı hiç tanımamışsınız demek ki" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Erdoğan'la hiç yan yana gelmediniz, onu hiç dinlemediniz demek ki ya da elindeki sopa sizi korkuttu. Bu ülkede yaşıyorsanız, çocuklarınıza karşı sorumluluğunuz var. Adam gibi tıpış tıpış sandığa gideceksiniz ve oyunuzu kullanacaksınız, demokrasinin gereğini yapacaksınız ve bir diktatör bozuntusuna bu ülkede cumhurbaşkanlığı seçme konusunda izin vermeyeceksin."

Erdoğan'ın yalan konuştuğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, yarınki grup toplantısında çok ilginç bir yalanı açıklayacağını kaydetti. Kılıçdaroğlu, "Emin olun, hayatımda bu kadar yalan söyleyen ikinci bir kişiye rastlamadım. Bırakın siyasetçiyi, hiç rastlamadım. Yalanlarının üzerine zaten Recep Larousse diye bir kitap yaptık" diye konuştu.

İhsanoğlu'nu, AK Parti aday gösterseydi oy vereceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Çünkü biz bir partiye oy vermiyoruz ki bir cumhurbaşkanı adayına oy veriyoruz. Yeter ki o cumhurbaşkanı adayı temiz olsun, bilgili olsun, birikimli olsun ve Türkiye'yi temsil etsin. Cumhuriyet'in değerlerine bağlı olsun, kadın erkek eşitliğine inansın. Üniversitelerin bilgi üretmesi için çaba harcasın. Türkiye'yi bilgi toplumuna taşımak için özel çaba harcasın, bizim istediğimiz bu" dedi.

-Eski Bakan Topuz'un konuşması

Eski bakanlardan Ali Topuz, Cumhuriyet'in, devletin, CHP'nin geleceğiyle ilgili riskler olduğunu ifade ederek, bu ortamda hiç kimsenin yerine çekilerek oturma hakkının olmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde Türkiye'nin geleceğinin tartışıldığını kaydeden Topuz, "CHP demokratik bir partidir. Burada farklı düşünceler her zaman olmuştur, olacaktır. Sonuç öyle veya böyle bir karara varıldıktan sonra artık hepimizin bir tek amacı olur; Hepimiz kol kola gireriz, yan yana geliriz ve hedefe doğru yürür ve başarıyı elde ederiz" diye konuştu.

İhsanoğlu ismi üzerinde büyük bir siyasi uzlaşmanın sağlandığını ifade eden Topuz, bu uzlaşmayı başaranları tebrik etti.

"Biz ne zaman uzlaşı içinde olacağız? İşte o zamanlardan birisini yaşıyoruz" diyen Topuz, şöyle konuştu:

"Ben siyasette 64 yıl görev yaptım. Biz bu mücadelelerimiz sırasında öteki partilerle zaman zaman çok keskin tartışmalara, mücadelelere girdik. Fakat bu tartışmaların hiçbirinde, biz Atatürk'ü, Cumhuriyet'i tartışmadık. Demokrat Parti ile Adalet Partisi ile AKP'ye gelinceye kadar olanlarla hatta Milli Selamet Partisi ile biz devletin temel ilkelerini değiştiren akıllara karşı mücadele etmek zorunda kalmadık. Biz ve o partiler ülkeyi nasıl daha iyi yönetebiliriz, demokrasimizi nasıl geliştirebiliriz diye tartıştık. İlk defa biz art niyetleri, kötü niyetleri ortaya çıkmış Atatürk, Cumhuriyet, rejim düşmanlarıyla kavga etmek, mücadele etmek zorunda kaldık. Atatürk'e fazla saldıramadıkları için İnönü üzerinden CHP'ye saldırarak Atatürk'ü, İnönü'yü ve Cumhuriyet'in kurucu iradesinin ortaya koyduğu bütün kazanımları, eserleri, değerleri yok etmeye çalışıyorlar. O kurumlar içinde sadece CHP ve Türkiye İş Bankası ayakta kalabilmiştir."

-Eski Genel Başkan Öymen'in konuşması

CHP'nin eski Genel Başkanlarından Altan Öymen de CHP'nin Türk siyasetinin temel taşlarından olduğunu, çağdaşlaşma yolunda her şeyi yaptığını söyledi.

Uzun yıllardır siyaset yaptığını ancak Türkiye'nin bu kadar güç şartlarda kaldığını hiç görmediğini ileri süren Öymen, "Demokrasiyi ortadan kaldırmaya karşı girişilen hareketlerin benzeri, Cumhuriyetimizin bundan önceki tarihinde yoktur" iddiasında bulundu.

Cumhurbaşkanlığı seçimi için anketlerin ne dediğine bakılmaması gerektiğini ifade eden Öymen, "Birinci turda Ekmeleddin Bey kazanacakmış, ikinci turda da bunun arkası gelebilirmiş gibi düşünmek ve bu yolda ilerlemek lazım. Seçim sonucu ne olursa olsun, Türkiye demokrasi mücadelesini bu gidişin eline teslim etmeyecektir, sonuna kadar demokrasiyi savunacak ve demokrasinin bütün şartlarıyla gerçekleşmesi için elinden geleni yapacaktır" dedi.

Toplantıya katılanlara, İhsanoğlu'nun kariyerinin anlatıldığı, "Batı'da ve Doğu'da Türkiye'nin aydın yüzü Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu" kitapçığı ile cumhurbaşkanlığına aday olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İhsanoğlu'nun karşılaştırıldığı "2 aday 12 fark" başlıklı broşür dağıtıldı.

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Kılıçdaroğlu, Partisinin Eski Kurmaylarıyla Bir Araya Geldi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement