AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya, Hollanda'nın, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya yönelik skandal tavrına ilişkin, " Almanya, Hollanda ve İsviçre'nin bu nezaketsiz tutumu, bizi fevkalade üzmektedir. Bu hoş bir şey değil. Avrupa dediğinizde demokrasiden, özgürlükten bahsedilir. Bu Avrupa için fevkalade yanlış bir tutumdur. Ben en kısa zamanda bunlardan dönmelerini bekliyorum." dedi.
Sapanca'da partisinin Rüstempaşa Mahallesi üye buluşmasında konuşan Kaya, cumhuriyet tarihi boyunca 65 hükümet kurulduğunu anlattı.
Her 1,5 yılda bir hükümet kurulduğunu, bu kadar çok hükümet kurulmasının sebebinin istikrarsızlık olduğunu belirten Kaya, "Bir ülkede istikrarsızlık varsa kimse o ülkeye yatırım yapmaz, kimse geleceğine emin olarak bakmaz. O ülkenin kalkınması, büyümesi mümkün değildir. 1,5 yılda kurduğumuz bu hükümetlerle geldiğimiz noktanın, bizim gibi ülkelere baktığımızda, maalesef iyi bir nokta olduğunu ifade edemeyiz." diye konuştu.
Yeni anayasanın Türkiye'ye getireceği iki önemli husus olduğuna değinen Kaya, bunların birisinin istikrar, güven diğerinin ise büyüme ve kalkınma olduğunu ifade etti.
7 Haziran seçimlerinde AK Parti'nin yüzde 40 oy alarak birinci parti çıkmasına rağmen, hükümeti kuramadıklarına dikkati çeken Kaya, şöyle devam etti:
"Sandığa giderken biz hükümeti ve başbakanı tayin etmek için gittik, oyumuzu verdik. Hükümet kuracak çoğunluk olmadı. Kılıçdaroğlu, Devlet Bey'e dedi ki 'Gel sen başbakan ol, biz sana HDP ile destek verelim.' MHP 4. partiydi. Hani biz seçmiştik hükümeti. Eğer Devlet Bahçeli bunu kabul etseydi, Başbakan Devlet Bahçeli, Başbakan yardımcıları da Kılıçdaroğlu ve HDP'nin başkanı olacaktı. Hani biz seçiyorduk. Hani egemenlik kayıtsız şartsız milletindi, hani biz karar veriyorduk? Kimse kimseyi kandırmasın. Biz birinci parti olarak AK Parti'yi seçtik ama başka hükümet kurulmasıyla karşı karşıya kaldık. Ama bu sistemde sandığa gittiğinizde egemenlik kayıtsız şartsız millete ait sözünü tescil edeceğiz ve cumhurbaşkanını biz seçeceğiz. Öyle bir başkasının iradesine kalmayacak ve seçim sandıkta bitmiş olacak. Eğer yüzde 51'i alamıyorsa sandığa bir daha gidecek. Dolayısıyla bu ülke artık istikrarsızlıklara bir son vermiş olacak."
Anayasa değişikliği maddelerinden birisinin de askeri mahkemelerin kaldırılması olduğunu dile getiren Kaya, askeri mahkemelerin kaldırılmasının herhangi bir mahkemenin kalkması anlamına gelmediğini vurguladı. Yargıya tarafsızlık getirildiğini anlatan Kaya, "Bağımsızlığa bir de tarafsızlık getiriliyor. Bunlar ülkenin ihtiyaçları olan şeyler. Ben inanıyorum ki bu düzenlemeyle biz daha hızlı kalkınan, daha hızlı büyüyen ve gelecekten ümitvar olan bir ülke olacağız." değerlendirmesini yaptı.
"Bu millet bunları yemez"
CHP ve HDP'nin anayasa değişikliğine "hayır" demesinin anlaşılabileceğini ancak Avrupalıların neden karşı çıktığını anlayamadığını ifade eden Kaya, şunları kaydetti:
"Neredeyse gelip burada kampanya yapacaklar. Sizin üçüncü havalimanına karşı çıkmanızı anlıyorum. Bizim bu ülkeyi demir ağlarla örmemize karşı çıkmanızı anlıyorum. Bu ülkenin büyümesinden dolayı rahatsızlığı anlıyorum ama kendi siyasi tercihlerimizi yapmamıza, kendi ülkemizdeki hükümet sistemini seçmemize niçin karşı çıkacağınızı anlamakta zorluk çekiyorum. Almanya, Hollanda ve İsviçre'nin bu nezaketsiz tutumu, bizi fevkalade üzmektedir. Bu hoş bir şey değil. Avrupa dediğinizde demokrasiden, özgürlükten bahsedilir. Bu Avrupa için fevkalade yanlış bir tutumdur. Ben en kısa zamanda bunlardan dönmelerini bekliyorum. Bu millet bunları yemez. Darbelere göğüs gererek, hayatını ortaya koyarak gelen bu millet, böyle iki çapulcunun sağda solda konuşmasıyla, bu ülkenin aleyhinde bağırıp çağırmasına pabuç bırakmaz, bırakmadık. Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı ve 15 Temmuz'da da bırakmadık. Bu millet artık kendi iradesiyle seçimlerini gerçekleştirmek istiyor."
Son Dakika › Politika › Neredeyse Gelip Burada Kampanya Yapacaklar' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?