Kürtlere Rehin Muamelesi Yapılıyor - Son Dakika
Son Dakika Logo
Politika

Kürtlere Rehin Muamelesi Yapılıyor

Kürtlere Rehin Muamelesi Yapılıyor
05.08.2010 00:27  Güncelleme: 02:09

BDP'nin Referanduma Boykot Mitinginde Erdoğan'a Ağır Eleştiriler

BARIŞ ve Demokrasi Partisi (BDP) tarafından Şanlıurfa'da referanduma boykot mitingi düzenlendi. Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı ve sık PKK ile Öcalan lehine sloganların atıldığı mitingde konuşan BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak, Başbakan Erdoğan'ın Kürtlere rehin muamelesi yaptığını ileri sürdü. Kürtlere yönelik tüm operasyonların Başbakan Erdoğan ve hükümetin emriyle yapıldığını iddia eden Kışanak, sabah saatlerinde Tunceli Belediyesi'nde bulunan bombayı da, '80 yıldır bu halk diz çökmedi. Pili bitmiş zaman ayarlı bombalar bize vız gelir. Sana boyun eğmeyeceğiz, onun için Ali Cengiz oyunlarından vazgeç' sözleriyle yorumladı.

BDP tarafından Topçu Meydanı'nda düzenlenen mitinge, BDP Siirt milletvekili Osman Özçelik, Şanlıurfa milletvekili İbrahim Binici, Batman milletvekili Ayla Akat Ata ve BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak katıldı. Bir saat gecikmeli başlayan miting için BDP'lileri taşıyan otobüs, yaklaşık 2 bin kişi tarafından 'Biji Serok Apo' (Yaşasın Başkan Apo) ve 'PKK halktır, halk burada' sloganları ile karşılandı.

BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici'nin kalabalığı Kürtçe selamlamasının ardından konuşmasına başlayan Gülten Kışanak, Kenan Evren ürünü olarak yorumladığı darbe Anayasası'nın 12 Eylül referandumu ile söküklerinin dikilip, yeni düzenleme ile yamalı hale getirilmek istendiğini ileri sürdü. Referandumda kullanılacak evet oylarının Kenan Evren'e ve darbeye verileceğini ifade eden Kışanak, "Halkı inkar eden, farklı kimlikleri yok sayan ve herkesi Türk olarak gören, faşist, ırkçı bu Anayasa'yı kabul etmiyoruz. Bunun için hayır kampanyası yapanların da ülkeye hayrı yok. CHP geçmiş 80 yılda ülkeden çaldı, MHP kardeşliğimizin altına dinamit koymak istiyor. Biz bunlara da izin vermeyeceğiz ve sandığa gitmeyerek referandumu boykot edeceğiz" dedi.

'BOMBALAR BİZE VIZ GELİR'

İnegöl ve Dörtyol'da yaşanan olayları faşist ve ırkçı olarak yorumlayıp, Başbakan Erdoğan'ı yaşananları seyretmekle suçlayan Kışanak, bugün Tunceli Belediyesi'nde bomba bulunmasını da ilginç şekilde yorumladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:"Bizim Dörtyol'a gidişimize izin verilmeyip önümüze panzerler, tanklar çıkarılırken, MHP heyetine ikinci gün kucak açıldı. İşte bu Tayip Erdoğan'ın ne kadar ırkçı ve ayrımcı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Partili belediye başkanlarımıza dönük KCK operasyonlarının da devlet politikaları olduğunu biliyoruz. Bu tamamen hükümetin Kürtleri teslim alma anlayışıdır. Başbakan bu konuda da çıkıp utanmadan 'Ben mi yaptım?' diyor. MİT, Emniyet senin emrinde değil mi? Bunu söylüyorsan, o koltuktan derhal aşağı in. Kürtlere rehin muamelesi yaptınız. İki gün önce Eruh'ta gördük. Eruh Belediye başkanımız, meclis üyelerimiz, parti yöneticilerimiz, hükümetin talimatıyla gözaltına alındı. Bizleri; gerilla, PKK eylem yapmasın diye mi rehin alıyorsunuz? Sayın Öcalan defalarca barış için akan kanın durması için çağrı yaptı, ama Başbakan kulaklarını hep tıkadı, çözüm projelerini elinin tersiyle itti. Bundan sonra dökülecek her damla kanda, toprağa düşecek her canda, AKP ve Başbakan Erdoğan'ın sorumluluğu vardır. Başbakanın iki yüzlü politikası son olarak Dersim'de karşımıza çıktı. Belediye binamızda patlayıcı bulundu. Emniyet'e haber verildi. Siz acaba 38 katliamından ders çıkarmadınız mı? Seyit Rıza o zaman dedi, bu halk kimsenin önüne diz çökmez diye ve 80 yıldır da diz çökmedik. Şimdi pili bitmiş zaman ayarlı bombalar bize vız gelir. Sana boyun eğmeyeceğiz, bunu çok iyi bil. Onun için artık bu Ali Cengiz oyunlarından vazgeç."

Kışanak'ın konuşmasının ardından bir süre daha terör örgütü PKK ve bölücübaşı lehine slogan atan kalabalık daha sonra olaysız dağıldı.

Ahmet Türk: 'Özerklik Halkımızın Yönetime Katılmasıdır'

Manisa'nın Horosköy Pazaryeri'ndeki programda konuşan kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk, Anayasa Değişikliği'ndeki maddelerin Kürt Halkı'nın sorunlarına çözüm olmadığını belirterek, "Basit bir deyimle, bu iki yüzlülüktür. Bu sahtekarlıktır, demek istiyorum" dedi. Türk, Kürt Halkının özerkliğiyle ilgili olarak ise, "Bu demokratik özerlik halkımızın sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda yönetime katılmasıdır. Kendini yönetebilecek bir anlayıştır. Avrupa yerel yönetimler demokratik özerklik yasası neyse bizim içinde öyledir" dedi.

Kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk, 12 Eylül'de yapılacak olan Anayasa Değişikliği referandumunu BDP'lilerin protesto etmesini istedi. Yaklaşık 1000 kadar kişiye seslenen Türk'ün yanında, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, BDP eş başkanı Aysel Tuğlu ve BDP Manisa İl Başkanı Kerem Taylan'da yer aldı.

Ahmet Türk, Horozköy Pazaryeri'nde polisin geniş güvenlik önlemleri almasına tepki göstererek, "Bu siyasi partinin referandumla ilgili düşüncelerini tüm Türkiye'ye, demokrasi güçlerine anlatmak için meydanlardayız. Bizim mücadelemiz insanlık mücadelesi, barış ve özgürlük mücadelesidir. Kürdüyle, Türküyle, demokrasiyi ve barışı tesis etmek için çaba göstereceğiz. Kimsenin endişesi olmasın. Ancak Kürtleri inkar ederek, yok sayarak, kürt halkının özgür geleceğine ipotek koymak isteyen anlayışları da sizlerle birlikte, mahkum edeceğiz" diye konuştu.

"ESAS ZULÜM GÖREN BİZLERİZ"

Türk, konuşmasına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, '12 Eylül mağdurları bizleriz' şeklindeki açıklamalarını eleştirerek, esas 12 Eylül mağdurlarının Kürt Halkının olduğunu ifade etti. Türk, "Türkiye'de bir referandum yapılıyor. Bu referandum da gerçekten hukuk tartışılmıyor. Ezilen, sömürülen, zulüm gören Kürt halkı tartışılmıyor. Bakınız Kılıçdaroğlu, '12 Eylül'ün mağduru benim' diyor. Başbakan '12 Eylül mağduru benim' diyor. Ama zulüm gören, zindanlarda yaşamını yitiren, cezaevlerinde her türlü işkencelerle karşı karşıya kalan Kürt halkına yapılan zulmü dile getirmiyor. Zulüm gören Kürtler oldu. 12 Eylül'ün mağduru Kürtlerdir. Bir paket çıkarıyorsunuz. Baktığımızda Kürtlerle ilgili birsey yok. Dil inkar edilmiş, kimlik inkar edilmiş bir halk. Ama paketin içinde Kürtlerin normlarından bile söz edilmiyor. Sonra da biz demokratik değişiklik yaptık diyorlar. Hala Kürtleri inkar edip yok sayanlara, baskı ve zulüm ile susturmaya kalkanlara mı inanacaksınız? Hayır İnanmayacaksınız biliyoruz" dedi.

Kürtlerin özgürlüğünün ve özerkliliğinin sağlanmadığı sürece Türkiye'de demokrasiden söz edilemeyeceğinin altını çizen Türk, "Bu ülkede Kürtler özgürleşmeden, demokratikleşmeden, demokratik özerklik Türkiye'nin gündemine gelmeden, Türkiye Demokratik bir anayasaya kavuşamaz. 12 Eylül Anayasası'nın tamamı değişmelidir. Asimilisayoncu anlayışlar sona ersin. Kürtlerin kafasını karıştırmak isteyen, beynini parçalamak isteyen mantıklara asla evet demeyiz" diye konuştu.

'BEŞ PARMAĞIN İSMİ VAR. HANİ KÜRT HALKININ İSMİ?'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Kürtler ve Türkler bir elin beş parmağı gibiyiz" sözlerini eleştirerek konuşmasına devam eden Türk, "Sayın başbakana sormak istiyorum, bu parmak baş parmak, bu parmak şehadet parmağı, bu parmak orta parmak, bu parmak yüzük, bu serçe parmağıdır. Bu parmakların bile ismi vardır. Beş parmak dediğinizde hani Kürtler nerede? Parmakların bile ismi varken, Kürtleri inkar ediyorsunuz. Ama basit bir deyimle bu iki yüzlülüktür. Bu sahtekarlıktır demek istiyorum. Halkımızın bizi çok iyi anlaması gerekir. Demokratik bir anayasa için mücadele veren bizleriz. 12 Eylül mağduru bizleriz. 12 Eylül'ün yarattığı anayasadan en fazla zulmü gören bizleriz. Biz bunun değişmesini istiyoruz. 12 Eylül Anayasasına baktığımızda 42'inci maddede Türkçe'den başka dili kullanamassınız diyor. Bu Kürt dilini inkar eden bir madde. Biz bunun değişmesini istedik. Ama reddettiler. Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan herkes Türk'tür diyen Anayasanın 66'ıncı maddesinin değiştirilmesini istedik bunu da reddetiler. Kürtleri inkar ederseniz biz size güvenmeyiz, demokratik olamazsınız. 12 Eylül mantığını ortadan kaldıramazsınız diyoruz. Bizim mücadelemiz Kürt halkının özgür geleceği içindir. Halkımızın özgür geleceği, demokrasi, insanlık ve onur mücadelesidir. Biz demokratik özerkliğimizi yaşayamazsak bu Türkiye demokratikleşemez" dedi.

Türk konuşmasının ardından otobüsün üstünde kendisini dinlemeye gelen BDP'lilere veda etti.

'KÜRT SORUNU ÇÖZÜMLENMEDEN BU SORUNLAR ÇÖZÜMLENMEZ'

Ahmet Türk ile birlikte Manisa'ya gelen BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, geçtiğimiz gün Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in konuşma yaptığı sırada Tunceli Belediyesi'nin 3'ncü katında bulanan saatli bomba olayı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Sakık, "Türkiye'nin toplumsal dokularıyla oynandığını hepimiz görüyoruz. İnegöl'de ve Hatay'da yaşanan olaylarla bunu daha net bir şekilde gördük. Şimdide Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in Tunceli Belediyesi'nde yaptığı konuşma sırasında bir bomba olayıyla toplumsal dokularla nasıl oynanmak istendiğini gördük. Eğer bu olay gerçekleşseydi vahim sonuçlar ortaya çıkabilirdi. Türkiye'de Kürt sorunu çözümlenmeden bu olaylarla her zaman karşılaşacağız. Kan ve şiddetten beslenen elit kurumları biliyoruz. Meclisin Türkiye'de yaşanan olaylar için acilen toplanması, bu sorunları ortadan kaldıracak bir proje sunması gerekir" dedi.

Konuşmaların ardından BDP'li heyet, Turgutlu İlçesi'ne hareket etti.

İlker KILIÇARSLAN- MANİSA- DHA

Hasan KIRMIZITAŞ- Ömer PINAR- ŞANLIURFA- DHA

Kaynak: DHA

Son Dakika Politika Kürtlere Rehin Muamelesi Yapılıyor - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement